hesabın var mı? giriş yap

  • neden bazı tariflerde kabartma tozu yok? neden bazılarında yarım paket yazıyor? mantığını anlatalım.

    pişirilen kekin kabarması için birbirine karıştırılan malzemelerin etkileşime girerek bir miktar karbondioksit gazının açığa çıkarması gerekir. kek hamurunu fırına atınca içinde 5-10 dk önce oluşmuş olan karbondioksit genleşerek kekimizin içinde kabarcıklar oluşturup kekimizin şişmesini ardından ısı ile bu şişkinliğin kalıcı olması gerekmekte.

    bunun için eskiden karbonat kullanılırdı. biliyorsunuz karbonat baziktir. içerisine asit eklediğinizde karbondioksit açığa çıkartır. bizde karbonat eklediğimiz kekin içine limon suyu yoğurt vb eklediğimizde kimyasal tepkimeye sokmuş oluyoruz. hazır bunlar tepkimeye girmişken hemen keki fırına atıyor ve reaksiyonun ısı ile birlikte gerçekleşmesini gözlemliyoruz.

    efendim kabartma tozunun yarısı karbonattır. diğer yarısı da asidik malzemeden oluşur. su ile karıştırdığınızda başka hiçbir malzemeye gerek kalmadan tepkime gerçekleşir ve karbondiokasit gazı açığa çıkar.

    bu ne demek? eğer kekinizi asidik bir malzemeden yapıyorsanız ve ek olarak kabartma tozu kullanıyorsanız istediğiniz kalitede ürünü elde edemezsiniz demek. oysa yalnızca karbonat ekleseydiniz ile çok daha iyi sonuç alabilirdiniz demek.

    eğer kurabiye vb kabarmasını istemediğiniz bir ürün yapıyorsanız yine karbonat işinizi görür demek.

    mantığını anlayınca tüm yemek tarifleri kolay. öyle değil mi?

    diğer püf noktaları için: (bkz: #54406141)

  • adam 3 tabak makarna yediğini, buna rağmen 4.yü de yiyeceğini yazmış. midesine ne derece güvenebiliriz?

  • bulgaristan'dan bekledigim sevgilim gibi ayni. ver kardes ver, ihtiyaci var kizin.

  • aynı iltifatları sen ben etsek, ne abazanlığımız kalır ne de sapıklığımız. elin oğlu stylish dediğinde kızın ağzı kulaklarında iki tur attı mk.

    üstüne bir kelime daha edemeden ağzımıza burnumuza biber gazını sıkar polisi, jandarmayı, belediyeyi, akutu, sahil güvenliği arardı. harbiden coğrafya hem kader hem de kederdir sevgili hemcinslerim.

  • geçenlerde bir televizyon programında -adını hatırlayamıyorum- sinema konusunda ne kadar cahil olduğunu gösterdi şahan. recep ivedik 2 isimli filminin tanıtımı için mikrofonlara konuşurken sunucunun ''bir röportajınızda sanat filmlerinden hoşlanmadığınızı söylemişsiniz.'' demesi üzerine bir anda su görmüş kediye dönmüştür. ''aaa hiç gelemem , hiç dayanamam. aman allah korusun'' diyerek garip bir tribe girmiştir. sanat sineması sever sevmez , buna bir lafım olamaz elbette ama konuşmanın devamı her şeyden önce şahan için çok talihsizdi. ''şimdi ben alayım ağzıma bir sigara , başlayayım buradan eminönün'e kadar yürüyeyim. arada denize bakayım bir şey demeden. al sana sanat filmi.'' eyvah eyvah. bu kadar mı bağırır bir insan ben cahilim diye. tamam , sevmiyorsun etmiyorsun ama bu mudur senin sanat filmi benzetmen ? devam ediyoruz. ''öyle fukaralık edebiyatı yaptıklarına da bakmayın , milyon dolarlar kazanıyorlar festivallerde aldıkları ödüllerden sonra.'' sanırım burada nuri bilge ceylan a bir taş atıyor. e şahan bırak da adam kazansın para yahu , sen mi kazanacaksın olan parayı. neyse , devam. ''oyunculara da para vermiyorlar bunlar. mehmet sen gel , ahmet sen gel diyerek tanıdıklarını oynatıyorlar. bedavaya getiriyorlar filmi'' hmm. bu da oldukça talihsiz bir açıklama. acaba kaç sanat filmi izledi bu adam ? gerçekten tanışsam ilk önce soracağım bu. söylevinin en komik yerini sona sakladım tabi ki. ''zaten toplasan kırk ya da elli plan var. öyle film mi olur.'' hmm. demek ki film yapmak için devamlı cut , devamlı geçiş , devamlı bir aksiyon olacak öyle mi. baksanıza adam fellini , bergman triplerine girip sinemayı açıklıyor. planların ne kadar önemli olduğunu belirtiyor. gerçekten yazık. adam , sen sevmeyebilirsin. recep ivedik çek , izlen. bir lafım yok. ne diye çıkıp kendini gerçekten komik duruma düşürüyorsun ? sinema üzerine konuşacak son insanlardan birisin , bari konuşma.

    (bkz: gonuşma layn)