hesabın var mı? giriş yap

  • ele geçirilen her türlü atkı, bere, yelek, ceket, mont vb.. giysinin alınıp birleştirilmesi, bunların büyükçe bir montta toplanması, montun kollarına içi dolu eldiven, başına ise kafa şeklinde doldurulmuş bir bere takılması...

    ardından bunu arka köşeye, uyurmuş gibi monte etmek, sınıfa girildiğinde gerçekten de montunu giymiş bir öğrencinin alnını yarım çember oluşturmuş kollarının üzerine koyup uyurmuş izlenimi vermesi, sınıfa matematik öğretmeninin girmesi, herkesin ayağa kalkıp mont adam'ın haliyle olduğu yerde yatması, öğretmenin sinirlenip "kalksana evladım" diye birkaç kez tekrar etmesi, bizim anıra anıra gülmemiz, sonunda öğretmenin kaşları çatık vaziyette o köşeye ilerlemesi, durumu anlaması ve hala anıra anıra gülen sınıfta bir arkadaşa patlayıp "ne gülüyorsun gerizekalı" demesi...

    sonradan bunu geliştirmiştik; öğretmen masasına oturtmuş, içi doldurulmuş pantolon, bot giydirmiş, tebeşirle yüz çizmiş, tek eline kutu kola vermiştik. felsefe hocası buna daşşaktan kızarken resim filan çekmiştik... benden fazla insana benziyordu.

  • ingiltere federasyonu 5 yillik bir ceza alirken liverpool da 7 yil avrupa organizasyonlarindan men edilmistir. ayrica italya ve belcika da para cezasi almistir. olen 39 kisinin 31'i italyan, 7'si belcikali biri de fransizdir.
    bu olaydan sonra uefa'nin o meshur stadyum kriterleri sikilistarilmistir. cunku faciadan sonra stadin boyle bi finale hazir olmadigi tespit edilmistir. cokmus olan duvarin zaten catlaklar icinde oldugu, italyan taraftarlarin oldugu yerde aslinda tarafsiz seyircilerin bulunmasi gerektigi ve orda karmasa sirasinda hic polisin bulunmadigi ortaya cikmistir. zaten o stadyumda bir daha mac oynanmamis, yikilip yerine baska bir stad yapilmistir. su goruntulerle hatirlanir:

    http://www.youtube.com/watch?v=wh5ku_qytt0

  • doğu anadoluda bir il...ceza mahkemesinde bir davanın ilk duruşması. iki sanık hazır.kimlik tespiti yapılmakta...birinci sanığın künyesi tutanağa yazıldı.sıra ikinci sanıkta :
    -adın,soyadın ?
    - (cevap yok)
    -oğlum adın soyadın ne ?
    -(cevap yok üstelik zorlandığı belli,terlemekte)
    -oğlum türkçe bilmiyor musun ?
    -bilirem
    - o halde...adın ne ?
    - (yine cevap yok)
    bu arada sanık yanındakine döndü,hafif ama duyulabilecek bir sesle hızlı hızlı:
    - ula benim adım neydi ?
    yanındaki:
    -ula adın ........... idi dedi.

    insanımız böyledir işte...
    ya ilk defa mahkemeye çıkması nedeniyle heyecandan ismini unutmuştur,
    ya da ailesi bir ad koyar onunla çağrılır herkes öyle tanır ama nüfusta ismi başka yazılıdır.hatırlıyamaz o ismi..

  • yo yo gol atan futbolcu gibi değildir bu adamın hissettikleri, yaşadıkları. 25 metreden sert ve falsolu vurduğu şut direkte patlamış, seyirciyi gaza getirmiş, rakip defansı korkutmuştur artık bu oyuncu. vuruştan sonra şannsızlara, ezilmişlere sıcak bakan bütün insanlar bu topçuyu destekler. izleyen herkes "ah koçum bi dahaki sefere, zaten bu da harikaydı, arkandayız, seninleyiz" mesajını verirken, top direkten döndükten sonra bir saç düzeltme, bir dudak bükme, kafayı hafif yana çevirme, talihe küsme hareketleri görülür ki bu oyuncuyu daha da yüceltir.

    o şuttan sonra kafasını yavaşça öne eğip defansa doğru yavaşça hareketlenirken herkese yeni ümitler doğurur, koşmaya başladıkça siyah beyazlaşan ekranda kalan tek renk o futbolcudur. sımış olduğu yumrukları, geniş omuzları ve kendinden emin koşuşuyla görev yerine dönerken kendisine çarpan omuzları hissetmez.. kader ona vurmuştur ama yıkamamıştır... artık daha kararlı daha isteklidir. parmak uçlarında koşacak bir aslandır adeta.. o emindir herkesin kendisine baktığından ve inandığından... o sırada kendisine seslenen takım arkadaşına kulak verir:

    -pas versene ororspuuuuu çocuğuuuuuuuuuuuu

  • ne laga luga yapıyorsun hocam? samimiysen çık bildiğini anlat sonra da davutoğlu'na söylediklerim yalan mı? diye sor. bu siyasiler hep böyle.

  • az önce bir twit okudum, sadece 1 helikopter çalışıyor insanlar çamurlu suyu seyreltip içmeye çalışıyor yazmış bir kişi.sonra yardım kampanyası başlatıldığını okudum.sonra aklıma geçen hafta somaliye verilen 30 milyon dolar geldi.
    sonra dedim ki senin öldüğün gün anam babam ölse yine de o günü hayırla yad ederim.başımıza gelmiş en büyük felaket sensin.

  • 80 doğumlu biri olarak garip duygular içerisindeyim. 1996 yapımı bir kült film, sanırım ben 1999'da üniversitedeyken izlemiştim. yapım yılına göre 21 benim izlememe göre 18 sene sonra ikincisini izleme şansına sahip olacağım. ne olacak bilmiyorum, zaman değişti, bizler de değiştik ister istemez. aynı duyguları yaşatabilecek mi bilmiyorum. mesela pulp fiction, çıktığı zaman 14 yaşlarımda izledim bir halt anlamadım ve beğenmedim. sonra 20'li yaşlarımın başında bir daha izledim ve vay anasını dedim. geçenlerde hanımla izleyelim bir dedim, bu sefer de eh iyi tamam işte, o kadar da hastası olunacak film de değilmiş dedim. hepimiz değişiyoruz, algılarımız, zevklerimiz değişiyor. bakalım t2'yi izlediğim de nasıl yorumlayacağım.

  • anladığım kadarıyla twitter hesabını fethullah gülen hacklemiş.
    demet'i severiz, sayarız ama o imla demet'i aşar. evde gizli gizli lemalar okuyorsa o ayrı tabi.

    dayanamadım, twitter'ından alıntı yapıyorum:
    "bir juri düşünün ki, bir kimsenin san'ât veyâhûd kâbiliyet yönünden üstünlüğünü kitlelerin alkışlarına göre belirlesin."

    sanki sizce de arkasından "peygamberimiz akabe biatında sahabeye dönerek dedi ki" cümlesi gelecek gibi durmuyor mu?

  • kendisi trajedilerle geçen bir kariyere sahiptir.

    77'deki ilk star wars filminde darth vader'ın seslendirmesini de yapmıştır. ancak kendi sesinin kullanılmadığını filmin galası sırasında öğrenmiştir.

    return of the jedi filminde ünlü maske çıkarma sahnesinde yine kendisiyle çekim yapılmıştır. prowse'un sette olmadığı zaman aynı sahne sebastian shaw ile de çekilmiştir. gala zamanı bir bakmıştır yine kendi yüzü filmde yok.

    george lucas'ın dediğine göre dave prowse çok sinir bozucu olduğu için tüm star wars etkinliklerine girişi ömür boyu yasaklandı.

    serinin en ünlü karakterine can veren kişi hayranlarla buluşup röportaj veremiyordu. star wars'un ortalama olarak her sene yapılan celebretion adlı özel fuarları bulunur. işte darth vader buraya giremiyordu.

    tüm bu haksızlıklara rağmen ekipteki en sadık star wars fanatiği david prowse'tur. hiç bir hayranını geri çevirmez imza verirdi. sağlık sorunları yüzünden son 15 yıldır, değnek ile geziyor olsa bile yine de hayranlarla buluşmaya devam etti.

    geçtiğimiz yıllarda verdiği bir röportajda uğradığı haksızlıklarla ilgili şunları söylemişti "fikir ayrılıkları yüzünden star wars etkinliklerine alınmıyorum, george'a kırgın değilim. bu oturduğum evi star wars sayesinde aldım. hayranlara sattığım imzalı resimler sayesinde ailemi geçindirdim ve sağlık masraflarımı karşıladım".

    star wars'tan ölesiye nefret edip milyon dolarlar alan harrison ford'un aksine, david prowse bu evreni hep yürekten sevdi. şimdi güçle bir olan emektar star wars oyuncularıyla birlikte huzur buldu.