hesabın var mı? giriş yap

  • m.h anlatıyor (emekli bir rallici):
    arkadaşın annesinin cenazesi, babasının yanına gittim. hal hatır sorduktan sonra "hatice teyze nasıl?" diye sordum. aldığım cevap da "iyidir arkanda yatıyor"

  • sanki ülkede özel firma kalmamış gibi gene devlet tarafından yaptırılacaktır. biniş ücreti 90 dolar olacak olup işletecek şirkete yılda 15 milyon kişi binme garantisi ile verilecektir.

  • nefret ettiğim hadisedir.

    kendi doğumgünümü bile kutlamaktan kaçınan ben her ay maaşın bi kısmını elalemin pastasına hediyesine ayırıyorum. bi müdürlükte 37 kişi çalışıyoruz. yıl dediğin 52 hafta zaten sürekli bi doğumgünü telaşesi. buna bide evlenen, emekli olan, çocuk doğuran, askere giden için toplanan paralar var. elaleme çalışıyoruz zaten.

    5er lira toplanıp hep beraber pasta kesilip kola içilen doğumgünlerine karşı değilim. hadi 10ar lira toplayalım çiçeğiydi falan da olsun ama ama adaletsiz hediye alınan doğumgünlerine karşıyım. mesela geçen hafta herkesin çok sevdiği ve gerçekten de çok iyi bi insan olan bi şefin doğumgünüydü. adam dünya tatlısı, çok da şık giyinir. hepimizden para toplayıp dünyanın en çirkin kravatını almışlar adama. o kadar çirkin ki paketi açtığında ben utandım hakaret ettik resmen adama. pasta bile almamışlar naptılar o kadar parayı merak ediyorum.

    sonra bu hafta herkesle kavgalı olan, sürekli atar yapan, kavga çıkarmaktan keyif alan mal bi kıza altın set almışlar kimseye sormadan. şimdi de yaygara yapıyolar herkes şu kadar para vercek diye. kişi başı istedikleri para benim bi buçuk haftalık mutfak masrafıma denk ve maaş öncesi hafta olduğundan elimde öyle bi para da yok. benim o parayı şu anda çıkarabilmem için alyansımı falan satmam lazım ya da kredi çekmem lazım. cebimde 7 lirayla işe geldim ve ayın 15ine kadar sabahları simit yiyerek idare etmeyi planlıyodum ağzıma sıçtılar şimdi.

    ayrıca doğumgününde set almak nedir amk nasıl bi kıroluk bu. ben evlendim bana almadılar lan :/

  • bana bir anımı hatırlattı. zamanın birinde bir restoranta gittik. menüde fiyat yazmıyor. ben de o ne kadar bu ne kadar soruyorum. garson bir süre sonra;
    "beyefendi burası tahtakale değil ama" dedi :)

    ben de sen kimsin terbiyesiz herif ben senin maaşın kadar her ay hesap ödüyorum. sen buraya fiyatları yazmayınca ben sormaktan mı çekineceğim? ya buraya fiyatları yazacaksın ya da tek tek tek cevap vereceksin sorduklarıma dedim.

    adam gitti sonra müdürü geldi. kusura bakmayın hatalı davranmışlar, ben yardımcı olayım dedi. ben de gerek yok menünün fotoğrafıyla birlikte yarın sizi şikayet ediyorum. ürünlerinin fiyatını görülebilir şekilde belirtmek yasal zorunluluktur dedim ve gittim. sonra üşenmedim gerçekten şikayet de ettim.

    demem o ki gençler hangi mekana giderseniz gidin. sipariş vermeden önce menü isteyin. yoksa fiyatları tek tek saydırın. bu ayıp değildir. eziklik hiç değildir.

    rahat olun.

    edit: arkadaslar yukarıdaki hikayede geçen kelimeleri birebir aktardım. ne garip insan sürekli değişiyor, olgunlaşıyor ve kendine kızabiliyor. ibareyi değiştirmek istedim o yüzden editliyorum.

    bana o lafı eden garson arkadaşa "senin maaşın kadar her ay hesap ödüyorum" demem tamamen görgüsüzlüktür ve ayıptır. şu an aynı olayı yaşasam bu kelimeleri kullanmazdım. bilmenizi isterim.

  • genlerinin steven tyler 'in genlerinden baskin cikmasi sayesinde, liv tyler 'in lotr serisinde gollum yerine arwen oynamasini saglamis kisi