hesabın var mı? giriş yap

  • parçalanmasaydı an itibarıyla dünyanın en önemli deniz müzesi olacaktı. örnekle, uss missouri muazzam bir 2. dünya savaşı makinası olmasına rağmen tek özelliği 2. dünya savaşını bitiren imzanın bu gemide atılması. ama yavuz zırhlısı, ya da gerçek adıyla "sms goeben", 1. dünya savaşı'nı bizzat bir kan gölüne döndüren başlıca etkendir. ve dünyada şu an sadece 1 adet 1. dünya savaşı zırhlısı vardır, o da hayatında hiç aksiyon görmemiş amerikan uss texas.

    gerçekten muhteşem önemli bir müze olurmuş, insan her düşündüğünde içi cız ediyor.

    bilmeyenler için, o sıralar osmanlı imparatorluğu ingiltere'ye 2 adet dreadnought tipi savaş gemisi siparişi vermiş: isimleri de "osman-ı evvel"(1. osman) ve "reşadiye". 1. dünya savaşı da patlayıp ingiltere almanya ile karşı karşıya gelince, o sıralar hızla büyümekte ve yeni ve daha modern gemiler yapan alman donanmasından korkan ingilizler osmanlı ile olan sözleşmeyi 2 yıl önce ingiltere'de devreye giren "savaş esnasında tersanelerde inşa halinde veya bitmiş olsn tüm gemilere ingiliz hükümeti el koyma hakkına sahiptir." yasasını bahane ederek fesh ederler ve gemilere el koyarlar, isimlerini de hms agincourt ve hms erin yaparlar. bunu fırsat bilen almanlar, o sırada balkan savaşları bahanesiyle akdeniz'de konuşlanmış olan savaş kruvazörü sms goeben ile hafif kruvazör sms breslau'yu osmanlı'ya teklif ederler. maksat, o iki gemiyi ve mürettebatlarını kendilerini akdeniz'de gölge gibi takip eden ingiliz hms indefatigable ve hms invincible savaş kruvazörlerinden korumak, hem de osmanlı'ya kanka maiyetinde yaklaşmak. çünkü hms indefatigable ve hms invincible, aldıkları emirler doğrultusunda sms goeben ve sms breslau'yu batırmak için tunus'tan çanakkale'ye kadar kovalamaktadırlar. almanlar tırım tırım kaçmaktadır. bu iki gemi çanakkale'ye girdikleri andan itibaren osmanlı "bunlar benim, almanya'dan satın aldım" diye duyuru yapar ve ingilizler oracıkta hayal kırıklığı ile kalır. istanbul'da sms goeben'in komutanı souchon'a ve hatta mürettebatına fes bile giydirirler, "artık siz de türk oldunuz" derler. sonra o alman mürettebat olayın ertesi günü almanya'dan gelen emirle osmanlı'nın haberi olmadan tatbikat yapıcaz diye karadeniz'e yola çıkar ve rusya kıyılarını bombalayıp döner. osmanlı da savaşa dahil olur.

    osmanlı'nın bu iki gemiye, özellikle "sms goeben"'e bu kadar salyalarla iştahla sarılmasının sebebi bu geminin zamanına göre oldukça yeni, modern ve son teknoloji bir ürün olması. abd'nin şu an bize 2 adet f-22 raptor hibe etmesi gibi birşey. sms von der tann ve sms moltke'den sonra alman imparatorluk donanmasının üçüncü büyük ve modern savaş kruvazörüydü. almanlar hatta bundan sonra daha da ileri gidip bunu geliştirdi ve önce sms seydlitz, ardından da 3 adet derfflinger sınıfı kruvazörle(sms derfflinger, sms lützow, sms hindenburg) hem boyutlarını hem de gücünü arttırdıkça arttırdı.

    sms goeben fes ile karadenizde takılırken kızkardeşi sms moltke, jutland deniz savaşında sms von der tann ile birlikte şov yaptı. yine aynı savaşta, çanakkale'ye kadar kendisini kovalayan hms indefatigable ve hms invincible, sms von der tann ile sms derfflinger ve sms lützow ikilisi tarafından havaya uçurularak batırılmıştır.

  • çok ayıptır. zaten en müslüman firma pegasus'tur.

    bırak alkolü, su bile vermiyor adamlar.

    peşin edit: troll'le troll olduk sabah sabah.

  • sevgilisinden çok köpeğini eve kitlemesini anlayamadım. köpeği bari sokağa salsaydın da belki yaşama şansı olurdu. köpek maması bitince koltukları mı kemirsin düşüncesiz hikmet?

  • 100tl gibi cüzi bir ücret karşılığında yapılabilen oldukça zor, yorucu ve uzun süren işlemdir.

  • izmir'de kıbrıs şehitleri caddesi'nde geçen bir öyküsünü duyduğum şair ve dobra adam.
    hikaye şöyledir: can baba, bir takım hayranları ve arkadaşlarıyla bir yerlerde içer, sohbet eder. aynı grup, sabahın 5'i 6'sı gibi pek de kimsenin bulunmadığı kıbrıs şehitleri caddesinde yürürken, şair birden durur ve yere yatar. yanındakiler de aynı şeyi yaparlar. şair, gözlerini kırpmadan gökyüzüne bakmaktadır. hayranlardan birisi dayanamayıp sorar:
    - baba, ne görüyorsun, bize de söyle...
    üstat, gözlerini gökyüzünden hiç ayırmadan, ondan ulvi ya da şairane bir cevap bekleyen vatandaşa şöyle cevap verir:
    - çok sarhoşum, .mına koyim...