ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
fettah can'ın boş bardağı caner'e uzatması
-
öyle bir espri ki anlayabilmek için pek çok farklı konuya hakim olmalısınız.
bilmeniz gerekenler;
fettah can diye bir şarkıcı olduğunu bilmek.
onun boş bardak adında bir şarkısı olduğunu bilmek.
caner diye bir adam olduğunu bilmek.
canerin kafasında bardak kırmak gibi bir hobisi olduğunu bilmek.
meleklere iman.
ahirete iman.
burada gülüyoruz.
edit:
başlığın başa kalması.
4 yıl sonra gelen edit:
bu entrynin sırrı nedir çözemedim. üzerinen kaç bahar geçti hala oyluyorsunuz. sürekli hayatımda sizin yüzünüzden bu yazı. sözlük açıldığında ana sayfada mı karşılıyor sizi nereden buluyorsunuz da oyluyorsunuz. başlığı açan kişi bile kaçıp gitti ben burada sırık gibi dikiliyorum. mazide kötü bir şaka olarak kalsın rica ediyorum artık bu konu.
6 yıl sonra editi:
ülkede mizah anlayışı değişti, kıtalar kaydı hala oyluyorsunuz. her şeyden önce ayıp, ayrıca komik de değil. buna gülen beni msn'den silsin.
2013 yılının tek cümlelik özeti
-
"elbet bir bildiği vardır bu çocukların, kolay değil yoksa bu yaşta ölmek."
olması gerekendir.
idam
-
dünyadaki bütün cinayetler öldürmenin gerekli olduğuna dair kendisine haklı gerekçeler yaratmış insanlar tarafından işlenir. geri kalanı kazadır.
bir cinayete idam cezası istemek de "öldürmek lazım" tespitiyle, öldürmek için haklı gerekçe yaratmakla olur. idam cezasını isteyen, arzulayan biri özünde cinayet işlemek isteyen, arzulayan birinden farklı değildir. hani bazen filmlerde duyarız ya "bilmek istiyorum katil o sırada ne düşünüyordu" diye, idam cezası arzulayanlar bu şansa sahipler. onlar toplumsal hassasiyetleri arkalarına alarak rahatça öldürme fantazileri üzerinde keyif sürebilme lüksüne sahiplerdir. hatta bazen basit bir öldürme de tatmin etmez "alacaksın ona ve akrabalarına tecavüz edeceksin, sonra yavaş yavaş öldüreceksin" diye salya akıta akıta kendilerinden geçerler. ve bu insanlar gazete okur yorumlarında %48 olumlu puan alırlar.
(bkz: aynısını ona da yapacaksın)
adana'da 800m dolar değerinde petrol bulunması
-
su seviyesindeymiş lan bi de. o seviyedeyse bi kontrol edin bence yandaki petrol istasyonunun deposunu patlatmış olabilirsiniz gençler.
dihidrojen monoksit
-
hakkında böyle bir olayın da geçtiği formül
greater idaho falls bilim fuarı'nda , bir lise öğrencisi, yöre insanlarını hazırladığı projeyi imzalamaya davet etti. delikanlı ,"dihidrojen monoksit" adlı maddenin kullanımının tümüyle yasaklanmasını, mümkün olmadığı taktirde çok sıkı kontrolunu istedi.
duvarlara astığı afişte açıklanan zararları,
1-yoğun terlemelere ve kusmalara sebep olabilir.
2-doğaya büyük zararlar veren asit yağmurlarının ana unsurudur.
3-gaz haline geçmiş hali, çok ciddi yanıklara sebep olabilir.
4-kazara solunması ciğerlere dolması ölüme yol açar.
5-erozyona yol açar.
6-otomobil frenlerinin etkinliğini azaltır.
7-ölümcül kanser tümörlerinin hepsinin içinde bulunmuştur.
bir saat içinde tam 50 bilim fuarı meraklısı insan delikanlının kampanya açtığı standı ziyaret etti. 43 kişi, yasaklama isteğini şiddetle desteklediler. 6 kişi kararsız kaldı.
sadece bir kişi yasaklanması istenen "dihidrojen monoksit" in h2o, yani hayatın can damarı "su" olduğunu söyledi.
delikanlının bu projesi "ne kadar kolay aldatılabiliyoruz" yarışmasının birincisi ilan edildi...!
delikanlı : "amacım, kolayca saptırılmış, saçma bilimsel cümleciklerle insanların nasıl yanlış koşullandırılabildiklerini göstermek istedim" dedi.
*
zincirlikuyu mezarlığı'nın şehir dışına taşınması
topluluk önünde konuşmak
-
eğer sunum yapıyorsanız jest ve mimiklerinizle izleyicilerinizin dikkatini canlı tutun. ara sıra ufak espriler yaparak onlarla bağlantınızı koparmamaya çalışın.
konuşmadan önce ses kontrolü yapın mutlaka, sesinizin arka taraflardan da duyulduğundan emin olun. rahat olun, sahne gibi bir yere çıkacaksanız derin nefes alıp verin ve öyle çıkın.
mümkünse yanınızda bir ufak pet şişe su olsun. heyecandan dolayı boğazınız sık sık kuruyacaktır.
bir müddet sonra zaten alışmış olursunuz bütün bunlara.
kırmızı oje
-
markası ne olursa olsun, her sene en güzelleri aseton ile çıkar
yaşanabilecek en dumur olaylar
-
yaz okulu.
patoloji laboratuvarındayız. mikroskopta incelediğimiz preparatları, defterlere çizmemiz, beş bin tarafından ok çıkartıp neyin ne olduğunu yazmamız gerekiyor falan. ben de baktığım şeyi zinhar çizemiyorum, öyle bir sakatlığım var. önlük giymek zorunlu fakat yaz okulu olduğu için biz gittiğimiz şehre önlük almamışız yanımıza. ben birilerinden rica ettim, buldum bir şekilde. başka kimsede yok.
asistan bir şeylere sinirlendi, artık gözüne çarpan her türlü eksikliği yüzümüze vuruyor.
+ ciddiye almazsanız, ciddiye alınmazsınız! kimsede önlük yok. bir şu bayan arkadaşınızda var.
bana dikkatle bakıp, yüzünü buruşturuyor
+ama... anlaşılan o da başkasından almış. üç beden büyük, içinde kayboluyor
daha da sinirleniyor.
+ kalem getirin, defter getirin dedik. defteri olanın kalemi yok, kalemi olan ilkokullu gibi çizgili defter getirmiş. kimse çizmiyor!
gözü benim masama takılıyor,
+bir şu bayan arkadaşınızı gördüm çizerken!
yanıma geliyor, deftere bakıyor. bende de çizim yok. ''böyle bulut bulut gibi bi şeyler varsa o tüberküloz, bilezik gibi şeylerin olduğu ruam, preparatın dışından bakınca gölgeler varsa fibrinli pnömoni...'' gibi kopyalar yazmışım.
+ama... anlaşılan yine umduğumu bulamadım!
ikidir adama benden tiksinecek malzeme verdim. yanımda durdu, devam ediyor.
+bir ciddiyetsizlik hakim. utanmasanız terlikle falan geleceksi...
yere bakıyor, susuyor. ayağımdaki terlikleri fark etmiş tam o an.
+arkadaşım senin amacın ne?
-hocam havuza düştüm de ayakkabılar ıslak o yüzden ben de mecburen terlik giymek zorund...
+hayır üç oldu, hep sen. buraya bana tepki olarak mı geldin?
-yok hocam...
+bakın! son kez söylüyorum! yarın kimse önlüksüz, kalemsiz, deftersiz ve (bana dönüyor) ayakkabısız gelmesin!
hiperaktifliği iyi bir şey sanan zihniyet
-
eskiden bize şımarınca "piç kurusu" der bir güzel döverlerdi, şimdi yok hiperaktif, yok çok asabi. geçen halaoğlu bir şeyler söylüyor oğluna, çocuk dünyanın postasını koydu buna, bu hala "bizim oğlan çok asabi". ne asabisi lan, beş yaşındaki adamın ne asabiyeti olacak? biz de asabiydik, anam terlikle bir girişir, alırdı bütün sinirlerimizi, köftelik kıyma gibi kalırdık öyle. şu an karşınızda gördüğünüz bu eşsiz nesil böyle yetişti.
bir üniversitede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
2001 senesinde okulda yasadışı eylem yapan sol gruba polis müdahale etmek üzereyken araya giren rektörün, "ben izin veriyorum gösteri yapabilirsiniz" demesi üzerine, solcu grubun artık yasal olan bir eylem düzenledikleri için tadının kaçması, 5 dakika içinde bütün grubun dağılması.
yetiş ya picasso yetiş ya dali
-
20. yüzyıl sanatının güçlüklerine dikkat çeken bir şarkıdır.
kübisti fauvistten ayırıyorlar
bu sizden bu bizden kayırıyorlar
guernica ne diyor anlamıyorlar
ortalık karıştı modern bozuldu
yetiş ya picasso yetiş ya dali
yolumuz düştü piet mondrian'a
tuvalde olan gelirmiş başa
can düşman olmuş ressam ressama
yetiş ya picasso yetiş ya dali
magritte'e duchamp'a saygı kalmamış
insanlık matisseden nasip almamış
galerisi var ama gözü doymamış
biçare kandinsky abstrakta uymuş
yetiş ya picasso yetiş ya dali
öyle bir dünya ki, pop-art avant-gardea
sürrealistin sırtından vuran vurana
aşkolsun gerçekten pollock bulana
insanlık yaralı postmodern sanatta
yetiş ya picasso, yetiş ya dali