hesabın var mı? giriş yap

  • sözlükteki hesabımı kimse bilmiyor. bazen burda yazdıklarımı twitter, facebook sayfamda ''adam iyi yazmış'' diye paylaşasım geliyor.

    sanırım psikolojik sorunlarım var.

  • lan tipsizliğimden midir, beceriksizliğimden mi bilmiyorum ama sadece bir kez denemedim. hani yanlış anlaşılmasın o da, bizim grubumuzda olan kız. ama arkadaşın kız arkadaşının arkadaşı, ilk defa görüyorum yani.

    bir gece kulübüne gittik, bir elimde bira var, arkadaşlardan biri de elime patlamış mısır tutuşturdu, "kıza ikram et, muhabbete gir" diyor. aldım mısırı elime, birayı bıraktım. boş elimle kıza dokundum, dönünce "mısır yer misin?" dedim ama kız müziğin etkisiyle duymadı, kulağına yaklaşıp tekrarladım, kız "istemiyorum sağol" diye haykırdı. mala bağladım sonra, elimdeki mısır paketini kıza doğru uzatıp kızı dürttüm paketle. kız yine "istemiyorum" dedi, bu sefer elini kolunu da sallıyordu. yüzündeki gülümseme de yitip gitmişti. dans ederken kıza sinsice yaklaşmaya çalıştım sonra, kız bir ceylan edasıyla kaçtı her seferinde ama.

    gecenin sonunda başka bir erkekle yiyişiyordu. beşiktaş evine yine puansız dönüyordu...

  • helena bonham carter ile 13 yil suren birlikteliklerini sonlandirmis. benim merak ettigim, johnny depp'in velayetini kimin alacagi !

    edit: espriyi caldigimi ima eden bir kac entry var sagda solda, asagida ! 2007'de gosterime giren sweeny todd the demon barber of fleet street filminin galasi roportajini izlemistim televizyonda. yonetmen tim burton ve basrol oyunculari depp ve carter'di. carter'a da uclu arasindaki iliskiyi sormuslardi. o da depp oglum gibi, hep birlikteyiz demisti! taaa, o zamandan beri ana-baba-ogul olarak izlerdim hep filmleri. ayrildiklarini da duydugumda, oglan ortada kaldi diye bu entry'i girdim !

  • random internet kullanıcıları, fetöcüleri fotograflarından %100 başarı oranıyla tespit edebiliyorken devlet bunları zamanında tespit edemedi ve tüm kurumları ele geçirdiler. bu da en büyük utancımızdır.

  • chuck 1. sezon 3. bölüm

    chuck ajan olarak cıktıgı ilk görevinde bir sanat acık arttırmasındadır ve bir resimin basında hos bir bayanla resim hakkında konusur :

    hbb : güzel bir resim
    chuck : evet güzel resim tabi *
    hbb : evet güzel.
    chuck : kendine has özellikleri var. bob ross'un etkileri var sanki.
    hbb : bob ross??
    chuck : hani trt' de cıkan ressam varya
    ...

  • iki yıldır almanyada yaşıyorum. buraya geldiğime hiçbir zaman pişman olmadım. büyük bir ailevi ya da sağlıksal problem yaşamadıkça da dönmeyi kesinlikle düşünmüyorum. neden mi:

    1. alım gücüm çok yüksek. maaşımın yüzde kırkını kiraya verdiğim halde çok rahat geçinip, lükslerime para ayırabiliyorum. temel yaşam için harcamanız gereken para az bir miktar. gerisi sizin gönlünüze kalmış. 50-100 euro'ya avrupa'da bir yere uçak bileti alıp bir iki gün kaçamak yapabiliyorum mesela. bu da bütçeme dikkat edersem toplamda 400-500 euro'ya patlıyor bana, ki bir ayda bu kadar para arttırabiliyorum. ya da yeni çıkan istediğim teknoloji ürününü bir bilemedin iki ay biriktirdiğim parayla alabiliyorum.

    2. alkol ve eğlence görece ucuz. haftasonu dışarı çıkıp lüks olmayan bir yerde bir şeyler atıştırıp içmeye gittiğim bir gece ortalama 50 - 70 euro'ya patlıyor bana. ne kadar içtiğinize bağlı olarak daha az para ödemeniz de mümkün. artık canınız nasıl istiyorsa. şehir benim için yeni olduğundan keşfedecek o kadar mekan var ki zaten her hafta başka bir yere gidiyorum.

    3. mesela lüks bir restorana gidince iki kişi 150 euro bırakmak koymuyor. özel bir şey yaptığınızın ve bunu yapacak gücünüzün olduğunu biliyorsunuz. içiniz rahat ve verdiğiniz paraya değiyor. çünkü genel olarak servis sektörü türkiye'den geride olsa da bu lüks restoranlarda değişiyor. son derece kaliteli hizmet ve lezzet alıyorsunuz. verdiğiniz paranın hanzo bir kebapçıya gitmediğini bilmeniz de içinizi rahatlatan başka nedenlerden.

    4. sevgilimi evine gönderirken yolda başına bir şey mi gelir, takip ederler mi, öldürürler mi, taksiye bindirsem taksici bir şey yapar mı diye endişelenmeme gerek yok. güvende olduğunu biliyorum. elbette güllük gülüstanlık değil burası da ancak türkiye'den çok daha güvenli olduğu kesin.

    5. iş yaşamımda yalaka olan bir lavuk benim önüme geçecek diye çekinmiyorum. burda işini yapana değer veriyorlar, işini yapmayan adamın gözünün yaşına bakmıyorlar. daha da önemlisi çalışmamın karşılığını alıyorum. çalıştığım ortamda hem maddi hem manevi olarak destekleniyorum.

    6. 30 gün yıllık tatilim var. tatilimi istediğim gibi değerlendirecek ekonomik özgürlüğe sahibim. vize derdim yok. canım sıkıldıkça istediğim yere basıp gidebiliyorum.

    7. gelecekte ekonomik kriz mi vurur, kur mu uçar gibi kaygılarım yok. burda olduğum sürece ekonomik güvende olduğumu biliyorum.

    ve daha birçokları.

    tabi ki olumsuz yanları da var. her şey mükemmel ve toz pembe değil. ancak dönmemi gerektirecek, beni bıktıracak kadar da büyük değil.