hesabın var mı? giriş yap

  • benim gibi sizde küçük bir yaramaza sahipseniz hemen yanaşın sizinle paylaşacağım bir bilgi var. bu şirin yaramazlar yorulduklarında veya uykuya dalama çalıştıklarında çoğu zaman bize kök söktürüyorlar ve bizde ne olduğunu tam anlamıyoruz.

    peki çocuklar yorgun olduklarında neden yaramazlık yaparlar?
    yorgunluk hepimizde gözlenen hissiyattır, kabaca anlatacak olursak bunun nedeni aslında enerji dengemizde ki negatif eğime olan bir durum bizi bu hissiyata sokar ve fiziksel, zihinsel veya duygusal anlamda bir güç eksikliği hissederiz .

    aslında yorgunluğun davranışlarımız üzerinde tuhaf etkileri vardır ve bu da öz denetimimizi sağlamada daha büyük zorluklarla sonuçlanır. biz daha yaşlı insanlar da bu durumu adapta olurken çocuklar bu duruma pek adapte olamıyorlar diyebiliriz.

    işin sırrı aslında tam anlamıyla beyinde gizli diyebiliriz. çünkü beynimiz biz dinlenme halindeyken ürettiğimiz enerjinin % 20 kadarını kullanmaktadır. işte davranışsal kontrol merkezi, özellikle prefrontal korteks adı verilen bir alan tarafından gerçekleştirilir.

    prefrontal korteks, yürütücü işlevler adı altında gruplanan karmaşık bilişsel görevleri yönetmekten sorumludur. düşünceleri uçan uçaklara benzetecek olursak, prefrontal korteks'te havaalanı kontrol kuleleri gibi çalışırlar ve tüm hava trafiğini esnek ve statik olmayan bir şekilde sorunsuz bir şekilde akıtırlar, böylece ortaya çıkabilecek herhangi bir duruma uyum sağlayabiliriz.

    ayrıca bu bölge sayesinde planlama, muhakemeye dayalı kararlar verme ve duygusal durumumuzu rasyonelleştirme ve yönetme gibi becerileri de içinde bulundurur.

    şimdi bu kadar şey söyledikten sonra bu davranışların yorgunlukla ne alakası var diyeceksiniz. yukarıda da söylediğim gibi beynimiz aldığımız enerjinin %20 ile 30 kadarını tüketir ve kendisine tam anlamıyla bir obur diyebiliriz.

    işte yorulduğumuzda oluşan bu yakıt azlığı yüzünden prefrontal kortek istediği kadar enerji almayınca çığırından çıkıyor diyebiliriz*. sonuç olarak düşünmeyi, planlamayı, karar vermeyi, duyguları yönetmeyi ve bilgiyi saklamayı ve işlemeyi daha zor hale getiriyor. bu aynı zamanda düşüncelerimizi daha az esnek ve daha katı hale getiriyor ve özelikle çocuklarda ve kendi davranışlarımızda kontrol etme yeteneğimizi kaybediyoruz.

    işte bir anda şirin ufaklıklar bir bakmışsınız mr. hyde oluveriyor ve sonrasında açken sen sen değilsin sözü daha bir anlamlı hale geliyor değil mi.
    kaynak

  • geçenler de yaşlı bir çift geldi. elektrik süpürgesi ihtiyacı varmış teyzenin eskisi yıpranmış bozulmuş senelerce kullanmaktan. fırsat ürünüydü son bi tane kalmış. aldılar makineyi garantisini falan imzaladık. 100 küsur lira bişiydi işte. tam kapıdan çıkarken teyzenin yüzünde koca bir mutluluk, durdu, kocasına döndü; "bu ay sana çok yük oldum her istediğimi aldın allah senden razı olsun hakkını helal et" dedi.

    adam karısını alnından öptü "helal olsun be ömrüm feda olsun" dedi. len kasada bi duygulandım marketin arka tarafına koşar adımlar yürüyüp gözyaşlarımı sildim. gülümsedim ne güzel bir şeysin sen aşk.

    edit: olm şaka maka bir hayal ürünü olan bu yalanımı fena yediniz lan kdaskljda cezmi kalorifer bile paylaşmış ahahaha.