hesabın var mı? giriş yap

  • cidden acayiptir. adamın neden dokunduğu meçhul kapağın açılacağını da bilemez dokunan kişi. gerçekten son zamanlarda izlediğim en ilginç video.

  • içinde kendisini ısıran 5 tane ite ve videoya çeken it oğlu ite nasıl son nefesine kadar savaşılacağını gösteren gerçek bir bozkurt vardır. özgür yaşadı özgür öldü.

  • bir kaç yıl önce(2018 veya 2019 hatırlayamadım tam) , gecici olarak istanbul anadolu yakasında bir benzlikte pompacılık yapıyordum. biraz mental açıdan kötü dönemlerimdi. neyse

    bir gün ümit bey geldi.kibar bir şekilde hal hatır sorup, istediği miktarı söyleyip markete yöneldi. açık kahve(veya koyu lacivert ) rengiydi sanırım, bir bmw ile gelmişti. verdim benzinini, beklemeye koyuldum.

    hava buz gibi. ellerim donmuş. ümit bey karşıdan geliyor. elinde, starbucks makinesinden alınmış koca boy kahve. yüzünde bir gülümse ile bana uzattı ve "afiyet olsun" dedi..

    uzun zamandır düşünürüm. o kahveyi benim için mi almıştın ümit bey, yoksa tadını beğenmeyip de, çöpe gitmesin bari deyip mi verdin bana :)))))

    her durumda da klass bir insan. o an beni çok mutlu etmişti.işi rast gitsin...kahve + mütevazililiği

    not : o makineyi her gün görür, bazen canım ceker ama kazandığım paraya göre lüks kaldığından almazdım hiç. sizin sayenizde ilk kez o gün içmiş bulundum :)

    edit : ümit bey twitterda bir yazarımıza cevap vermiş entry e dair : "bunun redbull, kola, dondurma, bisküvi versiyonlarını da duyabilirsiniz. insanların enerjisi ve iletişimleriyle alakalı biraz anlık gelişen rutin refleksime dönüştü sanırım"

    edit : sene eklendi.

    edit: tamam arkadaşlar. en güçlü ihtimaller. 1.bana aldı 2.aslında kendine aldı ama beni görünce içinden bana vermek geldi o an. :) ya önemli değil. o an çok mutlu olmuştum.

  • "soğuk bir kış sabahı çok sayıda kirpi donmamak için hep birlikte ısınmak üzere bir araya toplanır. ama kısa süre sonra oklarının birbirleri üzerindeki etkilerini görüp yeniden ayrılırlar. ısınma gereksinimi onları bir kez daha bir araya getirdiğinde okları yine kendilerine engel olur ve iki kötü arasında gidip gelirler... ta ki birbirlerine katlanabilecekleri uygun mesafeyi bulana kadar. bunun gibi, insanların hayatlarının boşluğundan ve tekdüzeliğinden kaynaklanan toplum gereksinimi onları bir araya getirir ama nahoş ve tiksinti verici özellikleri onları bir kez daha birbirinden ayırır."

    (bkz: parerga und paralipomena)
    (bkz: arthur schopenhauer)

  • şu ülkede, başörtülülerden başka hiç kimsenin mağdur olamaması çok acayip değil mi ya?

    ölüyorsun, yakılıyorsun, aç kalıyorsun, devlet sana hergün hakaretler ediyor, ibadethanelerde her gün hedef gösteriliyorsun, ama mağdur olamıyorsun.

    ama türbanlı bacım öyle mi? heryerde ve her koşulda mağdur. korkuyor, aşağalarız diye korkuyor, ezeriz diye korkuyor.

    biz mi? biz zaten kafirleriz. katlimiz vacip.

  • fransa'dan almanya'ya doğru araç ile gidiyoruz. kongre vs derken yorulduk ve sınıra yakın bir kasabada gece konaklamak için mola verdik.
    ev sahibine market var mı dedik. 1 tane var dedi. tarif etti.
    gittik tarif edilen bakkal - manav karışımı markete. 1 tane personel yok. kapandı mı acaba dedik ama ışıklar yanıyor. alacaklarımızı aldık bekliyoruz sahibi gelsin ödeyelim. neredeyse yarım saat sonra biri geldi alışveriş için. sahibi sandık ama değilmiş. ürünleri aldı, masanın üstündeki ahşap kutuya para attı ve para üstü aldı.
    hemen sorduk sistemi.
    markette personel yokmuş, 24 saat açıkmış. fiyatlar zaten yazıyor dedi. kutuya atın dedi.

    ben böyle ahlaksızlık görmedim. müşteriyi siklemiyor bu avrupa. git kutuya kendin para at yok efendim para üstünü say ve al.

  • sabah sabah tüm sinir sistemini çökerten çocuk. orada gevrek gevrek gülen gerizekalı kıza muhtemelen şirin gözükmek için girilen aptal saptal bir iddianın sonucunu 7 senedir çektiği eziyet olarak kazanmıştır.

    delikanlının gözyaşlarına ayrı içim yandı, o anneciğin gözyaşlarına ayrı.

    umarım bir hayırsever duyar sesini de en kısa sürede sağlığına kavuşur. en azından "anne" diyebilir.

  • tatli bir kokteyldir. ismi ispanyolca'da "suzulmus ananas" manasina gelir. bu yuzden orjinal tarifinde ananas suyu degil, ezilmis/suzulmus/parcalanmis ananas vardir. ama ananas bulunmayan ortamlarda ananas suyu da iyi bir alternatif olur.
    stereotipik olarak kadinlar, tropik yerlerde tatil yapanlar, tatli icecek sevenler tarafinda cok icilir. rupert holmes'in escape adli, daha cok "the pina colada song" diye bilinen sarkisiyla unlu olmustur.

    tarifi asagi yukari soyledir:

    90ml beyaz rom
    45ml hindistan cevizi sutu
    3 corba kasigi ezilmis ananas, ve ya 45ml ananas suyu

    parca ananas kullaniyorsaniz: malzemeleri bir blendera buzla beraber koyup blenderi yuksek hizda calistirin. kokteyl bardagina suzun.
    ananas suyu kullaniyorsaniz: malzemeleri bir shakera koyup buzla calkalayin, kokteyl bardagina suzun.

    not: tarifin orjinalinde ananas parcasi oldugu soyledikten sonra bu tarifi yapmak icin blender gerekmesi tabi ki olacak sey degil. derinlemesine arastirmadigim icin bilmiyorum ama tahminen orjinal olarak iyice ezilmis ananas shakerda diger malzemelerle calkalandiktan sonra bardaga suzulurken buzlari geride birakip bardaga ulasabilmektedir. boylece hazirlanma islemi bittiginde bardakta az miktarda cok ufak ananas parcalari ve bol miktarda ananas suyu bulunmaktadir. ortalama iceni icin ananas suyu kullanmak ve ya isi blendera tasimak daha kolaydir.