hesabın var mı? giriş yap

  • maraş gitti mi geri gelmez ama yaptırımlar 1 yıl sonra kolaylıkla geri gelebilir.

    dolayısıyla hiç düşünmeden reddedilmesi gereken teklif.

    ancak iki devletli çözümü kabul etmeleri durumunda, böyle bir teklif değerlendirilebilir.

    edit: ırkçı türk düşmanları hemen heyecan yapmış başlık altında. türkler tarafından zamanında ne kadar küçük düşürülmüşlerse, aşağılık komplekslerini kusa kusa bitiremediler.

    siz gidin stk işleriyle ilgilenin, batılı finansörlerinizin gözüne girin, belki 3 kuruş daha fazla fon alırsınız. devlet kurmak, yönetmek sizin idrak edebileceğiniz işler değil.

    edit2: kıbrıs halkı öyle diyor, kıbrıs halkı böyle diyor diye hikaye uyduran arkadaşlara hatırlatalım, kıbrıs halkı sizin sevgili mustafa akıncı'nıza son seçimde hak ettiği dersi verdi. dolayısıyla ağlaklığın lüzumu yok. türk düşmanlığınıza kıbrıs halkını alet etmeyin.

  • kış olmaması.

    daha önce burada, hatırlamadığım bir başlıkta okumuştum. kaynakları da vardı. özeti şuydu;

    bir yerde kış varsa barınma ihtiyacı artar. barınma ihtiyacı artınca toplumlar barınak sistemlerini geliştirirler. böylece mimari gelişir. gelişmişliğin başlangıç noktasıdır mimari. ev yapmayı bilmiyorsan fabrika yapamazsın. silah fabrikası, yiyecek fabrikası, tekstil fabrikası yapamazsın mesela. geçtiğimiz yüzyıl için değil bu iddia, ortaçağ için. tüm mevsimleri sıcak olan bir iklimde insanlar ev inşa etme yeteneklerini geliştiremezler. kabile hayatına mahkum kalırlar yüzyıllarca.

    sömürgecilik tabii ki afrika'nın bağrına vurulmuş hançer. ama bu dediğim neden, sömürgecilik öncesi döneme ait daha temel bir neden.

  • 7 şubat 2016 beşiktaş gaziantep maçında beck sağ bekten sağ açıktaki sosa'nın önüne salıyor topu, sosa'dan orta yapmasını bekliyorum. bakıyorum içeride yine "ben en iyi yerde dururum ağa" diyen mario gomez. sosa beni şaşırtarak topu yerden gomez'in önüne salıyor, bakıyorum gaziantep defansı geride. top mario'nun ayağına doğru tıngır mıngır ilerliyor.

    işte bu noktada beşiktaş'la yıllardır yaşamadığım bir şeyi yaşıyorum. direğe mi vurur, kalecinin üzerine mi vurur, dışarı mı vurur ne yapar acaba düşünceleri yok aklımda. aklımdan geçen tek şey "gol ya bu..." bu kadar. mario tabiri caizse zbam diye atıyor golü, dur kontrol edeyim oradan döneyim bu tarafa bakayım yok, geldiği gibi gömüyor. sevinmiyorum bile zira orada mario var, pozisyonun sürprizi kaçmış. adamsın lan diyorum sadece.

    adamsın lan.

  • hakikaten irice bir yürek gerektiren eylem. bundan tiksinen adamın sevgiden ne anladığını merak ediyorum açıkçası. kadın olsun, erkek olsun fark etmez.

    bir yıl sonra: başlık başa kalmış... işbu entry uçup gidene cevab idi.

  • sınır güvenliğini sağlamış ülkenin yaptığı eylemdir. sağlayamayanlara dert olur.
    55 tane ne olduğu belli olmayan adamı ülkelerine sokmamışlardır. adamlar terörist mi belli değil. aralarında tecavüzcüsü, hırsızı, katili var mı belli değil. almanya'ya mı kaçacak yoksa yunanistan'da mı kalacak belli değil. topluma ayak uydurabilecek mi belli değil. yunanistan'da 30 yıl önce çoktan bitmiş olan bazı hastalıkları tekrar hortlatacak mı belli değil. topluma karışabilecek mi belli değil. 50 sene sonra bunların çocukları yunanistan'da şeriat isteriz diyecekler mi belli değil. nereden geldiği ne olduğu belli olmayan adamları koyunlarına sokmadıkları için kızacak mıyız bir de.
    bu adamlar ışınlandılar mı adaya? botla gelen adamları bota doldurup nasıl geldiyseniz öyle gidin demişler. bu kadar basit.
    edit: çoğunluğu çaylaklardan olmak üzere onlarca hakaret, tehdit, beddua ve nefret içerikli mesaj aldım. az önce sevgi pıtırcığıydınız ne kadar hızlı değiştiniz?
    edit2: nick altımda beddualar ile şenlendi. ama sorsan cani olan benim.

  • abd'de olsa "murder & armed robbery 80 years " şeklinde ceza alıp bir daha gün yüzü göremeyecek barbarlar türk hukuk sistemi sayesinde 3 yıl sonra aynen devamke şeklinde takılıyor.

  • kesinlikle içinde bulunduğum ikilemdir.

    okuduğum bölümden ötürü akademik altyapıyla yetiştirilmiş olmama rağmen içimde bu tarz bir isteğin tek bir emaresine bile rastlamadım yıllardır.
    eskiden beri içimde resmen esnaf bir dayı var ve sürekli olarak durup durup ''hadi'' diye sesleniyor. üstelik etrafımda ve ailemde tek bir esnaf bile yokken sadece bende böyle bir aşk olması da genetiğin mucizesi.
    büfe olur, efendime söyliyim tekel bayisi olur, restoran olur, hep sürekli bir alayım satayım, ticaret yapayım, dükkan işleteyim hevesindeyim.
    bi laboratuara kapandığını düşün, makalelere gömüldüğünü falan, bi de işlek caddede büfe falan işlettiğini. oha lan büfe süper olm.
    ama sermaye şart.