hesabın var mı? giriş yap

  • meraktan richard mille marka saatleri hakkında ufak bir araştırma yaptığım tenis oyuncusudur. benim gibi merak edenler için buraya da bırakmak istedim:

    richard mille ve nadal ilk olarak 2010 sezonunda işbirliği yapmıştır. nadal french open'a ultra hafif rm 027 ile çıkmıştır. karbon kompozit kasaya ve esnek polikarbonat kayışa sahiptir. saatin makinesi ise titanium ve lital adı verilen (aluminyum/lityum) alaşımdan oluşur. tüm bu malzemeler saatin hafifliğine katkıda bulunmıştur ve saat sadece 19 gramdır. görsel

    firma bu saati rafael nadal'a göre özel olarak üretmiş ve 50 adedini de satışa çıkarmıştır. satış fiyatı ise 525.000 usd'dir.

    resmi sayfa

    _
    2011 sezonunda ikili richard mille'in simgesi haline gelen tonneau şeklindeki rm 035 modeli ile kortlara çıkmıştır. bu model başka bir ultra hafif alaşım olan magnezyum ve aluminyum alaşımı ile üretilmiştir. görsel

    manuel kurmalı mekanizması chronofiable sertifikasına sahiptir. satış fiyatı 85.000 usd'dir.

    resmi sayfası

    _
    2013 yılında rm 027'nin ikinci nesili ile çıtayı biraz daha yükselttiler. rm 27-01 modeli ilk nesil rm 027'den daha hafif ve 5000 g kuvvete kadar dayanıklı olarak üretildi. ayrıca renk seçeneklerine de mevcuttur. görsel

    yine 50 adet limitli olarak üretilen saatin satış fiyatı 690.000 usd'dir.

    resmi sayfa

    _
    2014 yılında rm 035'in ikinci versiyonu rm 35-01 ile işbirlikleri devam etti. saat ilk sürümünde olan tourbillion mekanizma olmadan, manuel kurmalı bir mekanizma ile üretildi. görsel

    saatin satış fiyatı ise 130.000 usd'dir.

    resmi sayfa

    _
    2015 rm 027'nin ikinci versiyonu kortlara çıktı. rm 27-02 "king of clay", toprak ağası nadal'ı onurlandırmak üzere kil rengi kayış kullanıldı. bu version unibody (monocoque) olarak bilinen teknik ile üretildi.kasa bandı ve taban plakasının tek parça halinde üretildiği bu model tasarımı sayesinde kortta daha büyük darbelere dayanabilecek hale geldi. görsel

    yine 50 adet olarak üretilen saatin satış fiyatı 775.000 usd'dir.

    resmi sayfa

    ikili aynı yıl sadece amerika pazarı için sınırlı sayıda varyasyon içeren rm 035 koleksiyonunu da tanıtmıştır.

    _
    2016'da richard mille, nadal koleksiyonunu rm 35-02'yi piyasaya sürerek genişletmiştir.
    görsel

    modele yapılan en büyük güncelleme otomatik kuvars bir kalibre kullanılmış olmasıdır. parlak kırmızı bir kasa ve kontrast oluşturan sarı kayış ile dizayn edilen saatin fiyatı 145.000 usd'dir.

    resmi sayfa

    _
    2017'de teknik olarak daha da ileriye taşıdıkları rm 27-03'ü piyasaya sürdüler. saat 10.000 g kuvvete dayanabilecek şekilde üretildi ve rm 35-02'de olduğu gibi ispanya bayrağını anımsatan sarı ve kırmızı renkleri ile üretildi. görsel

    bu saat de sadece 50 adet üretildi ve 725.000 usd'ye satıldı.

    resmi sayfa

    _
    2020 yılına geldiğimizde rm 27-04 tourbillon rafael nadal modeli sahneye çıkmıştır. saat 12.000 g kuvvete dayanıklı şekilde üretilmiştir. ikilinin ilk işbirliği yaptığı rm 027'den daha ağır olsa da 30 gramlık ağırlığı ile mekanik saatlerin genelinden çok daha hafiftir.
    görsel

    saat titacarb adı verilen karbon fiber ve poliamid alaşımından üretilmiştir. saatin kasasının altında "rafael nadal", kasasının yanında ise "rafa" yazmaktadır. 50 adet limitli sayıda üretilen saatin satış fiyatı ise 1.050.000 usd'dir.

    resmi sayfa

    modellerin resmi sayfalarından detaylı görsellerine ulaşabilirsiniz.

  • hayat tecrübelerimden bir örnekle açıklamak gerekirse:

    şimdi bizim burada cumartesi pazar kurulur, ben de bazen dedeme yardım ederim. alışverişi yaptık dönüyoruz, dedem pazar arabasının çok yüklendiğini düşündüğünde birlikte çekmemizi önerir. böylece eve daha hızlı ve benim de daha az yorularak gideceğimizi iddia eder. ben de bunu azalar verimler kanununa dayanarak açıklarım dedeme:

    -dede, eğer ikimiz arabayı çekersek eve daha hızlı gitmeyiz, çünkü ben senin hızına göre yürümüş olurum, ayrıca daha az da yorulmam boy farkımızdan dolayı, eğri büğrü yürümek zorunda kalırım ve daha çok yorulurum. yani arabayı iki kişi çekersek verimimiz düşer. yaaaaa! o yüzden bana bırak!

    işte böyle birşeydir azalan verimler kanunu. arabayı üç kişi çekmeye kalkarsanız zaten iyice boka sarar herşey. daha fazlası zaten olmaz. şöyle de düşünürseniz konu dışına çıkmış olursunuz:

    "yüz kişi toplanalım, sıraya dizilelim evin önüne kadar, herkes bir yanındakine arabayı versin, çok kişi oluruz ve verim artar"

    artmaz canım, niye, üretim fonksiyonu değişir o zaman, teknoloji değişmiş olur!

  • gördüğü her kuralı don lastiğine çevirmek isteyen yurdum insanı için sözde kazıktır.

    plan yapmak, hazırlıklı olmak, ciddi davranmak filan hak getire.

  • on numara dizi. bir dizi için "on numara" lafını kolay kolay kullanmam. karşımda kullanan olursa onu dayak manyağı yaparım. zira bana göre en güzel dizi, henüz yapılmamış olandır. zaten bir diziye "on numara" payesini biçmek kolay değil. güven özveri tecrübe ister böyle bir şey. fakaaaaat söz konusu dizi the it crowd olunca akan sular duruyor. beni bu kadar güldüren bir komedi dizisi zihnimin sarsak database'inden çıkmıyor. çocukluğumda uzaylı zekiye izlemişliğim, uzaylı zekiye'nin dandik tavırlarıyla insanları madara etmesine gülmüşlüğüm var ama, yo dostum yo, ben deli değilim. çocuktum o zamanlar.

    dizinin 4 sezonunu bir solukta seyrettiğim doğru. hatta en kısa sürede diziye baştan başlamak, katıla katıla güldüğüm sahnelerden kolaj yapmak var aklımda. ah bir de şu dizinin her bir sezonunu 6 bölümle kısıtlamasalar ne güzel olacaktı.

  • başta sinyal ver lan diye böğüren delikanlının karşısında aziz yıldırım olduğunu anladığı anda içine doğru sıçarak niye sinyal vermiyorsun abiye evrildiği videodur.

  • bir balya parayı havaya atsa kurtulacaktı halbuki dedirten olaydır.

    başıma bir şey gelmeyecekse yakalanmasına üzüldüm. skmişim bankasını!

    -----

    edi: imla

  • istanbul ticaret borsası başkanı ç. ali kopuz böyle buyurmuş. bir de kızmış trafik kazalarına neden bu kadar tepki gösterilmiyor diye. ne pissiniz be.

    tekrar tekrar okuyorum çıldırıyorum. siz şimdi bunlar kaza falan değil, sorumsuzluk, ihmal derseniz vatan haini oluyorsunuz. neden? çünkü borsayı sabote ediyorsunuz. borsanın bir kaç puan düşmesi çıkması insan hayatından çok daha önemli çünkü. lan hadi tamam umrunuzda değil insanlar ölmüş yaşamış. lan açık açık nasıl söylüyorsunuz bunu?

    haberin detayları burada. sinirlenmeden sakin kalıp okuyabilecekler bir göz atsın. http://www.radikal.com.tr/…iyeye_saldiridir-1213654

    edit.

  • düşünseniz de çocuklarınızla gezintiye çıktınız yanınızdan birisi 1 tonluk makine ile 370km/h hızla geçiyor.

    devletin böyle adamların ehliyetini 5 yıl gibi süreyle alması gerekiyor.

    o yollar halk için.

    hız yapacaksan piste git. bu adamı tutuklamayan ve ehliyetini almayan devlet, devlet değildir.

  • üzgün bir çocuk bu.

    bütün öğle aralarında, hep aynı büyük umutla, içinden başka bir şey çıkmasını dileyerek beslenme çantasını açan;

    her seferinde salçalı ekmeği görüp onun eski ayakkabılarınınkine denk değişmezliğine isyanlar çıkaran;

    sınıf yeteri kadar tenhalaşınca arka sıraya geçip alelacele karnını doyuran;

    elini, ağzını bastıra bastıra yıkadığı hâlde hâlâ salça koktuğunu sanıp kendinden utanan;

    evde annesine "artık salçalı ekmek istemiyorum." derken onu da çaresiz bırakan;

    pelin'in şişman tostlarına, kerem'in hamburgerine imrenip yoksulluğun eksikliğini duyan;

    yıllar sonra akla gelen;
    hüzünlendiren;
    içe oturan bir çocuk.

    canına yandığımın çocuğu! şimdi bir yerlerde karşıma çıksan; seni çocukluğunla barıştırsam; sonra bir hikaye anlatsam sana; hayat sürdükçe bütün o imrendiğin yemekler silinip giderken salçalı ekmeğin hiç yok olmayacağını, onu çok özleyeceğini anlasan. ne değişirse değişsin sen hiç değişmesen, hep çocuk kalsan, hep çocuk kalsam.

  • ooo 2023 yılının en ikna edici aktroll argümanı bu. arkadaşa 1 mayış ikramiye verin. şahsen ben igna oldum, artıkın oyum agbardiye :)))

  • iphone alacak kadar zengin, kulaklık ve usb kablosu için bim sırasına girecek kadar fakir kişilerin çıldıracağı durum.
    ulan ahagahaga sesli güldüm.

    edit: tanım

  • ya benim birader tanidigim en sansli insan bu konuda. pandemiden hemen once bosandilar, gitti kendine bir apartman dairesi buldu. sonra pandemi tanrilari karsi komsu olarak ona yeni bosanmis tek cocuklu bir hanim getirdi. yeni bosanmis tek cocuklu hanim ile yeni bosanmis tek cocuklu 'agabi'm pandemi surecinde sevgili oldular. cocuklari birlikte oynamaya basladi falan, dordu birden gezip duruyorlar. yakinda birlikte yasamaya baslayacaklar. adam pandemi ortaminda yeni aile kurdu kendine ya, oglum millet anasini babasini goremedi bir yildir lan. sitcom tadinda bir hayat. pek mesutlar tanrilar nazardan saklasin. haybeden bir tane daha yegen sahibi olduk biz de iyi mi?

    edit: ne kadar çok güzel mesaj geldi bu entry ile ilgili, umut veren anekdotlara ihtiyaç varmış herhalde :) bir yandan mutlu çift adına tebrikleri kabul ediyor, teşekkürler ediyorum, bir yandan dilerim ki hayat bazen de böyle kucağınıza ihtiyacınız olan şeyleri bırakır diyorum. sevgi doldum, yumuş yumuş oldum.
    edit 2: geri zekalı olduğum için ben bunu önceki gece yazdım sanıyordum, meğer gece nöbetine kalmış debeye girmiş, şimdi anladım. ben de diyorum nereden görüyor insanlar da bir sürü mesaj atıyor. böylece farkında olmadan da debe editi yapmışım, insan kınadığını yaşıyormuş hakikaten. entryi de böylece çift editle bok ettikten sonra dağılabiliriz bence.

    2023 sonu editi: bu yaz evleniyorlar. yeni yeğenim pek tatlı nazar değmesin, yengem de bal gibi, bir nazar değmesininizi alırım