ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ak sarayın ilerideki ismi
ankara'nın adı atatürk olsun önerisi
-
ülkenin muhafazakarından kendini seküler olarak adlandıran kemalistine kadar her grubun içinde o kadar yoğunlukta bir gerizekalı kitle var ki her geçen gün yok ya bu kadar da olamaz falan diyorsun ama bu mallar seni şaşırtmaktan bıkmıyorlar.
dünya'dan plüton'a 9.5 yılda giden teknoloji
-
kendisi istanbul içerisinde mecidiyeköy'den ümraniye'ye 2 saatte giderse şükreden bir yazar tarafından küçümsenen teknoloji.
lan trafiği var, regülasyonu var da var bu işin. uzaylıya haraç yedirmeden olmuyor işler öyle kolay.
haşmet babaoğlu'nun muhalifleri çıldırtan yazısı
-
haşmet babaoğlu okuma yazması olan hiç kimseyi çıldırtamaz...
haşmet babaoğlu gizli gizli elindeki şarap kadehini yudumlarken bu salak kelimeleri bir araya getirdiği için sözüm ona muhafazakar avantasıyla kafasını güzel yapar.
helalinden kazanan, eğilip bükülmeyen, yaşamak istediği hayatı dilediği gibi yaşayan kimseler anca bu deli saçması şeylere yazık sırıtmasıyla bakar. ve asla okumaz. okuyacak değeri vermez.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"ey ima edenler ! net olun "
çocukların istediği akıl almaz şeyler
-
neden bizim ineğimiz yok diye ağlayan bir kardeşe sahibim nerde bakıcan dedik balkonda dedi
11 eylül 2021 büyük uyanış mitingi
-
katılımcılarının çoğunun özgürlükle hakla falan derdi yoktur.
polis 8 mart'ta kadınlara, 1 mayıs'ta işçilere şiddet uygularken vur vur diye tempo tutan tipler iğneden korkuyorlar diye kendilerini özgürlük savaşçısı sanıyor. lan lideriniz abdurrahman dilipak, neyin özgürlüğü?
vücut bütünlüğüne tecavüze karşıysanız yarın toplanmışken el kadar çocukların sünnet edilmesini de protesto edin.
devlet dayatmasına karşıysanız, hazır bir aradayken zorunlu askerliği de kınayın.
bunun için ilkeli omurgalı olmak gerekir. 3 cümlede 5 yalan söyleyen adamlarda ne ilkesi ne omurgası ...
antik.eksisozluk.com
-
artık gezi parkı'dır,
asfaltla kaplanan istiklal caddesi'dir,
ağaçları kesilen atatürk orman çiftliği'dir,
ev yapmak için doldurulan sahildir,
kentsel dönüşüm için yıkılan tarihi evlerdir,
otel yapmak için yakılan ormanlardır.
k-drama
-
genel olarak tarihi, romantik-komedi ve dram olarak sınıflandırılabilirler. bölüm sayıları tarihi olanlarda uzundur ama uzun dediysek de bizimkiler gibi asırlık değil 60 civarı. diğerlerinde ise 16-24 bölüm arası değişir. hepsi tek sezonluktur. çok çok nadir ikinci sezonu çekilir. bölümler bi saat sürer. yani fazla oyalamaz, işten güçten alıkoymaz, olaylar yılan hikayesine dönmeden sonuçlanır. bir de kore'de televizyonda güncel yayınlanırken de haftada 2 gün gösterilir, 8 haftaya dizi biter yani, ne harika..
konularını okuduğunuzda peh bu ne ya ne, ne klişe falan demeniz çok doğaldır. lakin oyunculuklarla, ufak detaylarla sizi çeker. dizi ne kadar dram olsa, ağlatsa da arada mutlaka güldüren sahneler olur. anlaşmalı evlilik, kızın erkek kılığına girmesi en çok işlenen durumlar sanırım. romantik olanlar fenadır. baya pembe düşler alemine sürükleyebilir. dram olanlar da zırıl zırıl ağlatabilir. romantik-komediler orta karar ilerler.
erkek baş rol genelde çok yakışıklı, fazla bakımlı, bazen feninem bi tipken; kız dağınık, daha doğaldır. sokak lokantalarında erişteyle soju içip sarhoş olmaları, yine sokakta üfleye üfleye pirinç keki yemeleri, sauna sahneleri ki burada da haşlanmış yumurta yerler, zengin tarafın ailesinden bi cadalozun bu aşka karşı çıkması, romantik anlarda birden kar yağmaya başlaması, yağmur yağarken üstlerine ceket tutup ıslanarak koşmaları, bi tarafın hasta olup ateşler içinde yatarken diğerinin ona bakması ilgilenmesi, erkeğin kızı tutup zorla öptüğü ki başta kız karşı çıksa da sonra aşık olur adama, klasiktir. her dizide mutlaka bulunur bunlardan bazıları. genelde hatun kişi, efendi adam yerine piç adamı tercih eder. ama adam, bu aşkla efendi bi kimliğe dönüşebilir. sevgililik sürerken, evlilik kararı ile dizi noktalanır. nadiren baş rollerin düğün sahnesi işlenir.
müziklerini özellikle çok beğenirim, özenerek hazırlandığı bellidir çoğunda. 16 bölümde, her bölüm için bi kaç şarkı yapılmıştır. dizi biter hala soundtrack albümünü dinlersiniz.
başlamak için ilk dizi mühim. seven bi daha bırakamıyor, benim gibi manyağı oluyor. yeni başlayacakların coffee prince*, mai geol, pasta, kkotboda namja, mianhada saranghanda, goong, secret garden, dream high gibi bağlayıcı, meraklandırıcı, güzel dizierden seçmelerini öneririm. ama sonra neden düştüm bu uçsuz bucaksız deryaya diye kızmayın ehehhe.
murat başoğlu
-
anlamlandıramadığım bir çok konu var bu olayda. bu kadar büyük bir mide bulantısına sebep verecek olayda, bu adamın eşi ve abisi nasıl bu kadar sakin olabiliyor? aile toplantı yapıyor, toplantıda fotoğraflar ortaya çıkıyor, herkes sakince sinirini içine atıp hayatına devam ediyor. medya büyütmese olayı, sanki aralarında kapatıp gideceklermiş gibi.
bu fotoğraflar belli ki tesadüfen çekilmemiş, tekne kıyıdan 10 mt ötede olamayacağına göre, belli ki çok profesyonel bir cihazla, bilerek, takip edilerek çekilmiş. tesadüfi değil. kim çekti bu görüntüleri?
medya olaya neden bu şekilde yaklaştı? önce murat başoğlu'nu yerin dibine sokmalar, arkasında aklama çabaları ,ardından ailenin kontra atakla gol atması. bu gelişme ilginç geliyor bana.
bu kadar büyük bir rezillik yaşamış bir kadının avukatı, 3-5 cümlelik bir açıklamada araya neden 2 milyon tl lik tazminatı sıkıştırma çabasına girer?
edit: arkadaşlar uyardı, kadının avukatı değil, yeğeninin kocasının avukatı talep etmiş tazminatı.
üstsüz güneşlenmek
-
üç arkadaşım bozcaada'da, ıssız sandıkları bir koyda denemişler bunu. tabi sonrasında tepelerde bir izdiham, insan seli, kalabalık falan derken kızlar üstlerini giyene kadar adanın o tarafı 28 cm daha denize gömülmüş.
şampiyon kokoreç'in efsanevi yemeksepeti ayarları
-
şampiyon kokoreç'in mecidiyeköy şubesinin yemeksepeti'nde gelen olumsuz yorumlara verdiği inanılmaz samimi ve bir o kadar da efsanevi ayarlardır.
örnek:
müşteri: hayatımda yediğim en kotu kokorectı bı daha asla.
şk: birincisi, hayatınızda yediğiniz en kötü kokoreç olmasının sebebini yazmamışsınız. ikincisi, gerekli kontrolleri yaptığımızda gördük ki, siparişiniz normal sürenin de altında ulaştırılmış sizlere. buna rağmen hızımıza da en düşük puanı vermişsiniz. aynı zamanda bu siparişten hemen 2 gün sonra tekrar sipariş verip tekrardan ürünler hızlı ulaşmasına rağmen 2-2-2 şeklinde paunlama yapmışsınız. sebep olarak da kokoreçin domatesli olmasını göstermişsiniz. ama domatessiz olsun diye not bile yazmamışsınız.
-----------
sayın müşterimiz; "kokoreçine güvenmeyen domatesle sunar" gibi bir özlü söz yazmışsınız fakat şampiyon kokoreç'in bütün şubelerinin kokoreçi domates ve biber ile pişirerek sunduğunu bilmiyorsunuz muhtemelen. bu, kokoreçimize güvenmediğimiz değil, bizim tarzımızın bu olduğunu gösterir. ki, hemen her kokoreççi de bu şekilde yapar. sadece ege bölgesinde, özellikle izmir'de kokoreç yalnızca kimyon ile sunulur. ayrıca bu bizden ilk siparişiniz değil. domates istemediğinizi belirtebilirdiniz.
-------------
çok daha fazlası için: http://istanbul.yemeksepeti.com/…&categoryname=4574
(bkz: domates istemediğinizi belirtebilirdiniz)
sana enerji yükleyeceğim birinci olacaksın
-
sabah sabah bir insan nasıl bu kadar gerizekalı olabilir diye sorduran olay. gerçekten nasıl?
edit: (bkz: ekşi sözlük enerji yükleme veri tabanı) abazalar hemen değerlendirir bunu bence.
almanya'daki türk doktorların fotoğrafı
-
kapalılar yine kümelenmiş ayrı takılıyorlar hahahahahaha.
buradan kapalılık üzerinden libarellik kasan bizim tatlı su solcularımız siz yetmez ama evetçi salaklarsınız size ne desem boş, diğer taraftan kapalılara laf ettim diye kuduran takiyeci ibneler sizin yazdıklarınız sadece benim hoşuma gider, 28 şubatmış, yok ikna odalarıymış boşuna martaval okumayın şu memlekette yaptıklarınız ortada hala mağduru oynamayı başabiliyorsunuz ya ben ona şaşırıyorum.
bu arada ülkenin kaynaklarıyla okuyup bir yere gelen kapalı doktorlar hannover buluşmasında yine kümelenmiş ayrı takılıyorlar hahahahahahahahahaha.