hesabın var mı? giriş yap

  • garip bir zombi ordusu.

    'lagash çiğköfte 3.25 bim (ss destekli)' şeklinde bir başlık açmışlar.

    gerçekten de markette ürünü çekmişler, farklı kadrajlar yapmışlar. ispatı için fiş fotoğrafı yayınlamışlar. başlığa 280 cevap gelmiş, 8260 de görüntülenme sayısı var.

    altında tartışmışlar iyi mi kötü mi diye, gidip kazıkçı yerlerden dürüm alalım mı denmiş, gidip bulamayanlar üzülmüş, şube tarif edenler olmuş, 7 bim gezdiğini söyleyen var, x şehirde var mı soran var...

    "aldım ve dışarıda satılanlara 10 basar.
    tadı stabil
    soslar mükemmel
    gramaj çok iyi
    lavaş yok olmasada olur.
    tadı ve kıvamı muhteşem."

    şeklinde bir yorum var. bim genel müdürlüğünü arayıp istekte bulunmak için kampanya başlatan telefon veren var...

    (bkz: tadı stabil)

  • yıllar önceydi. mojo'da takılıyoruz, ortam o biçim. güzel bir kız vardı, ben de hafif çakırkeyfim yanaştım, "buraya bir melek mi düşmüş" dedim. hıh, dedi saçlarını savurarak. mojo başıma yıkıldı gardaşlar.

  • doğru insanı bulmaya çok odaklanmamızdan kaynaklanıyor bence. çünkü herkesin belli bir kriteri var. boyu uzun olsun, sakalı olsun, şu okulu bitirmiş olsun vs. çünkü bu isteklerimiz dışında bir şey olursa sürekli bu eksiklik ya da fazlalık gözümüze batıyor.

    bir de mesela doğru insanı hayatın merkezine koyma var. o insanı bulunca puzzle'ın eksik parçası tamamlanacak, her şey rayına oturacak ve çok mutlu olacağız diye düşünüyoruz. sonra ufak bir sorunda, zorlukta nasıl böyle olabilir diye düşünüp mutsuzlaşıyoruz. doğru insan dediğimiz kişinin aslında yanlışmış olduğu düşüncesine kapılıp onu da kaybediyoruz.

    yani kısaca çok aramamak ve belli bir şeye odaklanmamak lazım. hani nerde diye sürekli tetikte olmamak lazım. hem bulamasak nolur, dünyanın sonu değil. biz de bulmamış oluruz.

  • "22 milyar euroya havalimanı yaptık" diyor, hayatı boyunca uçağa binemeyecek olan yoksullar alkışlıyor. bizim büyük çaresizliğimiz..

    iste aradaki fark budur.