hesabın var mı? giriş yap

  • avm açık, avm içindeki restoranlar açık, ortada masa sandalye yok sadece. olası sonuç buydu zaten.

  • oğlum bu da mı kötü?
    hem yakıştığını düşünüyorum hem de pratik.
    gömleği ütülemeden de giyebiliyoruz böylece. ne terliyoruz ne üşüyoruz.
    allah allah!

    bir insan gömleğin üzerine kazak giyen kişiye niye sinirlenir lan*

  • bahsedeceğim düğme ceket düğmesi...pantalon düğmesi de olabilir tabii.bir insanın hayatında yeri nedir ki…iliklenmemiş bir düğme belki mahcubiyete sebep olabilir…kopmuş düğme de…hayır kopmuş düğme çok önemli sonuçlar doğurur kimi insan hayatında.

    bundan 32 yıl evvel doğu karadeniz bölgesinde bir ilçede ,16 yaşlarında bir çocuk tabanca ile –tanık anlatımlarına göre kaza ile- babasını öldürmüştü…evde, babasına ait tabancayı babasının “temizle şu tabancayı” demesi üzerine verdiğinde ,temizlerken ateş alması sonucu olayın meydana geldiği “hukuki gerçek” olarak kabul edilmişti.bu nedenle tutuklanmamıştı.ama meşhur ceraim defterine kaydedilmişti.ben de ilçenin savcısıydım.aradan 6 ay kadar bir süre geçmişti.

    bir gün,ilçenin tek taksi şoförü ,(1964 chevrolet impala) markalı aracı ile ilçeye 8 – 10 km.mesafede yolda ölü olarak bulunmuştu.araç içinde tabanca ile yakın mesafeden yapılan bir atış ile vurulmuş,araç sağ tarafa çarparak durmuş,soför yaralı olarak araçta çıkmış ve yolun karşı tarafında ölmüştü.araç içinde boğuşma izi yoktu.muhtemelen yanında veya arka koltukta oturan biri tarafından ateş edilmişti.ayrıca araçtan ve üzerinden bir şey alınmamıştı.kanında alkol bulunmadı.soförün hasmı ,düşmanı yoktu.30-35 yaşlarında kendi halinde birisiydi.araba içinde 7,65 tabancaya ait kaçak mermi kovanı ile kopuk bir “ceket düğmesi” bulunmuştu.düğmenin eskiden koptuğu ve soförün ceketine ait olduğu belli idi.diğer düğme ceket üzerinde ve bulduğumuz düğmenin aynısı idi.
    olay jandarma bölgesinde cereyan ettiğinden ,polis ve jandarmanın defterlerinden eski suç işleyenler tespit edildi.sorgulandı olay günü ve saatlerinde nerede olduklarını ispat ettiler ve serbest bırakıldılar.
    bu arada, babasını vuran çocuk da şüpheli diye jandarma karakoluna alınmış,giydiği beyaz keten ayakkabılarında kan lekesi olduğundan kuşkulanılmış ve bana haber verilmişti.çocuk kan lekesini kendine göre izah ediyor,ancak olay gün ve saatinde nerede olduğunda çelişik şeyler söylüyordu.birden ceketine dikkat ettim.bir düğmesi kopuk diğeri yerinde idi.ceket üzerindeki düğme tıpkı soförün ceket düğmesi…düğme, yanımda bir kibrit kutusu içinde idi.farkettirmeden çıkarıp baktım; çocuğun ceketindeki ile ayni…çok tuhaf bir durum.
    aniden, bendeki düğmeyi kutudan çıkarıp çocuğun ceketindeki eksik düğme yerine yaklaştırdım.çocuğun benzi attı.birşeyler anladım ve “bu düğme arabada bulundu,seninki ile de aynı,ne diyeceksin buna “ diye sorduğumda kaçamıyacağını anladı ve “ben yaptım “ dedi.meğer bu, yayan bir şekilde yürürken taksi şoförü yanına almış ilçeye getiriyormuş yolda konuşarak gelirken soför “babanı vurdun ,anan kocasız kaldı ne olacak şimdi,ona bir koca bulmak lazım” deyince genç bu söze sinirlenmiş ve yerli tabancası (el yapımı tabanca) ile yanındaki şoföre ateş etmiş.soför dengesini kaybedip yolun sağına çarpıp durmuş.genç de korkudan arabadan atlayıp kaçmış.kaçarken soför yaşıyormuş…galiba imdat istemek için arabadan inmiş. ama etrafta insan olmadığından ve vasıta da sık geçmediğinden kan kaybı ve diğer nedenlerle ölmüş…
    genç, tabancanın bulunduğu yeri söyledi.çarşı içinde bir bakkalın kuru fasülye çuvalının içine saklamış. balistik incelemede mermi kovanının bu tabancaya ait olduğu tespit edildi.

    şimdi gelelim düğmeye.bu düğme gencin ceketinden kopmuş değildi.soföre aitti.ancak,bir anda kendi ceket düğmesinin kopuk olduğunu ve aynı düğme olduğunu görünce olay anında ceketinden kopup araca düştüğünü sanarak paniğe kapılıp ,itirafta bulundu.

    ilçede bir terzi vardı.tek çeşit kumaş ve düğme bulunduruyordu.aşağı yukarı bütün elbiseler (farklı olan vardı tabii) aynı kumaştandı ve düğmeleri de aynıydı…

  • filmin genelde son sahnesinde, genis açı, gece, bir cok ambulans , polis arabası, bir kalabalik bir curcuna, kahramanlarımız ambulansın arka kapısında battaniyeyle ve bi tarafları sargılı olarak otururlar

  • --- spoiler ---

    hido: kaçırmaya değecek bir adam mı. hani ben adam kaçırsam neşet ertaş'ı kaçırırım. onu da kaçırmaya gerek yok zaten. kalender adam. çağırsan gelir. türküsünü söyler gider.

    --- spoiler ---

    neşet ertaş'ı son kez anmış dizidir.
    allah rahmet eylesin.

  • baba bir tamirat işi ile uğraşmaktadır.

    - baba ya o öyle olur mu. alttan ittireceksin.
    - hsss
    - ya baba bırak allahaşkına, o tornavidayla olmaz o, şununla yapsana.
    - (dayanamaz işi bırakır) bak oğlum bigün dedenin dükkandayım. saat tamir ediyor rahmetli. ben de omuzundan bakıyorum. dedim ki "baba şunu şöyle yap, bunu böyle yap", deden elindeki işi bıraktı, bana döndü, anlatmaya başladı:

    birgün devenin biri coşkun akan bir ırmağın kenarına gelmiş, maksadı karşıya geçmek. suya girmiş, yürümeye başlamış. biraz açılınca akıntıdan ayakları yerden kesilir gibi olmuş. o esnada korkudan biraz kaçırmış.

    deve bakmış ki boku suda batıp çıkıyor, girdaplara gire çıka, döne döne uzaklaşıyor, içinden geçirmiş.

    "işe bak yahu, sıçtığım bok bana yüzme öğretiyor."

    -tısss