hesabın var mı? giriş yap

  • adamı terk etmiş belli ki. proust'un dediği gibi; bir ilişki biterken şefkatli konuşan taraf, artık sevmeyen taraftır.

  • aritmetik bir islemin yapildigi andir.

    lafin anlasilma ihtimali * (lafin anlasilmasinin getirisi - laf anlatma eforu) > etkisiz hale getirme ihtimali * (dunya iklimine marjinal fayda - dovme eforu)

    onermesi dogru cikarsa laf anlatilir, yanlissa dovulur.

  • çok da kötü gelmedi yav.. pasta türü şeyleri yeniden sunmaları filan...
    ben de gittiğim insanlarla tartışırım genelde. onlar "yav bunlar dünden kalanları filan iteliyorlardır" dediklerinde ben de "sen evinde dünden kalanları yemiyor musun" cevabını verirdim. bir önceki gün ya da öğünden artanları belli hijyen kuralları çerçevesinde sunulmasına karşı değilim. ancak olmadık şeyler yediriyorlarsa ebelerinin amını tersten görsünler tez zamanda!!

  • doktorların sizin 3 kuruşunuza el sürmeyip bu ülkeyi bırakıp hak ettiği değeri gördüğü yerlere gitmesiyle sonuçlanacaktır.

    bu memleketin güzide insanları şiddetten ve emeğinin karşılığını alamamaktan bıktı.

  • tıp literatürüne geçmemiş olsa da peter pan sendromu vardır . bu sendrom, büyümek istemeyen ve annelerine aşırı derecede bağlılık duyan erkekleri tarif etmektedir. sendrom kendini, genç kızlara eğilim şeklinde de gösterebiliyor.yaslanmayı durdurmayı istemek,zamanı durdurmayı istemek gibi seylerde içerir.dan kiley'in peter pan sendromu adlı kitabında bu kişiler için''o, eğlenceli, çekici, çok büyük bir sıklıkla da başarılıdır. ama bir ilişki içinde sizi düş kırıklığına uğratır, duygusal açıdan olgun değildir ve aşk ya da sorumlulukla başı derttedir. ve krize doğru gitmektedir..'' diye bahsedilmektedir.

  • iki çok çarpıcı cümle içeren konuşmanın yer aldığı video:

    "aslında bayağı kontrollü gidiliyordu ama umre işi mahvetti."

    "söylendiği gibi yüzlerde değil artık, binleri buldu vakalar."

    hepimize geçmiş olsun.

  • ben yapıyorum bunu mütemadiyen. ta sefil bir öğrenciyken başladım buna. önüme çıkan ilk kediyi aldım eve, ne yiyorsam ona da verirdim, makarna, patates kızartması, sütlü ekmek. öğrenim kredim yatınca da kendime döner ona da bir kutu whiskas alırdım.
    sonraları çalışmaya başladım, hep kedim köpeğim oldu, hep ben ne yediysem onlara da bölüp verdim. kedi ya da köpek beslemek, çok masraflı birşey değildir. bir restorana gidip artıklarını isteyerek bile doyurabilirsin. dünyada bu kadar aç insan var diyerek kedi köpek, çatıdaki güvercinler, muhabbet kuşları, balıklar da aç dursun di mi? bişeyin ucundan tutmuyorsak toptan bişeye ellemeyelim, komple geberip gitsin her canlı?