hesabın var mı? giriş yap

  • tebliğ değil provokasyon yapan kişilerdir.

    tebliğ'in bir ahlakı, bir adabı vardır. yemek yiyen insanın yanına gidip de bağıra bağıra din anlatmak tebliğ değil tacizdir. kaldı ki azıcık ahlaklı ve samimi olsalardı, öncelikle allah diyerek cebini dolduranlara ses çıkarırlardı.

  • muhtemelen kısa süreli yayın hayatından sonra ekranlara veda edecektir. çünkü ne beyaz eski beyaz ne de toplum eski toplum ne de zaman aynı zaman malesef

  • hangi yılda imal edildiği, kimin sadakası olduğu, peş peşe modernizasyon paketleri falan, bunlara takılmamak lazım. daha önemli bir husus var.

    ilkesel bazda öncelik sıralamasını açıklıyorum:

    "ilk önce tankın, techizatın ve harekat merkezin en son model olacak, ondan sonra makam araban ve özel uçağın ve sarayın."

    sıralamayı şaşırırsan mazallah vatan toprağından tası tarağı toplayıp kaçarsın, geride ne araban kalır, ne uçağın ne sarayın.

    .

  • cevabı belli olan bir soru. 25 yıllık bir eczacı olarak çok açık ve net söylüyorum şu anda piyasada bulunan ilaçların bir teki bile islami ölçütlere göre helal değildir. bu kafaya sahip olanlar sakın ola ilaç falan içmesin. şu temmuz sıcağında 17 saat aç susuz kalıp ilaç da içmeyin, doğal seleksiyona bir katkınız olsun.

  • werder bremen, almanya milli takımı, real madrid, güzel kadınlar derken adam bir anda umut sarıkaya karikatürlerine döndü.

  • öğrencilik zamanları… izmir'de bir otobüse binersin, otobüste fazla insan yoktur. kentkartı basarsın ve "bakiyeniz yetersiz" diye acı bir ses duyarsın. otobüsten inip de yükleyecek paran yoktur aslında cebinde yada birinden isteyecek yüz de yoktur belki de... ama gitmen gereken bir yer vardır sonuçta. sonra şoför öğrenci olduğunu ve bir şeylerin ters gittiğini üç saniye içinde anlar. "-tamam, tamam geç hadi" der. geçer ve yerine oturursun. ama bu olaydan sonra şimdi bile bakiyesi yetersiz birini görünce o gün aklıma gelir uzatırım kentkartımı insanlara, para falanda almam.

  • genelde 15 dakika içinde atış yap-saklan-atış yap-saklan ekseninde ilerleyen bir shooter olsa da aslında temel tank tasarımı dersinde okutulan bir konuyla çok alakalı olan oyun.

    şimdi bu oyunda başarılı olmak bir parça yetenek (%15) bir parça şans (%85) istiyor. adına random number generator -rng- denen ve atış yaptığınızda karşı tarafı delip delmeyeceğinize, ıskalayıp ıskalamayacağınıza ve eğer delerseniz ne kadar hasar vereceğinize karar veren bir alt işlemci sizin tüm matematiksel işlerinizi yapıyor. bunun maçta sizin lehinize işlemesi ve beyni olan takım arkadaşlarınızın olması işin şans tarafı. buraya müdahale şansımız yok. yetenek ise haritada nereye gidilecek, ne zaman hangi hareket yapılacak gibi şeylerde işliyor ama işte zurnanın zırt dediği yer yetenek de ortaya çıkıyor ve aslında oyun bu noktada tank tasarımının o en kritik sorusu ile ortak bir paydaya geliyor; bir tankın kaç kişilik mürettebatı olmalı?

    bu soru üzerinde yıllardır kafa patlatıp türlü varyasyonlar deneyen ülkeler var. işin özü şu; bir tankta sürmek, topunu doldurmak, nişan alıp atış yapmak ve bu işleri koordine ederken etrafı da gözlemleyip hedef tespiti yapmak ana işler. modern anlayışta tankı süren sürücü, topu dolduran yükleyici (veya doldurucu ne derseniz), nişan alıp atış yapan nişancı ve etrafı gözleyip bu işleri yöneten tank komutanı oluyor ve bir kişiye sadece bir görev veriliyor. eskiden bu böyle değildi mesela. modern tankın atası sayılan renault ft'de sürücü ve tank komutanı vardı. sürücü ft'yi sürüyordu ama garibim komutan kulede hem topu doldur hem atış yap hem de tanka komuta et görevleri altında eziliyordu. bu sayı sonra 3 oldu, 4 oldu hatta 5'e çıktı (telsizci) ama en optimal sayı olan 4 kişide şu anda. sovyet t-64 ve daha ötesi modellerde de otomatik doldurucuyu sayarsak mürettebat 3 kişi ve onlarda da yine herkesin yalnızca bir asli görevi var. bu arada ufak yan görevleri saymıyorum mesela sovyet t serilerinde nişancı kule makineli tüfeğini kullanıyor veya nato tanklarında tank komutanı da atış yapabiliyor nişancı yerine, doldurucu da kule makinelisinin mermi şeridini falan değiştiriyor. ayrıca tankın bakım, onarım, ikmal vs. işleri için de 4 kişi uygun bir rakam, daha azı mürettebatı yoruyor.

    neyse oyuna gelecek olursak başarısız olunmasının yetenek kısmındaki bir nedeni aslında sürücü, nişancı ve tank komutanı görevinin tek kişiye yani oyuncuya yüklenmiş olunması. oyuncu fazla görev yükü altında eziliyor. oyuncu haritada bir noktaya ilerlerken (sürücü rolünde) ekranda o anda ne varsa ona odaklanıyor ancak arkasında muhtemel bir pusu yeri var fakat ona dikkat edemiyor çünkü o anda komutan rolünde değil ve durumsal farkındalığı çok düşük (tespit edildiğinizi gösteren 6.his lambasını saymıyorum, tehlikeli yerlere odaklanmayı kastediyorum). normalde tank komutanının durumsal farkındalığı en üst seviyede tutatak etrafını sürekli kollaması ve arkasında kalan muhtemel pusu yerine odaklanıp kuleyi oraya çevirmesi gerekiyor fakat oyunda kuleyi kontrol eden de tankı süren de aynı kişi ve sürüş anında gidilen yöne bakıldığından kule aksi tarafa pek döndürülmüyor dolayısıyla beklenmedik bir yerden atış yenmesi çok normal bir durum haline geliyor. aynı şey atış anında da geçerli. oyuncu durup atış yaparken nişancı rolünde fakat yine tank komutanının fark etmesi gereken bir durumda mesela sağ tarafından çıkıp kendisine atış yapmayı hazırlanan düşman tankı göremiyor çünkü o anda rolü farklı ve sadece atış yapacağı tanka, o işe odaklanmış durumda.

    neticede çok profesyonelce olmasa da tank içi görevler konusunda oldukça yararlı çıkarımlar yapabileceğimiz bir oyun. onun haricinde yine yılbaşı moduna geçti ve hediye peşindeki kolsuzlar doluştuğu için bu aralar öylesine takılmakta fayda var.