ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
72000 dolarlık teslası 24000 dolara düşen genç
-
abd'de otomobil bir dayanıklı tüketim malıdır.
otomobilin bir yatırım malı olması bir geri kalmışlık göstergesidir.
murat bardakçı'nın ezber bozan deprem yazısı
-
akp'nin 20 senedir yapamadigina ismet inonu'yu ortak etme cabasi ancak senin aklina gelirdi zaten. tatli su kurnazi seni.
koysana oraya 1999'dan bir fotograf gotun yiyorsa, ya da 1509 depremi var onu koy bir bok yapilmamis bunca yuzyil de.
nisan 2022 türk parasının saçmalaması
-
maaşlar tüketim falan her şey saçmaladı.
45 tl'ye tavuk sosisli kumru var 50 tl'ye iskender yiyebiliyorsun.
sanayide çırak 4.5k başlıyorken mühendis 6 ile başlıyor. yeni avukat asgari ücret bile almıyor. doktorlar zaten herhangi bir meslek erbabının kendilerinden daha fazla kazandığını hala kabul edemez durumda. her duyduğunda sürekli şok olup tivit atıyorlar.
bir litre su olmuş 5 lira. simit 6 tl. aç bitir salam 6 tl.
75 liraya geçen gün lokum et yedim. dün kelle eti mi ne eti olduğu belli olmayan kuşbaşılı kaşarlı pideye 50 lira sokmaya çalıştılar.
tavuk döner 30 lira olmuş. domatesin teki 4-5 tl.
adam 30 liraya kahve satıyor fıçı bira 30 tl.
ne nasıl yürüyor kimsenin haberi yok. bişi diyen de yok. kimse itiraz da etmiyor. saçmalık saçmalık üstüne.
sıkışan zam yapıyor da oğlum öyle bir zam şekli yok. sonumuz hayrolsun.
edit: bazı arkadaşlar konuyu anlamamış. ne yapsın adam falan diyor. hükümet yeteneksiz bilgisiz olabilir ama serbest piyasaya neredeyse hiç karışmıyor. 100 km yol özel arabayla lpgli 100 tl civarı olabiliyorken nasıl 50 kişiyi taşıyan otobüs kişi başı 100 tl kesebiliyor. minibüs indi bindi nasıl 5 lira yapabiliyor. ben işin burasındayım. yakıt masraflarının ne olduğunu herkes biliyor. dengesizlik değil mi olm bu ?
mantığı var mı bu işin ? 3 aktarma yapan arkadaş var. geçen gün taksi kullanmış 10 lira fark ediyor toplu taşımayla mantıklı mı bu ? ben mi kafayı yedim ya anlamıyorum. 10 lira iki simit etmiyor ama seni toplu taşımadan kurtarıyor. ee uzaktan bakınca da bir simit 6 tl olmuş oha diyorsun
ulan ailem yazlıkta kızkardeşim geçen otobüsle gelmeye kalktı 320 lira almış. dedim bu işte yanlışlık var.
uçak biletine baktık 280 tl dönüşü uçakla yaptı. ulan biri otobüs biri uçak.
mantıklı mı gerçekten bu iş ?
9 ağustos 2020 beşiktaş yardım kampanyası
-
ben bi' şey söylemek istiyorum; ama soru olarak değil, ciddi ciddi merak ediyorum.
bizler vatandaş olarak aldığımız maaşı iyi yönetemeyip borçlandığımızda, çıkmaza girdiğimizde devlet dahil kim yardım ediyor?
kulüpler bu yardım toplama çakallığını hep yapıyor. türk toplumunun genlerine işleyen radikalizmi, fanatizmi sömürdükçe sömürüyorlar.
deprem olur, vatandaş mesaj atsın 10 lira. salgın olur, haydi pamuk eller cebe. bayram olur, haydi birlik beraberlik. vatandaşa girsin de girsin. mesela herhangi bir kulüp kar elde etse vatandaşa yardım yapar mı? örnek vereyim; şampiyon olduk bakın baskılı tişört çıkardık, alın. adamlar başarıda bile vatandaştan para toplama derdinde.
kimse kusura bakmasın, özellikle kulüp organizasyonlarına para gönderen insan kerizin bayrak sallayanıdır benim gözümde.
tanım: takım fark etmeksizin gerçekleştirilen keriz silkeleme tespihinin bir başka tanesi.
edit:
#111347317 alın bakın, destek ise bu durum bence herhangi bir futbol takımının durumundan daha önemli.
antidepresan etkisi gösteren şeyler
-
şüphenin silinişi.
mhp'nin istilaya sessiz kalması
-
adı milliyetçi hareket partisi olan, en önemli kuruluş ilkesi milliyetçilik olan parti'nin, ülkemizin araplar tarafından istila etmesine sessiz kalması hatta mültecilerden yana taraf olması durumudur. hayırdır milliyetçi hareket partisi ummetci hareket partisi oldu da haberimiz mi yok?
kırıkkale'de gece otelde odasına erkek giren kadın
-
(bkz: bu ne lan grange romanı gibi)
gece 3te yatağımın ucunda oturan bi yaratık görsem korkudan altıma sıçarım erkek halimle. hanimefendi kafayı yemediği için şanslı. yecüc mecüc müsün pezevenk.
-
rehberde kayıtlı olmayan bir numaraya tek seferlik (dekont, dosya, konum dahil) mesaj göndermek isteyip de telefon rehberini numara çöplüğüne çevirmek istemeyenler için şöyle bir pratik çözüm var:
telefondan chrome, opera gibi web tarayıcılarından herhangi birini açıp adres çubuğuna "wa.me/" yazıyoruz ve ardından sohbet etmek istediğimiz numarayı başında + olmadan ülke koduyla* birlikte yazıp git diyoruz.
örnek: wa.me/905001234567
yazdığımız link; tarayıcıdan, whatsapp'a yönlendirmek için izin isteyebilir. onayı verdikten birkaç saniye sonra sohbet ekranı açılacak ve bu şekilde ilgili numarayı rehbere kaydetmeden sohbet edebilirsiniz. ayrıca wa.me yerine https://api.whatsapp.com/send/?phone=905001234567 formatını da kullanmak mümkün.
sadece metin olarak bir mesaj gönderecekseniz işi biraz daha komplike ve eğlenceli hale getirmek mümkün. yine aynı şekilde bağlantımızı oluşturuyoruz; ama bu sefer numaranın sonuna "?text="* kodunu ekliyoruz. devamında da numaraya göndereceğimiz mesajı yazıyoruz.
örnek: wa.me/905001234567?text=merhaba, nasılsın?
bu bağlantı, sohbet ekranındaki metin kutusunda "merhaba, nasılsın?" yazılı olacak şekilde whatsapp'a yönlendirecektir. gönder butonuna basarak mesajı gönderebilirsiniz. bu ne kadar pratiktir tartışılır. belki birçok kişiye böyle mesaj atılacaksa bağlantı üzerinden mesaj içeriğini oluşturmak daha kolay olabilir.
masaüstü tarafında da whatsapp'ın uygulaması yüklüyse edge, chrome gibi tarayıcılar uygulamaya yönlendiriyor; ama whatsapp web, tarayıcıda açıksa bu yöntemler maalesef şu an için orada geçerli değil. ek olarak; profil fotoğrafı, son görülme gibi gizlilik ayarlarınız herkese açık değilse mesajı gönderdiğiniz kişi rehberinizde kayıtlı olmadığı için bunları göremeyecektir.
gibi (dizi)
-
-ne oldu, ne düşünüyorsun?
-bi şey düşünmüyom
-nasıl lan illa bi şey düşünüyosundur
-ya ilkan birisine ne düşünüyosun diye sormak çok saçma yaa.. ayrıca nezaketsiz de bir şey abi. kusura bakma ama bence öyle yani
-alla alla niye abi?
-abi birincisi bu çok kişisel bir şey, ikincisi bunu anlatması çok zor, üçüncüsü hiç bir zaman insanın kafasında böyle yekpare kristal top gibi parlayan tek bir düşünce olmuyo. yani sen şimdi sorup da bok edene kadar benim aklımın bir köşesinde aint no sunshine when shes gone şarkısı çalıyodu birazcık bu akşam ne yiyeceğiz acaba sandwich mi yiyeceğiz, makarna mı yapsak? sulu yemek yemiyoruz yememiz lazım düşünceleri.. onun haricinde benim eski ev sahibimi biliyosun.. o ev sahibiyle kafamda hayali bir tartışma yaşıyodum yani hatta kazanmak da üzereydim o tartışmayı. o yüzden ne düşünüyosun diye sorduğun zaman bu çok saçma oluyor ve içinden çıkılamaz bir hal alıyor. bildiğin vakit kaybı oluyor. bilmiyorum ki ne düşünüyorum. ne düşünüyosun diye düşünüyorum ne düşündüğümü düşünüyor oluyorum o sırada işin içinden çıkamıyoruz sonra
şahane olmuş lan bu.
çocukken okunmuş unutulmaz kitaplar
19 aralık 2020 saray'daki ziyafet görüntüleri
-
rte belli ki aşıyı olmuş. gerisi teferruat.
binbir gece masalıdır.
sevgilisinden yeni ayrılanlara tavsiyeler
-
zamanında nazım hikmet'ten diye paylaştığım yazıdır. ki o dönem ortalıkta dönüyordu. ben de yaralı bir zamanımda paylaşmıştım. nazım hikmet'e ait değilmiş. neyse kim yazdıysa yazı çok güzel, ki o dönem bu yazı bile iyi gelmişti bana. umarım yaralı dostlara az da olsa yara bandı olur.
bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. hani ağzınla kuş tutsan "bu kuşun kanadı neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin. yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. iyi halin cezanda indirim sağlamaz. sen, "ama senin için şunu yaptım" derken o, "şunu yapmadın" diye cevap verecektir. ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır. üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın.özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın. "peki o ne yaptı" deme. herkes kendinden sorumludur aşkta. sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu. bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? hayatı ıskalama lüksün yok senin. onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın. her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "acılara tutunarak" yaşamayı öğreneli çok oldu. hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor.kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.yine içeceksin rakını balığın yanında. üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası.... sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun aslolan yürektir.yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yasadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. elbet bitecek güneşe hasret günler. ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini... hayatı ıskalamaya lüksün yok senin.....