hesabın var mı? giriş yap

  • evet vardır böyle bir $ey.. artık sakal ve bıyıgın ragbet görmedigi günümüz futbolunda dönem dönem özellikle ligimizde ortaya cıkar..

    nice forvette görülür, sezona güzel bir berberde ba$lar futbolcu, imzayi atmı$tır.. alta son model bmw cekilmi$, üst ba$ düzeltilmi$tir.. artık sıra ahenkle dans eden saclara gelmi$tir bunun icin randevu verilir gazeteden spor muhabirlerine önce saca girer berber, o sıra $ampiyonluk sözü verilir, sakala gecildiginde ise sıra gol krallıgına gelir, önemsizdir takım gol atsın yeterdir..

    haftalar ilerler gol orucu iyice kendini hissettirir, ilk haftalar $anssızlık daha sonraki haftalarda ugursuzluk, en sonunda da büyü yapıldıgına gider olay. i$te burada devreye bu sakalı kesmeme girer.
    formsuz forvet sakalı yava$ca cıkmaya ba$lar, gol atılana kadar kesilmez sakal, penaltı olsun diye dua eder taraftarlar ama olmayınca olmaz i$te. es kaza bir gol atana kadar sakallar kesilmez formsuz golcü sakalı yüzü gözü kapatır.

    tanju colak gene böylesi bir dönemde gol atana kadar sakallarını kesmemi$, filhakika kankası rıdvan'ın sakalları ne kadar ahenkli ise tanju'nun sakalları bir o kadar uhu üzerine dü$en ku$ tüyü gibi durdugundan igrencten ziyade komik bir görüntü arz etmi$tir..
    hakan $ükür'de del piero modeli yaptıgı ve arabayla gol attıgı dönemlerde zaman zaman 7-8 hafta gol atamazdı, gol atana kadar da sakalları kesmemek icin inat yaptıgından robinson crusoe gibi takılmı$tır sahada. hatta bir hafta fatih terim tarafından tanınmadıgı icin ilk 11 ba$layamamı$tır maca...

  • başlarda terapi gibi duran sonra kendi başına takıntı halini alan faaliyet. üstelik bulaşıcı da. aynı mahallede oturduğum iş arkadaşımı yüncüye sokarak ona da bulaştırdım, üstelik hiç örgü bilmiyorken. işten eve bir an önce gitsem de örgü örsem, otobüste örsem bana garip bakarlar mı diye düşünmeye başladıysanız, yaşasın, yeni takıntınız var demektir. o değil de yakında şirketteki (inşaat şirketi, çalışanların arasında sadece 3 hatunuz ve 3ümüz de örgüyü seviyoruz) işi gücü bırakıp örgü örmeye başlayabiliriz diye korkuyorum.

  • kimilerine doğuştan default olarak gelen özellik. karşı cins konusunda yanlızlık çekmeyeni boldur bu tiplerin. etraflarından "karşı cins" asla eksik olmaz. cep telefonları susmaz. iyi arkadaşlar, dostlar asla eksik olmaz. eksik olan tek şey bireyin aşık olunma ihtiyacıdır. o da zaten karşılanmaz.

    "iyi insan", "zarar gelmez insan", "partilere, düğüne, derneğe çağırılan insan"dır. ama kimse onun "sevilme" ihtiyacını anlamaz. "lan öyle sevmeyin, başka türlü sevin" mesajlarını ya kimse anlamaz, ya da yanlış anlar. karşı tarafa "ulan ilişki yaşamak istiyorum" diye açık açık bildirimde bulunduklarında, karşı taraftan "sana aşık olacak birini bulalım"la gelirler. ya da "doğru kişi henüz karşına çıkmadı"yla. 30larına geldiklerinde jeton düşer, boşverirler aşkı falan. aşka inançları kalmaz.

    acayiptir, gariptir, birey kendini toplumdan değilmiş gibi hisseder.

    yıllar sonra gelen edit: beni çok seven. biriyle evlendim. buradan şu dersi çıkarıyoruz, umudumuzu hiç bir zaman kaybetmiyoruz.

  • aq müptezeli yalandan hırlarken "ay bırakın nefes alsın adam" diyen tuzu kuru ablalara a101 çalışanının verdiği "çaldığı şeylerin parası senden mi çıkıyor?" cevabı üzmüştür.
    insani koşullarda çalıştırılmayan zincir market çalışanları kasada açık verme korkusunun yanında bir de böyle itle kopukla uğraşmak zorundalar.

  • küçükken annemin dikkatini çekmek için salıncakta sallanırken kendimi yere atmıştım. annem görmeyince belki duyar diye avazım çıktığı kadar bağırmaya başlamıştım, duymayınca da kalkıp salıncağa geri binmiştim.

  • ilk duyduğumda "oha", kendime geldiğimde "yuh be" dediğim manyak atraksiyon, hi-tech sosyal çılgınlık. efendim bu* gps cihazları kullanılarak oynanan 21. yüzyılın define avı oyunmuş. nasıl oluyor* derseniz, birileri * bir yere bir geocache* bırakıyor ve o noktanın koordinatlarını* internette geocachecıların takıldığı mesaj gruplarında ilan ediyor (ayrıca sırf bu iş için yazılmış yazılımlar var sizin bölgenize bir geocache bırakıldığında otomatik olarak uyarıyor sizi) , siz de bu sandığı gidip buluyorsunuz*. sandığın içinde her şey olabilir, siz de içine birşey koymak şartıyla içindeki şeyi alabilirsiniz. ayrıca her sandıkta mutlaka bir not defteri bulunduruluyor, siz bu defteri "şu gün şu saat geldim, defineyi buldum, bıraktığınız bjork kasedini aldım yerine biraz sekerleme bir de kola kapaa bıraktım, yalarım" tarzı dolduruyorsunuz. 70 lerdeki citizen band çılgınlığına benzer bişey. her türlü sosyal paylaşıma açık, macera ve gezi olayını sevenlere yönelik hoş bir olay.

    ben tam anlatamadım en iyisi siz gidin bi bakın:
    http://www.geocaching.com/
    http://en.wikipedia.org/wiki/geocaching

  • üst kısmındaki borular son teknoloji tam otomatik molotofatardır. hatta molotofatar atış yapmaya başladığında namlu altına gizlenmiş 2+1 hoparlörlerden "ahey bijiii dövlet bize bahmiiii " diye efektler de çıkar