hesabın var mı? giriş yap

  • aşağıda, hawking radyasyonunun ne anlama geldiğine yönelik bir derleme bulacaksınız. hawking radyasyonunu açıklamadan önce, karadelik mekaniğinin yasaları ile, termodinamik yasalarının birbirine çok benzediklerini söyleyerek işe koyulmalıyız.

    einstein, 100 yıl önce genel görelilik denklemlerine göre, karadeliklerin teorik olarak var olduklarını ortaya koymuştu.

    öncelikle bir karadeliğin diğer gök cisimlerin ayrıldığı en önemli özelliği, olay ufkudur.

    klasik fizik, olay ufkunu aşıp karadeliğin içine düşen herhangi cismin asla karadeliğin çekiminden kurtulamayacağını yani karadeliğin kendi ışığı ile direkt olarak gözlenemeyeceğini söyler.

    olay ufkunun, karadeliğin kütle merkezine olan uzaklığını bulmak için, ışık hızındaki bir parçacığın kinetik enerjisi ile, kütleçekiminden kaynaklanan potansiyel enerji birbirine eşitlenmelidir:

    potansiyel enerji= gm'm/r ve kinetik enerji= 1/2mv^2 (m' büyük m anlamında yani karadelik kütlesi)

    schwarzschild yarıçapı

    buradan schwarzschild yarıçapı olarak bilinen uzaklık r = 2gm/c^2 olarak bulunur. burada g, kütleçekim sabiti, m' karadelik kütlesi, c ise ışık hızıdır. buradan olay ufkundaki çekimin şiddeti k = c^4 /4gm olarak bulunur.

    peki buradan elde edeceğimiz sonuç nedir? karadeliğin kütlesi arttıkça olay ufkunun yüzey alanı artarken, olay ufkundaki kütleçekimin şiddeti azalır.

    burada schwarzschild yarıçapı dediğimiz şey, basitçe, herhangi bir cismi ya da maddeyi inanılmaz çok küçülterek kara delik elde etmeyi ifade eder. örneğin bir cismi inanılmaz derecede çok küçülttüğünüzde yoğunluk o kadar fazla olur ki bu çekim gücünden ışık bile kaçamaz. bir nevi tekillik durumudur.

    şimdi gelelim başta bahsettiğimiz noktaya. karadelik mekaniği yasaları ile termodinamik yasaları benzer demiştik. bunu biraz açalım:

    öncelikle termodinamik yasalarına bakalım.

    termodinamiğin 4 temel yasası vardır:

    0. yasa: dengede olan bir sistemin sıcaklığı her noktada aynıdır.

    1. yasa: enerjideki değişimi vurgular ve enerjinin korunumu yasasını matematiksel olarak ifade eder: de =tds -pdv

    2.yasa: entropi zaman içinde sürekli artar. yani sistem düzensizliğe doğru gider.

    3.yasa: bir sistemin sıcaklığı sıfıra yaklaşırsa, entropisi de sıfıra yakınsar.

    karadelik mekaniğinin yasalarına bakalım:

    0. yasa= durağan bir karadeliğin olay ufkundaki kütleçekimi yüzeyin her yerinde aynıdır.

    1.yasa = karadelikteki çok küçük bir değişim sonucunda enerjideki meydana gelen değişimi matematiksel olarak ifade eder.

    2.yasa = olay ufkunun alanı zamanla sürekli artar.

    3.yasa = olay ufkunun kütle çekimi sıfır olamaz.

    görüldüğü üzere termodinamik yasaları ile karadeliğin yasaları oldukça benzerdir.

    hatta fizikçi john wheeler aslında karadeliklerin basit nesneler olduklarını vurgulamak için meşhur sözünü söyler: "karadeliklerin saçı yoktur" der.

    bu nedenle mantık olarak, karadeliklerin de diğer maddeler gibi enerji, momentum ve elektriksel yük gibi özelliklere sahip oldukları için, sıcaklık ve entropi gibi termodinamik özelliklere sahiptirler. işte burada bildiğimiz genel görelilik kuramı, karadelikler her şeyi yuttuğu için ışıma yapmadığını söyler. bu yüzden karadeliğin sıcaklığı sıfır olmalıdır. bu durumda entropi kavramı karadelik için fiziksel bir anlam taşımaz.

    ancak işin içine kuantum mekaniği girerse, her şey değişir. işte stephan hawking, karadeliklerin aslında ışıma yaptığını kuantum mekaniği ile göstermiştir ve bu sayede karadeliğe ait özellikler olan sıcaklık ve entropi fiziksel bir anlam ifade etmeye başlamıştır. buna hawking radyasyonu denir. hawking, bu süreci roger penrose ile kara delikleri ondan uzak bir mesafeye kaçmanın mümkün olmadığı bir olaylar kümesi olarak tanımlama düşüncesi üzerine konuştuktan sonra bulduğunu ifade eder. hatta; ilk keşfettiğinde bu muazzam fikir yüzünden gece uyuyamadığını ve ertesi gün penrose'a telefon açtığını belirtir.

    hawking radyasyonu ya da ışıması denilen bu süreç şu anlama gelir: kuantum dalgalanmaları sonucunda karadeliğin dışında bir parçacık ve anti-parçacık çifti oluşur. bu parçacıklardan biri karadeliğe düşerken diğeri karadelikten uzaklaşır. yani aslında hawking deyimi ile karadelikler aslında o kadar kara değildirler, hiçbir şey ondan kaçamayacak diye bir durum yoktur. yani karadelikler ışıma yaparlar.

    http://i63.tinypic.com/2gtx20w.jpg

    http://i68.tinypic.com/nladt4.jpg

    ancak burada da bir paradoks ortaya çıkıyor. eğer hawking'in gösterdiği gibi karadeliklerin entropisi varsa, ve entropinin de bir düzensizlik ölçüsü olduğunu biliyorsak, bu durumda, karadelikte tam olarak dağınık ve düzensiz olan şey nedir? bu hala bir tartışma konusudur.

    hawking radyasyonu aslında bakarsak başka anlamlar da taşır. buna göre;

    bir karadelik buharlaşarak yok olabilir. ne de olsa artık bir düzensizliğimiz de var.

    hesaplamalara göre, karadeliklerin sıcaklığı kütle ile ters orantılı iken, buharlaşma hızı da kütlenin karesi ile ters orantılıdır. yani kütlesi büyük karadeliklerin sıcaklığı daha düşüktür, buharlaşıp yok olmaları ise daha uzun sürer ve buharlaştıkça kütle azalacağı için buharlaştıkça buharlaşma hızları da artar.

    ayrıca hesaplamalara göre kütlesi ayın kütlesine eşit olan olan bir kara delik dengede kalır, kütlesi değişmez. ancak ayın kütlesinden daha az kütleye sahip karadelikler ışıyarak buharlaşırlar.

    kaynaklar:

    bilim ve teknik, sayı 618

    a brief history of time, stephen hawking

    https://tr.wikipedia.org/…/kara_delik_termodinamiği

    http://www.cbpf.br/…les_and_entropy)_[prd_1973].pdf

  • mutlu etmiştir. niyeyse mutlu oldum. amcanın dikkatle dinlemesi, sonra heycanla evet ben de ordaydım demesi. ne güzel. oynadığı maçın hatırlanmış olmasının verdiği mutluluk da güzel.

    bu arada ne güzel ülkeler var lan dünyada. mutlu edicek şeyler de oluyor bazı ülkelerde.

  • patagonya'da yaşıyorsun ve kaynağı belirsiz bir şekilde aşırı zenginlik sahibi olmuşsun. patagonya yetkilileri seni araştıracak. dava dosyası açacak, delil toplayacak, mahkeme sürecek, erteleme, ihtiyati tedbir, yurtdışı yasağı, mahkeme sonucu, temyiz, karşı dava falan derken birkaç sene geçecek, mahkeme süresi kadar bile içeride yatmayacaksın, o paralar da kimseye yar olmayacak.

    patagonya gibi bir ülkede bunlar olmasın diye ne yaparsın? paranın bir kısmını birilerine verirsin. kalanını dışarı çıkarırsın. çıkan kısmı seni bir ömür yaşatır. dağıttığın kısmı da senin kaçmanı sağlayacak kadar gözleri kapatır. ardından davalar sürer. sen de portekiz'de aldığın oturma izninin keyfini sürersin.

    neyse ki patagonya'da böyle şeyler olur. bizde olmaz. bizde anında adalet yerini bulur.

    edit: patagonya.

  • baştan belirteyim fenerbahçeliyim.

    şimdi sneijder'in gelmesine sevinirsin anlarım.hatta gelme ihtimaline bile çıldırabilirsin onu da anlarım ama 35 yaşındaki drogba gelecek diye heyecanlanıyorsan,mutlu oluyorsan işte onu da anlarım.

    noldu lan? laf sokucam sandınız di mi?

    sevineceksiniz tabi olum drogba bu.
    sadece sağ taşşağı 3.5 kilo.

  • dönüşen ekşi değil, türkiye. hastalıklı ve nefret dolu, anksiyete dolu bir sosyoloji hakim oldu ülkede. özellikle büyük şehirlerde. ekşi'nin durumu bunun açık bir göstergesi. vaziyet iyi değil.

  • beceriksizve salak canlılara verilen isim.
    neden salaklar? suda yaşıyorlar. bi kere suda yaşanmaz ki. yaşansa biz çıkmazdık sudan. kafası çalışan bütün canlılar çıktılar. balık hala suda.
    neden suda yaşanmaz? havadar değil. adam gibi oksijen bulunmuyor. olanı da kullanabilmek için değişik değişik şeylerle uğraşıyorlar: süzgeç.
    süzgeç gerçeği! süzgeçle nereye kadar yaşanır? evet denizde oksijen var ama suyun içinden süzeceksin de kullanacaksın da...ölme japonum ölme. çok meşakkatli. ayrıca deniz hayatı çok streslidir. orada kural olarak büyük balık küçük balığı yer. ve eğer az önce çıktığınız mercanda daha büyüğüyle karşılaşmadıysanız, diğerinde mutlaka karşılaşacaksınızdır. böyle stresli bir ortamda şöyle derin bir oh çekemez, rahat bir nefes alamazsın. çabuk ölürsünüz.
    balıklar neden ölür? çünkü birbirlerini sizi yer. denizde mutlaka sizi yiyecek birilerine rastlarsınız. rastlamadıysanız da stresten ülser olursunuz. neden? "derin bir oh" çekecek hava yok da ondan. diyelim ki kendinize akciğer geliştirdiniz, en büyük balık oldunuz, olsanız olsanız balina olursunuz.
    balinalar az mı yaşar? yetişkin bir balina ortalama olarak 15-20 yıl yaşar *. fena bir ömür sayılmaz aslında. ama onların karadaki muadillerine oranla çok daha kısa süre yaşarlar. serseri mayın bir fil ortalama olarak 60-80 yıl yaşar.
    peki bu aradaki fark neden? rutubet. rutubet adamı yer bitirir. istersen balina ol. her taraf su. suda ne olur? çürüme. ben o denize ne atsam çürür. fil atsam fil de çürür.
    bu konuda devlet bişey yapamaz mı? yapamaz arkadaşım. devlet bana yapsın ne yapacaksa.
    işte bu bahsettiğim sebeplerden ötürü suda yaşanmaz.balıklar sudan çıkmayı akıl edemediklerinden ölürler. akıl edenleri de var. ama onlar da beceremiyorlar. en akıllı balık: yunus. akciğer olayını da hallettiler. fakat gel gör ki sudan çıkacak teknoloji henüz ellerinde yok. öyle zıplaya zıplaya çıkılmaz. bakma sen kurbağa çıktı. ama onun durumu başka. o çıkabilmek için kaç bin yıl zıpladı biliyor musun sen?
    binaenaleyh, aklı olan karada yaşar.

  • siz türkçede nasıl diyorsunuz demek gibi olmasın ama türkçeye sanırım henüz yerleşmemiş ve youtube'da salgın haline gelmiş iki konsept var; meal prep ve capsule wardrobe.

    ilki kısaca yemek planlama. 3 gün, 5 gün ya da bir haftalık yemeği bir seferde yapıyor, buzdolabında veya dondurucuda saklıyorsunuz. malzeme ziyan olmuyor, sağlıklı yiyorsunuz ve zamandan bayaaa tasarruf.
    detaylar için #86592009

    ikincisi, giysi dolabı planlama. renk ve stil paletinizi belirleyip bunun dışında kiyafet almıyor, toplam sayıyı sınırlıyorsunuz. yine zaman ve paradan tasarruf. ayrıca tum dolap uyumlu olduğu için ne giyseniz düzgün kombin oluyor.
    #71390509

    yaşam tavsiyesidir.

  • bugün bölgede gönüllü çalışan bir arkadaşımla görüştüm, der ki;

    elimizde demir kesiciler, hiltiler, kazma, kürek, balyoz allah ne verdiyse dalıyoruz enkaza 45 dk boyunca değişe değişe 1 metre ilerleyebiliyoruz.

    madenci arkadaşlar geldi, selamın aleyküm deyip sadece kazmayla bam güm dalıp yarım saatte 5 metre tünel açıp çıktılar.