ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
20 temmuz 2016 rte'nin açıklayacağı büyük karar
-
(bkz: kendimi başkan ilan ediyorum)
sözlükçülerin kedileri
uğur meleke'nin acımasızca verdiği ayar
-
spor medyasında beğenilen birisinin gençlere bu şekilde örnek olmaması lazım gerçekten. yazın rakı içiyorsun masada kavun yok gerçekten olmaz.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
devlet büyükleri ; çiğnediğiniz yasaları yere atmayın , sonra halk onları adalet sanıp yiyor!
ekşi sözlük nerede ne yenir veritabanı
-
izmir- tenekeli mahalle: yarrağı yersiniz burda. adam üçüncü katın balkonunda at gördüm diyor olm, kompil delirmişler mahallecek, sabıkası olmayana kız vermiyorlar amk.
hovvvvv, hooovvvv
seni seviyorum demenin alternatif yolları
-
bu tam da yazdığım 300. entry olacak.
uzun süredir beklettiğim bir no. 300 vardı ama bir şeyler yazmadan da durmak saçma geliyor ara ara. 301'de yazarım, 302'de olur, 303 belki ama yazarım.
bugün oğlumu okuldan aldıktan sonra sohbet muhabbet gırla yürüyoruz. hikaye şöyle ilerliyor;
- baba, tüm babalar erkek değil mi?
+ evet oğlum
- tüm anneler de kız değil mi?
+ evet babacım
- ama çocuklar kız ve erkek olabiliyorlar değil mi?
+ evet babacım.
konuyu bir yere getirmek için bir girizgah yaptığını da anlıyorum, yüzünde konuyu buraya getirmenin verdiği gurur da var ( yaş üç buçuk falan)
- ben de baba olacağım büyüyünce
+ kimin babası olacaksın?
+ kimin babası olmak istiyorsun?
- senin ( piç gülüşü var burada)
+ ne yapacaksın benim babam olunca
- seni gezdireceğim, seninle oyun oynayacağım, piyano çalacağım, sana bir şeyler öğreteceğim.
susuyorum
çünkü muhabbeti devam ettirirsem ağlarım.
benim ona yapmaya çalıştığım her şeyi, bana yapmak istiyor, aklındaki babalık sınırları bunlar ve belli ki keyif alıyor, ben keyif alayım diye de bana uyguluyor...
seni seviyorum dese...
ya da demese...
ne olur ki?
şu minicik zekanın, karşılıksız ve sadece sevgi içeren şu cümleleri aleni seni seviyorum'dur.
bu dünyayı elbet garipler de yakar ama babaları da es geçmeyelim lütfen.
avrupa yakası'ndaki göndermeler
-
şesu'yu bakkala filan gönderiyorlar arada bir.
tavuk döner yiyenler ilişki yaşamasın
-
(bkz: mal beyanı)
hatırlıyorum da, sevgilim askerden yeni gelmiş ve işsizdi, benim iş çıkışıma geliyordu 1'er çay içiyorduk, evim ve işim arası yürüme mesafesiydi, sevgilimin evi de çok uzak sayılmaz*
bazı akşamlar beni eve bıraktıkdan sonra evine kadar yürüyormuş, sonradan öğrenmiştim ben bunu, daha da güzel oldu öğrendikten sonra o çayın tadı...
şimdi nerde istersek orada içeriz çayı, nereye istersek gideriz... ama hiç biri o günlerin yerini tutmaz. yine mutluyuz tabi fakat o günlerin fedakarlığı ayrı...
bunu düşünen hiç sevmemiş ve sevilmemiş, ya da sevilse de farketmemiş... 1 simiti ikiye bölüp tıkınmamış, kara kışta 5 liralık kestane kebapla ellerini ısıtmamış...
yazık...
müşterisini en çok mağdur eden firma
-
(bkz: yurtiçi kargo)
ararsın açmazlar, şubenin adresini websitelerinden *bulup gidersin yerinde yeller esiyordur, hadi buldun şubeyi gittin suratlar beş karış, her an sorun her an sinir. öf.
çaylak onay listesi
-
çaylak arkadaşların her gece algoritmasına saydırdığı liste. biz de zamanında az saydırmamistik. ayrıca bu vesileyle caylak arkadaşlara söylemek istediğim bir şey var. entryleriniz okunmuyor sanmayın. her gece caylak entryleri okurum uzun uzun. eminim bunu yapan çok yazar vardır. okunmuyor diye üzülmeyin.
ahmet hakan
-
müfredat aynı ise niye askeri lise var dedi.
imam hatipte sanırım öğretmemişler sana. hayatının şokuna hazır ol
fen liseleri ile anadolu lisesi müfredatı da aynı :(