hesabın var mı? giriş yap

  • kira öderken her ay maaşımın yarısını çöpe atıyorum gibi hissettiğimden hayalini kurduğum şey. kiradayken evin içine bir şey yaptıramazsınız, mutfak dolapları hilton banyoların anca hayalini kurarsınız, kendi eviniz olduğunda hayallerinizi gerçeğe dönüştürmek sizin elinizdedir. ama hesap yapıyorum yapıyorum olmuyor, kredi çekerek falan olacak iş değil. ancak eline belli bir miktar toplu para geçecek bir yerden, o şekilde olur ancak. bu ülkede bu şartlarda çok çok zor, allah isteyen herkese nasip etsin, biz şimdilik ancak hayalini kurarız.

  • muhakkak ki başka denize kıyısı illerde de benzer problemler vardır ama istanbul'da artık iyice limitlerinden çıkmış, diğer insanların hafta sonu gezintilerini sabote etmeye başlamış olay. balıkçılığı ya da olta balıkçılığını yasaklayacak değiliz ama bu işin yapılacağı yerlerin artık belirlenmesi şehir için elzem hale gelmiş görünüyor. zira bu hobiye/işe gönül vermiş insanların belli ki şehirde yaşayan diğer insanları önemsediği ve umursadığı yok.

    sahil şeridi olduğu gibi bu arkadaşların işgali altında. yürüyüşe çıksanız ya kafanızın üstünde misina gezecek ya oltanın denize sallanmasını bekleyeceksiniz. banklar ise tamamen bu insanlara ait. olta takımları, kovalar, balıklar için rezerve. olmasa bile balık artıkları ve kokudan zaten kullanmak mümkün değil.

    hani deseniz ki sadece belli yerlerde böyle, oraya değil de başka yere gidelim. ama değil boğaz sahili boydan boya işgal altında. tek bir yürüyüş yolu yok ki balıkçıların istilası altında olmasın da rahat rahat hava alınıp, kafa dinlenilsin. bir de belediyenin çevreciliğe büyük katkısı olan yeni dolgu alanları filan tamamen bu işe bırakılmış gibi.

    bu işin bir şekilde önüne geçilmeli ve avlanma için belli alanlar insanlara gösterilerek yürüyüş yollarının ve boğaz kıyısının herkesin kullanabileceği hale getirilmeli. ha olacak değil ya işte yazıp ümit etmiş olalım.

  • ben de 5'te kalkıp sanayide işe geliyorum, mühendisim ve 550 euro anca alıyorum. aynı işi yapan adam 2500 euro alıyor. market alışverişi aylık 200 euro, benim de 100 euro. onun kirası 1000 euro (kırsaldaysa müstakil evde oturuyor) benim 300 euro (45 m2 1+1 ist ortalama semt)
    bana 150 euro kaldı ona 1300 euro kaldı. sosyal haklar konusunda zaten saçmalamışsın o konuya girmiyorum strong minded 'tan mantık beklenmez de, bir kaç ayda %20 geldi yazmışsın 1 yılda % kaç geldi onu yaz hele. ve devlet neden sübvanse ediyor, ihanet edip dövizi arttırmasalardı benim vergilerimle sübvanse edip ağlamazlardı belki
    onun dışında araba fiyatları, market fiyatları, kredi imkanları, seyahat imkanları, tatil süreleri hepsini konuşabiliriz yine

    almanya'ya bağlı bir firmada çalışıyorum, her gün görüştüğüm alman mevkidaşım için hayat toz pembe.

  • az önce bir oğlum oldu arkadaşlar. adını "kartal" koydum. umarım birgün burayı okur. o sene bu sene.

  • efendim bir krater gölü nasıl olurda koca bir bolgenin hanasını ağlatır hemen izah edeyim.

    şimdi bu nyos denilen göl, kamerunda bulunan sönmüş bir volkanın krater gölü.. bölgenin yağış alan bir bölge olmasından dolayı 21 ağustos 1986 tarihinde burada bir toprak kayması oluyor ve çılgın atan bir felaketin tetikleyicisi oluyor. yıllar yılı altında kaynayan magma sayesinde golün dibinden sızan karbondioksit gazı gol tarafından emiliyor ve aynı bir gazoz gibi su tarafından emiliyor. derinlerde oluşan su basıncı sayesinde ise su yuzeyıne çıkması engelleniyor. yıllar yılı emilen karbondioksit gazı sayesinde göl artık belli bir doyumluluğa ulaşıyor ve aniden gerçekleşen bir toprak kayması, karbondioksiti su yuzeyıne yukselterek (şampanya hesabı) gazın açığa çıkmasına sebebiyet veriyor.

    sonuç inanılmaz. normal şartlarda yüzde 0.3 değerinde bulunması gereken karbondioksit patlama yapıyor ve yüzde yüz değerine ulaşıyor. insan vucudu için sınır değer yuzde 10-15 arasında. anında 1700 kişi ölüyor. 3000 civarında besi hayvanı telef. doğal hayatın aldığı zararın boyutları ise bilinemiyor.

    aynı durumun okyanus veya denizlerde olması da teoride muhtemelmiş. hatta dinazorların yeryuzunden silinmesinin de bu tip bir olaya dayandığını söyleyen bilim adamları var. (korkmayın lan isviçreli değil adamlar bizzati gördüm history channel da öz be öz orinal amerikalı hepsi)

    vay ba.

  • nacizane az cok fikrimizin oldugu bu konu hakkinda ben o kadar da olumsuz dusunmuyorum. paris anlasmasinin en buyuk artisi, dunyadaki nerdeyse tum ulkelerin tek bir metin uzerinde anlasmis olmasiydi. bu acidan insanlik icin de muhim tabii. ancak, en buyuk devlet antlasmadan cikinca ortada buyik bir kaos oluyor.

    aslinda bakilacak pek cok aci var, su anda kiyameti de en cok enerji ekonimistleri kopariyor tabii. fakat isin aslinda, benim dusunceme gore degisen pek bir durum soz konusu degil.

    paris iklim anlasmasi (pia) nin en buyuk odak noktasi, dunyadaki en buyuk fosil yakit tercihi olan komurun gelecek yillarda dramatik olarak azaltilmasi diyebiliriz. komur tuketiminin dramatik azaltilmasi ayni zamanda enerji kaynagi tercihlerinde de dramatik degisikler ortaya cikaracagindan yeni enerji-ekonomi modelleri de hizla hayata koyulmasi gereken sey olarak karsimizda duruyor. daha uzun da bahsedebiliriz ama ozetle, "circular economy" denen bir model var ve bu modelde "atik" diye bir sey yok. her atik yeni bir urun. "linear economy" dedigimiz ise klasik model, bir atik var ve o hep atik. ondan faydalanirsaniz da atiktan faydalanma olarak gecer. pia, circular economy modelini de saglam temeller uzerine oturtmustu. trump bu anlasmayi bozarak da circular economy modelini biraz oteledi.

    simdi pratik olarak baktiginizda, anlasmaya imza atmasina ragmen ben buyuk komur tuketimleri olan hicbir ulkenin anlasmayi sallayacagini dusunmuyorum. dunya o kadar durust bir yer degil. anlasma okundu mu bilmem ama anlasmada soyle birsey de var mesela "seffaflik ve hesap verilebilirlik" tabii muhasebe acisindan hesap verilebilirlik diyor. herkes "cin bile imza atti yav" diyor ama beni kimse cin'in komur tuketimini hem azaltip hem bu seffafliga uyacagina ikna edemez. mesela turkiye de imza atti. komur tercihlerinde de seffaflik konusunda da gelisme olacagini dusunmuyorum mesela:)

    zaten fosil yakitlarin birincil musterileri abd, cin ve oecd ulkeleri. zaten dunyada abd ve avrupa devletleri haricinda (ki onlardaki de tartisilir) seffaflik muallak olan bir sey. yani ozetle, herkes imza atti ama kimse bu anlasmayi sallamayacakti.

    anlasmanin en buyuk artisi avrupa birligineydi. yani avrupa ulkeleri. anlasmanin bozulmasi da en cok onlari etkileyecek. avrupa ulkelerinde zaten uc buyuk ulke disinda adam gibi bir nufus yok, demografik yapi cok ilginc hal almis durumda. yenilenebilir enerji kaynaklari kullaniliyor cunku nufus ve gelismislik izin veriyor. mesela, ben de youtube'dan isvec'in bilmem ne bolgesindeki yenilenebilir enerji operasyonunu hayranlikla izliyorum, ama ancak isvec, norvec, danimarka, almanya'nin bir bolgesi vs. de olabilecek seyler bunlar, ticari acidan uygulanabilirlik ile baktigimizda. mesela yine cin ornegini verelim, cin'deki sartlar altinda avrupa'nin hayata gecirdigi sey cin'de sadece model olarak kalir, kaliyor.

    trump biraz da kita avrupasina kil oldugundan reddediyor anlasmayi. ki bu dedigim gibi kita avrupasinin politikalarini az da olsa etkileyebilir. kita avrupasi ozetle soyle diyor: ben, gelismis, seffaf, hesap verebilir ve nufusu az bir bolgeyim. o yuzden fosil yakit tuketimim de az, yenilenebilir enerji uygulamalarim da mantikli, teknolojim de yuksek. ama bu gelismeleri yaparken, guncel yonetmelikler, yurutmelikler beni zorluyor. baska ulkeler cok daha kirli emisyonlarla uretim yapiyor, ben daha temiz uretim yapiyorum, ama benim urettigim malin birim fiyati bu yuzden pahali oluyor. piyasada kar elde edemiyorum. o yuzden bu anlasmayi uygularsak pazarimi en azindan korurum.

    simdi diger ulkelerde, ozetle "yav he he" diyerek imzayi atiyor ama soyle dusunuyor: "sen gelismis ve nufusu bu bahsettigin yontemler icin cok uygun bir bolgesin ama sen gelisirken neler yaptigini da biliyoruz, biz de bunlari yaparsak gelisecegiz, evet dunya kirleniyor ama gelismezsek de tepemize biniyorsunuz, ben imzami atarim ama el altindan isime de bakarim, sen zamaninda en ekonomik diye hangi metodlari denemedin ki? ben de en ekonomik metodlarla gelisecegim" tabii gelisme derken ekonomik buyumeden bahsediyorum. bu arada sunu da soyleyeyim, cin'in bu anlasmaya uymayacagini tum dunya biliyor. cunku cin bu anlasmaya uyarsa ekonomik buyumesi yavaslayacak. cin'in ekonomik buyimesinin yavaslamasi demek global ekonomik kriz demek.

    trump da sunu soyluyor: ulan benim en buyuk rakibim cin. ımza atacak ama uygulamayacak, zaten komunist parti, tek parti rejimi ve denetim mekanizmasi les. uymus gibi yapacak, uymayacak, yine mali en ucuza uretecek. ben imza attigimda esek gibi denetim mekanizmalari var, beni bu mekanizmalar engelleyecek. ben yine istedigim fiyattan pahaliya uretmek zorunda kalacagim. o yuzden cekilirim daha iyi.

    durum ozet olarak bu. he tabii trump'in cekilmesindeki en buyuk problem, abd'nin yenilenebilir enerji ve kuresel isinma konusundaki arastirma projelerine butce ayirmamasi olur, ki oyle olacak saniyorum. ama ne kadar butce kisarlar, onu bilmem.

    tabii guzel haberler de var, cin dahil butun dunya zaten komuru terk etmenin pesinde. ama anlasmanin istedigi hizda degil de kendi uygun gordukleri sekilde yapmak istiyorlar. zaten 2040 gibi dogal gazin komuru gececegi soyleniyor ki gercekten oyle gozukuyor. bir suser arkadasim "shale gas(kaya gazi) sektorune soz verdigi icin cekildi" demis ama zaten kaya gazi kirli bir metod degil ki, cok mantikli ve uygulanabilirligi mumkun, ekonomik ve dogal gaza yakin cevreci bir sey.

    son olarak, eger bu dunyayi yenilenebilir enerji kurtaracak diyorsaniz, yaniliyorsunuz. yenilenebilir enerji fosil yakitlara hicbir zaman alternatif olamayacak. dunya fosil yakitlara alternatif olarak nukleeri, ve hatta eger basarirlarsa-ki basarmak zorundalar medeniyet seviyemizi arttirmak icin- soguk fuzyonu tercih etme pesinde. gercekten bu iki metod ancak fosil yakitlari bitirir.

    edit: imla

  • gece gece parmak ucunda akıl yürütmeler:

    arkadaşınız size verdiği sözleri yerine getirmezse ona olan güveniniz azalır. kendinize verdiğiniz sözleri yerine getirmezseniz kendinize olan güveniniz azalır. o zaman kendinize verdiğiniz sözleri yerine getirirseniz kendinize olan güveniniz artar. ya kendinize verdiğiniz sözleri tutun. ya da kendinize tutabileceğiniz sözler verin. ya da kendinize söz vermeyi bırakın.

  • internet kafe, bilgisayar labı vs gibi yerlerde kitlenen bilgisayarı restart etmek için yanlış kasanın reset tuşuna 1 ya da daha fazla sayıda basmak sonra hata farkedildiğinde yandaki kişiyle göz göze gelmek.