hesabın var mı? giriş yap

  • kazazedeyi yerinden kaldırmaktan tut kamyon şoförüne saldırmalarına kadar cehaletin resmi olan video. işte cehalet budur. faydalı olacağım derken zarar verir ve zararsız ya da faydalı olanı yok eder.

    edit: have you no sense of decency nickli yazar tarafından aldığım, feodal bir köle zihniyetine sahip olduğuma dair ithamlarla dolu mesajda dikkate değer bir detay vardı. kendisi "hız sınırının 50 üzerinde olduğu her yerde bu yolları o hız sınırına uygun hale getirmeyen akan vergi musluklarını cebine dolduran hırsızlar suçlu" diye bir ibare eklemiş mesaja. bu söylediğinde haklıysa elbette bu yöndeki eksiklik de sorumlulardan biridir.

  • -ciddi kol ve bacak yaralanmalarında kanamayı azaltmak ve durdurmak için yara üzerinde baskı sağlamanızı sağlar (yaranın konumuna göre, yukarısından bağlamayı ve arada gevşetmeyi unutmayın. (bkz: turnike))
    -saldıran sokak köpeklerine karşı kendinizi korumanızı sağlar (parlak metal tokalısı x2 point alır ki, onları korkutmak için hayvanlara vurmak zorunda değilsiniz)
    -her hangi bir kırılma durumunda kemiğinizi desteğe sabitlemenizi sağlar.
    -koli ambalajlamada ve taşımada kullanılabilir (aşti'ye bırakırken kız arkadaşınıza hava yapabilirsiniz)
    -kemer tokası, saat ve rozetten sonra en dikkat çekici erkek aksesuarıdır.
    -yakın dövüş silahı olarak kullanılabilir (sadece silahsız ve/veya bıçaklı saldırganlara karşı işe yarar)
    -saldırganı etkisiz hale getirdikten sonra plastik kelepçe yerine kullanabilirsiniz (sentetik materyal deri olandan daha avantajlıdır)
    -saldırganın nefesini kesmek için kullanabilirsiniz (nefsi müdafaada, saldırganı boğarak öldürmek pek tavsiye/tercih edilen bir durum değildir)
    -tasması koparsa köpeğinizi kontrol etmek için tasma olarak kullanabilir, uygun cinslerde ağzını havlamaması veya ısırmaması için bağlayabilirsiniz.

    kürdanla adam öldürme tekniklerinin geliştirilmiş olduğu bir dünyada yaşadığınızı düşünürseniz; kemer taşımak, isviçre çakısı taşımak gibidir.

    edit: tümünü olmasa da, kemerle yapabildiğiniz çoğu şeyi sentetik ham maddeden yapılmış kravatla da yapabilirsiniz; tabi ki hiçbir kravatın bir kemer kadar dayanıklı olamayacağını unutmadan.

  • kendisiyle şöyle bir anım var. yıllar önce arkadaşlarla bodrum'a gitmiştik marinada gezerken kıyıya demirlemiş bir yatta kendisini görmüştük.

    uzanmış güneşleniyor. ama nasıl vamp bir kadın, nasıl bir aurası var anlatamam. o zamanlar ekranda en sık görüldüğü dönemler biz de sivilceli ergenleriz bunun da etkisiyle ona hayran hayran bakmaya başladık.

    her halde öküzün trene baktığı gibi bakmış olmalıyız ki
    -çocuklar hafızanıza yeteri kadar kaydettiyseniz bırakın da güneşin keyfini çıkarayım dönüşte tekrar bakarsınız demiş, ardından da o müthiş kahkahasını atmıştı. bunun üzerine biz kafalar önde jet hızıyla ortamdan uzamıştık. azarlamadan, hakaret etmeden, esprili bir dille rahatsız olduğunu belirtmesini takdir etmiştik.

    bende her zaman dobra, eğlenmesini bilen, hayattan zevk alan, kafasına göre yaşayan bir insan imajı çizmişti. ışıklar içinde uyusun.

  • yılların yiyicisi olarak, aranan optimum koşulları mükemmellikle sağlayan meyvenin mandalina olduğunu saptadım. bakınız en lezzetli en iyi vb. demiyorum. optimum meyvedir diyorum. bu noktaya özellikle dikkatinizi çekerim.

    kullanıcı dostudur. hızlıca yenir. kabuklu mu kabuksuz mu açmazı yoktur. soyarsın üstelik kolay da soyarsın. bıçak mıçak istemez. yıkanıp yıkanmaması hijyen takıntı bağlantısına göre opsiyoneldir. şu dönemde yıkanması uygun ama yıkamasan da pekala olur. boldur. fiyatı aşırı pahalı olmaz. her sosyoekonomik grubun ulaşabileceği meyvedir. çekirdeği kolay çıkar. kalorisi uygundıur. 5-6 tane yersin 200-300 kalori alırsın azami. vitaminlidir. liflidir. kabuklarını hasmınızın gözüne sıkarak acil durumda biber gazı gibi kullanıp düşmanlarınızı etkisiz hale getirebilirsiniz. weaponize özelliği vardır. çocuklar sever. kolay kolay ziyan olmaz. sempatiktir. baş parmağa takılıp rahatlıkla nasrettin hoca yapılabilir. içinden minik yavru mandalina çıkabilir. doğası gereği paylaşıma açıktır, kankalığı pekiştirir. spesifik olarak alerjen değildir (yani turunçgil alerjisi diye bi şey duydum ama mandalina alerjisi duymadım. burada eleştiriye açığım)

    saymakla bitmez.

    evet gerçekliktir. mandalina user friendly'dir. optimum meyvedir. fiyat performans ürünüdür.

    edit: kamu stoku! yiyin için israf etmeyin! (#116680736)

    edit 2: sobada kabuklarıyla oda parfümü yapma konusunda değerli suserlardan gelen mesajlar var. onu da ekleyeyim. cehaletime verin. böyle de bir işlevselliği daha varmış. meyve değil mucize misin mandalina?

    edit 3: ohmho hatırlattı da eklemeden geçmeyeyim! mandalinanın hası lösev'den alınır değerli dostlar. 3 kilosu var 6 kilosu var 9 kilosu var! turuncu turuncu oh mis mis!

    https://www.lsvdukkan.com/…mandalina-kucuk-boy-3-kg

    edit 4: çikolatası da var bunun. hemi de ne çikolata adeta bir çukulata! ismini vermek istemeyen gerçek bir mandalinaperver dostumuzdan gelsin!

    https://www.lsvdukkan.com/…spesiyal-cikolata-310-gr

  • kuzey ordusu ile gettysburg’da karşılaşmaya karar veren lee, generallerine bu kasabaya gelmelerini ve ordunun tamamı bir araya gelene karar çatışmaya girmemelerini emreder. bu arada kuzeylilerin öncü kuvvetleri de kasabaya yaklaşmıştır. hatta kuzeylilerin john buford komutasındaki süvarileri gettysburg çevresinde keşif bile yapmaktadır. işte bu keşifler sırasında 30 haziran günü buford, güneylilerin gettysburg’a doğru ilerlediğini, bu hızla kasabaya ve kasabanın güneyindeki tepelere kuzeyli piyadelerden daha önce vararak burayı tahkim edeceklerini, böyle olursa da kuzey’i bir yenilginin daha beklediğini fark eder. 30 haziran akşamı kendisine en yakın piyade kolordusunun komutanı john reynolds’a bir haberci ile bir mektup ulaştırır. gettysburg’un kuzeyinde savunmaya geçeceğini, reynolds’un piyadesi gelene kadar savunmaya çalışacağını, reynolds’un elini çabuk tutması gerektiğini bildirir. güneyliler, kuzeylilerin kendi hareketlerini izlediğini bilmemektedir.

    1 temmuz 1863 sabahı güneyliler planladıkları gibi gettysburg’a ilerlemeyi sürdürürler. öğle yemeğini gettysburg’da yemeyi düşünmektedirler. bu sırada top sesleri yükselmeye başlar. buford, reynolds’a yazdığı gibi elindeki kuvvetle savunmaya geçmiş, güneyliler ile çarpışmaya girişmiştir. lee, kesin olarak çarpışmaya girilmemesini emrettiği için küplere biner. stuart hala ortalıkta olmadığı için atına atlayıp ne olduğuna bakmaya gider. gördüğü sahne karşısında şaşkındır. bir o kadar da merak içindedir. çarpışan kuzeyliler hangi birliğe aittir? neden yakın çevresinde başka asker yoktur? kuzey ordusunun geri kalanı nerededir? lee karşısında ne olduğunu bilemediği için bir karar veremez. kendi emrine kadar kimsenin çarpışmaya girmesini istemediğini generallerine hatırlatır. bu sırada buford’un süvarisi ufak ufak geri çekilmektedir. birlikleri artık dağılmaya yakınken kuzeyli reynolds’un güçleri savaş alanına yetişirler ve süvarilerin yerini alırlar. hem kuzeyliler hem de güneyliler gettysburg’a yaklaşmaka, savaşa katılan asker sayısı an be an artmaktadır. durumu gören lee savaşın istememesine rağmen başladığını kabul eder ve bütün generallerine kuzeylileri gördükleri yerde saldırmalarını ve takip etmelerini emreder. takviyeler savaş alanına akmasına karşın güneyliler halen daha kalabalıktır. bunun sonucunda çatışmaya girdikleri kuzeylileri şehrin güneyine püskürtürler ve kasabayı ele geçiririler. akşama doğru kuzeyliler dağınık biçimde geri çekilmektedirler. lee generallerinden robert ewell’e kasabanın hemen güneyindeki, savaş alanına hakim mezarlığın bulunduğu tepeyi mümkünse ele geçirmesini söyler. bu emir geldiği sırada tepe boş, en yakın kuzeyli birlikler ise uzaktadır. ewell savaşın gidişini etkileyen en önemli iki karardan birini vererek tepeyi işgal etmez. akşam olur. günün galibi güneydir. fakat kuzey ordusunun büyük bölümü savaş alanına intikal etmiş ve gettysburg’un güneyindeki savunmaya uygun tepelere yerleşmiştir.

    2 temmuz 1863 sabahı kuzeyliler gettysburg’un güneyindeki zoka biçimindeki tepelere hakimdirler. güneyliler ise tepelerin etrafını sarmakla birlikte bir kuşatma hareketine girişmemiş durumdadırlar. lee her cephede doğrudan kuzeylilere saldırmayı düşünmektedir. yardımcısı longstreet ise, şimdiye kadar kazandıkları çarpışmaları savunmada kalarak kazandıklarını, bu arazinin bu yapıda olmadığını, tepelere karşı saldıracaklarını söyler. kuzeylileri washington’dan bu kadar uzakta yakalamışken hızlı bir hareketle kuzey ordusu ile washington arasına girip, kendilerini savunmaya daha uygun bir yerde karşılaşmanın mantıklı olduğunu anlatmaya çalışır. lee ise kuzeylileri adeta süpürdükleri bir günün ertesinde geri dönüp gitmenin ordunun morali için olmadığını artık inceldiği yerden kopması gerektiğini söyler ve kararını değiştirmez.

    http://en.wikipedia.org/…ysburg_battle_map_day3.png

    her cephede süren çatışmalar sonucunda güneyliler kuzey hatlarını yaramazlar. cephe güneye doğru kuzeylilerin yerleştirebilecekleri başka birlik kalmayıncaya kadar uzar. kuzeylilerin sol kanadının en ucuna maine'den edebiyat profesörü joshua chamberlain komutasındaki 20. maine piyade alayı yerleştirir. komutanın emirleri açık ve kesindir: ne olursa olsun geri çekilmeyeceksin. geri çekilirsen sol kanadımız açıkta kalır. güneyliler sol kanattan başlayarak bütün hattı süpürürler. ne yapıp yapıp tepeyi elinde tutacaksın! emirlerle, savaş alanının güneyinde kalıp, alana tamamen hakim little round top tepesine yerleştirilen chamberlain ve askerleri güneylilerin hücumu başlamadan savunma hazırlıklarına girişir. bu sırada güney ordusunun sağ kanadına komuta eden longstreet, öğleden sonra 2'ye kadar takviyelerin gelmesini bekleyip herhangi bir saldırı yapmaz. iç savaştan sonra birçok güneyli general longstreet'i kendileri ile senkronize olarak saldırı yapmadığı için savaşı kaybettiklerini, longstreet'in güneyin davasına ihanet ettiğini iddia edeceklerdir. neyse. longstreet takviyelerin yetişemeyeceğini anlayınca elindekileri salar kuzeylilerin sol kanadına. saldıran tümenin başında longstreet'in en çok güvendiği komutanı john bell hood vardır. hood, tepenin kayalık ve dik olduğunu, kayaları geçseler bile sık ormana gireceklerini, tepeyi alsalar bile çok fazla kayıp vereceklerini, taktik avantajı kullanamayacaklarını söyler. bunun yerine cepheyi kuzeylilerin sol kanadından güneye kaydırarak kuzeylilerin arkasına çıkmayı teklif eder. longstreet hood'un haklı olduğunu ve kendisine başından beri katıldığını fakat emrin lee'den geldiğini ve bu tür bir çevirme hareketine izinleri olmadığını söylerek cevap verir. hood istemeyerek te olsa saldırıya başlar. gettysburg savaşı'nın belki de en kritik çatışması başlamıştır. güneyliler adım adım tepeye doğru ilerlerler. tepeye vardıklarında onları 20. maine piyade alayı beklemektedir. maine alayı cephanesi bitene kadar bölgesini savunur ve geri çekilmez. cephane bittikten sonra chamberlain cesaret isteyen bir karar verir: geri çekilemez, geri çekilirse kanat düşer. yerinde bekleyemez, ateş edecek mermisi kalmamıştır. askerlerin süngü takmasını ve emir verdiğinde hücuma geçmelerini söyler. kendilerinden sayıca kalabalık güneylilere saldırmak açıkça deliliktir. ama ellerinde kalan tek seçenektir. yeniden tepeyi zorlayan güneyliler tepeyi tırmanmakla meşgulken tepeden süngü hücumuyla kuzeyliler akın etmektedir. gafil avlanan güneylilerin birçoğu ateş bile edemeden süngülerin hedefi olur. birçoğu da ya teslim olur ya da arkasına bakmadan kaçar. saatler süren hücumla tepeyi adım adım alabilen güneyliler, birkaç dakikada tepeyi teslim ederek geri çekilirler. gettysburg meydan savaşı'nın taktik olarak en kritik çarpışması son bulmuştur. gün boyunca cephenin farklı yerlerinde benzer sahneler yaşanır. güneyliler tepeleri almaya çok yaklaşır ama hepsinde geri püskürtülürler. çarpışma üçüncü gününe uzarken güneylilerin ve kuzeylilerin iç savaşın kaderini belirleyeceğini anladıkları çarpışma olmuştur.

  • gıcık olunan karşı dairenin çıkardığı çöpü eve almak. kapıcı çöpleri alıp gittikten sonra çöpü karşı dairenin önüne geri koymak. karşı daire sahibine "ulan neden benim çöpümü almadı bu kapıcı" dedirtmek.

  • siz de yapın o zaman madem onlar sevdirmeye çalışıyor sen de aç bi tane sevdirmeye çalış kendini. gerçi o şeytan suratını gören korkup kaçar zaten

  • türk'ün türk'ten başka düşmanı olmadığını gösteren haber. bence taksimetre tarifeleri, avm otopark ücretleri, cafe ve restoran fiyatları, otoyol ve köprü ücretleri ve hatta bunlardan alınan vergiler dahi arttırılsın.

    çünkü işletmeler salgın yüzünden kapalıyken halkın bir kısmı ağaçtan para toplamakla meşguldü. diğer kısmı ise devletin kayıtsız şartsız hesaplarına yatırdığı on binlerce lirayı neremize sokuştursak diye kara kara düşünüyordu.

    (bkz: biz bizi s.keriz türkiyem)

  • based on a true story..
    kahramanımız otoyolda makas atarken* bariyerlere çarpar. olay mahallinden geçmekte olan ekip otosundan bir polis iner, yaklaşır:
    - sen mi yaptın bu kazayı?
    - evet abi.
    - ulan bu nasıl kaza? böyle kaza mı yapılır? sana ceza kesmek yetmez, kursa da gönderecem seni.
    - abi yapma etme babam sıçar ağzıma, zaten öğrenciyim vaktim yok...
    - kes lan!
    - abi hiç olmazsa biri olsun, hem kurs, hem ceza.. insaf ama..
    - seç birini o zaman..
    - seçemem ben abi, sen seç.
    - peki, kura çekelim o zaman..
    polis iki parça kağıt koparır, birine "kurs", diğerine "ceza" yazar.
    - çek şunlardan birini..
    kahramanımız olayın yavşamakta olduğunu farkeder..
    - abi, bir tane de benim hakkım olsun, bir kağıda da "af" yazıp koysan..
    - hadi lan!
    - abi yapma etme..
    - peki lan
    polis bir kağıda da "af" yazar.
    - çek bakalım.
    şanslı kahramanımız "af" yazılı kağıdı çeker..
    - bak abi allah da istemiyormuş.
    - allahın adını karıştırma, sittir ol git şimdi..

  • mühendis adayı bir hanım kızımızdan geliyor: "mühendislik kantinine oturup kız keser oldum. allah'ım sonumu hayır et!"