ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ingiliz dili ve edebiyatı
-
bu bölümden mezun olursanız inanılmaz bir genel kültür elde edersiniz. biraz da kendini geliştirmeyi seven biriyseniz her alanda bir söyleyeceğiniz olur. hele iyi bir üniversitedeyseniz sadece edebiyatla sınırlı kalmazsınız. psikoloji, felsefe, film/tiyatro eleştirisi, çeviri, tarih ve hatta fen dersleri bile alırsınız. lakin türkiye şartlarında yapabileceğiniz en iyi şey akademide devam etmektir. öğretmenlik bölümüyle karşılaştırmak ise başlı başına yanlıştır. iki bölümün dil puanıyla girilmesi haricinde uzaktan yakından alakası yoktur.
çocuğa bilgisayar oyunundan isim koymak
-
(bkz: metin 2)
ağaç yaşı
-
bir ağacın yaşıdır.
nasıl hesaplandığı konusuna gelince. bir ara trt belgesel'de izlemiştim. bir ladin ağacının yaşını hesaplamışlardı. önce şu bilgiyi vereyim; ağaçlar her yıl gövdesine yeni bir halka ekliyor. (dış kabuk ile son halka arasına) bu halka sayısı da ağacın yaşını belirtiyor. örneğin; halka sayısı 80 ise ağacın yaşı da 80. her ağaç için geçerli olmasa da gövdesi büyüyen ağaç türlerinin yaşı halka sayısı sayılarak hesaplanıyor.
halka sayısını nasıl saydıklarına gelince. kullandıkları bir alet var. aleti ağacın gövdesine kadar sokup gövdenin ortasından dışına kadar çubuk şeklinde bir parça çıkarıyorlar. o parçadaki halkaları sayıyorlar. sonra deldikleri yeri çamurla kapadılar falan... gövdesine her yıl birden fazla halka ekleyen ağaçlar da var. ağacın cinsine göre değişiyor. hesaplama yöntemi aynı. hatta halkaların genişliği darlığına göre geçirdiği mevsimsel süreç bile gözlemlenebiliyor.
edit:
https://twitter.com/…973/status/1347953818651275272
anne kızlık soyadınız en az 1 rakam içermelidir
-
geçen bir bankanın güvenlik sorgusunun verdiği mesaj. şimdi mahkemeye başvurdum annemin kızlık soyadını öztürk_74 olarak değiştirtiyorum.
bartu küçükçağlayan'ın sahnede etek giymesi
-
kendisini sevmediğim için yaptığı her şey itici geliyor. başka biri yapsa hoşuma giderdi.
nihal yalçın'ın tamer karadağlı taklidi
-
yani kendisinin saçmaladığını düşünen biri olarak belki iyi taklit yapmıştır da gülerim diye düşünerek izledim. onu da becerememiş.
bu teyze altın portakal alıyorsa memlekette cidden oyuncu kalmamış demektir. eh güzellik yarışmasından çıkanın malkoçoğlu gibi setlere daldığı ülkede bu nihat bilmemne gibi tipler de en iyi oyuncu oluyor işte.
plajda bira içen insan
-
insan hanzo olduktan sonra plajda zemzem içse bile aynı kapıya çıkacak olay. çoluk çocuk yaşlı olması fark etmez. adabınla , kimseyi rahatsız etmeden içebilmek önemli. burada mevzu biradan bağımsız insanları rahatsız etmekse haklı bir serzeniş. ama sorun sadece bira şişesiyse o şişe afedersin de....
hakaret eden afgan'ın özür dilemesi
-
sokaga cıkıyor, kendi ulkesinde gormedigi kadınları goruyor. elde edemiyor deliriyor.
elbette onları ahlaksızlıkla suclayacak.
avrupaya gideni de boyle.
heryerde boyle bu model.
korede cuma namazına giderdim tek konu bu olurdu. nerde karıya kıza bakabaka delirmis ortadogulu var konu minietek olur.
ne yapsam kilo alamıyorum diyen insan
-
bu amk insanının "ayh çok yedim" dediği porsiyonlarla kuş bile doymaz. dingil. yalan söyleme bari.
instagram'ın zengin türk çocukları
-
"bentley içinde simit" ve "ferrari içinde nargile" fotoğrafları ile türk zengini'ni özetleyen fotoğraflardır.
türkiye'de şerefsizliğin tavan yapması
-
1862'de ingiltere'deki şerefsizlik seviyeleriyle kıyaslandığında tavan demek abartı oluyor biraz.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: en komik fıkralar
36. sihirli bir kurbağa ormanda yalnız yaşıyomus. bir gün etrafı gezmeye cıkmış ve önüne ilk çıkan bir ayı ve tavşana kıyak yapmak istemiş. "3 şey dileyin benden ne dilerseniz" demis.
ayı;"bu ormandaki tüm ayılar dişi olsun ve hepsi bana hasta olsun."
kurbağa hemen yerine getirmiş isteği.
tavşan; "bana bir kask ver" demiş
o da hemen olmuş ama ayı
içinden "manyak mı bu tavşan çuvalla para istesin istediği
kadar kask alsın. deli bu ya" demiş.
ikinci istek olarak ayı yine;
"yan ormandaki tüm ayılar dişi olsun ve hepsi beni arzulasin" demiş.
abraka dabra !
o da tamam tavşan;
"bana bi motosiklet verin" demiş ve yerine gelmis ama ayi iyicene şaşirmis. bu tavşan deli olmalı diye düşünmüş.
sıra gelmiş son isteklere
ayi; "bu gezegendeki tüm ayılar dişi olsun ve hepsi benim yanımda olsun" demiş.
kurbaga bu isteği de hemen yerine getirmiş.
tavşan önce kaskı takmış, motora binmiş ve marşa basıp motosikleti çalıştırmış.
son isteğini söyleyip gaza basmış:
" bu ayı ibne olsun!"
torku banada vs nutella
-
fiyatları arasinda ortalama 1 lira olan yerli uretim ile ithal ürün kiyaslamasi. ben nedense yerli ureticilerin amaclarinin, kalkinmayi tetikleyici ya da dunya pazarina giriş atilimindan ziyade var olan piyasadan kaniksanmis ithal fiyatlarla en yuksek kari kazanmak oldugunu dusunuyorum. yanlis dusunuyor da olabilirim tabii. simdi bu mevzu bahis findik kremasinin demirbasi findigi yeterince uretiyor muyuz? evet. hani su ureticinin kilosunu 10 liradan satip marketten 70 liraya aldigin findik. heyecan ariyoruz galiba ki ihrac ettigimizi geri ithal ediyoruz islenmis olarak. neyse, seker pancarı da ic anadolu'da yeterince var mi? var. geriye kaliyor kakao, ki bu da dunya geneline guney amerika'dan ya da afrika'dan ihrac ediliyor. simdi kardesim, bu urunun 3 ana bileseninden 2'sini yeterince uretiyorken neden markette nihai urunun fiyati ithal urunle ayni? bunda da mi otv var, nedir? yap bakalim arada dramatik bir fark sonra nutellanin talebi nasil dusuyor gör.
edit: ozelden aksi yonde fikirlerini paylasan arkadaslara tesekkurler.
edit: arkadaslar tamam sagolun ogrendim manisada nutella fabrikasi varmis, en buyuk findik tedarikcisiymis vs vs.