hesabın var mı? giriş yap

  • paşa henüz sağken perada wagon lits diye bir fransız şirketi vardı.
    biz ana yurdu demir ağlarla ördükten sonra bu fransız şirketi de yataklı vagonları işletirdi. haliyle fransız, türk karışık bir personeli vardı. şimdi günümüzde dallama fransızlar olarak bilinen bu fransız amcalar fransızca'ya büyük önem verdiklerinden her yerde fransızca konuşuyorlar.
    tabii her yer denince kendilerinin beyoğlu'ndaki şirketleri wagon lits de buna dahil. bir gün orada çalışan türk memurlardan biri büyük bir hata yaparak telefonda türkçe konuşuyor tebiyesiz.
    fransız müdürler de "sittir ulan. sana iş miş yok. bir fransız şirketinde türkçe konuşmaya utanmıyor musun?" diyorlar.
    ama ufak bir ayrıntıyı atlıyorlar. başta da söylediğim gibi paşa henüz sağ. yıl 22 şubat 1933. cumhuriyet kurulalı 10 yıl olmuş. millet fransız vs işgalinin travmalarını daha üstünden atamamış. kovulan memurun olayı basında da yer alıp duyulunca o dönemde var olan milli talebe birliği toplaşıp cadde-i kebir'den tünele doğru giderek şirketin camını çerçevesini müdürlerini alaşağı etmiş. "sen nasıl türkçe'yi aşağılarsın" hesabı. camı çerçeveyi indirip "size yakışmaz" diyerek atatürk portresini alıp dönüş yolunda gördükleri yabancı firmaları da kırıp döküp evlerine dağılmışlar.
    "nerde bu devletin kolluk gücü, onlar ne yapmış?" demezler mi adama? derler. ama 6 7 eylül olaylarında olduğu gibi gereken(!) dersin halk tarafından verilmesi beklenmiş ve sonrasında kırık döküğü toplamak için gelinmiş.
    cumhuriyet tarihinde de uzak köşelere konan olaylardan biri olmuş. ve ironik biçimde tarihe wagon lits olayı şeklinde değil, türkçede okunduğu gibi vagon li olayışeklinde geçmiş. kötü mü olmuş? super olmuş.

  • 6 ekim 2014 günü kagemasa kozuki'nin pes 2015 çıkış tarihinin gecikeceği haberi üzerine sokağa çıkın çağrısı ile başlamış ve halen yurdun dört bir yanında sürmekte olan eylemlerdir.

    kitleden bir fotoğraf için; http://imgur.com/bbdmlso

    eylemler şu hashtag'ten takip edilebilir;

    #konamiicinsokaga

    yemin ederim ios 8'in release edildiği günkü gibi heyecan verdi eylemler bana. ülkenin böyle tepkiler koyması umut vaat ediyor. devrimci fikirler de bu ortamlarda filizlenip büyümeye devam ediyor. hiçbir şeyin bitmediğini görmek dahi yetiyor.

  • hangi 5 kıtada at sürdüklerini merak ediyordur. asya, avrupa, afrika 3 etti.

    edit: evvel zaman içinde pireler berber develer tellal iken osmanlı'nın 5 kıtada at koşturduğunu iddia eden bir entry vardı. iş bu entry o entrye ithafen girilmiştir.

  • takdir edilesi bir öğretmen ve çok başarılı dans edebilen sevimli bir kız içeren video. o küçük kız, o videoyu her izleyişinde önemli bir organizasyonda büyük bir parça olduğunu hissederek özgüveni yerine gelecek. belki bu davranış ilerde o kızıı bir avukat, üst düzey yönetici, şirket sahibi ya da kimbilir, öğretmen yapacak. umarım bu bir örnek olur ve çocuklarımıza "kimsenin kimseden üstün olmadığı" bilinci aşılanır.
    bravo öğretmenim.
    bravo güzel kızım.
    sizin gibi insanlara ihtiyacımız var!

  • ahlaksızlığın tanımı konusunda kafa karıştıran bir açıklama.

    merak ettim gençler ne gibi ahlaksızlıklar yapmışlar? bayrak asanı mı tekmelemişler ? nefret suçu mu işlemişler? treni hızlandırıp 32 kişiyi mi öldürmüşler? 37 aydını mı yakmışlar ? toplanıp 12 yaşında kıza mı tecavüz etmişler?

    ne yapmış bunlar?

  • isviçre'li bilim adamları sabah öten kuşların cıvıltılarını yavaşlatıp dinlemişler ve kuşlar seri bi şekilde "allah-u ekber" diyorlarmış desem bütün akp'liler inanır..ama yüzlerce ses kaydı bulunan hırsızların delillerle,kanıtlarla ülkeyi soyduklarına inandıramazsın..

  • 19 yaşındayken işlediği günahları yazdığı bir liste bulunmuş. 48 adet günah işlediğini yazmış bu listeye. bazıları şöyle verilmiş;

    - insanlardan tanrı'dan korktuğumdan daha çok korkmak
    - tanrı'nın evinde elma yemek
    - ölmeyi ummak ve bunu beklemek
    - annemi ve babamı evle beraber yakma tehdidinde bulunmak
    - kötü kelimeler, eylemler ve hayallere sahip olmak
    - kız kardeşimi çimdiklemek
    - annemlerin erik ve şeker kutusundan bir şeyler aşırmak
    - dorothy rose'a "yosma" demek
    - anneme hırçınlık etmek
    - kız kardeşime hırçınlık etmek
    - hizmetçilerle kavga etmek
    - dünyevi dertleri tanrı'dan daha çok umursamak
    - şapele gitmeyi ihmal etmek
    - arthur storer'i dövmek
    - eduard storer'dan kiraz çalmak
    - inancıma uygun yaşamamak
    - john keys'in şapkasının içine, ona batması için toplu iğne koymak

    dini bütün bir insan olmasının yanı sıra, storer'lere gıcık olduğunu söylemek yanlış olmaz sanırım. bir de bacısını çimdiklemek olayı var ki, hem böylesine mütedeyyin olup hem de bacıyı çimdiklemek nereye konacak hiç bilmiyorum. sanırım bir de annesini ve babasını ev ile birlikte yakmak gibi çılgın arzuları olmuş ki ergenlik diye düşünüyorum ben.

    demek ki koskoca fizikçi de olsan, ergenliğini yaşıyorsun aga.

  • ege (4,5 yaş) öğle uykusu zamanını geciktirmek için her şeyi yapmaya hazır.

    ege: anne çişim var.
    romica: tamam git yap.
    ege: anne süt verir misin?
    romica: tamam.
    ege: anne madagaskar'ı açar mısın?
    romica: açtım.
    ege: yok ben nemo izleyecektim.
    romica: peki.
    (istekler karşılandıkça taleplerin ardı arkası kesilmez...)
    ege: anne kalkıp oynayabilir miyim?
    romica: olmaz.
    ege: lütfen anne, azıcık, minicik oynayacağım.
    romica: ı-ıh!
    ege: karınca kadar oynayacağım.
    romica: hayır.
    ege: karınca yavrusu kadar?
    romica: olmaz dedim.
    ege: karınca yarusunun ayağının izi kadar?
    romica: ege!!!
    ege: ya! karınca yavrusunun ayağının izinden daha küçük nasıl oynayabilirim!
    romica: yat çabuk!
    ege: karınca yavrusunun ayak izinin gölgesi kadar?
    romica: la havle!

  • kira öderken her ay maaşımın yarısını çöpe atıyorum gibi hissettiğimden hayalini kurduğum şey. kiradayken evin içine bir şey yaptıramazsınız, mutfak dolapları hilton banyoların anca hayalini kurarsınız, kendi eviniz olduğunda hayallerinizi gerçeğe dönüştürmek sizin elinizdedir. ama hesap yapıyorum yapıyorum olmuyor, kredi çekerek falan olacak iş değil. ancak eline belli bir miktar toplu para geçecek bir yerden, o şekilde olur ancak. bu ülkede bu şartlarda çok çok zor, allah isteyen herkese nasip etsin, biz şimdilik ancak hayalini kurarız.