ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
izmirlilerin lokma dağıtmayı bir şey zannetmesi
-
lokma cenaze sebebiyle dağıtılır. senin şekerin yükselsin diye değil.
neredeyse sokakta dağıtılan bütün lokmacıların önünde bilmem kimin ruhuna fatiha diye yazar.
beyninde lokma olsa yine de bu kadar saçmalamazdın kerata!
pelin akil
-
dizi oyuncularına aşı önceliği verilmesi gerektiğini savunan insancık. kendi iç dünyasına, o müko hayatına o kadar gömülmüş ki, artık bencillikten gözü bir şeyi görmez olmuştur.
siz zaten dizilerde oynamasanız da akşama kadar yaptığınız itici reklamlarla hayatta kalırsınız pelin hanım. çocuğuna don alamayanların yaşadığı bir ülkede siz bedava giydiriyorsunuz zaten. sizin üzerinize reklam diye don atacak bir sürü marka var.
benim kanser hastası annem daha aşı olmamış, dizi oyuncusu mu aşı olacak.
edit: mesaj atan, iyi dileklerini ileten arkadaşlara teşekkürler, anne haftaya aşı olacak öncelikle belirtmek isterim. ben sadece pelin akil'in öncelik listesine dizi oyuncularını da eklemesine tepki göstermek istedim. sadece kanser hastaları veya kronik hastalar değil daha aşı olamayan öğretmenler, marketlerde biz evdeyken çalışan insanlar ve daha tehlike ile karşı karşıya kalan niceleri var. ben her gün insanlarla iç içe olduğum bir işim olduğu halde kendimi öncelikli görmüyorum, ama pelin akil hanım dizi oyuncusu olduğu için kendini öncelikli görüyor.
ayrıca aşı tedarik edemiyor diye tepkimi sağlık bakanlığına göstermeyişime takılmış bir yazar var aramızda; bir kaç entry altta kendisi. ''benim annem olmadı, o da olmasın.'' diye düşündüğümü çıkarmış bu yazdıklarımdan, pes doğrusu.
birincisi tepki göstermediğimi nereden biliyorsun? şu an bir öncelik durumu varsa uymak zorunda değil miyiz zaten her halükarda? ve evet yazar kadeşim influencer furyasından gına geldi, sen bu insanların donu bile bedavaya getirmesinden mutluysan ne mutlu sana!
müsiad'ın asgari ücret artmasın çağrısı
-
"komşusu açken tok yatan bizden değildir"den, "yeter ki belli bir zümre daha çok kazansın gerekirse sadakayla yaşatırız işçiyi, hem bonus sevapta alırız fena mı"ya doğru gelinen nokta.
bunların aç bıraktıklarından en çok oyu alıyorlar olmaları da ayrı bir komedi.
dünyanın çocuk yapmayı bırakması
-
dunyalilarin aldigi en iyi karar.
10 ocak 2016 beyazıt öztürk'ün özür dilemesi
-
(bkz: faşizm konuşma yasağı değil söyleme mecburiyetidir)
bu kadar uyamazdı.
eminönü'ndeki baklava izdihamı
-
lan o değil vidyonun 4:22 saniyesinde kadraja giren bir türbanlı abla var. vay nasını didim. mesele baklava mıymış? ben erkek halime o güruhun içine girmeye korkarım la... vazgeçmedi de baklava sevdasından... helal ablaya dicem o da bi garip olacak...
not: la elitist diilim ha... fafori yemeğim hala kuru fasülye pilav. sonrasında çay gelince mutlu olan bi vatandaşım. ama hakket bu muhafazakarlık anlayışı çok ilginç bu coğrafyada. otobüste yan yana oturamazsın da burada baklava sevdasına... vay nasını la hakket.
rte'nin ilber ortaylı'yı eleştirmesi
-
hangi kapasite ile eleştirdi acaba.
ulan bu iki kişinin aynı cümlede geçmesi bile hocaya hakarettir.
1 ocak 2015 milli piyango rezaleti
ekşi itiraf
-
çipura ve levrek arasındaki tat farkını anlayamıyorum.
su ürünleri mühendisiyim.
beyaz futbol
-
konu: kulüp başkanı hakemi arar mı?
sinan engin: arar kardeşim. ben bile aradım. hocam bizi ezdirme deplasmanda, güzel maç yönet vs.
ahmet çakar: yemini billah ediyorum, ben bir kez aranmadım.
sinan engin: hocam sen hakemlik yaparken cep telefonu mu vardı?
ahmet çakar: mavi ekran
berbere istenen saç modelini tarif etmek
2023 seçimlerinde kan akabilir
-
hayatınız tehdit....
istanbul seçimleri için de aynısını söylüyordunuz, birincide olmasa da ikincide paşa paşa gittiniz.
fizik kimya biyoloji bölümlerinin kapatılması
-
bak abiciğim, güzel başkanım, canını yidiğim; bölümlere, helede böyle toplum için önemli bölümlere, talep yoksa kapatmak mı yoksa talep olması için bazı çalışmaların yapılması mı mantıklı? imam hatibe, ilahiyat fakültelerine verdiğin imtiyazlar gibi bir şeyler sağla sana adamlara!
ama gördüğümüz şu ki; bilimin, ilimin değeri sıfır şu hükümetin gözünde...