ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
noodle
-
yeni baslayanlar icin sebzeli noodle;
avantajlari: bes dakkada besiktas, "aaaa ne marifetlisin"
dezavantajlari: "ya o yaptigin makarnadan bi daha yapsana, bi daha yap, bi daha..."
noodle'i 5-7 dak. et veya tavuk bulyon katilmis suda hasliyoruz. haslamanin sonuna dogru minicik saplara ayirdigimiz brokolileri de suya atip biraz olduruyoruz. sonra bunlarin hepsini birden suzuyoruz.
wokta veya yoksa tercihen teflon bir tavada kizdirdigimiz zeytinyaginin icine bir buyuk dis sarimsak rendeliyoruz. uzerine kalin dogradigimiz kirmizi ve yesil carliston biberleri, ince kiyim mantari, rendelenmis havucu ekleyip, sebzelerin cok yumusamasina izin vermeden yuksek ateste ceviriyoruz. bir cay kasiginin ucuyla karabiber atiyoruz, sonra istedigimiz kadar soya sosu ekleyip bir- iki dakika boyle pisirdikten sonra suzdugumuz noodle ve brokoli karisimini bunun uzerine bosaltiyoruz. soya sosu yeteri kadar tuzlu oldugu icin asla tuz atmiyoruz. birkac sap ince kiyilmis taze sogan ve soya filizini ekliyoruz. son olarak karistirip, yuksek ateste tekrar cevirip, servis ediyoruz.
beşiktaş
-
az önce bir oğlum oldu arkadaşlar. adını "kartal" koydum. umarım birgün burayı okur. o sene bu sene.
2018 model altı arabaya binenlerin fakir olması
-
fakir olduğumu öğrendiğim başlık olmuş. fakat vw kullanan birisinin kendisini zengin zannettiği başka ülke de yoktur dünyada.
23 yaş bunalımı
-
kaciranlar ve yeniden izlemek isteyenler icin 27 yasinda tekrari olan olay...
(bkz: bütün entry'lerini silen yazarlar)
sözlük yönetiminin sözlüğe içerik sağlayan kullanıcılara hiçbir saygısının olmaması sebebiyle bu entry düzenlenmiştir.
(bkz: 28 şubat 2016 ekşisözlük direnişi)
qr kodlu menü kepazeliği
-
bu olay ilk pandemi döneminde "menü elden ele gezmesin" muhabbeti ile çıktı bende hafiften saflık olduğu için hala ondan devam ediyor sanıyordum geçen gün restorandaki adam söyledi abi sürekli fiyat değiştirmek çok masraflı diye artık herkes böyle kullanıyor diye.
bazı menülere bakması işkence oluyor doğru. ama aklıma şu geldi. sene böyle 2000 değil, internet yaygınlaşıyor hızla. bir komşu teyze vardı eve 5-6 gazete alırdı, oğlu dedi ki anne bak gazeteye gerek yok hepsi bilgisayarda artık. kadın dedi e aç bakayım. açtı çocuk dedi ki "anne şimdi hangi köşe yazarını okumak istersin"
kadın dedi ki öyle ne bileyim ben şöyle sayfalara bir bakacağım, yazıya, paragraflara satır başlarına göz gezdireceğim sonra karar vereceğim sıraya koyacağım.
ha işte qr menülerde o şöyle bir göz atma olayı olmuyor hedef odaklı oluyor çok. menü kapsamlı ise bitti zaten.
en güzeli tunalıda bir kaç yerde vardı, böyle ekran var tablet. dokunup kaydırarak hem bakıyorsun hem tık tık oradan sipariş ayarlıyorsun, garson direkt siparişi getiriyor.
seküler beyaz yakalı kızı erdoğan diye inletmek
annelerin telaffuz hataları
-
ben yıllarca hoparlör'ü aporlo bildim.
26 nisan 2016 elektrik kesintileri
-
kahvedeki akp'li dayı ile kahvedeki gençler arasında ilginç bi diyalog yaşanmasına sebep olmuştur. her şeyin özeti aslında.
kad: kahvedeki akp'li dayı
g: gençler
g: ulan yine elektrik kesildi. böyle işin ben.....
kad: bu hükümet size 364 gün elektrik sağlıyor, bir gün kesilse çok mu.
g: ama dayı dünde kesilmişti elektrik.
kad: eee hadi 2 gün diyelim, ne olcak.
g: ya kaç oldu bu ay. en az onuncu kez kesiliyor.
kad: yatın kalkın dua edin, tayyip yokken bu millet gaz sırasında beklerdi. şimdi her yer sabah akşam ışıl ışıl maşallah.
g: neresi ışıl ışıl dayı? görmüyon mu her yer karanlık işte.
kad: bak işte bize ceryan geldiğinde dua etmeyi öğretiyor. hey kurban olduğum tayyip. çok büyük adam hakkaten.
g: .........
bu kafayı yenemezsiniz, boşuna uğraşıp yormayın kendinizi. kafa beton kafa.
yaran diyaloglar
-
saçma sapan şekilde 9 tane lahmacun yediğim gün mide ağırları çekmeye başlamıştım. babam geldi ve anneme sordu;
+ ne oldu buna yahu!
- lahmacun yemiş çok
+kaç tane yemiş?
-9!
+bırakın ölsün allahın belası...
öldükten sonra hiçliğin olma ihtimali
-
ben ilk defa bir dine inanmak istedim. hiçliğin olmaması için dua ettim.
depremde 4 kuzenimi kaybettim.
birini enkazdan canlı çıkarttık. bacağı tamamen ezilmişti. kesilmesi gerekiyor dediler. apar topar bir ambulansla gitti. 3 gün nerede olduğunu aradık. sonra morgta kimliği tespit edildi.
ikisi birbirine sarılmış halde bulundu. abi kardeşlerdi. cesetleri tanınmaz halde dediler. tek dileğim acı çekmeden anında ölmüş olmaları. çünkü asıl korkunç kısım, gelmeyen yardımı beklemekmiş.
son kuzenim tam 3 gün yaşam mücadelesi verdi enkaz altında. sesini duyduk, "nefes alamıyorum kurtarın" yakarışları hala kulağımda. 5 bina birbiri üstüne binmişti. çok zor ulaştılar. 4. gün buldular bedenini. hala sıcaktı.
düşünüyorum şimdi. depremden beridir bunu düşünüyorum. hepsi gencecikti 20li yaşlarındalardı. bu kadar mıydı yani hakları ? daha hiçbir şey yaşamamışlardı ki. hiçliğe karışmış olma ihtimalleri canımı çok yakıyor artık. inanmıyor olsam da cennet umarım vardır diyorum istemsiz. bu dünyada sadece 20 küsür yıl geçirip yok olmalarını kabullenemiyorum.
umarım ben bu satırları yazarken başka yerde tekrar doğmuşsunuzdur. anılarımızı, aranıza katılana kadar yaşatacağım.
sizi çok seviyorum.
6 mayıs 2019 istanbul seçimlerinin iptal edilmesi
-
haziranda yine sevineceğiz demektir bu.
boykot moykot yok arkadaş, gidip oyumuzu kullanacağız örgütleyebildiğimiz kadar herkesi örgütleyeceğiz.
yeni tarihimiz 23 haziran deniyor. umutsuzluğa gerek yok her şey çok güzel olacak arkadaşlar.
adama,kişiye, kişilere, gruplara, vakıflara, derneklere, cemaatlere hizmet işi bitecek.
bir arkadaş başka bir başlığa şöyle güzel bir şey yazmış son derece haklı:
"işi gücü bırakıp türkiye'nin her yerinden istanbula gitmek ve sandıklara sonuna kadar sahip çıkmak gerek."
istanbul gönüllülerine katılalım
seçim sonrası editi: yine sevineceğiz demiştim. lol.
1 ocak 2015 dolmabahçe sarayı'na saldırı girişimi
-
son zamanlarda gördüğüm en net provakasyon girişimi.
nedenlerini maddeleyeyim;
1) istanbullu olmayanlar için bölgeyi tarif edeyim. orası öyle bir yer ki, kaçacak yer yok. bomba patlamış olsa bile kaçış yok. her taraf meydan. hele kaçacağı bir yerin sonunda başbakanlık ofisi var. yani o saldırıyı yapan kişi / örgüt oradan kaçılamayacağını bliiyordur.
2) el bombası patlamamış. ben böyle ufak tesadüflere inanmıyorum.
3) patlamayan bomba fünyeyle patlatılmış. halbuki parmak izi, seri numarası derken çok önemli bir delil olabilirdi o bomba.
4) ülkemizin saçma fenomeni fuatavni cemaat - el bombası tadında twitler atmıştı.
5) bomba atılan yerin dolmabahçe olması, akp dışındaki kesimin cemaate tepki göstermesini sağlayacak önemli bir sembol.
6) genelde böyle şeyleri dhkp-c nin üstüne atarlar. yine olabilir bir ihtimal de bu sefer cemaat'in üzerine yıkılacak gibi.