hesabın var mı? giriş yap

  • ben burda 10 bin lirayı boklayanları görünce şaşırıyorum. pardon da siz hangi ülkede yaşıyorsunuz? sektörde kimin ne aldığı aşağı yukarı bellidir. elbette 25 bin tl ve üzeri maaş alanlar var, anca buraya sizin gibi gelip 10 bin lira para mı yea demez. bu paranın altında da alsam üstünde de alsam gelip buraya 10 bin tl para mı yea muhabbeti yapmam. çünkü bence türkiye şartlarında "kötü" bir para değil. maaşlı çalışanların yüzde kaçı 10 bin tl üzerinde çalışıyor acaba?

    beyler uyarayım, böyle kız da düşüremezsiniz. "vaayyy errrrkeğe bak 10 bin tl para mı diyor, off demek ki çok zengin" dediklerini sanıyor olamazsınız. umarım sanmıyorsunuzdur.

  • “ey millet! iyi biliniz ki, türkiye cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. en doğru, en gerçek tarikat medeniyet tarikatıdır. uygarlığın emir ve isteklerini yapmak, insan olmak için yeterlidir.” (atatürk, 30 ağustos 1925)

    “tekkeler kesinlikle kapatılmalıdır. türkiye cumhuriyeti, her alanda doğru yolu gösterecek güce sahiptir. hiçbirimiz tekkelerin yol göstermesine muhtaç değiliz. biz, uygarlıktan, bilimden, fenden güç alıyoruz ve ona göre yürüyoruz. başka bir şey tanımayız…”

  • sevgilisinin gözü dönmüş şerefsiz sapıklar tarafından hem göz hem de söz yağmuruna tutulmasını, taciz edilmesini hatta ve hatta tecavüz edilip boğularak öldürülmesini istemeyen; nasıl iğrenç bir ülkede yaşadığının ve bu ülkede sağ kalınan her saniyenin aslında bir mucize olduğunun farkında olan erkektir..

  • doğrusu "dünyanın güneşe her sene 5 milyon km yakınlaşıp uzaklaşması" olan başlıktır. dünyanın güneşe uzaklığının her sene 147 milyon km ile 152 milyon km arasında değişmesi olayıdır. "dünya güneşten 1 metre uzakta olsa donardık, 1 metre yakında olsa yanardık" diyen pilavlı sohbet adamlarının içine dert olan olaydır ayrıca.

  • başbakanın son söylemi.

    2002 kasım'ından başlarsak 11 yıl 3 aydır iktidarda olan bir parti 3740 gün, yani 89760 saat, yani 5 milyon 385 bin 600 dakika, yani 323 milyon 136 bin saniye geçirmiş demektir.

    3.5 milyar fidan dikildiyse, 7/24 çalışılsa saniyede yaklaşık 11 fidan dikiliyor demektir.

    helal be oylar akp'ye.

    hatta helal be oylar akp'ye yazarken bile 40-50 fidan dikildi. vay vay vay.

  • karadeniz kıyısında, bolaman beldesinin adıyla anılan tehlikeli virajlardır. nefise akçelik tüneli' nin açılmasıyla eski aktifliğini kaybetmiştir.

    bolaman-perşembe arası seri ve keskin, zaman zaman dik inişli-çıkışlı bir sahil yoluna sahiptir. zamanında çok zor şartlar altında açılan bir yol olduğu için çoğu bölümünde kaçabileceğiniz bir banket de yoktur. her iki istikamette de bulunan "dikkat! 42 km boyunca tehlikeli ve keskin virajlar..." tabelası maceranın başlangıcının habercisiydi tünel açılmazdan evvel bu yol tek seçenekken. virajların girişinde kamyon, tır gibi bir ağır vasıtanın arkasında takılmanız virajlar boyunca sollama yapamamak ve azami 15 km hızla gitmeyi göze almak anlamına geliyordu. yer yer birinci vitese düşmeniz kaçınılmazdı. karşı istikametten gelen iki otobüsün aynaları birbirine teğet geçerdi.

    sollamalar ekstra stratejik hamlelerdi burada. bu güzergahta sollama yapmak yetenek, tecrübe ve en önemlisi cesaret işidir. sollamaya başlanılmışsa tereddüte düşülmemeli, hızla işlem tamamlanmalıydı. virajlar bitene kadar gözler dört çarpı dört açılır, yola kilitlenilir, müziğin sesi çok açılmazdı ve terli terli su içilmezdi (bkz: ileri surus teknikleri). virajlar bittikten sonra araba bir çeşme başında kenara çekin, el yüz soğuk suyla bir güzel yıkanır, iki rekat şükür namazı kılınırdı. geçmiş olsun. bunların yanında bu güzergahın manzarası müthiştir. virajlar boyunca deniz seviyesine inmeden ama denizin hemen yanından, dik uçurumların tepesinden ilerlersiniz. bir tarafınızda yemyeşil dağlar yükselirken, diğer tarafta karadeniz ayaklarınızın altındadır. tabi yol yerine manzaraya konsantre olursanız deniz suyu sıcaklığı hakkında da bilgi edinebilirsiniz, ama tavsiye edilmez. yine bu güzergahta yol kenarındaki ender düzlüklerde yer yer et-balık lokantaları mevcuttur. en meşhuru vonalı celal' in yeridir.

    nefise akçelik tüneli' yle birlikte trafik hayli rahatladı ve meşhur bolaman virajları bir nevi yarı emekli oldu. ama bir gün yolunuz doğu karadeniz' e düşerse eski yolu kullanma alternatifi de unutulmamalı. çünkü yol otobüs kamyon gibi ağır vasıtalar haricinde halen kullanıma açık...

  • benim bildiğim mourinho denilen adam da futbol oynamadı ama dünya futbolunda çok adı geçer, ama hasan şaş san siro'da gol atmış ve dünya kupasında brezilya'ya da gol atmış. demek ki hasan şaş mourinho denilen adamdan 100 kere daha fazla futboldan anlıyor. hay allahım ya, tartışmayı okumadan konuya daldım ama insanlar her futbol oynayana böyle davranacaksa işimiz yaş, şaş değil.

    edit: mourinho'nun futbol kariyeri için wikipedia linki yollayan arkadaşlara teşekkür ediyorum. bir çok amatör oyuncunun futbol kariyeri daha doludur ve adamla yıllardır bu kadar başarısına rağmen nou camp'da "hoşgeldin tercüman" diye taşak geçerler. ama hala san siro'da golü olduğunu sanmıyorum ve brezilya milli takımına da gol atmamıştır. yani birçok arkadaşın hasan şaş'ı savunduğu argümanlara göre hasan şaş konuşurken mourinho susmalıdır. hay allahım ya bu kadar basit bir şey için bile edit girdirdiniz adama.

  • fantastik romanlara yıllarını vermiş biri olarak rowling'in tolkien ile kıyaslanması kesinlikle hakaret filan değildir. tolkien'in romanları müthiş zengindir, diller, alt kültürler, ırklar, coğrafyalar, destanlar, şiirler... rowling'in romanları ise farklı bir çeşitlilik içerir. büyüler, eşyalar, mekanlar, isimler, karakterler.... ayrıca rowling'in dili daha basit olduğu için çok daha akıcıdır. son kertede tolkien'in eserleri ciddi anlamda ağır bassa da, rowling'in eserlerinin yaşattığı coşkun mutluluk duygusu da yabana atılamaz. bu nedenle iki yazarı da birbirleri üzerinden küçümsemek çocukça bir sidik yarışından başka bir şey değil. ikisi de iyi ki varlar.