ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaşam standardını iki katına çıkaran şeyler
-
motosiklet. sabah daha geç uyanırsınız, akşam eve daha erken gelirsiniz. en önemli ölüm nedeninden biri olan trafik stresi sonucu kalp hastalığı riskiniz azalır. motosikleti olan birisiyseniz haftasonları da bireysel veya grup gezilerine katılırsınız, sosyalliğiniz artar, daha mutlu bir insan olursunuz. sıkıntılarınızı insanlarla paylaşma şansınız artar, psikolojiniz bozulmaz. yakıt ve diğer motorlu taşıt giderleriniz azalır, araba için vereceğiniz fazladan paralar size kalır. ilaveten arabanız varsa, daha az km yapar, daha az yıpranır, satarken size maddi destek sağlar.
bentley'imde simit qeyfi
-
antitezi i-phone 6 kullanan asgari ücretlidir.
üçlü prizin aslında ikili priz olması
-
nedeni basit. çünkü üçlü prizi fişe takmadan önce zaten 1 adet prizin var. üçlüyü takınca toplamda 3 adet prizin oluyor. 3-1=2
işte bunlar hep kapitalizm. şimdi dağılabilirsiniz.
edit: resmen inanamıyorum. sabah üçlü priz gördüm toplantı odasında, ofise çıkarıyım mı lazım olur mu diye düşündüm, sonra dedim ki zaten sadece +2 faydası oluyor, dur dedim bunun geyiğini yapıyım. pazartesi sendromu ışığında bu başlığı açtım ama millet amma kasmış! bir sürü matematiksel işlemler, özel mesajdan giydirenler, başka işin mi yok'çular, vb.
3-1=2 = üçlü prizin faydası. buna da yanlış diyenler olmuş. he dostum he 3'lü prizin faydası 3 evet.
3'lü prizden önce sadece 1 adet cihaz prize takılıydı.
3'lü prizden sonra 3 adet cihaz prize takılı olabiliyor.
yani ek olarak 2 yeni cihaz takabiliyorsun.
sana faydası ek 2 priz.
ama adı 3'lü priz.
ve bu komik.
ssg
-
arada bir bizim kahveye gelirdi. kendi halinde efendi bir insandı. nasıl böyle bir şey yaptı hala aklım almıyor.
bulduğu defineyi yetkililere teslim eden işçi
-
"lann oğlum seninki sana yetiyor da bu onlara yetmez." dedirtmiştir istemsizce.
edit başlık başa kalmış. link
2 nisan 2022 ramazan ayının ilk dayağı
-
hem şehir konusunda hem de dayağı yiyen taraf konusunda ezber bozmuştur
kıbrıs türk'tür türk kalacaktır geçmişte kaldı
-
konuyu bilmeyen ve öğrenmek isteyenler için bilgilendirme niteliğinde yazı,
efendim. 1950 lere gelindiğinde türkiyede kıbrıs meselesi diye birşey yoktu. ingilizin zımnen de olsa bize lozanda kabul ettirdiği üzere kıbrıs artık onlarındı ve kıbrısla ilgili bizim bir istek ve talebimiz yoktu. niye yoktu konusu çok derin bir mevzu dur. daha sonra bir başlık altında anlatabilir.
ancak rumlar ve pek tabii yunanlı dostlarımız?! kıbrısın yunanistana bağlanması için bir yoklama (plebisit) yaptılar. ortodoks kilisesinin organize ettiği bu çalışma zamanla enosis yani yunanistanla birleşme olarak ortaya çıktı. zaten ikinci dünya savaşında ingilizler rumlara bağımsızlık sözü vermişti. ama türkleri düşünen yoktu.
sonuçta ingilizler sözünde durmadı rumların bağımsızlığı yalan oldu. bunun üzerinde rumlar eokayı kurdular ve terör kartını kullanarak ingilizleri pazarlığa oturtmaya çalıştılar.
ve yine türklere ne istediklerini soran yoktu. hem türkiye hemde adada yaşayan türkler olaya uzunca bir süre seyirci kaldılar.
ingilizler rumlarla tek başına baş edemeyeceğini anlayınca türkiye yi işin içine soktu. 1955 londra konferansında konuyu görüşmek üzere türkiyeyi konferansa çağırdı.
ve bu olaydan sonra türkiyenin artık kıbrısla ilgili bir tezi vardı. eğer ingilizler adadan birşekilde çıkacak ise ada gerçek sahibi olan türkiyeye verilmeliydi.
işte ozaman "kıbrıs türktür türk kalacak" sloganı ortaya atıldı. yani "ey ingiltere osmanlının gaflet anını kullanarak hile ile gasp ettiğin adayı eski ve gerçek sahibine geri ver." dendi.
ama ingilizler ne yunanistanla ne de türkiye ile kötü olmak istemiyordu.
sonrasında orta yol bulundu ve iki milletli ortak anayasalı bağımsız kıbrıs cumhuriyeti 1960 'ta kuruldu. bu cumhuriyeti rumlar "63-64 kanlı noel" olaylarıyla türk köylerini basıp katliam yaparak yıktılar. sonra türkiyenin ilk hava müdahalesi cengiz topelin şehit düşmesi derken süreç 1967 yunan askeri cuntası ile farklı bir boyut kazandı ve en nihayetinde 1974 barış harekatı ile ada ikiye bölünmüş oldu. sorun çözüldü mü ? tabiki hayır. türkiye 'nin önerisiyle 1984 yılında kktc kurulduysa bile, ülkeyi tanıyan bir tek türkiye var. diğer ülkelere göre kktc denilen yer, kıbrısın türkiye tarafından işgal ettiği topraklar aslında.
akıncı beyfendi diyor ki; kktc 'yi türkiyeye ilhak edemezsin. biz eşit paylaşımlı rumlarla ortak ve ab üyesi bir kıbrıs istiyoruz.
iyi de rumlar bunu istemediğini son olarak annan planına "oxi" diyerek ilan etti zaten. "yes be annem" tutmadı yani akıncı bey.
o nedenle tek dostun türkiye yi kıracak hareketlerden bence uzak durmalısın. yoksa oturduğun koltuk bile kalmaz benden söylemesi.
canlı köpekbalığını yemek için dilimleyen insanlar
-
videonun çekildiği yer çin, video tagleri "china, chinese, fish, chop". yani japonların bundan haberi bile yok muhtemelen.
benim sorularım var:
1. okuma zorluğu mu var?
2. çin ve japonyayı aynı yer zannedecek kadar cahil misin?
3. alakasız bir konu ile bir savaştaki katliamı karşılaştıracak kadar gerizekalı mısın?
31 aralık 2014 yeniçerinin noel baba'yı kovalaması
-
antalya doğumlu adamın, ordu eliyle büyütülmüş balkan kökenli ortodoks yetimler tarafından kovalanması.
türkçe dil bilgisi takıntısı olan ruh hastaları
-
(bkz: soru eki mi ayrı yazılır) *
tanım: dil bilgisi kurallarına uyanları aşağılayan söz öbeği...
edit: beklenen sonuç; başlık başa kalmıştır...
düğün istemeyen hatun
-
şimdi burada çok güzel çemkirmişsiniz ya kızlara "hiçbiri böyle değil" diye,
he benim canlarım, şimdi söyleyin bakalım, erkek tarafı olarak sizde "düğün istemiyoruz" dediğinizde kalpten gitmeyecek ana-baba var mı?
kız orada çıksa "ben sadece nikah istiyorum" dese o kayınvalide-kayınbaba onu oracıkta paralar, "modernlik de bir yere kadar(!), ben oğlumun düğününde göbek atamayacak mıyım yelloz!" diye anasından emdiği sütü burnundan getirirler o kızın.
demedi demeyin, bence siz önce bir kendi anne babanızı yoklayın. sonra hem böyle bir kız bulur, hem de kızcağız istemediği halde "ama selma, annemi babamı kıramam ben tağam mı?" pısırıklığı noktasında kalırsanız, o kız da uçar gider elinizden.
not: evladının tercihlerine saygılı olan anne-babaları tenzih ederim. lakin türkiye sınırlarında çok bol bulunan bir maden olduğunu düşünmüyorum.