hesabın var mı? giriş yap

  • ertem sener: hocam ne dusunuyorsunuz dick advokat hakkinda?
    ahmet cakar: buyuklugunu dusunuyorum
    rok: ooooooooowwwwwww. kac cm mi demek istediniz hocam?
    ertem sener: yav konuyu hemen nereye cekiyorsunuz.
    rok: e ama oyle demeye getiriyor
    sinan engin: neyse konuyu cok uzattiniz kapatalim.
    rok: e konu uzun ihihihihih
    ahmet cakar: beyler cok tehlikeli bir sezon yasayabiliriz. rikering, dick baska baska cagrisimlar yasatiyor bana ve bundan tedirgin oluyorum
    abdulkerim: ben anlamadim ki simdi santimetrelerle mi olcecegiz hocanin buyuklugunu
    sinan engin: dm atmayin bak cok kizmaya basliyorum
    ertem sener: mahmood kafe icelim acilalim

  • bir fenerli olarak beşiktaş'a sempatim daha önce yazdıklarımla ortada. emre'den de, volkan'dan da nefret ederim. yaşanan mevzu pek ciddiye alınacak bir şey değil ama az önce görüntülere baktım, beşiktaş'a sempatim sırf taraftarından dolayı olmasına rağmen, bu görüntülerde emre'ye hak veriyorum. arkadaş ne olursa olsun, yalnız bir adama o kadar kişi dalınmaz, bu en başta adamlık değil. emre görüntülere bakılırsa karşılık vermiş ve hatta hırpalamış biraz da saldıranları ve sonuna kadar da haklı.

    şunu herkes bilmeli, tek başına bir insana saldırmak kahpeliktir, şerefsizliktir. linç iğrenç bir kültürdür, nereden gelirse gelsin!

  • insanı gerçekten mutlu edebilen ruh hali.
    sene olmuş 2010. tükettiğim 26 yıla bakıyorum da, tükettim kelimesi hüzünlü görünse de mutlu oldum ben. peki nereden çıktı şimdi bunları yazmak? söyleyeyim. bilmiyorum. belki de biliyorum ama itiraf edemiyorum. belki bu satırları benden sonra sen okursun, belki dönüp yüzümde anlamsız bir gülümseme ile ben okurum.

    çocuktum. pek dişimi fırçalamazdım. bir gün dişim ağrıdı. sonra çürük olduğu ortaya çıktı. o diş çekildi. dişçi, o dişin tekrar çıkmayacağını söylese de hayallerimi yıkmadım ben. o dişin hep çıkacağını düşündüm. sonuçta o diş çıkmadı ama çıkacağını düşünürken mutluydum.

    5 liralık loto ile milyonlar kazanmayı hayal ettim hep. 15 milyonda bir ihtimal olduğunu hep biliyordum fakat olmayacak 14,999,999 ihtimali değil olacak 1 ihtimali hayal ettim. 5 liraya bi kaç gün mutluluk ve hayaller satın aldım. ve o 5 lira hiç boşa gitmedi.

    internet siteleri yapmaya başladım. dandik fikirler ve kodlamalarla bir gün facebook kadar büyük ve zengin olacağımı düşündüm. olmadı, olmazdı da zaten. ama hayalini kurmak güzeldi.

    bas gitara başladım, üniversitede konserler verdim. ilk tam şarkımı çaldığım zamanı unutmuyorum. dünyaca ünlü bir gitarist olacağımı düşündüm. arkadaşlarım dışında iyi çaldığımı düşünen çıkmadı. olsun, mutluydum.

    dostoyevski okudum. onun gibi yazabileceğimi düşündüm. oturdum kısa kısa şeyler yazdım. sonra dönüp okuduğumda sıradan bile olamayacak kadar kötü yazdığımı fark ettim. ama mutluydum.

    arabalara hep ilgim vardı. eski bir arabam olmasını ve onu toplamak istedim. bunu başardım. ama başardığım zaman aldığım hazzın onu hayal ederkenki kadar fazla olmadığını fark ettim. arabaların motorları hep bana çok saçma geldi. makine mühendisliği okudum, yeni bir motor tasarlamak istedim. ama okulda sağolsunlar hayalini bile kurdurmadılar. evet belki tasarlayamayacaktım ama hayal edebilirdim.

    zamanda geçmişi gösteren bir makine tasarladım. onunla dünya üzerinde herhangi bir zamana bakabilip gerçekleri görebilecekdim. avukatları oldum olası sevmedim. niye sevmediğimi de anlayamadım da gerçi. makinam sayesinde avukatlara gerek kalmayacaktı. geçmişte ne olduysa oturup izlecektim. acayip mutluydum dünyayı değiştirecektim.

    insan sadece gelecekteki mutluluğunun hayalini kurarken gerçekten mutludur diye bir laf duydum. benim hep boyumdan büyük hayallerim oldu. birçoğunu gerçekleştiremedim. olsun. yine de bir gün bu yazıyı okursan gülümse ve benim mutlu olduğumu düşün. oldum. gerçekten.

  • grönland her ne kadar soğuk ve çoğunlukla ıssız bir ada olarak bilinse de bir zamanlar durum hiç de böyle değilmiş.

    hakkında kısaca bilgi vermek gerekirse grönland, kuzey amerika'nın kuzey doğusunda yer alır ve 2.166.086 km2 büyüklüğüyle dünyanın en büyük adasıdır. ismi norsça yeşil diyar anlamına gelir. ada, norveçli norslar tarafından keşfedilmiş ve sonradan danların eline geçmiştir. şu anda danimarka'ya bağlı bir özerk cumhuriyettir. 59° ve 83° n enlemleriyle, 11° ve 74° w boylamları arasında yer alır. 22 aralık 1992 itibarıyla, kuzey yarımkürede en düşük sıcaklığın (-69,6 °c) ölçüldüğü yerdir. grönland buz tabakası 1.710.000 km2'lik büyüklüğüyle adanın yaklaşık %80'nini kaplar. antarktika buz tabakasından (yaklaşık 14 milyon km2) sonra dünyanın en büyük ikinci buz tabakasıdır. adanın geri kalanı permafrosttan oluşmaktadır. permafrost, en az iki yıl boyunca sıfır derece veya altında bir sıcaklığa sahip toprak parçasıdır. adanın iç kesimleri doğal olarak denize daha uzak olduğundan buralarda aylık ortalama sıcaklıkların sıfır dereceyi aşamadığı kutup iklimi ve deniz sebebiyle daha sıcak olan kıyı kesimlerinde ise toprağın yosun ve likenlerle kaplı olduğu tundra iklimi görülür.

    buzla kaplı yerler ve kalınlıkları

    copenhag üniversitesinden paleontolog eske willerslev, 2006 yılında, grönland'ın kuzey doğusunda yer alan kap københavn oluşumunda, ekibiyle beraber eski insan kalıtıntılarını arıyordu. yaklaşık 2 milyon yıl önce oluşmuş, 100 metre kalınlığa erişen, donmuş çamur ve kum birikintisi olan bu oluşumdan (permafrost) tortu örnekleri topladılar. birkaç sezon boyunca topladıkları örnekleri kopenhag üniversitesinin dondurucularında sakladılar ve teknolojinin gelişmesiyle beraber bunları incelediler. sonucunda tortu örneklerinde çevresel dna'ya (environmental dna) rastladılar. çevresel dna, organizmadan doğrudan elde edilmeyen, onun çevresine bıraktığı dna kalıntılarıdır.

    canlının dna'sını bulaştırmasından keşfine kadar çok uzun bir zaman geçtiğinden (2 milyon yıl) genoma ulaşmak zor belki de imkansız bu yüzden kısmi dna parçaları ile çalışıldı. antik canlıların dna'sı günümüzde yaşayan akrabaları ile karşılaştırıldığında grönland'ın günümüzden oldukça farklı bir ekosisteme sahip olduğu anlaşıldı. bilim adamları porsuk ağacı, ladin, kavak gibi daha düşük enlemlerde yetişen bitkilerin yanı sıra ren geyiği, kaz ve tavşan dna'sına rastladılar. willersev, paleontologların söylediğine göre ren geyiklerinin o zamanlar orada bulunmaması gerektiğini söylüyor. işin daha ilginç tarafı mastodon dna'sına da rastlanmasıydı. mastodonlar, fillerlerle ve mamutlarla akraba olan ve bundan yaklaşık 5,3 milyon yıl önceden 11 bin yıl önceye kadar amerika kıtasında yaşamış bir soyu tükenmiş hortumlu cinsidir. görsel stockholm üniversitesi'nden bir araştırmacı olan love dalen, "bir milyon yıl geçse grönland'ın kuzeyinde mastodon bulmayı ummazdım" dedi. ilgili çalışma 7 aralık 2022 tarihinde nature dergisinde yayımlandı.

    aslında bölge 40 yıldır biliniyordu ve eski kuzey kutbu tortullarını arayan bilim adamları, antik huş ağacı dallarının ve kozalaklarının küçük parçalarını, bir tavşan dişi parçasını ve bölgenin bir zamanlar ormanlarla kaplı olduğuna dair kanıtlar bulmuşlardı. 2006 yılında elde edilen dna örnekleriyle de ekosistem hakkında daha fazla bilgi edinilmiş oldu. yapılan tüm keşifler gösteriyor ki grönland'ın kuzeyi günümüzden daha sıcak (11 ila 17 derece), ormanlarla ve günümüzde göremeyeceğimiz hayvanlarla kaplı bir yerdi.

    2 milyon yıl önce grönland

    elde edilen sonuçlar bununla da sınırlı değildi. bulgular, bu zamana kadar elde edilmiş en eski dna rekorunu kırdı. dna 2 milyon yıl boyunca varlığını sürdürebildi.

    kaynaklar ve ileri okuma
    *national geographic
    *nature
    *wikipedia

  • hocanın ilayda'nın başarısına çalışın, ordan sorucam demesine rağmen, şeyma'nın rüyasından sorup hepimizi sıçırttığı dersin kitabıdır.

  • bakkala sigara almaya gitmiştim.

    + bir kısa winston verir misin?
    - ne kadar kısa?
    + ne kadar kısa varsa...(takılıyor bozuntuya vermeyeyim dedim)
    - yok abi öyle değil, arkadaş bir yere kadar gitti. ben fiyatları bilmiyorum.

  • 13 mayis:
    sevgili gunluk, bugun tekneyle yolculugumuz ba$ladi. havalar cok guzel. cok mutluyum.

    14 mayis:
    kaptan cok yaki$ikli bir genc. adi tolga. sanirim o da beni beni begeniyor. ama emin degilim. hava cok guzel.

    15 mayis:
    bugun suya atladigimda burnum kanadi. ama hic acimadi. teknedeki herkes guldu. ama sen gulmuyorsun. iyi ki varsin. iyi geceler.

    16 mayis:
    kola icerken guldum ve burnumdan kola cikti. herkes guldu. neden bilmiyorum. hava cok guzel.

    17 mayis:
    en sonunda onunla tani$tim! yani tolga'yla. birlikte yemek yedik. inanilmazdi. hava cok guzel.

    19 mayis:
    kamarasina davet etti, ama kabul etmedim.

    19 mayis: yazmayi unuttum. ozur dilerim. hava cok guzel.

    20 mayis:
    eger kamarasina gitmezsem, tekneyi batiracagini soyluyor. ne yapsam acaba? hava cok guzel.

    21 mayis:
    120 yolcunun hayatini kurtardim. hava cok guzel. yarin eve donuyoruz.

  • bogota'da böyle bir olay olmuş yıllar önce. ikiz doğuran iki annenin bebekleri bir şekilde karışmış. farkında olmadan ikizlerden birer tane almışlar. çocukların dördü de erkek.

    http://imgur.com/a/bio6a

    sosyal statüleri ve ekonomik durumları farklı bu ailelerde çocuklar büyümüşler ve ancak 26 yaşında ikizler kardeşlerini bulabilmişler. ikizlerden biri kasap, diğeri muhasebeci. diğer ikizler ise kasap ve mühendis.

    kasap olanlar zorlu hayat geçirmişler. muhasebeci ve mühendis olanlarsa daha çok dirsek çürütmüşler. tek yumurta ikizleri olsalar da, genetik olarak aynı olsalar da ikizler tıpkısının aynısı değiller. birisinin et dövmekten elleri kocaman olmuş, kopyası olanınsa daha iyi beslendiği için boyu daha çok uzamış. diğer ikizlerin durumu daha vahim. 12 yaşında okuldan alınan ve kasap yapılan kardeş, okumak için hayat boyu uğraş vermek zorunda kalmış. biliyor ki eğer karışmasalardı ve biyolojik ailesiyle büyüseydi mühendis kardeşi gibi hiç zorlanmadan okumuş olacaktı. doğarken lotoyu tutturup bileti kaybetmek gibi.

    farklı hayatlarının farklı yansımalarını fotoğraflarda görmek mümkün.

    mühendisin aynı yumurtadan kardeşi çocukluğu zor da geçse okumak için uğraşmış. diğer kasap kardeşin kendisiyle aynı zorlukları yaşamadığı yumurta kardeşi ise muhasebeci olmuş. kariyer seçimleri bile enteresan.

    uzun ama hayli merak uyandırıcı hikayeleri:

    http://www.nytimes.com/…-up-brothers-of-bogota.html

  • basit hesapla karşıyakalı oluyor bu kişi ;

    kars : 36
    izmir : 35

    (36+35) / 2 = 35.5

    ve karşıyakamızın 103. yılı *