hesabın var mı? giriş yap

  • tamam iyi birşey de... aramızda bunu takınca fizik kurallarını bükebileceğini sanan hayvanlar var.

  • bugün 4 yediğinde takımını terkeden yarın 4 kilo aldığında seni de terkeder. unutma, en güzel beşiktaş'ın çocukları sever.

  • --- spoiler ---

    2015 yılında vizyona giren ilk ant-man filmi hatırlanacağı üzere özellikle kamera arkasında baya sıkıntılı bir süreç geçirmişti. yönetmen edgar wright filmin çekimlerine başlamak üzereyken projeden ayrılmıştı. yerine gelen peyton reed ise bu karışıklıkta beklentinin üzerinde bir iş çıkarmış, hem eleştirmenleri hem de seyirciyi memnun etmişti. filmin yaptığı gişe yüzleri güldürmüştü.

    ikinci filmde yönetmen koltuğunda yine peyton reed oturuyor. bu sefer halihazırda yola çıkmış bir filmi toparlamıyor ve mcu ana gidişatının elverdiği ölçüde kendi vizyonunu filme yansıtmayı başarıyor. öncelikle şunu belirtmek lazım. ant-man and the wasp ilk filmden dikkat çeker ölçüde farklı. anlatım olarak farklı, öne çıkardığı karakterler bakımından farklı, tempo açısından farklı. ama bu farklılıkların seriye yeni bir boyut ve güç kattığını görüyoruz.

    ilk ant-man filmi diğer marvel filmlerine kıyasla daha kişisel bir hikayeye sahipti. ikinci filmin ilk filme oranla bile daha kişisel olduğunu söylemek mümkün. ilk filmde tease edilen quantum realm filmin merkezinde yer alıyor. bununla bağlantılı olarak janet van dyne'ın quantum realm'den kurtarılma süreci ön plana çıkarılıyor. lakin filmin minik minik bir çok konusu var. hepsi filmin finalinde elbette aynı noktaya çıkıyor yine de bu minik konular filmin hikaye yelpazesini genişletiyor. aslında bu çoğu film için filmi şişirebilme ihtimali açısından tehlike arz ederken, ant-man and the wasp bunu başarılı şekilde yönetmesini bilmiş. filmin temposu bu yüzden çok hızlı. iki saatlik süre bounca son derece tempolu, eğlenceli, yer yer duygusal ama ana ve ara hikayelerini hiç dağıtmayan ve genel yapısını bozmayan bir hikaye izliyoruz.

    bu sefer filmin adından da anlaşılacağı üzere iki ana kahramınız var. wasp belki de ant-man'den bile daha fazla ön plana çıkmış. zaten ilk filmde hope karakterini mental açıdan çok hazır görmüştük. bu filmde kostümü giydikten sonra neler yapabileceğine tanık olduk. filmn akılda kalıcı bir çok sahnesi kendisine ait. evangeline lilly'de kendisini role harika hazırlamış. scott lang yine ilk filmde hatırladığımız gibi. kızıyla ilişkisi olsun, arkadaş grubu olsun, pym ailesi ile ilişkisi olsun ilk filmin üzerine koyarak ilerlemiş. ev hapsi olayı yine minik bir hikaye olarak filmin temposuna katkı sağlamış.

    hank pym'in bu filmde ilk filme oranla daha etkili olduğunu görmek benim açımdan mutluluk verici. çizgi romanlarda ant-man olarak her zaman hank pym'i tercih eden bir insan olarak onu daha fazla aksiyonda görmek ve bilimsel uğraşlarını takip etmek beni ziyadesiyle memnun etti. aynı şekilde canlı kanlı janet van dyne'ı hank pym'in yanında görmekte çok güzeldi. elbette çizgi romanlardaki ilişkilerini filme aktarmak zor. zaten onun için hank ve janet'in baş karakterler olması ve genç hallerinin odak noktası haline getirilmesi gerekiyordu.

    filmin villain'ı olarak karşımıza çıkan ghost'u tam manasıyla villan olarak tanımlamak çok olası değil. filmin irili ufaklı bir çok antogonist'i var. ana hikayesi birini kurtarmak olan bir filmde tek kötücül villain kullanmaktan daha akıllıca bir tercih olmuş. ghost, bill foster (goliath), sonny burch ve hatta jimmy woo karakteri bile antogonist hattında. bunların arasından ghost fiziksel mücadeleye girdiği için ön plana çıkıyor. filmde kurban haline gelmesi ve kendi canını kurtarmaya çalışması güzel işlenmiş. özellikle bu tercihler ilk filmin villain'ı yellowjacket'ın çok çok üzerine çıkmış. kötü adamlardan bahsetmişken flashback sahnesinde gördüğümüz elihas starr'ı da unutmamamız lazım. kendisi çizgi romanlarda egghead ismi ile bilinir. ant-man'in en eski ve en önemli villainlarından biridir.

    filmin aksiyonu çok iyi yönetilmiş. film boyu izlediğimiz aksiyon sahnelerinin yanı sıra filmin son yarım saati neredeyse kusursuz işlenmiş. bütün karakterlerin bir araya geldiği san francisco kovalama sahneleri, paralelinde işlenen janet van dyne kurtarma operasyonu takip etmesi çok keyifli sahnelerdi. filmin görsel efektleri çok başarılı olmuş. filmin müziklerinin de sınıfı geçtiğini söyleyebiliriz. filmin mizahı da ilk filmde olduğu gibi yerli yerinde. bir çok espri işliyor ve seyirciyi güldürmeyi başarıyor.

    bu filmde iyice derinlerine indiğimiz quantum realm, marvel cinematic universe için gelecekte çok önemli bir konuma yerleşecek. captain marvel filminde de quantum realm ile alakalı bazı şeyler öğreneceğimizi biliyoruz. quantum realm, avengers 4 ile de doğrudan ilişkili olacak.
    zaten mid-credits sahnesinde thanos'un parmak şıklatmasının bu film üzerindeki etkisini gördük. popüler teori ant-man'in quantum realm enerjisini kullanarak zamanda manipülasyon yapabileceği ve bunun avengers 4'ün ana hikayesini oluturacağı yönünde. tabi bunu zaman gösterecek.

    sözün özü ant-man and the wasp herşeyin ötesinde son derece keyifli bir seyirlik. ilk filmden hoşlanan herkesin bu filmden ziyadesiyle keyif alacağını düşünüyorum. ilk ant-man filmi avengers: age of ultron'un hemen arkasından gelmiş ve seyirciyi rahatlatmıştı. aynı şekilde bu filmde bir avengers filminin arkasından gelip seyirci için bir nefes alma alanı haline geliyor.

    --- spoiler ---

  • aslında ne tam anlamıyla bir dialog ne de komik.
    aslında daha cok trajikomik.

    arkadaşımın üstün zekalı kuzeniyle tanıştım bundan 4-5 sene önce. çocuk o zamanlar 8-9 yaşında.
    arkadaşımla çocukla tanıştığım günün akşamında telefonda konuşuyoruz, velet de yanında:

    ben: kuzenin beni sevmiş mi?
    arkadaş: sevdin mi diye soruyor lan
    velet: bu yaşta bir insanın böyle bir soru sorduğuna inanamıyorum. kendisini sevecek ya da sevmeyecek kadar tanımıyorum. sadece bir kaç saat beraberdik. ne duymak istiyor benden?

    salak çocuk.

  • din hocamla aramda gecen bi sohbet neticesinde;

    - senin de dinin islam benim de dinim islam, bu böyle olmuyor, bundan sonra sen putperest ol.
    - taam.

  • "çocukluğumda hayalini kurduğum gençlik bu değildi." diye değiştirmek istediğim cümle. şu gnctrkcll, vodafone özgür genç reklamlarındaki gençler gibi embesil olmak istiyodum aslında. başka çeşit bi embesil oldum. nasip...

  • yani ne var bunda eleştirilecek birşey göremiyorum adam merak etmiş denemiş, şaşırmış.. bence de garip bir olay bir türk hayatında kaç kere -48 derece görür? sanki bunu yazan şahıs sibirya’da uzun dönem askerlik yaptıda çok biliyor..adamı cahil gibi göstererek ne geçiyor elinize helal olsun dediğim abimizdir. gelip burda bilmiş ayağına yatan adamlardan daha delikanlı bi abi

  • yolcu uçakları 10.000 metre yükseklikte yaklaşık 830km/s hızla ilerler. uçuş sırasında kapıları otomatik olarak kilitlenir ve bu irtifada basınç farkı metrekarede 5 tondan fazladır. uçak kapılarının çoğu içeriye doğru (alttaki nota bakınız) açılır bu nedenle de bu yükseklik ve hızda seyreden bir uçağın kapısını açmak üzerine bir fil otururken kapıyı açmaya çalışmakla eşdeğerdir.

    bütün bunlar, bir yolcu uçağından düşmek için zaten ciddi yaralanmalara neden olması muhtemel bir patlama ya da yapısal bir arıza gerektiği anlamına gelir. bir şekilde bu patlama veya uçağın parçalanmasına neden olacak etmenden kurtuldunuz, uçağın kanadına ya da kuyruğuna çarpmadan düşmeye başladınız diyelim bu durumda kendinizi deniz seviyesindekinin 4'te 1'inden daha düşük basınçta ve -48°c sıcaklıkta bulacaksınız.

    abd federal havacılık idaresi (faa) bu irtifada insan bilincinin maksimum 30 saniyelik sürede açık olacağını öngörmektedir. bu, oksijen yetersizliğinden sersemleyip, bayılmadan önce mantıklı hareket edebileceğiniz 30 saniyeniz var demektir. bu süreden sonra kontrolünüzü kaybederek düşecek ancak oksijen yetmezliğinden ölmeniz söz konusu olmayacaktır.

    1960'larda yapılan çalışmalar, şempazelerin bu tip durumlarda uzun vadeli etkiler olmaksızın üç buçuk dakikaya kadar hayatta kalabileceği sonucuna ulaşmıştır. siz de bu süreçte hayatta kalacaksınız.

    tüm bu süreç boyunca yaklaşık 200km/s hızla düşüyor olacağınız için her dakika yere 3.300 m daha yaklaşacaksınız. yani ekstrem otmosferik koşullara dayanabileceğiniz maksimum sürede zaten yere çakılmış olacağınız için ölüm oksijen yetmezliği nedeniyle olmayacaktır.

    uçaktan düşmenize neden olan patlamadan, uçağın parçalarından ve atmosfer koşullarından kurtulduktan sonra düşünmeniz gereken tek bir sorununuz kalacaktır; yere çakıldıktan sonra hayatta kalmak. bu irtifada uçan bir uçaktan düşüp sağ kalan tek kişi 1972'de jat 367 sefer sayılı uçuşta bulunan uçuş görevlisi vesna vulovic'tir. uçak 10.160 metre irtifada bir teröristin patlattığı bomba ile havaya uçmuştur. ancak vulovic, uçağın yapısal bütünlüğü bozulmayan kuyruk kısmında sıkıştığı için çarpma etkisi daha düşük olmuştur. 27 günlük koma süreci sonrasında hayatta kalmış ve 2016 yılında 66 yaşında vefat etmiştir.

    ezcümle, bir yolcu uçağından düşerseniz müthiş bir mucize haricinde ölürsünüz. uçağın düşmesi durumunda kurtulma ihtimaliniz daha yüksektir. yani uçak düşse de normal iniş de yapsa, hayatta kalmak için son ana kadar uçakla birlikte kalmak en garantili yöntemdir.

    kaynak: science focus

    not: uçak kapısı dışa doğru açılır ancak kilit mekanizması gereği önce içe doğru çekilir, daha sonra dışa doğru itilir. "içeri doğru açılır" ifadesi teknik olarak doğrudur.
    boeing 737 - boeing 777 -

  • 70 ayrı hikayeden oluşan, 40 ülkede 3 senede çekimleri tamamlanmış bbc'nin muhteşem belgeseli. özellikle oceans-into the blue bölümü efsanedir. insanoğlunun doğa şartlarına nasıl mükemmel bir şekilde uyum sağladığını gösteren, "only one creature has carved a life for itself, in every habitat on earth. that creature is us." şeklinde başlayan kaçırılmaması gereken bir bbc başyapıtı.

  • genellikle altında art niyet bulunan sorudur. karşıdaki kişiyi "sen üniversiteyi nasıl kazanmışsın ki" şeklinde iğnelemeye çalışır soruyu soran üniversite okumamış şahıs.

    -hangi bölümde okuyorsun sen?
    +makine mühendisliği?
    -2 yıllık mı ?
    +... evet 2 yıllık
    -2 yıllık mühendislik mi olur ya?
    +yarrağım o zaman neden soruyorsun?

  • 3 doz oldum aşı, aşı çıkmadan önce çok ağır covid geçirdim, öleceğimi düşündüm evde karantinadayken,10 kilometre,yi 46 dakikada koşuyorum, yaş 43, yarışmacı arkadaşlara başarılar diliyorum.görsel