hesabın var mı? giriş yap

  • az önce bunlardan tamamen zararsız bir tanesine durduk yere amelenin birinin (mesleği amele) taş attığını ve taşın hayvanın sırtına isabet ettiğini gördüm. hep böyle internette falan bu hayvanlara işkence edenleri görüp iç geçirirdim, "şunlardan biri bir gün elime düşecek" diye, o gün bu günmüş. kendisini nazikçe (!) uyardım, bir daha yapmayacağına dair söz verdi yalvarırcasına (?). kıyamam (!).

  • öncelikle rahatlıkla söyleyebilirim ki kurlardaki hareketin büyük merkez bankalarının bilanço kararlarıyla (daha yaygın tanımıyla para basma) hiç ama hiç alakası yok. merkez bankalarının bilançolarını trilyonlarca dolar artırmasının piyasalarda ve ekonomilerde önem atfedilecek sonuçları olamıyor zaten bu sebepten dolayı sürekli para basılıyor. günümüzde önemli olan paranın ne kadar değil, neden basıldığıdır. (konu uzar, bu başka entry konusu.)

    güncel duruma gelirsek dolarda önemli bir hareket yok, tl güçleniyor.

    son zamanlarda tl'deki güçlenme daha çok dış kaynaklı, yüksek faiz "carry trade" cazibesini artırdı ve faizlerin uzun süre daha yüksek kalacağı açıklaması tl için olumlu olur/oldu.

    hatırlarsanın geçenlerde enflasyon beklentilerin çok üzerinde geldi ve ileri dönem enflasyon beklentilerini bozdu. üfe, petrol fiyatları ( petrol fiyatlarının en olumsuz etkilediği varlıklardan biri tl) enflasyon açısından hiç olumlu işaretler vermiyorlar; normal şartlar altında tl'i olumsuz etkilemesi gereken bu haber akışı tam aksine tl'nin dolar karşısında önemli bir direnci kırmasına sebep oldu çünkü yüksek enflasyon, yüksek faizde kalıcılık vaat ediyor ki bu da carry tradeçileri sevindiren bir gelişme.( dünyada getiri bulmak çok zor, naci ağbal etkisi)

    carry trade dediğimiz şey basitçe yabancı bir parayı borçlanıp tl alma ve bu parayı faize koymadır diyebiliriz; tl'deki değer kaybı faizden yüksek olmadığı müddetçe(diğer paraların faiz maliyeti yok ve yoka yakın) yatırımcı kardadır hele ki bir trend oluşsa ve bu akım tl'i güçlendirirse kar üstüne kar olur. sene başından beri türkiye'ye bu şekilde giren para yanılmıyorsam yaklaşık 7 milyar dolar oldu.

    soruna gelirsek sonuçta türkiye'ye gelen para "sıcak para" olarak tanımlanan para ve bu para geldiği gibi gidebilir; bu parayı ülkece alınan bir kredi olarak düşünürsek bu süreçte atılan adımlar tl'deki iyimserliğin kalıcılığında etkili olur. finansal istikrarın faydasını yaşayarak görüyoruz ama zaman geçtikçe reel sektörün rahatsızlığı artacak ve doğal olarak faizler sorgulanacak. naci ağbal iyi niyetli ama para politikası gerektiği kadar uzun süre gerektiği kadar sıkı kalacak mı sorusu önemli. benim ne düşündüğüm önemli değil ama döviz hesapları (dth) şimdilik kalır demiyor.

    bunun dışında 2019-2020 yıllarında türkiye'de yabancı sermaye suyunu çekmişti ve kişisel fikrim güven problemi henüz çözülmedi. cds halen 300'lerde, asıl destekleyici olan doğrudan yatırımlarda dikkat çekici iyileşme yok vs. yabancının türk varlıklarına ilgi göstermesi bile piyasaları son derece olumlu etkiliyor fakat yabancının olmadığı piyasalar birçok politik gelişmenin daha hafif fiyatlanmasını sağlıyordu. daha somut ifade etmek gerekirse abd ve avrupa ile olan ilişkilerimiz piyasalar için son birkaç seneye göre daha önemli olacak.

    her senaryoda şu an piyasa tl'e kredi veriyor ve bu zaman iyi değerlendirilmeli. mesela tl'deki güçlenmeyi merkez bankası çok agresif şekilde rezervleri güçlendirmek için değerlendirebilir. hatırlatmak gerekirse çok büyük swap (emanet para diyelim.) stokuna rağmen hem net hem de brüt rezervler zayıf örnekler artırılabilir.

  • caddebostan caffe nero. bu tarz mekanlardan biridir. aristokrasi hakim gibi gözükse de bu mekanın üst katı anadolu yakasında ders çalışabilecek en iyi mekandır kanımca.

  • beyin ölümü gerçekleşmiş, hakkında dedikoduların ayyuka çıktığı bir siyasetçi artığınin son demeci. tek yeteneği, "tükürdüğünü yalamak" olan bir mankurt olan dede, bi yürü git...