hesabın var mı? giriş yap

  • başlık: 3 senedir zara poşetiyle geziyorum

    1. çöpte buldum sobada ütüledim içine gazete doldurdum metro tramvay geziyorum...
    gözler üstümde keyfim yerinde.

  • planlanan hizmet neymiş acaba. allah aşkına ne planladınız bir söyleyin.

    ayrıca yaklaşık 110 bin personeliniz var. fazla fazla maaş versek, mesela adam başı 9 bin lira desek 1 milyar etmiyor. nasıl oluyor da %96 sı maaşlara gidiyor. allah aşkına biri anlatsın bana.

    edit: arkadaşlar uyardı, sen aylık hesap yapmışsın ve 5 bin lira maaş dediler.doğru.

    5 bin liradan 110 bin personel aylık 550 milyon lira.
    yıllık 6 milyar 600 bin lira.
    eee yine nasıl oluyor da bütçenin %96 sı maaşa gidiyor.

    edit 2: sigorta ve vergiyi unutmuşuz.
    adam haklı o zaman bu para yetmez tabi aq. 20 milyar olsun en az.

    en güzeli imam hatipler kapatılsın ben de kurtulayım devlet bütçesi de.

    edit 3: imamlar vergiden muaf olabilirmiş, hesap çok karıştı, daha da hesaplamam. ben yokum bu işte arkadaş.

    neymiş, diyanetin hesabına karışmayacakmışsın.

  • kanser hastasıyım, yoğun kemoterapiye bağlı şeker çıktı, bel fıtığım uzun süredir oturtmuyor, yürütmüyor , uyutmuyor, sokağa çıkamıyorum. keşke sizin yerinize ben ölseydim. siz toprağa tek tek düştükçe ben de azala azala ölüyorum. ah be çocuklar nasıl kıydılar size .

  • neyi nasıl anlatsam bilmiyorum. çalıştığım iş yerinde zerre kadar huzurum ve mutluluğum yok, işimden, iş arkadaşlarımdan ve iş yerimden ölesiye nefret ediyorum. buna mecbur olmaktan nefret ediyorum. çalışmak zorunda olduğum için kpss'ye vakit ayıramıyorum. sevdiğim işi yapamıyorum. önümü, yarınımı göremiyorum. sürekli içim sökülürcesine ağlıyorum. ruhum sıkışıyor.

    -boktan bir mağazada asgari ücretle çalışan 23 yaşında üniversite mezunu satış danışmanı

  • 1840'ta abd başkanlığına seçilmiş, çok soğuk bir günde washington'da açık havada düzenlenen göreve başlama töreninde şapka ve palto giymeyi reddetmiş ve yaptığı uzun konuşma sonucu zatürree olarak 30 gün sonra ölmüştür. (aynı zamanda en kısa süre başkanlık yapan insan olmuştur)

  • yapıyorum ben bunu. mesela bi bunu yaparım bi de metrobüslerde boş yer kapmak için o teyzelerle kapışırım. kaç teyzeyi yuvarladım, kaç teyze üstüme oturdu, ne kadar dayak yedim bilinmez.

    bi gün böyle yer vereyim dedim amcaya, amca teşekkür etti, bi şey değil dedim, etrafıma baktım, şoför ani fren yaptı, herkes toplu halde salındı, bi ben salındıktan sonra yere düştüm. yere düştükten sonra insan kalkar ya, ben kalkamadım. otobüs gaza bastıkça yuvarlandım durdum. bu olaydan sonra bir sürü teklif aldım. ''yavrum istersen gel sen otur, ayakta duramıyon sen..''

  • çok sevdiğim arkadaşımın evine kahvaltıya gittiğimde, kahvaltının susam sokağı tadında işlenmesi beni dumurdan dumura sürüklemiştir. arkadaşım henüz uyanan ev halkı için annesine:
    - anne baba nerde
    - baba uyuyo yavrum
    -hmm peki ya abi ? abla?
    - abi kalktı abla yüzünü yıkıyor yavrum

    bu konuşmaların şokunu atlatamadan arkadaşımın işitme engelliler için kahvaltı yapışını izlemeye başladım, kendisi sofradaki herşey konuşuyor yemeden önce yüksek sesle isimlerini sayıyordu:

    -hmmm ekmeğimizi alalııım, önce bir parça tereyağı ve biraz balllll.....hani benim zeytiniiiim, iişte burdaaa hoop bi parça zeytin......bugün hiç reçel yemedim, hmmm çilek reçeli, bayılırım...

    bütün bunları arkadaşım komiklik yapıyor herhalde diyedüşünerek seyrettim ama sofrada kimse gülmüyordu, ve bu aile gerçekti.

  • ilginç, ama buradaki dövüş hocasının yaşı biraz ileri ve belli ki refleksleri filan çok zayıflamış. bu maçın galibi olamayacağı baştan belli o yüzden. direk o da tekniği bırakıp yumruk atsa belki daha bile çok dayanırdı.

    bu tür bireysel sporların tamamında, şov için yapılan sahte müsabakalar değil, en önemli şey mesafe tutmaktır. sürekli zıplama veya küçük adımlarla ileri geri gitme ve gard halinde olmanız gerekir, anlık olarak mesafe kısalabilir, uzayabilir, siz şaşırtmak için karşı tarafın mesafesine girebilirsiniz, ya da o sizinkine girebilir, ve bu denemeler taraflardan birinin boş bulunmasıyla biraz uzun sürmüşse, mesela çeyrek saniye yerine 0,75 saniye sürmüşse önce uyanan taraf saldırır. ister boks, ister karate, ister eskrim, ister güreş, hepsi aynıdır.

    buradaki sözde hoca da karşısındaki boksör de bir kere ciddi dövüş tecrübeleri olan tipler değil. açın bir tane ciddi ve resmi karate müsabakası, şovu değil ama, mesela avrupa gençler karate/boks vs şampiyonası yarı final maçı filan diye aratın. bu videodaki eblehlerin profesyonel olmadığını hemen anlarsınız.

    mesela karate championship 2022 diye arattım, ilk çıkan videonun ortasından bakın.

    https://youtu.be/p7dmyy5bp3m?t=272

    o yüzden bu maça bakıp gerçek anlamda karşılaştırmak çok zor. ama bir düşünce deneyi yaparsak gerçekten iyi ve pro bir karateci, kungfucu, tekvandocu ile benzer kilodaki iyi ve pro bir boksörün maçında şu olur. uzakdoğu sporu yapan bir kere çok daha uzak mesafe oynar, yani tekme mesafesinde. boksör ise kendi tekniği gereği yumruk mesafesine yaklaşmak zorundadır, ki bu mesafe tekme yiyeceği mesafedir, girdiği anda tekmeyi yer. bu anlamda uzakdoğu sporcusu daha avantajlıdır.

    fakat bu yetmez, çünkü uzakdoğu sporlarında tekme de atsan ne yaparsan yap, hemen geri çekilip gard pozisyonunda zıplamaya mesafe tutmaya devam etmen lazım. ve yeterince net vurabildiysen puanını alırsın. o yüzden bu sporları yapanlar adamın bağırsaklarını deşecek şekilde değil puanı hızlıca alacak şekilde vururlar. yaradana sığınıp uçan tekme atma diye bir olay yok, o sadece filmlerde var. amaç gerçekten dövmek değil.

    işte ama boks burada biraz farklılaşıyor. boksta gerçekten vuruyorlar, roundlar boyunca kan ter içinde kalıyorlar, kaşları gözleri açılıyor. o yüzden sağlam bir boksör zaten çok dayanıklı olur ve bu tür puan amaçlı tekmeler bir boksörü çok etkilemez. ve bir kaç dakika sonra bu etkisiz tekmelere rağmen kovalaya kovalaya muhtemelen karşıdakine bir kaç sağlam yumruk oturtur ve maçın şekli muhtemelen değişir. karateci de tekmeyi filan bırakıp yumruk yumruğa mücadele etmek zorunda kalır, sonra da dayak yer diye düşünüyorum.

    çünkü maçın amacı puan almak değil dövmekse bunu yapabilecek olan boksördür.