hesabın var mı? giriş yap

  • oha en sevdiğim atıştırmalığa ne dedi adam. seni kınıyorum ve sana laflar hazırladım, özelden gönderiyorum. tanım: benim tarafımdan bayılarak yenen cips çeşidi.

    edit: bu kadar dandik bir entry'yi benim en çok favlanan entry yaparsanız sizi öldürürüm. favlamayın artık.

    edit2: türk'e imkansız de sonra otur izle amk. tamam fıstıklı cheetos seviyoruz ama bu bilginin gizli kalması gerekiyordu. artık ekşi kızlarının gözünde cheetos yiyen asosyal bir nerd'üm. hayallerimi çaldınız...

  • aralik 2003, brezilya:

    arkadas - sizde hirsizlarin elini kesiyorlar mi?
    ben - yok, kanunlar ayni buradaki gibi. hapis filan.
    arkadas - aslinda kesmek lazim.
    ben - ...

  • sivas’ta yenir. (bkz: mis kebap)

    edit: kapanmış maalesef :/

    edit 2: eski yerin yakınlarında mis kebap'ın ustasının açtığı has döner varmış.

    edit 3: aynı tat değilmiş, değişmiş :/

    edit 4: usta değişmemiş aynıymış, hala çok iyi diyenler var.

    edit 5: döner aynı ama ustanın tadı değişmiş diyenler de var.

    son edit 6: aynı usta, aynı isimle, aynı tada sahip yer açmış, şimdi de benim değiştiğimi söyleyenler var.

  • halktan, sokaktan kopmuş diyesim geliyor ama pek çok kişi söylemiş zaten.

    cem yılmaz muhtemelen hiç metrobüs'e binmemiş. hiç marmaray'la denizin dibinde kalıp yürümemiş. en son ne zaman tahtakale'de dolanmış bilmem. üç harfli marketlerden alışveriş yapmış mı hiç? kusura bakmayın ama türkiye'de sıradan hayatın son 20 yıldaki akışından pek bir detay yok artık esprilerinde. zaten kendi dar arkadaş grubu dışında kaç kişiyle gerçek ilişkiler kurabilir bunca servet ve şöhretle. sonuçta tükeniyor o kaynak da. ben 70'li, 80'li yıllar nostaljisi yüklü filmlerini de çok başarılı bulmuyorum. çünkü bende bir karşılığı yok.

    ha, yaşım da cem yılmaz'a yakın bu arada. nesil farkımız yok. ama hayat apayrı yerlere sürüklemiş bizi. halbuki 90'larda ben de istiklal'de fink atıyordum. aynı mizah dergilerini okuyor, aynı barlarda içiyor, aynı sınırlı medyaya maruz kalıyorduk. her şey çok güzel olacak örneğin, ne kadar bizden, sokaktan bir filmdi. ama son izlediğim ali baba filmindeki karakterler gerçek hayattakinin kötü bir kopyasından da kötü. gülünç bile değil, acınası. halbuki sokakta çok daha komiği ve sahicisi var bunların. ama cem görmemiş ki bu evrimi. en son ne zaman nalbura, elektrikçiye, iddia bayine gitmiş? gerçi gitse bile hangi seviyede ilişki kurabilir ki?

    şimdi ben yine toplu taşımadayken cem teknesiyle koyları dolanıyor. çevresinde de onlarca şakşakçı. bu saatten sonra da pek bir güncel ortak gülmecemiz olmaz herhalde.

    eski esprileri, eski filmleriyle yad edelim artık. her şey için teşekkürler.

  • minimum 2500 tl den aşağı kimse çalışmazsa bu gubikler bu paraları teklif dahi edemez.

    iş gücünü küçümseyip hayatının büyük bir bölümünü çok düşük ücret karşılığı iş verene satanların sebep olduğu durum.

  • dedesini ve babasını kanserden kaybetmiş biri olarak hiç ama hiç üzülmediğim durum. ne üzüleyim lan? adam ın elinde kaç kişinin kanı var.

    sırf babamla aynı hastalığa sahip diye bir sürü gencin ölüm emirini veren birine üzülmem. sırf bu nedenle üzülen de gerizekalının önde gidenidir. ülke olarak neye empati duymamız gerektiğini bir türlü öğrenemedik.

  • "ben sadece muslumanlari guvenilir ve saglam olarak goruyorum. bu yuzden saf musluman ss tumenleri kurmamam icin hic bir sebep yok"
    adolf hitler, 1942 aralik

    1944-1945 yıllarında balkanlar ve avusturya'da görev yapmı$, 13. waffen ss dagci tümeninin (bkz: gebirgsjager) ismi. bu tümenin diğer tümenlerden farkı 20 bin kadar askerinin müslüman veya budist gönüllülerden meydana gelmesiydi. geriye kalan kesim genellikle katolik idi. tümen 1943 yılının mart ayında heinrich himmler'in islam dinine olan ilgisi, müslüman askerlerin korkusuz olduğu dü$üncesi ve bu sayede daha çok müslümanı kendi taraflarına çekme amacıyla kuruldu. bu sayede özellikle sömürge topraklarındaki müslüman kesim alman taraftarı olacak, ingiliz ve fransa kontrolü altındaki topraklarda sorun çıkaracaktı.

    tümen hırvatistan'da kurulduğundan dolayı çoğunlukla hırvat gönüllülerden meydana geliyordu. geriye kalan diğer gönüllüler kazakistan, kırgısiztan, özbekistan, azerbaycan, türkmenistan ve bosnalıydı.

    tümenin ismi olan handschar, türk kılıcı anlamına geliyordu ve aynı kılıç tümenin amblemi idi (http://www.axishistory.com/…ser_upload/w/wss-13.jpg).

    yugoslavya, fransa ve almanya'da aldığı tümen eğitimini 1944 şubat'ta tamamladıktan sonra 44 aralık ayına kadar hırvatistan içindeki anti-partizan hareketlerine katıldı. aralık ayında macaristanda 2. panzer ordusu altında görev aldı. 1945 mart ayından ingilizlere teslim olmak zorunda kaldığı 8 mayıs 1945 ayına kadarda yine 2. panzer ordusu altında avusturya'da sava$tı. kurulduğu ilk tarihte* adam sayısı 26 bin iken, teslim olduğu sırada* bu sayı 10 bine dü$mü$tü.

    konu ve tümen hakkında daha çok bilgi edinmek isteyenler george lepre'nin yazdığı "himmler's division: the waffen-ss handschar division" veya antonio j.munoz'un yazdığı "the east came west: muslim, hindu and buddhist volunteers in the german armed forces" isimli kitaplardan yararlanabilirler. o da olmazsa google'dan aratabilirler.

  • naz yapacak kimseleri olmadığından eften püften hasta olmazlar. rahatsız olduklarında kendi kendilerine idare etmeyi bilirler. duruma sitem etseler de en azından bu durumda kimseye bir şey açıklamak zorunda değillerdir. yalnızlıktan korkmayın. sizi "hasta edenler" daha tehlikelidir sosyal hayatta.

  • işim gereği yılın %70'i seyahat ediyorum. bu uçuşların önemli bir kısmı yurt dışı. uçuşlarım da genelde thy ile. tabi thy nezdinde çok çok çok küçük bir kalem olsa da ben de thy'ye para kazandırıyorum. benim kazandırdığım para ile sponsorluğu destekliyorum. helal olsun benim param müjdat gezen gibi aydın sanatçılara verilen sponsorluklara.