ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
zafer havalimanı'na dört ayda 61 yolcunun uğraması
-
bu havalimanına 1 milyonun üzerinde garantiyi kim vermişse, yargılanmalı ve suçlu bulunursa tüm mal varlıklarına el konulmalıdır
cuppa
-
ulan bi turk erkegine de evlilik yarasin amq
kocasından dayak yiyen kadının kocasını savunması
-
çok defa anlattım tekrar anlatayım.
yıl : 2013
yer : migros caddebostan sahile inen merdivenler.
tam merdivenlerin orada sevgili veya çift, çocuk kadını öyle bir dövüyor ki, ağzı burnu kan içinde kalmış. çocuğu tutup önce geri çektim, bana hamle yapınca da tekmeyi koydum merdivenlere düştü (zaten belli halinden sarhoş) bir kaç kişide kadına su falan veriyor, arkamı döndüm giderken, kadın sağ kulağıma öyle bir tokat attı ki, haftalarca çınlama gitmedi, döndüm bir tane de ona vuracaktım, lanet gitsin dedim yoluma devam ettim.
mazoşist kadınların hepsi, acı çekmekten, itilip kakılmaktan, aşağılanmaktan, inanılmaz derecede zevk alıyorlar.
gittiğim yerlerde de buna benzer şeylere şahit oluyorum, adamlar köpek çekiyor kadınlara, kadınlar adamın ağzının içine bakıyor.
ilişkilerin bitme sebepleri
-
bir arkadaşın şöyle bir anısı var bununla ilgili:
"sevgilim beni aldattı, seviyorum dedim affettim. sen şimdi bunun dırdırını çok yaparsın dedi, ayrıldı benden."
2 şubat 2024 palalı sabri'nin ölümü
-
hayat böyle bir şey işte…şiddete bulaşanı, şiddet bir yerde yakalar.
biri memur, toplam 4 kişiyi yaralamıştı.fuhuş suçu, örgüt kurmak gibi sabıka kayıtlarıyla aramızda çok rahat dolaşabiliyordu. o kahraman, biz terörist sayılmıştık.
yattığı yerde ot bitmesin.
ablamın kaçırılması
-
bir ülkede polis suça böyle yaklaşıyorsa, o ülkede gidilebilecek bir mecra kalmamıştır. franz kafka'nın dava'sı bile bu kadar kötümser değildi.
sırf ibnelik olsun diye yapılan şeyler
-
bir paketin içerisine saçma sapan şeyler koyup, 100 yıl sonra açılması için bir yere teslim etmek. norveç'te yapıyorlar bunu mesela.
yaran fıkralar
-
yavru tavşan yuvasından ilk kez ayrılır ve ormanda dolaşmaya başlar. karşılaştığı ilk hayvana kendini tanıtır:
"merhaba kardeş ben tavşan, sen kimsin?"
karşısındaki hayvan:
"ben de katır der"
tavşanın kafası karışır: "nasıl yani?" der.
katır:
"benim annem eşşek, babam da at; onlar birlikte olmuşlar sonra ben doğmuşum" der.
tavşan yoluna devam eder. karşılaştığı başka bir hayvana kendini tanıtır:
"merhaba kardeş, ben tavşan, sen kimsin?
hayvan:
"ben kurt köpeğiyim" der. tavşan yine şaşırır: "nasıl yani?" der.
kurt köpeği:
"benim annem kopek, babam da kurt; onlar birlikte olmuşlar sonra ben doğmuşum" der.
tavşan yoluna devam ederken yavaş yavaş aklından bu bilgileri geçirir ve işlerin nasıl olduğunu anlamaya başlar. karşılaştığı başka bir hayvana kendini tanıtır
"merhaba kardeş ben tavşan, sen kimsin?"
hayvan:
"ben devekuşu" der.
tavşan afallar:
si..tir git len
yaran fıkralar
-
bir adam bir gün bir petshopa giriyo kendisine en yakın duran papağanı gösterek
-pardon bunun fiyatı nedir diyor
-10000$ efendim
-neden bu kadar pahalı peki
-efendim o 300 tane kelime biliyor
biraz uzaktaki papağanı işaret ederek
-peki bunun fiyatı nedir
-20000$ efendim
-peki bu neden pahalı
-o aynı kelimeleri hem ingilizce hem türkçe söylüyor
onun yanındaki papağanı göstererek
-bunun fiyatı nedir
-30000$ efendim buda kelimeleri her dilde söylüyor
adam biraz daha bakındıktan sonra dükkanın yüksek bir yerinde asılı olan papağanı görüyor ve soruyor
-bunun fiyatı nedir
-100000$ efendim
-bunun özelliği nedir
-valla bu pek konuşmuyo ama ordaki 3 papağan buna "hocam" diyorlar
cesetler yangın merdivenin olduğu noktada bulundu
-
adana büyükşehir belediye başkanınin, 29 kasım 2016 adana öğrenci yurdu yangını hakkinda yaptigi aciklama.
simdi biraz empati yapiyoruz ve aklimiza o ani getiriyoruz. devlet babamizin bizi yönlendirdigi bir tarikatin yurdunda yangin cikti, 3.kattayiz ve cikis noktasinda yangin birden o kadar cok büyüdü ki, arkadaslarimizla asagi inemiyoruz. cigliklar, yüzlerdeki korkular, endiseler, panik havasi, kosusturan ögrenciler arasinda yangin merdivenine yöneliyorsunuz, alevler büyüyor ve karbonmonoksit gazi altinda nefes almakta zorlaniyorsunuz. yangin merdiveninin kapali oldugunu biliyoruz ya, bir umut belki yangin öncesinde bu sefer acmislardir. o noktada toplanan arkadaslarini görüyorsunuz, caresizce kapiyi zorluyorlar, bagris, cagris, cigliklar, öksürükler. oraya gidiyoruz, kapiyi bir-iki zorluyoruz, vuruyoruz, kirmaya calisiyoruz, elimiz aciyor, kaniyor, ama acilmiyor. caresizce etrafimiza bakiniyoruz, arkadaslarimiz hickirircasina agliyor, alevler bizim kati sarmis vaziyette, diger odalardaki camlara da ulasamiyoruz. ve cigliklar arasinda, endiseyle, ailemizle ve arkadaslarimizla son bir defa konusamadan, onlarin sesini dinleyemeden bekliyoruz.
hayal kuralim biraz, empati yapalim. yapalim ki belki biraz utaniriz, belki 2 gün sonra unutmayiz.