ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
poşet protestosu
-
hayatımda gördüğüm en saçma protesto. oradaki kasiyerin, reyon görevlisinin ne suçu var? adamlara neden işkence yapıyorsunuz?
bir protesto yapmak için önce emekçilerle bir olmanız gerektiğini öğrenmelisiniz.
çocukken ansiklopedi okumak
-
(bkz: yürek hoplatan başlıklar)
11 yaşındaydım, televizyonu kapatıp ansiklopedileri açtım. bir daha televizyonla ilişkim olmadı. ansiklopedileri de her zaman delice sevdim. bir süre sonra hayatımıza bilgisayarlar girdi ve matbu ansiklopediler "yetersiz" kaldı elbette. ama ben hala google'a sorarken bir tuhaf olurum, uzun süre arayamam bulmaya çalıştığım şeyi, pes ederim kısa sürede. bilgi kirliliğinden bunalırım. bilmek istemediğim şeylere maruz bırakılmaktan rahatsız olurum. mesela bu yeni nesiller bilgi kirliliği deyince boş boş bakarlar. neden? çünkü ansiklopedi karıştırmamışlar! uzun uğraşlarla derlenip, süzüle süzüle kağıda dökülen bilgiyle tanışmamışlar.*
velhasılıkelam, çok güzeldir. çocuk olmak ve torson kadar büyük ansiklopedileri karıştırmak. içlerinde kaybolmak... yürek hoplamasının sebebi de yalnız değilmişim hissidir.
neden pahalı olduğu anlaşılamayan şeyler
-
(bkz: faber castell grip)
amk 18 lira diyorlar kalem için, uçlu kalem hem de, ucu ayrı para.
sen yorulunca bırakıyorsun, kendi yazıyor herhalde.
ya da bu kadar para ettiğine göre; yanlışları fark edip yazmıyor da olabilir.
lan yoksa????
edit: uyaranlar oldu. bu kalem çeşit çeşitmiş pahalı olana antrasit deniyormuş.
ben sadece 2 liralık simli çiçekli kalemler aldığım için bilemedim.
genç kızların yeni rüyası antakyalı erkekler
-
yarıldığım bir sabah gazetesi haberi. hiç bu kadar aşağılanmamıştım.
not: antakyalıyım.
edit: "karımın, tabii lan manyak mısın şeklinde yorum yaptığı haber. bunu da yazıver elin değmişken" dedi.
yakalandık.
bir demet tiyatro'dan akılda kalanlar
-
- noldu be mükremin, ne güzel yaşıyoz işte.
- tırbişon sen azcık türkçe bilseydin, buna yaşamak demezdin.
mizah dergilerinde icat edilen sözler
-
gündelik konuşmada sıklıkla yer alan kelimelerdir.
cengiz üstün'ün bu alandaki katkıları büyüktür.
erasmus'a gidip 20 ülke gezen türk kızı
-
ispanyanın en öğrenci dostu ülke olduğunu ve samimi olduğu söyleyen türk kızı. yolda adres dahi sorsanız sizinle ilgilenir, yardım ederler demiş; vay anasını ya adres sorsan bile söylüyolar demek taktir ettim ispanyolları. dediği gibi gerçekten dünyaya daha geniş pencereden bakmayı öğrenmiş ablamız.
sözlük yazarlarının 1 ocak 2015'teki kiloları
-
165... şaka değil...
şu sucuklu pidelerim gelse de bir kahvaltı yapsam...
bülent uygun
-
4 yerim 5 yerim 6 yemem, 7 yerim 9 yerim 8 yemem diyordu, galatasaray ve beşiktaş'a gönderme yaparak. bakalım bu kez kaç sene yiyecek?
radyo tiyatrosu
-
uyumak isteyenlerin, karlı bir kış gecesi yalnız olanların ve canı sıkılanların en iyi dostu.
yaklaşık 4 aydır, her gece bir oyun dinliyorum. kimi zaman uykulu gözlerle, kimi zaman bir bardak filtre kahve eşliğinde, kimi zaman meraklı gözlerle. çok ayrı bir dünya radyo tiyatrosu dinlemek. haberi olmayanlar, dinlemeye yeni başlayanlar için bir kaç tavsiye vermek amacı ile de bu giriyi giriyorum. ayrıca, ufak da bir not düşmek istiyorum, tayfun türkili imzalı her oyun harika ötesi. kendisine ve ekibine binlerce kez teşekkür ediyorum.
kar yağışının bol, sokakların sessiz, esen rüzgârın uğuldamasının ürkütücü olduğu bir gece yarısı dinlenecek oyunları listelemek istiyorum ilk olarak;
kar izleri örter
karlı dağın kralı (şiddetli tavsiye)
kar yolları tıkadı
düşen uçağın sırrı (şiddetli tavsiye)
kış hikâyeleri (şiddetli tavsiye)
göçük (şiddetle tavsiye ettiğimi belirterek, her dinlediğimde yüreğimi acıttığını da eklemem gerek. madenlerde canını kaybeden o güzel insanlara ne güzel bir saygı duruşu bu oyun. yüreğiniz burkulacak.)
sıkıcı bir öğleden sonrayı keyifli hale getirecek oyunlar;
deniz altında 180 gün (şiddetli tavsiye)
gece treni (şiddetli tavsiye)
göldeki ceset
garip bir kaçırma olayı
huzur apartmanı (şiddetli tavsiye)
alfred hitchcock imzalı iki öykü dinlediğimi de es geçmemek istedim. hitchcock bunları öykü halinde mi yayınladı, yoksa hitchcock'un bir kitabından mı alıntı bilemedim, yine de bu iki harika öyküyü eklemek isterim. filmlerinde olduğu gibi, hikayelerde de gerilimi sonuna kadar hissedeceksiniz;
mumyalar
komşunun hanımı
son ekleyeceğim öykünün ise ben de yeri epey ayrı. büyük bir şener şen hayranıyım. ne kadar filmi, tiyatrosu varsa izledim, bitirdim. lakin, bir gece yarısı bir hikaye dinlerken çıktı karşıma şener şen. kendisi, radyo tiyatrosu'nda bir kaç karaktere can vermiş. bunlardan birisi yukarıda bahsettiğim 'gece treni' adlı öyküde. diğeri ise;
iki arkadaş (şiddetli tavsiye)
3 mart editi: 'göçük' ve 'huzur apartmanı' adlı oyunlar eklendi.
covid haritasında kırmızı 100'den başlamayacak
-
müjde...!!!
hem de a haber müjdesi.
artık covid haritasında kırmızı renkli iller değerlendirilirken, yüzbinde 100 değil, yüzbinde 200 covid oranı baz alınacakmış.
lan ne kadar süper bişey bu ya.
neden bizim aklımıza gelmedi ki?
milleti aşılayıp vaka sayısının önüne geçmek yerine kırmızı olan illerin vaka sayısı değerlendirme rakamını iki misline çıkarıp memleketi sarı ve mavi renklere döndürecekler...
ya arkadaş gülmekten yazamıyorum.
peki ya sonra, 200'ü de geçen pek çok il kırmızıya dönünce ne olacak?
o zaman da 500 yaparsınız renk katsayısını olur biter.