hesabın var mı? giriş yap

  • doğrusu "diyip" olmasına rağmen "deyip" diye ısrar edilen sözcük.

    türkçede "y" ünsüzünün daraltıcı etkisi vardır. bu etki -(i)yor ekini düz geniş ünlü ile biten bir sözcüğe eklediğinizde görülür.

    bekle-yor > bekliyor
    dinle-yor > dinliyor
    ağla-yor > ağlıyor
    sakla-yor > saklıyor

    y'nin daraltıcı etkisi iki fiilimizde (de- ve ye-) yeni sözcük türetirken, fiil şimdiki zaman harici çekimlenirken bile görülür. yani sadece şimdiki zaman çekimi ile sınırlı kalmaz.

    ye-y-ecek > yiyecek
    ye-y-en > yiyen
    de-y-e > diye
    de-y-en > diyen
    de-y-ecek > diyecek
    ye-y-ip > yiyip

    şimdi tdk'dekiler başta olmak üzere hiçbir insan bana "deyip" yazdıramaz. çünkü olması gereken "diyip"tir. bu nedenle de bu sözcüğü asla yazılı bir metinde kullanmam.

    edit: bu arada -(i)yor ekinin daraltıcı etkisine olumsuzluk ekiyle de bir örnek verelim:

    koş-ma-yor > koşmuyor

  • her biri bir bilimdir. içerdikleri bilgilerle her biri kocaman bambaşka dünyalardır.

    senin yaşadığın ülkede bu meslek erbapları iş bulamıyorsa, sektör gelişmemişse, bu senin ülkenin dandikliğidir. bölümlerin değil.

    bilime saygı duyun biraz.

  • zaten kuran'da yazan şeyin niye deneyini yapıyorlar anlamıyorum. hükumetimiz bunların önüne geçşin pls.

  • lozan'ı yad ederek doğru bir iş yapmıştır. lozan bu ülkenin tapusudur!

    o değilde alo fatih diyenlere kaç kere o fatih'in fatih altaylı olmadığını söylememiz gerekiyor? bu kadar gerizekalı mısınız?

  • saka maka derken, saka gibi harbiden. kalkinma nedir, bence once bunu netlestirmek lazim.
    sonra da 4.5g (ozunde 4g'dir) ornegini gorunce nedense direkt somali'de var miymis diye baktim. 2014'ten beri varmis.
    eyorlamam bu kadar.

  • yetersiz başarı durumudur. başka da bir sebebi yok.

    kadın voleybolunda yaklaşık on yıldır avrupanın lokomotif ülkesiyiz. şampiyonlar ligi şampiyonluğuna oynayan kulüp takımları, olimpiyat madalyasına oynayan milli takım olunca her spor branşı takip edilir. göğsünde türk bayrağı taşıyan bir organizasyonu isveçliler, hollandalılar, amerikalılar karşısında başarılı olurken görmek her gün rastlanan bir doğa olayı değil. kadın voleybolunu temelde bu motivasyonla takip ediyoruz.

    peki erkek voleybolda neden başarılı değiliz derseniz, spora ilgili olup kendine hedef koyan uzun boylu iyi sıçrayan erkek çocukların yoğun şekilde basketbolu seçmesindendir derim. bu çocuklar haklıdırlar da. voleybol basketbol arasında kalan biri niye voleybol seçsin ki? diğer tarafta nba gibi büyülü bir hayal dururken..

  • eniştem buna hak kazandı. biniyor belediye otobüsüne, anadolu yakası senin, avrupa yakası benim, dolaşıyor da dolaşıyor. ondan iniyor, berikine biniyor. akşamları yorgun argın geliyor eve. derdin ne enişte diyoruz, bedava değil mi, bineceğim işte diyor. :)

  • uzaylılarla dostluk kurmanın en güzel yolunun halay olduğunu gençliğe anlatan nadide kitap;

    görsel

    yalnız en alttaki promise ve visit'e takıldım, yüksek ihtimalle halaydan sonra şöyle bir diyalog yaşanmış da onu aktarmaya çalışıyorlar;

    -yeğenim bunu saymıyoruz, söz ver bir daha ziyaret edeceksiniz bizi ve köyümüzü.
    -ne demek hüseyin abi, ne demek.. yeminle her yaz tatili burdayız artık.. diley diley yamaney dililili (zılgıt)

  • bunu geçenlerde bi arkadaş anlattı.. olayın kahramanlarına çok yakınım. doğruluğu tasdiklidir yani.

    iki ay önce olimpiyat stadı'nda trabzonspor-manisaspor maçı var. umut bulut'un attığı gol öncesi tribünde bi abimiz içine doğmuşçasına gol diye bağırarak ayağa kalkar. 2-3 saniye sonra da gol gelir.. hemen yanıbaşında duran amca merak eder durumu:

    "ula uşağum maçi radyodan mi dinleysun?"