hesabın var mı? giriş yap

  • siyaset müthiş bir şey değil mi lan. istediğini söylüyorsun ama yapmak zorunda değilsin. bol keseden salla gitsin aq, sanki git mi diyecekler. bende yarın amerika'ya girecem devlet baba. bakalım yani allah büyük *

  • haberde en çok "özel ekip kuruldu" kısmına güldüm. sanki filmlerdeki jason amcamız gibi tipler son teknolojiyi kullanarak suçluları yakalayacakmış gibi bir izlenim veriyor ama doğrusu birkaç kişilik ekip ile civar güvenlik kamerası izlenip ağzında sigara ile ekranda parmağıyla gösterip "bah şoraya gacıyor o kamaraya da bakah" diyen göbekli polisler suçluyu yakaladıktan sonra göç idaresine gidip işlem yapması uzun ve meşakkatli olacağı için uyarı yapılıp serbest bırakılıyor.

  • bundan 12 yıl evvel muhteşem bir ekibin çıkardığı, hala eski sayılarını hayranlık ve kahkahayla okuduğum müthiş bir mizah dergisini, ekşi'yi 11 sayı çıkardıktan sonra çok satmadığından kapatmak zorunda kalmıştık. derginin ekibinin bir kısmı tv programlarına metin yazarı oldular, hatta bazı talk show'larda arz-ı endam ettiler. bir kısmı da dergiden sonra aynı mizahı kullanarak dijital bir proje ürettiler: zaytung. online dünyada ekşi dergisinden daha büyük bir marka oldu.

    penguen'in kapanma haberini ilk duyduğumda bencilce üzüldüm. bencilce çünkü aslında uzun zamandır mizah dergisi okumuyorum. hayır amerika'da yaşadığımdan değil. hepsinin yurtdışına abonelik seçenekleri var. yani penguen'i pınar gibi boykot etsem de en fazla bu kadar zarar verebilirdim. kısacası yok olmasına dair umursamazca hareket ettiğim bir derginin yok olmasına üzüldüm.

    insan hatıralarından bir daha onlara tekrar kavuşamayacağını bilerek ayrılmaktan dolayı üzülüyor. bu üzüntüye de hiçbir zaman hazırlıklı olmuyor. her seferinde hayatımızın fotoğrafının bir parçası siliniyormuş gibi hissediyoruz. penguen benim için bir dönemin genç mizahı, yeni soluğuydu(bkz: penguen/@ssg). "biz bu işi daha iyi yaparız" iddiasıydı. leman'daki vasat kadroyu geride bırakıp genç, kaliteli kadrosu ve erdil yaşaroğlu ile çıkmıştı. sonra aynı hareketin bir benzerini uykusuz penguen'e yaptı. en son umut sarıkaya uykusuz'dan ayrılıp tek başına kendi dergi çıkarmaya başladı. sanırım artık matruşkanın sonuna geldik.

    12 yıl önce basılı yayını anlamadığımı düşünmüştüm. "herhalde bilmediğimiz dinamikler, bu işin kaşarı değiliz ondan" demiştim. bugün ise penguen'in açıklamasını okuyunca anladım ki, basılı yayın, hatta dijital bile olsa periyodik yayının sonuna gitgide artan bir hızda yaklaşıyoruz. bittiğini de ilk olarak bağımsız yayınların batmasından anlıyoruz çünkü maddi olarak dayanıksız olan onlar. ekşi dergisi 2005'te kapandığında satış rakamları aynı gruptan çıkan elele dergisinden daha fazlaydı. ancak grup daha az satan dergiyi prestij gerekçesiyle parasını bastırarak yayında tutma gücüne sahipti. oysa bağımsız adamda öyle bir sermaye yok. mecbur ilk o batacak. depremden önce havalanan kuşlar gibi ilk bağımsız yayınların uzaklaştığını görüyoruz.

    penguen'e üzüldüm ama bize müthiş mizahçılar, yeni dergiler, muhteşem kapaklar (ara: penguen kapağı) güzel hatıralar bıraktı. kapanmış mizah dergileriyle sulanmış bu topraklar onu da bağrına basacaktır. huzurla uyusun.

    dergiler biter, kağıt biter, mizah bitmez. efsane kadrosunu yeni başka daha güzel projelerde görmek dileğiyle.

  • ziraat bankası uzman yardımcılığı;

    -stagflasyon nedir?
    +durgunluk ve enflasyonun bir arada görülmesidir..
    -bu kadar mı?
    +şimdilik böyle. bu kadar yani. stagflasyon.

    son cümlemi ellerimi açarak ve gözlerimi belerterek vermiştim. onlar da bana belertti sonra. belerdim.

  • her 6 aylık dönemde bir kez yaşanan ama yandaş basının "memura %8 zam" şeklinde algı yaptığı olay. gelin bilal'e anlatır gibi anlatayım.

    memura 2020 ve 2021 yılında yapılacak olan zamlar, 2019 yılında kararlaştırılmıştı ve yetkili sendika 2020'de %4 + %4 için, 2021'de %3 + %3 zam için anlaşmışlardı. ne kadar komik zamlar değil mi? yine de buna rezalet bir kararla imza atıp onayladılar. anlaşma gereği eğer bu zamlar enflasyondan düşük olursa, zam enflasyona eşitlenecekti. (bunun kaçınılmaz olduğunu herkes biliyordu)

    şimdi 2021 ocak ayında bu anlaşma gereği %3 zam yapıldı 1 ocak - 30 haziran arası için. fakat ocak-haziran arası enflasyonu bugün %8,4 olarak açıklandı ve memurlar 6 ay boyunca sadece ocakta aldıkları %3'lük zamla idare etmek zorunda kaldılar. temmuzda yapılacak olan memura %8 zam, işte ocak-haziran arasında alınması gereken ama alınamayan ve enflasyona fazlasıyla yenik düşen maaşın enflasyona eşitlenmeye çalışılmasıdır. zam değildir, maaşı enflasyona eşitlemek yani maaşı 0 lira arttırmaktır.

    fakat olay şurada bozuluyor. enflasyon gerçek açıklanmıyor. eğer gerçek enflasyon 6 aylık %8 olsaydı, memurun alacağı %8'lik maaş artışı gerçek hayatta 0 liraya denk gelmiş olacaktı. ama gerçek enflasyon 6 aylık %20 civarında olduğu için memur maaşı azalmış oluyor, bunu da hiç kimse anlamıyor.

    özet: eğer 6 aylık gerçek enflasyon %8 ise, maaşa yapılan %8 arttırma sadece maaşınızı geçen seneyle aynı yapar, hiçbir şey arttırmaz. alım gücü aynı kalır. fakat gerçek enflasyon 6 aylık %20 civarında olduğu için aradaki büyük fark alım gücünü ciddi ölçüde her 6 ayda bir düşürüyor.

    ekleme: vergi dilimi olayını yazan çok olmuş, evet maaşlar haziran-temmuz gibi bir üst vergi dilimine giriyor ve zaten çok az olan ve zammış gibi görünen gelir artışı, vergi kesintisiyle yok oluyor. eksiye iki kat batmış oluyoruz. kasım-aralık gibi %27'lik dilime girince zaten gelirden çok vergi gideri oluşuyor neredeyse. :)

  • barış mançonun evli olduğunu, kaç çocuğunun olduğunu ve abisinin adının savaş olduğunu nakletti. bu durum karşısında şaşırdı millet.
    işin tuhafı, ben de biliyorum aynı şeyleri.
    lan, yoksa??
    (bkz: hepimiz barış mançoyuz)