ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
firefox 4
-
bu tarayıcıyı yükleyecek windows kullanıcısı arkadaşlar allah rızası için öncelikle aşağıdaki yönergeleri izleyip daha sonra yüklesinler.
böylece eski sürümden kalan profili silerek şişmeyi atlatıp tarayıcıyı asıl hızında kullanabilirler:
- firefox 4'ün son sürümü masaüstü'ne indirilir: http://www.mozilla-europe.org/
- flash player'ın son sürümü masaüstü'ne indirilir (other browsers): http://get.adobe.com/flashplayer/otherversions/
- firefox'taki yer imleri* yedeklenir: ctrl+shift+b > içe aktarma ve yedekle > yedekle
- "eğer isteniyorsa" eklentileri ve şifreleri yedeklemek için febe kurulur ve istenenler yedeklenir: https://addons.mozilla.org/…-us/firefox/addon/febe/
- program ekle/kaldır'dan firefox ve flash player tüm ayarları ile beraber kaldırılır.
- başlat > çalıştır (windows tuşu+r) ile çalıştır* açılıp %appdata% komutu girilir; varsa mozilla klasörü silinir.
- başlat > çalıştır (windows tuşu+r) ile çalıştır* açılıp %programfiles% komutu girilir; varsa mozilla firefox klasörü silinir.
- başlat > çalıştır (windows tuşu+r) ile çalıştır* açılıp %programfiles(x86)% komutu girilir; varsa mozilla firefox klasörü silinir.*
artık bilgisayarınızdaki eski firefox profili tamamen silinmiş durumda. firefox ve flash player'ı gönül rahatlığı ile kurabilirsiniz...
febe'nin firefox 4 uyumlu sürümü: http://softwarebychuck.com/febe/febe70.html
bir de gerçekten firefox'u daha geniş bir ekranla kullanmak istiyorsanız başlangıç (ev) simgesine sağ tıklayın > özelleştir > küçük simgeleri kullan seçeneğini seçin. böylece epey bir yer kazanırsınız.
ekleme: eğer bilgisayarınızda sunbird, thunderbird, sonbird vb. mozilla uygulamaları varsa söz konusu klasörleri değil; içlerindeki firefox klasörünü siliniz...
özgür ve açık günlere...
28 eylül 2016 beşiktaş dinamo kiev maçı
-
ulan gol olmuş? ben nasıl bir linkten izliyorsam artık, henüz vodafone arena inşaat görüntüleri var. az önce beton mikseri, geri geri yanaşırken adamı eziyordu.
susam sokağı bildiğiniz gibi değilmiş
yaran diyaloglar
-
binek otomobile 9 kişi binilince haliyle insanlar kucak kucağa otururlar, elemanlardan biri öndeki 2 koltuğun ortasında yarı oturur-yarı ayakta durmaktadır
şöför: vay be, bu kadar ağırlığa rağmen 4. vitese takabildim
ortada oturan: evet evet, ben de farkettim.
film tavsiyeleri
-
örneğine az, başarıyla icra edilenine daha da az rastlanan kozmik korku türüne mensup filmler önereceğim.
öncelikle bilmeyenler için kozmik korku nedir ve bir film hangi koşullarda kozmik korku konseptine dahil edilir açıklamak istiyorum.
kozmik korku (lovecraftvari korku olarak da isimlendirilir) insanın kurguladığı gerçeklik algısının ve de binlerce yıllık hikayesinin arka plan evren olduğunda karşılaştığı yıkıcı anlamsızlık ve bu sebeple oluşan değersizliğin yarattığı korkudur. insan aklı kendi gerçeklik illüzyonunda güvendeyken, bilinmezden gelecek olan her türlü "yabancıya" karşı da savunmasızdır. insanın tarihsel kurgusunu topyekün bozguna uğratabilecek yabancı bir güç karşısındaki çaresizliği kozmik korkunun temelini oluşturur.
bir filmin kozmik korku türüne dahil edilmesi için;
- bilinmeyen ve bilinemeyecek olanın yarattığı korkuyu incelemesi,
- insanın algılama kapasitesini aşan ve kozmik öneme sahip bir "şey"in insana kendini çaresiz ve değersiz hissettirmesi,
- insan ürünü olan tüm değerlerin bu algılanamaz fenomen karşısındaki anlamsızlığı,
- insanın gerçeklik anlayışını aşındıracak kadar sarsıcı bir karşılaşmayı incelemesi,
- karakterin/karakterlerin, anlaşılamaz ve kaçılamaz olanla karşılaştığında insanın doğaya olan hükmünün, edindiği yüksek konum ve ayrıcalığın hiçbir işe yaramadığı ve sonucunda mutlak önemsizliğin kabul edildiği bir yüzleşmeyi incelemesi gerekir.
velhasılı kozmik korku mutlu sonla bitmez, felaketimizle biter.
film önerileri:
annihilation: kozmik korku işlenmesi oldukça zor bir tür olduğundan alex garland'ın annihilation'ı yeni bir film olmasına karşın diğerleri arasından sıyrılıyor. annihilation bütçe, oyunculuk, senaryo, soundtrack ve işleniş bakımından kozmik korkunun en iyi örneklerinden biri.
film jeff vandermeer'ın southern reach üçlemesinin ilk kitabı olan annihilation'dan uyarlanıyor. bunun da lovecraft'ın 1927'de yazdığı the colour out of space öyküsünden esinlenildiğini söylemek gerek. ayrıca yine aynı isimle 2019 yapımı, nicolas cage'in başrol olduğu başka bir kozmik korku filmi de mevcut. tabi türün birçok örneği gibi kaliteli olmayı pek başaramadığı için listeye koymayacağım.
alex garland'ı da ayrıca övmek gerek sanırım. yönetmenliğini de yaptığı diğer işler varoluşsal konulara olan hakimiyeti düşünüldüğünde takdire şayan. (bkz: ex machina) (bkz: devs)
fragman: https://www.youtube.com/watch?v=89op78l9of0
-
in the mouth of madness: john carpenter'ın yönettiği, başrolde sam neill'ın olduğu 95 yapımı bir klasiktir. filmin adı lovecraft'ın at the mountain of madness kitabına göndermedir. film, bir sigorta müfettişi olan john trent'in dünyaca ünlü korku yazarı sutter cane'in ortadan kaybolmasını araştırmasıyla başlar. yazarın izini sürdükçe etrafını çevreleyen gerçeklik sutter cane'in açtığı kapılar sebebiyle allak bullak olacaktır.
silent hill, warhammer gibi oyunlarda da işlenen "tanrıyı gerçek kılan inananlarıdır" teması bu filmde mevcuttur. in the mouth of madness'ta realiteyi bozan yenilik insandan doğar ve öteden (öte: başka boyutlar. beyond.) beslenir.
fragman: https://www.youtube.com/watch?v=alugldzo9zy
-
event horizon: paul anderson'ın yönettiği 97 yapımı bir filmdir. sam neill "türün prensi benim arkadaşlar" der gibi bu filmde de rol almaktadır.
hikaye, neptün yakınlarında terk edilmiş olan event horizon isimli araştırma gemisinde, insanlığın istismara en açık olduğu yerde, yani uzayda geçer. film tanımlanamaz bir varlığın doğrudan müdahalesinden çok sınırları zorlamanın sonuçları ve kırılgan insan aklının bu sonuçlar karşısındaki çaresizliğini inceliyor.
event horizon fragman: https://www.youtube.com/watch?v=2nlkey-3cmi
stephen king'in kitabından uyarlanan the mist filmi de benzer bir sınır aşımının sosyolojik ve psikolojik sonuçlarını anlatırken, öteden dünyamıza dalan çeşit çeşit ecinniyle işi renklendiriyor.
bilinen bir film olmasına rağmen merak eden olursa diye, the mist: https://www.youtube.com/watch?v=lhckxjngzn8
-----------
türü merak edenler için youtube'da konuyla ilgili izlediğim en güzel videolardan birini paylaşmak istiyorum. kozmik korku yapmak neden zordur: https://www.youtube.com/watch?v=8oto7rqln9q
kozmik korku temalı bonus filmler:
the thing. john carpenter'ın müziklerini ennio morricone ile birlikte yaptığı 82'de gösterime girmiş olan bir klasiktir. söylemeden olmaz, korku sinemasının önemli örneklerinden biridir. ayrıca (bkz: body horror) https://www.youtube.com/watch?v=t5nsqhohzno
alien. ridley scott imzalı, 79 yapımı, türün en zarif örneklerinden biridir.
https://www.youtube.com/watch?v=gvaj0ipz7vy
lovecraftvari değil de doğrudan lovecraft öyküsü izlemek isteyenler için de 2001 yapımı dagon: https://www.youtube.com/watch?v=garyshxzmfk
chp'nin ciddi ciddi gündem belirlemesi
-
2015 seçimine doğru gerçekleşendir. davutoğlu'nun pasifliğinin de etkisiyle kılıçdaroğlu yardırmaktadır.
aynen böyle.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: şakirtler hadi bunu da açıklayın
entry: insanlar topraktan geliyorsa şimdiki topraklar neden insan olmuyor?
kızının üniversite sonucuna aşırı tepki veren baba
-
çok güzel ve mutlu bir video. imrendim doğrusu, çok tatlı tepki vermiş.
benim babam istediğim üniversiteyi ve bölümü kazandığımda bile “boğaziçini neden kazanmadın” demişti.
yapman gerekeni yaptın diye alkış bekliyorsan
-
içinde gezdirmenin reklama dökülmüş halidir.
bim'de satılan gofret için inceleme yazısı yazmak
mit mensubu olmanın yolları
bağdat caddesi'nde yaşanan tecavüz dehşeti
-
bu olay yaşandığından beri düşünüp duruyorum, bir yandan da kandil gibi için için yanıyorum, kendimi bildim bileli devamlı surette tacize uğrayan bir kadın olarak, onun yaşadıklarının binde sadece birini hissetmiş olduğumdan, onun hissetmiş olduklarını tahayyül edince, dehşete kapılıyorum.
bu hikayenin aynısın tıpkısı benim başımdan geçti. ama tecavüze uğramadığım için, şanslı taraftayım bu seferlik.
neden "bu seferlik" derseniz; evet maalesef alkol kullanıyorum, eğlenmeyi seviyorum, dışarı çıkıyorum ve eve geç dönebiliyorum ve utanmadan kadınım. tüm bunlar için özür dilemem gereken bir cinsiyete sahip olduğumu ve bu boktan ülkenizde yaşamak zorunda olduğumu biliyorum.
ben 19 değil ama sanırım 21 yaşındaydım. kadıköyde eğlenmiş, zil zurna sarhoş, sarı minibüslere binmiştim. sahilden giden, kadıköy-bostancı minibüslerine. aynı olaydaki gibi.
saat de, aynı olaydaki gibi, gece 3 civarıydı. kalamış'ta inmem gerekirken, arkada sızdığımdan, bostancıya çok az kala uyanmış ve can havli ile inmiştim.
feneryolu'nda oturuyordum, yürümek için çok uzun bir mesafe idi. cebimde sadece 5tl param kalmıştı. bağdat caddesine yürümüş ve tam karakolun olduğu köşede taksi beklemeye başlamıştım. inanır mısınız, taksi beklediğim o 3-5 dakika içinde, araçlarının içindeki polislerden işittiğim pis lafların haddi hesabı yok, bir yandan da gözümü kör ettiler selektör yaparak. polis'e, güvenmek şöyle dursun, onlardan kaçmanın yollarını aramam gerektiğini bildiğim bir yaştaydım.
neyse ki bir taksi durdu. yaşlıca bir amcaydı, sürücüsü. her nasılsa "ne işin var bu saatte sokakta" demedi, gideceğim yeri sordu, "feneryolu" dedim "ama sadece 5tl param var" dedim. "sorun değil" dedi, beni eve bıraktı ve güvenli bir şekilde yatağıma girdim. ve evde de annem vardı. annemi uyandırıp para isteyebileceğimi söyledim, ama amca kabul etmedi, "uyandırma" dedi.
o günden bugüne kadar, bu az buçuk normal akıl sağlığı ile yaşadığım hayatı meğer o taksici amcaya borçluymuşum.
o gece, beni zerre merak etmeden, horul horul uyuyan annem de, bugün bu haberi duyduğunda, "ne işi varmış o saatte sokakta" dedi!!!
son sözlerimi, mide bulantıları içinde yazıyorum. inanın, böyle düşündüğünüz için, hepinizden nefret ediyorum. başınıza bin türlü bela geldiğini görmek isterim.
19 yaşında bir genç kadın bağdat caddesinde gece saat üçte nereden döner sorusu, yerini; 33 yaşında evli çocuklu bir adam bu saatte bağdat caddesinde neden tecavüz eder sorusuna bırakmadıkça kadına karşı tecavüz de taciz de bitmeyecek.
eril beyninizi siksinler.
bir gece ansızın 81 düzce 82 musul 83 kerkük
-
+ doğuz yüz doğsan bir melbourne, doğuz yüz doğsan iki tokyo, doğuz yüz doğsan üç buenos...
- immeet abeey, burada uluslararası hukuk diye bir şey var.
+ la kafamı karıştırdın. 1 adana, 2 adıyam..
4 haziran 2021 bekçinin vatandaşı öldürmesi
-
"boynuna ve bacağına kurşun isabet eden" adamın nişan alma ile ilgili zerre alakası olmadığını buradan da anlıyoruz. bildiğin bilgisayar oyununda mouse'a basılı tutup sağı solu tarayan çocuklar gibi ateş etmiş. baya sokaktan geçen hayatında silah eğitimi almamış kişilere silah veriliyor bu ülkede demek ki. o da sonra yol vermedin, yan baktın diye birini öldürüyor.