hesabın var mı? giriş yap

  • türkiye'de mimar olmak zordur da, kamuda mimar olmak hepsinden de zordur. autocad den 3d den falan önce word excel bilmek gerekir. resmi yazışma kurallarını öğrenmek lazımdır. yoksa öğrenciyken hocanızın parçaladığı maket gibi, üzeri çiziktirilmiş oarak döner bütün yazılarınız. ayrıca da bila, şifahi vs kelimelerinin anlamlarını bilmeli ve gerekli yerlerde kullanmalısınızdır. bunları halletikten sonra 20 yıllık projeleri senin revize etmeni isterler. ne kadar yaparsan o kadar çok isterler.
    içerde sana bu muamele yapılırken, dışarda da sen mimar mısın, ne anlarsın projeden derler, yok efendim ben kaç yıllık mimarım, sen mi benim projemi onaylayacaksın derler.
    elin kolun bağlı, imar yönetmeliği, sığınak yönetmeliği, yangın yönetmeliği vs uydurmaya çalışırsın projeleri, benim işime müdahale ediyorsun derler. sonra yangın çıkar o binada, eee, sen onayladın bu projeyi, neden yangın yönetmeliğine uygun değil derler.
    türkiye'de mimar olmak zordur. kamuda daha zordur. aslında zaten bu ülkede her yerde, herkes mimardır. işte bu hepsinden de zordur.

  • türkiye cumhuriyeti cumhurbaşkanı'na hakaret etmek, açıkça suç işlemektir. bu suçtan kaçınmak için, söylediklerinizin afaki savurmalar değil, somut gerçeklikler olması gerekir.

    mesela, birinin iki farklı tarihteki beyanlarının tutarsız veya birbirine tamamen zıt olması, ya bu kişinin aklının yerinde olmadığına ya da bunların birinde yalan söylediğine dayanaktır. ve bu tutarsızlık ya da zıtlık, rahatlıkla ispatlanabilecek bir şeydir.

    mesela, öldürülmüş birinin arkasından sanki maktul bunu hak etmişçesine konuşmak, konuşan kişide (kanun dilini kullanıyorum) canavarca hislerin bulunduğu düşüncesini destekler.

    mesela, öldüren biri için "emri ben verdim" demek, çok açık bir şekilde azmettirme ikrarıdır. bu da öldürenle aynı cezai sorumluluğu gerektirir.

    bu örneklerin hiçbirinde hakaret bulunmamaktadır.

    yeter ki gündemi iyi takip edelim.

  • insan yaşamı var olduğundan beri devam eden muhabbet.

    "bugünün gençleri, lüks ve gösteriş düşkünü, saygısız, başkaldıran, geveze ve obur yaratıklardır." sokrates (m.ö. 400)

  • paylaşmayın olsun bitsin. inanın kimse erdil yaşaroğlunun kariktürlerinin yokluğunu da çekmez. profil resmi yapan bireysel kullanıcıya bile dava açmış adam, çıkmış ticari sitelerle işimiz diyor. bu kadar rahat yalan söyleyenden korkarım ve bulaşmam karikatürüne bile.

  • bu sabah, kadikoy'e gelmek icin bindigim kabatas motorunda calisan gorevlinin, motora binen herkesi;

    - gunaydin efendim. hos geldiniz...

    diyerek karsilamasi. cok hosuma gitti sabah sabah ^^

  • başbakanımız binali yıldırım'ın az önce dile getirdiği durum. hükümetimizin başarısı bu dedi. bi gülme geldi, ne diyo lan bu değişik diyoken son anda anlayabildim.

    eskiden öğretmen başı 60 öğrenci düşüyomuş. akp sayesinde 30'a inmiş. o da %100 ediyomuş. adamlar matematiğe de kayyım atamış amk.

  • burayı basacaklar, onlar gelmeden söyleyeyim. 2022 yılında aşı karşıtlığı yapmak “dünya düzdür” demek kadar cahilcedir. insanlığın kurtuluşu aşılardadır. uğur şahin ve özlem türeci milyonlarca insanın hayatını kurtarmıştır. daha fazlasını kurtarmak için de çalışıyorlar.

    eklenti: ilkokul mezunu çaylaklar mesaj kutumu basmış :) arkadaşlar, cahilsiniz ve bu kadar cahil olmak tolere edilemeyecek kadar ayıp. bir aşının çalışma mekanizmasını dahi anlayamayacak düzeyde olmanız ülkemiz ve dünyamız adına endişe verici. aileleriniz eminim ki eğitim almanız için büyük fedakarlıklar yapıyor. gel gör ki çocukları orta çağ düzeyinde komplo teorilerini gerçek sanıyor.

    ben 50 doz aşı olmadım. sanırım 2 ya da 3 doz oldum. sonuncusu 1 yıl önceydi. çok yeni çok çok farklı bir varyant olmadıkça da yeni aşı yaptırmayı düşünmüyorum. çünkü virüse büyük oranda bağışıklık kazandık. çünkü temel düzeyde biyoloji biliyorum. aşının ne zaman gerekli ne zaman gereksiz ya da daha az gerekli olduğunu anlayabilecek kapasitem var. bu saydıklarım en fazla 3-4 saatlik bir okumayla edinilebilir. sizin için, sizden ziyade gelecek için üzüldüğüm nokta bu. kendinizi biraz olsun aydınlatabilmek ve cehaletten bir adım uzaklaşabilmek için hiçbir çabanız yok.

    birisi bana bunları söylese yerin dibine geçerdim. o yüzden şimdi o mesaj kutusunu yerine bırakıp google’a “aşılar nasıl çalışır” yazın.

    eklenti2: cahil değil, kara cahil bir gençlik geliyor. seçimden sonraki en önemli meselemiz milli eğitim. telefondan mesajlara cevaben bu yazıyı editlerken “2 ya da 3 doz aşı oldum” yazdım. üzerinden zaman geçtiği için çok düşünmedim. hemen üstüne gelen mesaj şu “insan aşı sayısını hatırlar, bu şekilde aşıların beyin fonksiyonlarını etkilediğini ispatlamış oluyorsun”. bakın ironi değil, şaka değil. buna inanan gerçek insanlar var. bu insanlar toplumda bizimke birlikte yaşıyor. çok üzücü lan. vallahi çok üzücü.

  • dna'nın belirli bir segmentinin çoklu kopyalarını yapmak için moleküler biyolojide yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. metot basitçe tüp içerisinde dna'nın uygun koşullarda çoğaltılması esasına dayanır. bu metot ile kısa süre içerisinde çok küçük miktarda dna baz dizisinden milyonlarca dna parçacığı çoğaltmak mümkündür.

    bir çeşit "in vitro klonlama" olarak da tanımlanan pcr; 94 °c-98 °c aralığında gerçekleştirilen denaturation, 37 °c-65 °c aralığında gerçekleştirilen annealing ve 72 °c’de gerçekleştirilen elongation aşamalarından oluşur ve bu döngülerin belirli sayıda tekrarlanarak dna'nın üssel olarak katlanmasına dayanır.

    pcr yaygın olarak kalıtsal hastalıkların teşhisi, genetik parmak izlerinin tanımlanması, bulaşıcı hastalıkların teşhisi, genlerin klonlanması, babalık testi ve dna hesaplaması gibi çeşitli konularda yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. ayrıca pcr'a dayalı rapd, aflp, ssr ve ıssr gibi markör teknikleri geliştirilmiştir. bu teknikler birçok bitki ve hayvanda tür içi ve türler arası genetik akrabalığın teşhisinde kullanılmaktadır.

    (bkz: polymerase chain reaction)