hesabın var mı? giriş yap

  • a101'in bim'den daha ucuz olması lakin bim'in a101'den daha kaliteli olması. mesela a101'de plastik sucuk 3 lira ve bim'de plastik sucuk 5 lira fakat bim'deki sucuğun tadı daha çok plastiğe benziyor, yani yerken yemeğin tadını alıyorsun, ağzına bi' asfalt değmiş gibi oluyor. oysaki a101 sucuğunda ne bi' plastik kokusu ne bi' kıkırdak, dümdüz domuz etini dizmişler, bıçakla keserken bıçak bile tiksiniyor, yana kaçıyor bıçak.

  • o denizden fırladığın klibinden beri seviyorum seni shakira. yıllardır o pique nin yanlış yapmasını bekliyodum. çoluğu çocuğu kap gel istanbula . çocukları burda devlet okuluna yazdırırız .gerekirse limon satar bakarım size. shakiram maki boylum yazmasızım

    debe editi.
    sayın kanzuk,değerli üyeler, çaylaklar , misafirler .
    bugün herkesin hayallerini süsleyen yerdeyim ,debedeyim. 10 yıl önce bana " bir gün debe'ye gireceksin" deseler. “o nedir” derdim. bu site debe'nin anlamını dahi bilmeyen bir gençten bugün bir debeli yetiştirebiliyorsa bunu çoğulcu eşitlikçi ve özgürlükçü demokrasisine borçludur. bu borca sadık olalım...
    evet bugün burdayım ama bu hiç kolay olmadı. debe hayali kuranlar bilin ki sizin için de kolay olmayacak . ama asla umudunuzu kaybetmeyin. silinmeyen entryden umut kesilmez. benim de vazgeçmeyi düşündüğüm geceler oldu. sonra dedem geldi aklıma . rahmetli dedem hep “debelenmeden debelenemezsin oğul” derdi . haklıymış. biliyorum ki debe kalmak,debe olmaktan daha da zor .umarım yine görüşürüz. debemi tutkuyla sevdiğim yalnız ve güzel ülkeme adıyorum. çok teşekkürler, kalın sağlıcakla.

    ..
    hep oscar konuşması hayalim vardı şimdilik oscara en yakın başarım bu idare edin.

  • "türk kadınlarıyla yeteri kadar ilgilenmiyorsunuz beyler. yoksa bir insan durduk yere, patlıcandan reçel, kabaktan tatlı yapmaz."

  • yazdıklarımdan sonra fazlasıyla soru geliyor, buradan cevaplayayım. bu başlıkta yazdıklarıma bakmak isteyenlerde aramaya inansın.

    1) new york’ta prestijli bi hastane grubunda acilde ve yoğun bakımda çalışıyorum. bazılarının sandığı gibi hademe falan değilim.

    2) tüm hastanemiz şu anda covid-19 virüsüne kapılan hastayla dolu. hatta çocuk doğumdaki anneler ve bebeleri hariç herkes covid pozitif.
    ve 250’den fazla covid pozitif hastamız var.

    3) normalde 25 odalı yoğun bakım yetersiz kaldığı için, hastanenin az kullanılan ve genelde özel prosedürlerin yapıldığı ünitelerin hepsi yoğun bakıma çevrildi. ona göre donanımlı hemşireler işe alındı. herkese çok ciddi zam yaptılar.
    şu anda yaklaşık olarak 100 oda yoğun bakım kalitesinde.

    4) şahsi koruma ekipmanı konusunda ciddi bi eksiğimiz yok. n95 maskelerimizi önceden tek bi hastada kullanıp atarken, artık günlük olarak kullanıyoruz. koruyucu önlük, gözlük, ve eldiven ise bolca var. onları halen tel seferlik kullanımdan sonra çöpe atıyoruz.

    5) asıl eksiğimiz medikal ekipmanda. oksijen tüplerimiz bitti. acilde koridorlara doldurduğumuz hastalara artık oksijen takviyesi veremiyoruz. uzatma kablolarıyla başka odalardan oksijen çekiyoruz açıkçası. evet new york’un prestijli bi hastanesinde durum böyle.
    solunum cihazlarında eksiğimiz olacak gibi ama şimdilik yeterli, kriz başlamadan önce çok ciddi bi alım yaptı hastane. o konuda şanslıyız. solunum cihazı eksiğimizden ziyade, o cihazları idare edecek personel eksiğimiz var.

    6) en başlarda tek tük gelen genç (30-50 yaş arası) hastalar daha fazlaydı ama bulaşıkçılık arttıkça gelen hatalarımızın çoğusu 60 yaş üstü ve genelde sağlık sorunları olan insanlar. bu yaş grubundaki hastalarımızın ölüm oranı çok yüksek. şu anda sallamış gibi olacam biraz ama benim gördüklerime göre %50ye yakın bi oran.

    7) genç ve başka sağlık sorunu olmayan hastalarda geliyor. daha dün gece 34 yaşındaki genç bi erkek ecmo cihazına bağlandı. hayati tehlikesi çok yüksek. yine dün gece 55 yaşındaki hastane personelimiz olan bi doktor arkadaşımız öldü. kendisi aynı zamanda tip 2 şeker hastasıydı. ama bu ölüm bizi baya etkiledi. 2 haftaya kadar beraber çalıştığımız enerjisi baya yüksek; genç, eğlenceli ve keyifli bi insan corona virüsünden dolayı öldü.

    8) yoğun bakımda olmayan hastalarımızıysa, semptomlarında ve akciğer röntgenlerinde iyileşme görüldüğü gibi taburcu ediyoruz. evde kendilerini karantinaya almalarını söylüyoruz. normal şartlarda taburcu olmaya hazır değiller ama hastanede oda eksikliğinden ötürü bu işlemler hızlandırıldı. ve yoğun bakımda olmayan hastalarımızın çoğusu, yaş grubuna bakmaksızın durumları iyiye gidiyor. genci yaşlısı hepsi bi şekilde iyileşiyorlar. şimdilik bu gruptan ölen hasta sayımız çok düşüktür.

    9) , bu virüs gerçekten çok tehlikeli. bana bişey olmaz, yaşım 20 çakı gibiyim falan demeyin. ölmeseniz bile, perişan olursunuz. akciğerlerinizde kalıcı hasar oluşma riski çok yüksek.

    10) bu virüs ekseriyetiyle hava yoluyla değil, kirli yüzeylere el ile temas ve akabinde o kirli ellerin ağız,burun ve gözdeki dokulara temasıyla bulaşıyor. o yüzden elleri yıkamanız ve elinizi yüzünüze ne omursa olsun değdirmemeniz elzemdir.

    sağlıklı günler.

    edit: hydroxychloroquine veriyoruz hastalara. henüz işe yarayıp yaramadığını anlamamız için erken ama şahsi görüşüme göre işe yarıyor. semptomları azaltıyor. ilk gelen hastalarımızda kullanmıyorduk hiç ve onlarda sonuçlar pek iyi değildi. yine de buradan açık açık tavsiye etmicem ama eğer bi tanıdığınız covid-19 illetiyle boğuşuyorsa doktorunuza sorun bence. sonuçta koşa dönem yan etkileri oldukça az ve kısıtlı.