ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
grand yazıcı uludağ
-
influencer denen gerizekalılara prim vermediği için ilk fırsatta kalacağım oteldir.
ailemizi bile marmaray'a ücretsiz bindiremiyoruz
-
ben senin ailenin yolculuk masrafını karşılamak zorunda mıyım pezevenk?
sanki bana hayrına çalışıyor!
50 m2'lik evde yaşayıp yurt dışını güzellemek
-
doyamadınız medeniyeti metrekarelerle, saraylarla algılamaya çalışmaya.
doğru hesap şöyle;
hukuki güvenlik + iyi çalışma şartları + eğitimli medeni insanlar + temiz çevre > 50 metrekare
motosiklet sürücülerine duyulan antipatinin sebebi
-
her boşluğa sağına soluna bakmadan pat diye atlamalarıdır. sonra da motorcuları fark edin diye bas bas bağırmalarıdır.
edit1:imla
edit2: mesajla uyaran arkadaş eklememi istedi; "yol olmadığında fütursuzca kaldırıma atlamaları"
edit3: ara sokaklarda yayaların arasından zikzak çizerek hayvan gibi gitmelerini de eklememi istedi bir arkadaş.
edit4: ters şeritten gidip yol vermedin diye bozuk atmalarını da ekleyelim.
magnum'un pahalı olduğu yıllar
-
mc donalds'a bayramlıklarla gidilen yıllara denk gelir.
pişman olmak isteyenlere tavsiyeler
-
doğun, büyüyün, okuyun, iş sahibi olun, evlenin, çocuk sahibi olun, çocuk büyütün, çocuk okutun, emekli olun, ölün. ve bunların hepsini türkiye'de yapın.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"sakızları yere atmayın" temalı paylaşımlardan gına gelen bir arkadaşımın güncellemesi:
- biz çiğnediğimiz sakızları yere atmayalım, kuşlar da arabamıza sıçmasınlar aq.. bu kan davası sona ersin artık.
yaran kısa mesajlar
-
öncelikle belirtmek zorundayım ki bahse konu olan mesaj kuvvetle muhtemel sadece benim için komik, pek yarmayacak sizi yani.
ben 11 ve 9 yaşlarında 2 çocuğu olan, 34 yaşında bir kadınım. çocuklarımın arkadaşları arasında pek sevilirim. elimden geldiğince kendi çocuklarıma nasıl davranıyorsam, arkadaşlarına da öyle davranırım. karşımdakilere bebe muamelesi yapmam, adam yerine koyarım yani. bazen onlarla parka çıktığımda muhabbet ederiz, aramızda mesafeli bir samimiyet vardır...
bu yıl çocuklar anneannelerinin yanında okula gidiyor. işsizim ben şu sıralar, bütün gün evde depresif depresif tek başıma oturuyorum. sadece kitap okuyup, sözlük kurcalıyorum. böyle zamanlarda içimden kimseyle konuşmak gelmez, ne telefona bakarım ne de kapıya... hoş banka, turkcell ve sigara bıraktırma merkezi dışında arayan da yok ya, neyse...
çocuklarımın arkadaşlarından biri (onur diyelim adına) 10 yaşında, beni ekstra sever. böyle hafiften bir hayranlık besler. çocuklar evde olmasa da ara sıra kapıya gelip sohbet etmek ister. öyle havadan, sudan, derslerden, okuldan, can sıkıntısından falan bahseder kapıda, ben de dinlerim. ama şu son birkaç haftadır kapı çalındığında servise gelen apartman görevlisine bile kapıyı açasım yok. dolayısıyla gelen çalıp çalıp geri dönüyor. tabii onur da kapıyı çalıp çalıp geri dönüyor.
bugün evde oturup yine dakikaları sayıyordum ki telefonuma bir mesaj geldi:
gönderen: onur
mesaj: naber:)
len bu ne? fahriye abla gibi hissettim kendimi birden!
eğlence anlayışı çimenlerde bira içmek olan insan
-
bira içmeyi seven insanlardır. çime falan ihtiyaç duymazlar. ayrıca şu yaşıma geldim, türkçe pop kültürünün eksikliğinin ciddi ciddi eleştirildiğini ilk defa görüyorum. kafanız çok güzelmiş.