hesabın var mı? giriş yap

  • devamında her osuranın yaptığı gibi bülent hanım'ın salağa yatmaya çalıştığı biyolojik felakettir. kendisi etrafa öyle masum masum bakmıştır ki ben izlerken kendimden şüphelendim acaba ben mi osurdum diye.

  • emin kanbur; gölgenin bir saatten beri kendisiyle beraber yürüdüğünü söylüyor.

    bakıyorum, video'yu çeken adam da güneşte, mistik gölge de.
    arada güneş almayan bir bölüm var sadece. sis, güneş, ışığın açıları, tayf falan.

    lan kendi gölgesi olmasın o?

  • tuhaf şekilde dali ve picasso örneği üzerinden savunulmaya çalışılan özenti kızceğiz. bak ilk entrydeki abi çok güzel ifade etmiş ; halıya sıçarsın ve bu sanattır dersin, eyvallah der kabul ederiz. mesela yere göğe sığdırılamayan fikret mualla'nın tablolarını beğenmem ben. çok basit gelir, ha keza abidin dino da öyle. ama bu estetik beğenme/beğenmeme süreci yapılan işin sanat olarak kabul edildiği gerçeğini değiştirmez.
    bu kızın yaptığı foto maniplasyonlar, desenler bilmemneler bana göre gerçekten ucube denebilecek kadar kötü şeyler ama neticede birer sanat eseri. buradaki eleştirenlerin ortak paydası ise kızın "tavrı". kızım napıyosun sen? kaan tangöze böyle konuşurdu bak bi dönem. böyle ağır ağır, hafif dumanlı gibi. 2000lerin ortasında vardı bu ağır ve arızalı konuşma tarzıyla prim yapma. sonra o tipler de dahil olmak üzere herkes bu çiğliği fark etti ve döndü bu yanlıştan.

    gerçek bir sanatçı nasıl konuşur biliyor musun? o sanatçı titizliğini, estetiğini diline de yansıtır. her kelimesinden doluluk akar, birikim akar. açın youtube'da cemal süreya'nın tv konuşmalarını dinleyin. adam tek bir cümlede bile anlam bulanıklığı oluşturmadan yoğun ama yalın bir türkçeyle anlatır meramını. fakat adamın sesindeki en başat duygu tevazudur. "siz hepiniz böceksiniz" yoktur onun sesinde. "ben kendimi ifade etme yollarına sahip olduğum için sanatçıyım" vardır belki. işte bu kızın sahip ol(a)madığı ve eleştirilen şey bu.

  • hic tuzum kuru konusmayacagim, her durumda esini secen ama anneyi de silip atmayan erkektir.

    ne guzel, butun yazarlar, anneyi secsin demis. secim yapmak, ya o ya ben gibi durumlar insanin evlilik hayati boyunca net olarak karsisina cikan donus yollari degildir. ancak kuvvetle muhtemel anne ve es arasinda gerek bariz sekilde gerekse soguk savas seklinde bir gerginlik olur. ve kuvvetle muhtemel iki tarafin da hakli ve haksiz oldugu durumlar mevcuttur. o sebeple adil olmasi, ama ne durumda olursa olsun, en azindan bir bayramda annesinin elini opmesi gereken erketir.

    hepiniz evlenin sonra acip bu yazdiklarimi bir daha okuyun. allah sizleri adil bir kadina denk getirsin sevgili erkek yazar arkadaslarim, cunku burada atip tuttugunuz o kadinlarin asil yaptirim gucunu evlenince goreceksiniz.

  • bazen artislik yapıcam derken insanı gülme krizlerine sokan kasiyerdir..

    + merhaba ben bir adet çikın rep istiyorum(chicken wrap)
    - çikın reyp mi? (chicken rape)
    + ahaha ne günahı var lan tavuğun!

    10 yil sonra gelen edit: en cok begenilen entrymin bu olmasindan dolayi bir durum raporu vereyim dedim. bir süredir et yemiyorum ve süt ürünlerini de olabildigince az tüketmeye calisiyorum. hem dünyamizin amina koydugumuzdan ve gelecekte ciddi bir yiyecek, temiz hava, su ve benzeri pek cok sorunu yasayacagimizdan, hem de hapir hupur mideye indirdigimiz en boktan sartlar altinda katledilen hayvan lesi yemeyi etik sebeplerden dolayi hayatimdan cikarmak icin. yani demek ki, belki de yukarida bahsettigim fast food kasiyeri hanim "çikın reyp" diyerek dogru bir sey demis, ukala ve cahil olan benmisim.

  • bugün hem rte'den hem de davutoğlu'ndan duyduğum laf obegi.

    bir yol mühendisi olarak tek sorum var.

    neden o guzergahlari direkt otoyol olarak projelendirip bir kerede yapıp cikmadiniz?

    dur ben cevap vereyim.
    rant.

  • doktora gitseler yok karımın saçını gördü yok şöyle oldu böyle oldu diyecek ve arıza çıkaracak, belki de doktora saldıracak tipler bu hocalara hiç seslerini çıkarmıyorlar. adam, kadına başka bir şey yapsa hiç itiraz edecek gibi görünmüyor. cidden şu zihniyeti anlamak mümkün değil.

  • taziye çadırı ile birlikte ülkeyi ele geçiren saçma sapan doğu adetlerinden biri.

    ölü evinde yemek kaynamaz diye komşular tencere tencere yemek taşımıştı anneannemin cenazesi sırasında. şimdi bakıyorum çadırlar, yemek servisleri, mevlit için ses sistemleri derken tam parti havasında geçiyor cenazeler.