hesabın var mı? giriş yap

  • 2000'li yılların modası. aklıevvel bir reklamcının keşfetmesinden sonra. "kelimedeki sessizlerden birini seç iki kere yaz, ilginçlik olur,marka olur" prensip haline geldi. örnek verecek olursak: aşşk,deppo,gecce,buzz...

    edit

    nişantaşındaki "gebbe" mağazası ile şahikasına ulaşmıştır.

  • "be hey dürzü,
    ne ararsın aşure ile aramda
    sen kimsin ki fasülyeyi sorarsın?
    hakikaten gözün yoksa hamurda
    sütlü tatlıya niye nohut sorarsın?

    nohut, fasülye yiyorsam sana ne.
    yoksa sana bir zararım, yerim.
    ikimiz de gelsek herhangi bir özsüte,
    ben seviyosam aşuremi yer giderim

    tatlı krizinde mümkün müdür seçmek
    yatıp kalkıp aşureye dua et.
    senin gibi dürzülerin yüzünden,
    tatlıdan da soğuyacak bu millet

    tatlı krizindeki hali sakın unutma
    aşureye dil uzatma sebepsiz
    annen yine tatlı yapardı ama
    içinde ne var bilemezdin şerefsiz"

  • çılgıncasına yapılaşan, dağı taşı tipsiz çirkin evlerle dolan belde.
    fakat susuz belde.
    su yok datça’da.
    yok abi su.
    yeraltısuları var, onlar da kuruyor.
    yol kenarında, bayırda çayırdaki çeşmeler birer birer kuruyor.
    buna rağmen evlerin otellerin bahçelerinde havuzlar dolup taşıyor, bahçelere yerleştirilmiş sulama sistemleri tüm gün fırıl fırıl çalışıyor, sular yollara taşıyor. evin sahibini uyardığında “faturasını ben ödüyorum sanane” diyor.
    3-5 seneye datça çöle dönecek, içecek su kalmayacak,kimse farkında değil.

    hadi, doğal yaşamı, ağaçları, estetiği falan geçtik, unuttuk, vazgeçtik bunlardan. ama su olmadan nasıl yaşanacak? şu an datça’da son 1-2 senede yapılmış evlerin tamamı dolsa, mevcut yeraltı suları birkaç senede tükenir. her sene daha da kuraklaşıyor, daha az yağmur alıyor. bu kadar insan, bu kadar ev susuz ne yapacak, çok merak ediyorum.

    2017 de 1 ay kadar süren bir susuzluk yaşadık, mahvolduk. denizden bidonlarla su taşıdık tuvalete dökmek için. ve geçen 3 senede binlerce yeni ev yapıldı. ve bu evler 1+1 400.000 liraya satılıyor, bahçeli falan da değil. 2.000 liradan aşağı kiralık ev bulmak zor.

    bu işin bir ilmi yok mu?
    buranın su kaynağı bu kadardır, bu kadar eve yeter, bu yüzden böyle böyle tedbirler alınmalıdır..
    tabii burası türkiye, bugünü kurtaralım, yarına allah kerim.

    belediye de bütün yıl datça’ya gelin diye deli gibi reklam yapıyor. tamam turizm geliri önemli datça için. ama su yok abi, çok yakında susuz kalacak datça.
    kaçak yapılar, site inşaatları türkiye’nin en önemli tarihi kazı bölgelerinden biri olan knidos’un dibine kadar girmiş, denize sıfır (gerçekten sıfır, adam kapıdan çıkıp denize giriyor, bağlarözü isimli, knidos’a 3-4 km mesafede bir kıyı) evler yapılmış, hepsi dimdik ayakta duruyor, hızla çoğalıyor, belediyenin umrunda değil. belediye sağda solda prefabrikleri, derme çatma barakaları yıkıp fotoğraflarını facebook’tan paylaşıyor.

    huzur adası falan değil; biraz etrafında olup bitenlere duyarlı insanlar için huzursuzluğun, yokoluşun, çirkinleşmenin, yıkımın, çölleşmenin adresi datça.

    edit: ekşişeyler’e düştükten sonra çok sayıda mesaj geldi, hepsini cevaplayacak vaktim yok, özür dilerim. herkese teşekkürler.
    datça belediyesi de “kısmen doğru” demiş, yanlış olan ne varsa memnuniyetle düzeltirim.

  • çete lideri iç işleri bakanlığından gelinen nokta çok umut verici.

    benim gözümde devlet görevini yerine getiren en iyi bakan.

  • abd tarihinin en büyük nakit soygunu olması ile birlikte sözlükte başlığı açılmamış olması garibime giden olay. 1.04 milyar dolar (nisan 2022 itibari ile 1.62 milyar dolar) abd hükümeti ve ordusunun cebine gitmiştir.

    18 mart 2003'te ikinci körfez savaşı patlamadan iki gün önce saddam hüseyin'in oğlu kusay hüseyin, ırak merkez bankasına giderek saddam hüseyin'in imzası olan el ile yazılmış notu verir, notta paranın amerikan saldırganlığından korumak için gerekli olduğu yazıyordu. 5 saat süren bir operasyon ile 1 milyar doları metal kutulara doldurarak 3 tır ile kaçırdılar. operasyonda silah kullanılmamış ve 5 saat tamamen para saymak ile geçmişti, o kadar büyük bir miktar paradan söz ediyoruz, belki de en barışçıl banka soygunu olabilir bu olay. operasyon gerçekleştikten bir gün sonra koalisyon güçleri bağdat'taki başkanlık sarayına hava saldırısı düzenledi. 9 nisan'da abd bağdat'ı tamamen ele geçirdi ancak parayı bulamadılar. paraların 661 milyon doları birkaç ay sonra kusay hüseyin'in abisi ile birlikte temmuz 2003'te abd tarafından infaz edilmesinden saddam'ın sığınaklarından birisinde sonra bulundu. bu paraya abd, ırak içinde direnişi körüklemek için kullanacağı gerekçesiyle el koydu. geriye kalan 359 milyon doların abd ordusu arasında tıpkı kelly's heroes filmindeki gibi paylaştırıldığı tahmin ediliyor. abd'de şu ana dek kalan paranın sadece 18.9 milyon doları fbi tarafından bulunabilmiş ve 6 adet rütbeli amerikan askeri göz altına alınmış. ayrıca 2012 yılında pentagon bulunan 661 milyon doların 100 milyon dolarının kaybolduğunu açıklamıştı. birçok abd'li o dönemlerde soygunu 11 eylül 2001 saldırılarının intikamı olarak kabul etmişti.

    bu olay 2. körfez savaşının patlak vermesinin en önemli sebeplerinden birisi olması ile birlikte ortadoğu'da emperyalizmin yükselmesine ön ayak olmuştur.

  • bekar birine "sen daha evlenmedin mi?" diye sormak.

    iş bulamayan birine "ne yaptın hala iş bulamadın mı?" diye sormak.

    kilo alan birine "aa sen epey kilo almışsın" demek.

    saçları dökülmüş birine "senin de saçların epey dökülmüş. stresten hep bunlar" demek.

    örnekler çoğaltılabilir. cevabını bildiğiniz sorular sormak veya karşı tarafın da zaten bildiği bir sıkıntısını yüzüne vurmak insanı cidden çok kötü etkiliyor. yapmayın etmeyin.

  • özgürlük anıtı'nın, aslında ilk yapıldığında parlak kahverengi bir renge sahip olduğunu biliyor muydunuz? bu konuya gelmeden önce, heykel hakkında birkaç bilgi vermek istiyorum.

    özgürlük heykeli, 1884 yılında fransa'da yapılmıştır. heykeltıraş frederic auguste bartholdi tarafından yapılan özgürlük heykeline, isabelle eugenie boyer adlı bir hanımefendi modellik etmiş. heykeli dikkatli incelediğimizde, sağ elinde bir meşale ve sol elinde ise bir tablet tuttuğunu görürüz. bu tabletin üzerinde 4 temmuz 1776, yani bağımsızlık bildirgesinin tarihi yazıyor. özgürlük heykelinin tamamı 93 metre uzunluğundadır ve bu heykeli ziyarete gidenler heykelin içinden meşaleye kadar 168 basamaklı bir merdivenden çıkabilirler.

    özgürlük anıtını madem fransızlar yapmış neden abd'de diye düşünyorsanız hemen söyleyeyim. fransa özgürlük heykelini, kuruluşunun 100. yılı olduğu için abd'ye hediye etmiş. abd'ye gönderilebilmesi için heykel 350 parçaya bölünmüş ve 214 sandık içinde new york limanına ulaştırılmış. böylece abd'nin new york şehrindeki liberty (özgürlük) adasına inşa edilen heykelin açılışı 28 ekim 1886 yılında yapılmış. 1984'ten beri ise unesco'nun dünya kültür mirası listesinde yer alıyor.

    bu eşsiz anıtın renginin nasıl değiştiğine gelecek olursak, heykeltıraş frederic bu anıtın dışını bakır bir levha ile kaplamış. 1886 yılında dışarıya inşa edilen bu heykel, hava ile temas ettiği için zamanla oksitlenmiştir. heykel bakırla kaplandığı için oksitlenme sonucu patina, yani bugün gördüğümüz mavi-yeşil renkte bir tabaka oluşur. ayrıca bakır ile kaplanan heykeller daha dayanıklıdır, çünkü alttaki metali korozyon veya bozulmalara karşı korur.

  • almanya'da kazandığı her kuruşla buralarda ev alıp, orada tüm yardımları kullananları, tr'de 3-4 tane evi olup kira yardımını tekrar alabilmek için almanya seçimlerinde sosyal demokratlara oy verip türkiye'nin durumu mevzu bahis olunca ak partiyi övenleri ve göç etmese vasıfsızlıklarıyla en fazla 3bin lira ile sefil bir yaşam sürecekken almanya sayesinde tüm ailesini kurtarıp o mercedes senin bu audi benim dolaşanları ve tüm bunlara rağmen utanmadan almanya'yı avrupa'yı küçümseyip küfredenleri üzmüş karardır.

    desteklediğim kampanyadır.