hesabın var mı? giriş yap

  • nasa üç uzay mekiğini (atlantis, discovery ve endeavour) tanesini yaklaşık 29 milyon dolardan satışa çıkarmıştır. (bana en temizi endeavour gibi geldi).
    başta 42 milyon dolar istiyorken, sonradan fiyatı %30 indirimle 29 milyon dolara çekmiştir. (2. el piyasası durgun şu aralar)

    eh bu kadar yazdık, bütün özelliklerini yazalımda tam olsun:
    - yaklaşık 6 milyon kilometrede (86 kez uzaya çıkılmış)
    - merkezi kilit.
    - hidrolik direksiyon.
    - lpg taktırmaya uyumlu iç donanım.
    - klimalı.
    - dahili tuvaleti var.
    - hasarsız.
    - bilim adamından

  • ingiliz post-punk grubu shame'in çıkış albümü.

    kısa ve net bir albüm. 38 dakika ve 10 şarkıdan oluşuyor. şarkı listesi şu şekilde:

    1. dust on trial
    2. concrete
    3. one rizla
    4. the lick
    5. tasteless
    6. donk
    7. gold hole
    8. friction
    9. lampoon
    10. angie

    özellikle concrete, one rizla ve lampoon'un altını çizmek isterim. rock müzik severlerin günümüzde hasret kaldığı tipte bir albüm. kesinlikle 2018'in en iyi işlerinden.

  • sabah sabah güldüren ve endişelendiren yurdum insanı. habere gördüğüm en güzel yorum ;

    yamtar kurtbaş (tüm yorumları) 22.07.2009 10:52:03
    damacana aktif mi yoksa pasif durumdamıymış?

  • chp, mhp ve hdp yetkililerine çağrımızdır.

    öyle görülüyor ki; kimse koalisyon kurulması için bir irade gösteremeyecek.

    özellikle devlet bahçeli’nin hdp ile olan koalisyonlarda yer almayacağını açıkça beyan etmesinden sonra süreç tıkanmış gibi gözüküyor. ancak halk’ın beklentisi haramzadelerden hesap sorulmasıdır. olası bir erken seçimde süreci tıkayanlar cezalandırılabilir. bu fırsat bir daha ele geçmeyebilir.

    hükümeti kurun, önce seçmene karşı yükümlülüğünüzü yerine getirin… yolsuzlukların, hırsızlıkların hesabını sorun.

    önce hesap sor !

    #oncehesapsor

    edit: twitter'da etkili olan arkadaşlar, #oncehesapsor hashtagi ile sesimizin daha çok duyurulmasını sağlayabilirler.

    edit 2: facebook vb. sosyal ağlarda oluştutulacak hesaplarla ilgili bana mesaj ile bilgi verirseniz, bu entry'de yer vereceğim.

    edit 3: hükümet kurulmadan da bunlar yapılabilirmiş.
    http://www.radikal.com.tr/…ini_kullanabilir-1374931

    edit 4: #alayınıyargılayacaksınız

    edit 5: ayrıca bu da var (bkz: temizlik hükümeti için imza kampanyası)

  • geçenlerde bizim muktedir, bizden önce muz lükstü, muzu lüks olmaktan çıkardık, diye bir şeyler söylemişti. kendilerinden önce muzlu yaş pasta, hemen herkesin kolayca ulaşabileceği, satın alabileceği bir şey idi mesela. o zamanlar bir pastanın içine en az bir muz koyulur, bazen de üstüne süs olarak yarım muz eklenirdi. pastalar meyveli olur, hatta meyveler içinden taşardı. hemen herkes de rahat rahat alıp yiyebilirdi. biliyorum çünkü pastanemiz vardı. günde otuzdan fazla turta, bir o kadar buton pasta ve bilmem kaç kilo petifuru rahatça satardık.
    bu durum zamanla değişti. bizim pastaneyi kapatmamız ardından bir on yıl kadar daha, 2015'e falan kadar, aynı pastalar yapılıyor fakat daha az satılabiliyordu piyasada. çünkü malzemeler pahalanınca, pastaların fiyatı da artıyordu. bu zamanlar pastaların içine bir kaç dilim muz konularak, meyveden, şantiden ve muzlar hava almasın, ekşimesin, pastayı bozmasın diye jöleden vaz geçildi. pastalar artık tamamen kremadan, yağdan yani, jölesiz kullanılan bir kaç dilim muzdan yapılmaya başlandı ki fiyatları biraz aşağı çekilerek satılabilsin. insanlar alabilsin. bu böyle 3-4 yıl sürdükten sonra hoop, bu pastaların fiyatları da artık insanların satın alabilmesi için fazla olmaya başladı. sonrasında ise pasta içinden muz komple çıktı. şantiye elveda. hatta pandispanya yapımındaki kalite bile düştü. şimdilerin pastası sadece kek, evet pandispanya değil bildiğin kek arasına koyulan kremalardan ibaret. dışları da bu kremalarla sıvanıyor. hatta bakın bu yılbaşında aldığım pastanın üstünde madlen çikolata var sanmıştım. madlen görünümlü bim bisküvisi çıktı. işte üstüne de süs olsun diye bisküvi falan koyuluyor. içine de bir kaç adet damla çikolata falan koyularak 500-600 gramı 100tl gibi fiyatlanabiliyor ancak. ki insanlar alabilsin. yenen şey pasta değil, uzaktan yakından alakası yok ama işte.. yeter ki gözler, gönüller doysun. o bahsettiğim efsane pastalardan yapılsa yine 500-600gr kadar, rahat 300'ü bulur fiyatı. şimdi insanlar 100tl'yi bile bu pastalara zor verirken, 300 çok çok uzak bir ihtimal. isterseniz bir gün bir pastaneye gidip, yukarda bahsettiğim gibi bir pasta siparişi verin. aşağı yukarı böyle bir fiyat verirler.
    bu nedenle pastamsıların fiyatı bile çılgın atarken, lan en kötü kuru pastanın kilosu bile 100tl iken, içinde yumurta akı olmayan tulumba-lokma gibi tatlıların kilosu bile bu fiyatken, cevizsiz fıstıksız, paso nebati yağ ile yapılan tatlılar ancak zar zor satılırken, tüm bunların gerçeklerinin fiyatı, çığırından çıkmış diye tanımlanır ancak. bizlerden çok çok uzaktalar artık. a long time ago yani..
    edit: bakın bunu daha da çeşitlendirebilirim. mesela o dönemler kivi her manavda, markette ki marketlerin yeni yeni açılmaya başladığı dönemler, kolay bulunmazdı. ithal olduğu için pahalıydı. özel siparişle getirtirdik. ananas ve vişneyi konserve olarak alırdık. çilekler falan deli gibi meyveli pastalar, dondurmalar yapardık ki pastaların içine lezzet çeşitliliği katması için antep fıstık bile koyardık ve deliler gibi satılırdı. hatta sırf meyveden oluşan adise baba pastası yapılırdı. içi dışı komple şanti ve meyve. kestaneli pastalar, ezmeler yapardık ki en pahalısı onlar olurdu. deli fanatikleri vardı. tepsi tepsi satardık. ve tüm bunlar, ankara-abidinpaşa'da olurdu. mamak ilçesinin bir semti yani. orta ve orta alt sınıfın yaşadığı sıradan bir semt. şimdi bunları ancak çılgın zenginliğe sahip muhitlerde, bir avuç zümreye satabilirsin.. geride kalan 20 yılda bir sınıf nasıl yok oldu, yoksullaştı vesaireyi, sırf yaş pasta üzerinden bile şahane okuyabilirsiniz. kaldı ki tatlılara, çikolatalara girmedik bile..

  • haksız annedir.

    bizim milletin çocukları kadar şımarık çocuk görmedim. büyük ihtimal o restorana girebilseydi çocuğu terör estirecekti. masalar arasında koşacaktı çığlık ata ata, yemeği beğenmeyip avazı çıktığı kadar anıracaktı, ortalığı birbirine katacaktı.

    ben hiç görmedim sessiz sakin oturup, yemeğini yiyip kalkan çocuklu bir aile. illa ki bulundukları ortamı rahatsız ediyorlar.

    bir de tutturmuşlar çocuk bu diye. çocuk dediğin söz dinlemeli öyle deli dana gibi ortalıkta koşturmamalı.