hesabın var mı? giriş yap

  • daha önce yazmıştım. tekrar yazayım.

    1) işten çıkaracağın elemanı ücretsiz izne yolluyorsun.
    2) işten çıkarmadığın için, tazminat ödememiş oluyorsun.
    3) ücretsiz izne gönderilen kişi işsizlik maaşı yerine işsizlik maaşından kesilmek üzere günlük 39 tl alıyor. işten çıkarılsaydı asgari ücretten fazla alıyorsa bu paradan daha fazla alacaktı.
    4) işveren işten çıkarmadığı için istediği zaman gel diyebilecek. eğer siz gitmezseniz kendi sözleşmenizi fesih etmiş olacaksınız. doğal olarak tazminat alamayacaksınız. dolayısıyla iş aramanızın da önüne geçilmiş oluyor. hatta sözleşmeyi siz fesih ettiğiniz için işsizlik maaşı dahi alamayacaksınız. (tasarıda işçi de istifa edemez diye değiştirilmiş. yani boynunuzu eğip 3 ay kovulacak mısınız kovulmayacak mısınız onu bekleyeceksiniz. para alamıyorum o zaman başka yerde çalışayım deme hakkınız yok)
    5) işveren işten çıkarmadığı için işler düzelince yeni personel aramak zorunda kalmayacak.
    6) işsizlik rakamları artmayacak.
    7) kısa çalışma ödeneği böylece hikaye olacak.
    8) işten çıkarmayacak firmaları bile ücretsiz izne çıkarmaya teşvik ediyorsun.

    kime yaradığını anlamadığım tasarı.

  • aidat toplar. vermezsen mahkemeye verir. meslek dışı devamlı siyaset yapar.

    asla meslek hakkını savunmaz, istihdam projesi sunmaz, kadın mühendislerin haklarını savunmaz, işsize derman olmaz, asgari ücret veren işverene ses çıkarmaz, serbest çalışan mühendisin sorunlarına eğilmez, türkiye'de ki mühendislik eğitiminin yetersiz olmasını eleştirmez, mühendislik öğrencilerine destek olmaz, dünyadaki gelişmeleri takip etmez, ülkenin kalkınması için kurumlarla görüşmez.

    sadece yıllık tescil ücreti ve aidat toplar. siyaset yapar.

  • alt tarafı belediye dediğin şey istanbul büyükşehir belediyesi. hani parsel parsel sattığınız şehir. hani tüm akplilerin yediği bitirdiği şehir. artık bedavaya ekmek yok onu kutluyoruz ciğerim

  • tek başınalıkla kimsesizlik arasındaki farktır. biri bilinçli tercihlerin sonucudur, biri ise dayatılan bir durumun.

  • "ama onlar ekmeğinin peşinde, aralarında iyi olanlar da var"cıların az sonra damlayacağı başlıktır.

  • fiyat/performans olarak muhteşem bir bourbon. bana kalırsa klasik jack daniel's viskiden kat be kat iyi.

    vanilyalı lezzeti yanı sıra denegeli bir meşe koku ve aroması var.

    amerikan viskisi severlerin mutlaka denemesi gereken bir lezzet.

    edit: diğer viski yorumlarım için (bkz: #60703155)

  • bir heves ve bakkal hesabıyla, "sen yazılımı yapsan, ben marketing'i yaparım. aylık 2 bin giderimiz olsa" şeklinde yola çıkılıp, uzun vadeliyi geçtim, kısa vadeli bile bir stratejileri olmadığındandır. ayrıca türkiye dediğimiz ülke de start-up düşmanıdır. koruyup kollayıcı kanunlar yoktur/yetrsizdir. türkiye'de start-up, zengin çocuklarının işidir. bye.

  • insanlar için geçerli olmayan düşünce. keşke olabilse ama evcil hayvan almak için bile insanlar güzellik kriterini ön plana koyuyor. kedi sahiplendirme sitelerine bakıyorum, zaman zaman bacağını gözünü kaybetmiş biçareler oluyor. ama kimse tek bacaklı bir kedi istemiyor. çünkü kedi biblo gibi bir şey herkes güzelinden istiyor. mesela şu zavallı yuva bulamıyor kendine, oysa evde beslenen herhangi bir kedinin yaptığı her şeyi yapabilir; bütün kediler gibi mırıldanabilir, uyur, sana gelip sırnaşıp kendini sevdirebilir, bunların hepsini yapabilir. sonuçta ev kedisinden kimse terlik getirmesini ya da bekçilik yapmasını beklemiyor. ama hayatın gerçeği bu işte, dış güzellik her zaman en önemli şey. evladın bile güzelini kayıran yaratıktan ben ne bekliyorsam...

    edit: fotoğrafını paylaştığım kedicik nihayet yuva buldu kendine. her şeye rağmen iyiler var, umut var.