ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
macey duff'ın vücut kıllarını aldırmayı bırakması
-
gözlerim bacak kısmına indiğinde, üniversitede yurtta kalırken üst ranza arkadaşım recep’in bacaklarını aşağıya salladığı anlar aklıma geldi.
bıçaklı biri cüzdan istediğinde yapılacaklar
-
bıçaklı birine karşı koyacak beceri ya da donanımınız yoksa yapılacak en iyi şey; içinde gereksiz kart, kartvizitler ve 50-100 lira nakit bulunan ikinci bir cüzdan taşımak ve böyle bir durumda cüzdanı bıçaklı saldırgana doğru ama hemen alamayacağı bir mesafeye atıp kaçmaktır. en az zarar göreceğiniz senaryo budur.
bir hanımefendiden karı diye bahseden aydın
-
bilgisiyle dövdüğü cahilleri küçük ayrıntıda gizli hataları ile uğraştıran aydındır.
(bkz: hanımefendi)
(bkz: nagehan alçı)
start/stop sistemi
-
bu sistem aslında yakıt tüketimini düşürmek kadar parça aşınmalarını da düşürmek içindir.
motor çalışırken üzerinde ne kadar hareketli parça varsa hepsi çalışıyor. stop anındaysa hepsi duruyor.
düşünün ki akşam trafiğinde 1 saat trafiktesiniz. ancak o yolu katetmek için normal koşullarda sadece 20 dakika motor gücüne ihtiyacınız oldu, ancak aracınız 40 dakika rölantide çalıştı. fazladan. işte bu 40 dakika boşa çalışmayı 20 dakikaya indirebilirse, sadece egzos emisyonu ve yakıt tasarrufu değil yedek parçaların üretiminden motor yağının bertaraf edilmesine kadar herşeyi etkiler.
start stop sistemi bu işe yarar. sadece aracın yaktığı yakıtı azaltmak değildir.
edit : @halitkin mesajıyla aklıma başka bir şey geldi onu da yazayım.
gelişmiş start stop sistemlerinde araç sadece dururken değil, giderken bile motoru durduruyor. mesela audi a8, s class 2021 model ve hybrit alt yapılı olanları 200 km/s hızla giderken bile ayağınızı gazdan çektiğinizde motoru durduruyor. peugeot 2016 yılından sonra ürettiği start/stop sahibi modellerinde, 8-10 km hızla giderken ayağınız frendeyse, aracın tamamen durmasını beklemeden motoru durduruyor.
bunların tamamını yukarıda da yazdığım gibi, sadece anlık yakıt tüketimini düşürmek için değil, sarf malzemelerinde karbon ayak izini azaltmak için. geniş düşünün.
mecburi edit :
bir çok arkadaş, start/stop motoru aşındırır vs diye mesaj atmış. o halde bir mühendis olarak biraz daha derine inelim.
stop işleminin gerçekleşmesi için bazı koşullar gerek.
- bunun ilki ideal motor ve ortam sıcaklığı. şayet motor çalışma sıcaklığında değilse ya da ortam sıcaklığı belli bir derecenin altındaysa stop etmez. aracın motor sıcaklığının ideal değerlere gelmesini bekler.
- ikincisi araç üzerindeki enerji tüketicileri. klima, arka cam rezistansı gibi yüksek elektrik ve motor gücü isteyen konfor tüketicileri açıkken stop etme işlemi daha az gerçekleşir. özellikle yazın klima açıkken araç stop etse bile, klima gazı ısınıp görevini yapamayınca motor tekrar çalışır. aynı şekilde kışında ısınmaya çalışıyorsanız, kabin sıcaklığı istenilen değerde değilse motor durmaz. (daha detay isteyene uzun uzunda anlatırım, araç motorunun klima ve kaloriferle alakasını bilmiyorsanız gerek yok hiç yorulmayalım)
- üçüncüsü akü durumu. akünün voltajı düşükse, şarj seviyesi motorun tekrar çalıştırılmasını riskli görürse stop etmez.
start/stop sistemli araçlarda stop etmeden tekrar çalışma kolaylığı için her stop öncesi bir hazırlık yapılır : enjektörler ve yakıt hattı basıncı çalışmaya hazır seviyede tutulur. ilk marş gibi değildir, bir çok markada marş motoru içerisindeki enerji hücresini `(kapasitör)` doldurur (aküden alınan enerjiyi azaltmak için) ayrıca bu kadar sık marş yapacak sistemde klasik tipte taşaklı diye tarif edilen, fırdöndülü marş motoru değil, kavraması farklı marş motorları vardır. bir çoğu sürekli kavramada kalır. (kısa anlattım uzununu isteyen varsa onu da anlatırım)
uzun lafın daha da uzunu, bir otomobili ya da teknolojiyi geliştirirken yüzlerce mühendis çalışıyor, onlarca marka altında. sadece makine mühendisleri değil, tasarım, endüstri, çevre, işletme, aerodinami, malzeme mühendisleri. bir otomobile hele ki ülkemizde yüzbinlerce lira verip, onun yapan mühendislerden daha iyisini bildiğinizi düşünüyorsanız buyrun daha iyisini siz yapın. biraz saygı (bkz: lamborghini doğuşu)
elbette her teknoloji beraberinde müşteriye bazı yükler getiriyor. mesela egr, çift kavrama şanzımanın selpak muadili dsg, downsize için olmazsa olmaz turbo gibi. ama unutmayın ki 80 lerde klimalı otomobiller yokken klima arızası yoktu, kan ter içinde seyahatler vardı. klima arıza yapabilir diye klimayı kullanmayan var mı?
geniş pencereden bakıldığında araç motorunun dur/kalk trafikte stop ediyor oluşu toplam işletme maliyetlerini minimum %6 düşürdüğü tespit edilmiş. mikro değil makro düşünüldüğünde milyonlarca dolar kullanıcı lehine avantaj, tonlarca azalan karbon emisyonu
ayrıca motor durduğu andaki sessizlik (dizel araçlar için) iyi gelmiyor mu akşam trafiğinde? :)
start/stop kapatma tuşu neden var diyenler için, yolcu airbag ve esp yi kapatma tuşlarıda mevcut. belli durumlarda kapatmak gerekebilir. çamurlu arazide araç batınca ya da rotbalans gibi servis işlemlerinde esp yi, ön koltuğa yetişkin yolcu haricinde bir şey koyulduğunda ön yolcu havayastığını kapatmanın olduğu gibi.
edit turbo hakkında : turbonun nasıl çalıştığını bilmeyen arkadaşlar biraz bu konuda yanılıyorlar. turbonun devri anlık olarak değişir. yani aracın motor devri düştükten 1 saniye sonra turboda rölanti devrine gelir ve üzerindeki baskı kalkar. bu sebeple ayağınız dip gazdayken kontak kapatarak motoru durdurmazsanız "bu sebeple" bozamazsınız. turbonun zaten bir ömrü var. değişken ve düzensiz kullanım stili zaten turbonun katili. bir diğer katili ise uygun olmayan motor yağı.
edit : bu sistemin bildiğim tek olumsuz yanı az önce geldi aklıma. yazmak gerek.
start/stop sistemli bir araçta lpg dönüşümü yaptırdıysanız, motorun her marş basmasında 3-5 saniye benzinle çalışacağı için benzin sarfiyatı doğar. lpg dönüşümü yapılmış araçlarda motor sıcakken benzinle start özelliğinin lpg kontrolcüsünden kapatılması ya da lpgli sürüşlerde start/stop iptali gerekebilir.
yaran başlıklar
süper dadı programındaki terminatör çocuk
-
"süper dadı"dan ziyade şunun
ilgilenmesi gereken çocuktur.
allah düşmanıma vermesin, başka bir şey diyemeyeceğim.
kadınlardan kadınlara tavsiyeler
-
"beyin" yerine "begin" yazanlardan tavsiye almayın.
ateizm ile mutluluk arasındaki çelişki
-
yoktur.
mutluluk senin ipe sapa gelmez mitolojilerine inanmamla değil, kendi iç bütünlüğüm ve eylemlerimle alakalıdır.
somebody that i used to know
-
gotye'nin de ayni adda bir eseri var. sabahtan beri dinledigim tek sarki. hala dinliyorum. sozleri;
now and then i think of when we were together
like when you said you felt so happy you could die
told myself that you were right for me
but felt so lonely in your company
but that was love and it's an ache i still remember
you can get addicted to a certain kind of sadness
like resignation to the end
always the end
so when we found that we could not make sense
well you said that we would still be friends
but i'll admit that i was glad that it was over
but you didn't have to cut me off
make out like it never happened
and that we were nothing
and i don't even need your love
but you treat me like a stranger
and that feels so rough
you didn't have to stoop so low
have your friends collect your records
and then change your number
i guess that i don't need that though
now you're just somebody that i used to know
now you're just somebody that i used to know
now you're just somebody that i used to know
now and then i think of all the times you screwed me over
but had me believing it was always something that i'd done
but i don't wanna live that way
reading into every word you say
you said that you could let it go
and i wouldn't catch you hung up on somebody that you used to know
but you didn't have to cut me off
make out like it never happened
and that we were nothing
and i don't even need your love
but you treat me like a stranger
and that feels so rough
you didn't have to stoop so low
have your friends collect your records
and then change your number
i guess that i don't need that though
now you're just somebody that i used to know
(somebody)
i used to know
(somebody)
somebody that i used to know
(somebody)
i used to know
(somebody)
now you're just somebody that i used to know
i used to know
that i used to know
i used to know
somebody
--
youtube'den dinliyebiliyorum sarkiyi ve sarkinin altina girilen su yorum insanin suratina bir tebessum getiriyor.
i spent 3 days listening to this song, smoking cigarettes and drinking cheap beer. at 5am this morning i stood up, put on my jacket, cycled to my ex girlfriends house and stood outside for an hour. when she seen me she came out. i walked over to her i said "i love you, i want you back and i am sorry" she said "i love you too". i am tired and off to bed now. thank you gotye i am? in your debt you opened my eyes. she is someone i will always know. zoe i do love you x
kol saatinde çelik kordon vs deri kordon
-
çeşitli açılardan ele alınabilecek bir konu.
ön not: bütün entry boyunca çelik yazdım ama siz onları genel olarak “metal” anlamında okuyabilirsiniz. çoğu yerde genel olarak kayış diyip geçtiğim yerlerde yazdıklarım deri, silikon ve nato kordonların tamamı için geçerlidir.
saat türü açısından:
önceki entry’lerde zaten bahsedilmiş, saatinizin türüne göre değişir. dress watch denilen takım elbise ile kullanmalık, resmi, zarif tasarımlı saatlerde deri kayış kullanmak bir görgü kuralı gibidir. siz düğününüzde damatlıkla birlikte çelik bilezikli bir saat taktıysanız kaynatanız sizi ayıplamaz; ama meraklısı dikkat eder bakar. çelik bilezik daha spor modellerde tercih edilir.
etrafta o kadar dikkat edildiğini görmediğim ama benim gıcık olduğum bir konu da dalgıç saatlerine deri kayış takmaktır. pahalı olan dana derisi kayışlar suya dayanıklı olmakla birlikte, dalgıç saatine deri kayış takmak bana çok saatin tasarım amacına aykırı gelmiştir.
saat koleksiyonculuğu / saat meraklısı olanlar açısından:
deri, silikon ve kumaş kayışlar zaman içinde yıpranır, solar, değiştirilmeleri gerekir. değiştirildikleri zaman da saatin orijinal kayışını tekrar bulmak, almak uğraştırıcı ve masraflı olabilir. bazıları buna değmeyeceğini düşünerek ölçüsü uygun başka bir kayış takıp geçer.
eğer saatin orijinalliği bozulmasın ve kayış değiştirme derdi olmasın istiyorsanız, en baştan saati alırken biraz daha fazla para ödemeyi göze alıp varsa o modelin çelik bilezikli versiyonunu tercih etmelisiniz. eğer saati satmayı düşünüyorsanız, çelik bilezikli olan ikinci elde daha iyi fiyata satılacaktır.
eğer saatinizin kayış genişliği ölçüsü 20 mm, 22 mm gibi yan sanayi kayışlarda kolay bulunan bir ölçü değilse ve fabrika çıkışı çelik bilezik seçeneğiniz varsa direkt çelik bileziği tercih etmek akıllıca olacaktır. çünkü orijinal olmayan bir kayış takmaya razı bile olsanız, 19 mm, 21 mm, 23 mm gibi ölçüleri bulmak zor olacaktır.
eğer saatiniz tissot prx gibi “integrated bracelet” denilen, çelik bilezik ve saat kasasının bütünleştiği bir tasarıma sahip olacaksa, o tasarımın hatırına çelik bilezik tercih edin.
kalite açısından:
ucuz saatin çelik bileziği kalitesiz olur. kalitesiz bileziğin alamet-i farikaları şunlardır:
- parçaları arasındaki montaj boşlukları fazladır,
sallanınca cıgıl cıgıl ses çıkarır. baklaların arasına kol kıllarınız sıkışabilir.
- bileziği açıp kapatan klips civarına bakın. parçalar frezede işlenmiş değil, preslenmiş sac parçalardır.
- bileğinize göre ayarlamak için bakla ekleyip çıkarmak dışında pek bir seçenek yoktur. ince ayar yapıp tam ölçüsüne getirmeniz için ek sistemler konmamıştır.
- baklaları birbirine tutturan pimler vidalı değil, geçmelidir. saatçinin bunları çıkarmak için tık tık vurması gerekir.
- bileziği saatin ana kasasına bağlayan ve “end link” denilen, en başta ve en sonda yer alan iki adet bakla içi dolu malzemeden işlenmiş değildir, sacdan bükülerek yapılmışlardır.
- eğer bilezik aşırı kalitesiz bir bilezik ise, baklaların işlemesi düzgün yapılmamış, kenarları doğru düzgün yuvarlatılmamıştır. taktığınızda keskin kenarlı baklalar kolunuzu rahatsız eder, baklalar birbirine sürtünüp çizikler oluşturur.
eğer ucuz bir saat alacaksanız, o saatin ikinci el piyasası pek yoksa, çelik bileziği bu özelliklere sahip örneğin bir vostok amphibia’nınki gibi kullanışsız, rezalet bir bilezik ise o zaman kayış kullanmak tercih edilebilir. fabrika çıkışı kayışlı olan bir model varsa onu almak da, çelik bilezikli bir model alıp üzerindeki bileziği kayışla değiştirmek de düşünülebilir.
zengin semtlerin ortak özellikleri
-
sokaktaki ağaçlar bile kalitelidir. sonbahar gelince öyle hemen yaprak dökmezler.
migros'un 5 bin 999 tl'ye iphone 11 satması
-
başlık yanlış. doğrusu migros personelinin 5999 tl'ye iphone 11 sahibi olması olacaktır.