ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ırak'ta ateistlerin 29 dindarı öldürmesi
öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler
-
ufku pek iki katına çıkarttığı söylenemez ama adolf hitler ile alakalı birkaç bilgi verebilir:
- adolf'ün orijinal soyadı hitler değil, schicklgruber'dir. (bkz: fahrettin cüreklibatur)
- tek taşağı vardır. 1. dünya savaşı sırasında yaralandıktan sonra johan jambor adında bir sağlıkçı tarafından bir taşağı alınmış.
- adolf hitler alman değil, avusturyalıdır.
- alman askerlerin seks ihtiyacını gidermeleri için birlikte oldukları fransız fahişelerden kaptıkları frengi hastalığı sonrasında, tüm askerlerin çantalarına şişme bebek koydurtmuştur.
- führer (lider) lakabını almadan önce 2 kere ölümden dönmüştür. ilkinde dört yaşında boğulmak üzereyken bir rahip tarafından kurtarılmış. diğer taşak muhabbetini de ölümden dönmek olarak söylüyorlar.
- vegandır. bi' otopsiye girdikten sonra et yemeyi bıraktığına inanıyorlar. milletin diktatörü nüfus planlaması yapar, bu mal da et planlaması yapmış almanlar fazla et yemesinler diye.
- kamplara hiç gitmemiş ve kamplar hakkında hiç konuşmamış. 6 milyonu yahudi olmak üzere 11 milyon insanı öldürmüş olsa da, kendini kirletmek istememiş (!)
- küçük yaşlarında ressam olmak istemiştir. 2 kere viyana güzel sanatlar akademisine başvursa da reddedilmiş. evsiz kaldığı kısa dönemde kendi yaptığı resimleri kartpostal olarak satarak geçinmiş.
- mide ağrılarından şikayetçiymiş kendisi. çok fazla gaz çıkarır ve ağzı çok pis kokarmış.
- uykusuzluk hastalığından muzdaripmiş. saat 4-5'e kadar çalışır, saat 9'da tekrar ayağa dikilirmiş. aynı zamanda parkinson hastası olduğu da söyleniyor.
- tatlıyı çok severmiş. günde 1 kiloya yakın çikolata yiyormuş.
- hiç sigara ve alkol kullanmamış. hatta alman milletinin de bunları bırakması için uğraşmış. (bu bana bi yerlerden tanıdık geldi.)
- günde 2 defa kokain kullanmaktaymış. cidden. ama ilaç olarak. sinüslerini ve boğaz yollarını açmak üzere doktoru theodor morell yazmış reçetesini. ayrıca kokainden üretilmiş göz damlası da kullanıyormuş.
- eva braun hitler ile sevgiliyken, adolf'ün ilgisini çekmek için iki kere intihar etmeye kalkışmış.
- 1938 yılında time dergisi tarafından yılın adamı seçilmiş.
edit: mavi kazak sağolsun ekledi;
-üstün alman ırkı düşüncesini nietzsche'yi okuyarak almıştır. nietzsche ırklar arasında farklar olduğunu ortaya sürmüştür, adolf da bunu o zaman en üstün ırk alman ırkıdır diye yorumlamış.
-dünyada gelmiş geçmiş en katı hayvan hakları yasaları hitler döneminde ortaya çıkmıştır. çünkü adolf alman toprağında yaşayan hayvanın da diğer hayvanlardan üstün olduğunu düşünüyordu.
-ressam olmak istiyordu ve ailesini bu yüzden terk edip sanat okuluna gitti. hatta yaptığı resimleri kartpostal olarak satmaya çalışıyordu ama resimleri gerçekten kötüydü.
edit2: nuclear kisses sağolsun, vegan olduğunu nerenden uydurdu dedi *
şaka bi yana, kendisi vegan değil vejeteryanmış fakat güvercin eti yediğine dair rivayetler mevcutmuş. ayrıca insan deneyi yaptırdığı kadar hayvan deneyi de yaptırıyormuş. o yüzden ilk editteki sav bir nebze çürümüş oluyor.
bin tl geliri neden söylediğim aşikar
-
yardım kampanyasını ciddiye alacak saflıkta birinin insanların beyniyle ilgili endişelendiğini de öğrendiğimiz beyan. vergi kaçakçılığının da es geçilmesi için laf salatası yapılmış. arsızlık ve aptallık örneği bir açıklama.
hollanda
-
hollanda'nın en kara günüdür 4 mayıs.
hollanda 'da 1940 -1945 ikinci dünya savaşı arasında çekilen zulmün, kaybedilen canların ulusal anma günüdür. ulusal televizyon kanalları hollanda saati 19 gibi başlayan ve tam 20.00'de olan iki dakika saygı duruşunu canlı yayınlar ve tüm ülke hüznü paylaşır.
bu sessizlikte savaşta hayatını yitiren ve sonra dünya üzerinde herhangi bir yerde savaş vesilesiyle (günümüz savaşları da olmak dahil) hayatını yitiren herkes anılır.
amsterdam'da 'dam meydan merkezi' olarak bilinen meydanda ki anma taşına çelenkler konur. konuşmalar yapılır. dünyanın her tarafından savaşı görmüş geçirmiş gaziler, auschwitz yaşayanları gelir (ki bu grup gittikçe azalmaktadır yaş vesilesiyle), hollanda kraliyet ailesi, ilkokuldan çocuklar gelir, şiirler okunur. binlerce insan meydanı doldurur. bu sene maalesef covid-19'dan dolayı daha bir sessiz olacak meydan, ama eminim herkes televizyonun başında evlerden dünya savaşlarında ölen tüm canları yürekten anacaktır.
kısaca hollanda ve ikinci dünya savaşı:
1939' da başlayan adolf hitler'in cani savaşı, 10 mayıs 1940'da hollanda'yı kapitülasyon ile devam eder. 14 mayıs 1940'da hollanda teslim olur. ve çok acı bir süreç başlar.
yahudilerin ilk etapta sistematik bir şekilde önce sosyal toplumdan dışlanmaları ve sonra trenlere bindirilmeleri 1942'de başlar. bir kısım duyarlı yahudi olmayan hollandalılar durumu farkedip trenlere bindirilmeye başlayan anne babaların çocuklarını saklarlar. bazıları tüm aileyi saklar evin içine yapılan özel saklı bölgelerde. toplum ikiye ayrılır. nazileri destekleyenler ve direnişçiler. bu direnişçilerin içinde bir kız vardır ki - hannie schaft- kızıl saçlı kız olarak bilinir, küçük çapta da olsa gizli operasyonlar yaparak nazi askerlerini ortadan kaldırmasıyla savaşın en yürekli kızı olarak bilinir. (bkz: jannetje johanna schaft)
amsterdam yerel gazetesi olarak bilinen 'parool' gazetesi gizlice savaş yıllarında başlamış bir gazetedir ve 'parola' anlamındadır. gazetenin sloganı halen 'özgür ve korkusuz' dur.
hollanda'da o yıllarda yaşayan 140.000 yahudinin 107.000'i trenlere bindirilip önce westerbork, oradan auschwitz'e gönderilmiştir. onlardan sadece 5200 kişi geri gelmiştir ki, bu 73% demektir. amsterdam'dan giden çoğu yahudi geri gelememiştir. geri kalanlar ve çoğu insan hastalık ve 'açlık' senesi olarakta bilinen eylül 1944'te başlayıp eylül 1945' kadar süren senede ölmüşlerdir. bilindiği kadarıyla hollanda'dan eşcinseller gönderilmemiş auschwitz'e, fakat onlarda hollanda'da hapislerde çok eziyet görmüşler.
savaş sonrası müthiş bir ödeşme süreci başlar. nazilerle yatan gençkızların saçları ulu orta kesilir, kel bırakılırlar, yandaşçılar bulunup hapise konulur ya da tek bir kurşunla öldürülürler. insanın ırkı, mezhebi, inançları, rengi için asla ama asla böyle bir vahşetin bir daha hortlamaması, yaşanmaması ve tekerrür etmemesi için hollanda'da en önem verilen eğitim alanı olmuştur bu savaş tarihi. bir sürü kitap yazılmış, bir sürü film çekilmiş, tiyatrolar yazılmıştır bu döneme ait.
film bakmasını seviyorsanız, muhtemelen netflix'te bulabileceğiniz hollanda yapımı savaş filmi olan 'zwart boek' (= black book) ilginç olabilir.
savaş sona erdiğinde 60 ile 65 milyon arası insan ölmüştür. bunların 27 milyonu sovyet, 10 milyondan fazlası çinli, 6 milyonu yahudi, 6 milyondan fazlası alman, 3 milyondan fazlası polonyalı, 2.5 milyonu japon ve 1.5 milyonu yugoslav.
hollanda'nın ilkokullarında son iki senesi bu acı tarih anlatılmaya başlanır.
sonra ki eğitim basamaklarında bu kara tarihi irdelemek ve asla unutmamak adına mecburi tarih, edebiyat kitapları ve auschwitz, westerbork okul gezileri ile sürdürülür. ilk defa ilkokulda duymuştum yahudilerin, eşcinsellerin, romanların ve diğer savaş esirlerinin hapislerde ve sonra o vahşi gaz odalarında başlarına gelen kaderi, hüznü. çok etkilenmiştim. sonra auschwitz'e gitmiştik okulla. oradaki soğukluğu, acıyı, hissettiklerimi anlatamam. ve küçüklüğümden beri 4 mayıs'ta mutlaka 2 dakika saygı duruşuna geçerim bu gereksiz savaşlarda tüm ölenler için...
5 mayıs'ta da kurtuluşun ve özgürlüğün bayramı kutlar hollanda.
amsterdam'da mutlaka görmeniz gereken üç müze vardır bu kara tarih hakkında:
- tarihi yahudi müzesi (joods historisch museum)
- direniş müzesi (verzetsmuseum)
- anne frank evi (anne frank huis)
müze sayfalarında ingilizce bilgi mevcuttur.
savaşlar kötü...
hüsranı ve zararı sözlere dökülemez.
yürek ister ki söksün atsın bu cehaleti evrenden. olmuyor ama. olmuyor.
bir gün bir yemekte eşlik ettiğim 85 yaşında ki hollandalı ester teyzenin auschwitz'te çocukken kalıp kaybettiği tüm ailesinin ve kamp kurtarıldığında tek başına çocuk haliyle hollanda'ya dönüp hayatına tek başına kırık dökük devam etme gücünün anısına...
güneş sistemini tartışan gençlik
-
(bkz: bilim kurulu)
kalıcı yaz saatinin iptali kanun teklifi
-
veli ağbaba'nın meclis başkanlığına ilettiği kanun teklifidir. reddedileceği kesindir ancak gündem oluşturarak baskı yapılması gerekmektedir. "ampul israfından ve bu karanlıktan kurtulacağız!" (bkz: #117187281)
kanun teklifindeki maddeler:
madde 1– 26/12/1925 tarihli ve 697 sayılı günün yirmi dört saate taksimine dair kanunun 2’inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“madde 2– griniç’e göre otuzuncu derecede bulunan boylam dairesi bütün türkiye cumhuriyeti saatleri için esas alınır. türkiye cumhuriyeti’nde her yıl mart ayının son pazar günü saatler; saat 03.00’da bir saat ileri ve ekim ayının son pazar günü saat 04.00’da bir saat geri alınır.”
madde 2– 697 sayılı kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“geçici madde 1– bu maddeyi ihdas eden kanunun yürürlüğe girdiği tarihte bir sonraki haftanın pazar günü saatler bu maddeyi ihdas eden kanuna uygun şekilde düzenlenir.”
madde 3– bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
madde 4– bu kanun hükümlerini cumhurbaşkanı yürütür.
--- spoiler ---
akp, dayatmacı bir anlayışla kış saati uygulamasını kaldırıp ‘enerjide verimlilik’ iddiasıyla kalıcı yaz saati uygulamasını getirdi. devrik bakan berat albayrak’ın ısrarıyla hukuka aykırı bir şekilde yürürlüğe konulan saat uygulaması yüzünden yıllarca öğrenciler karanlıkta okula gitmek zorunda kaldı, milyonlarca çalışan karanlıkta işe gitti, 83 milyon gün yüzü görmedi. danıştay’ın ‘yetkisizlik’ nedeniyle yürütmeyi durdurmasına rağmen, kalıcı saat uygulaması uygulandı ve içinde bulunduğumuz kış günlerinde hâlâ da uygulanmaya devam ediyor. herkes bu uygulamadan şikâyetçi. üstelik enerjide verimlilik sağlamadığı da gerek üniversitelerin gerek elektrik mühendisleri odası’nın verileriyle de tescillendi. hanelerin elektrik giderleri, dayatılan bu uygulama nedeniyle kat be kat artmış durumda. berat albayrak gitti ama çilesi bitmedi. bu uygulamadan bir an önce dönülmesi gerekiyor.
karanlıkta uyanan, işe veya okula gitmek zorunda kalan milyonlar bu uygulama nedeniyle gün ışığından yararlanamıyor. sağlık sorunları buna bağlı olarak artıyor ve sağlık uzmanlarının çalışmalarına göre stres hormonlarını da tetikliyor. uyku problemleriyle birlikte buna bağlı olarak psikolojik sorunları da artırıyor. özellikle covid-19 günlerinde güneşsiz, uykusuz, stresli bir gündelik yaşam, tüm toplumun sağlığını oldukça kötü etkiliyor. kalıcı saat uygulamasının trafik kazalarının artırdığı, uluslararası görüşmeleri, yolculukların ayarlanmasını zorlaştırdığı ve en önemlisi faturalarda sıkıntılara neden olduğu da yıllardır ortada. türkiye’yi ‘ampul’ israfından ve bu karanlıktan eninden sonunda kurtaracağız. kaynak
--- spoiler ---
çakarlı araçla dolaşan sözde şehzade
-
bakkala girse ben şehzadeyim dese bakkal güler genç delikanlılar toplanmış yolun yolumuzdur diyor hiç gülecegim yoktu. bide range rovere binmiş bunun dedeside böyle ingilizinkine binerdi.
18 mart 2021 biontech aşısının türkiye'ye gelmesi
-
5,000 tane aşı gelmiş adam güzel gelişme diyor.
ülkenin nüfusu suriyelilerle araplar hariç 85,000,000.
bu kadar mi ağır sözelcisiniz.
recep tayyip erdoğan
-
moderasyon tarihçeme baktım. silinen entrilerim hep bu şahısla ilgili. demek ki okuyor ve sildiriyor. rahat rahat hitap edebilirsiniz buradan.
100 yıllık cumhuriyet tarihinin son 20 yılına adını yazdırmış, ülkenin başına gelmiş en beceriksiz, en liyakatsiz, en vizyonsuz, en sevimsiz kişi.
50'ye merdiven dayadım. bir sürü başbakan, cumhurbaşkanı gördüm. hiçbirisi için, belirli bir halk kitlesinin, " dönemi bitince yargılanacak" dediğini duymadım. kenan evren'e bile demediler emin olun. ama bu şahsa karşı ciddi anlamda bilenmiş çok büyük bir kitle var. ölüp gitse de, yargılanacak.
mesajlar üzerine edit : arkadaşlar. tabi ki, kendisinin ekşi sözlüğü açıp okuduğunu sanmıyorum. * ama bir şekilde haberinin olduğunu düşünüyorum.
mansur yavaş'a kürtlerin oy vereceğini sanmıyorum
-
ben bir kürdüm ve aday olmasını en çok istediğim kişi mansur yavaş'tır.
entry bu kadar.
ankara yenimahalle belediye kreşinin tabağı
-
kreş değil sıbyan bölüğü. çok nöbet yoktur inşallah.
öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler
-
tanım:
çevrende seninle sonsuza kadar iletişim kurmak için can atan sınırsız sayıda insan olmasını sağlayacak bol bonuslu bir yetenek " soru sormak" sanatı ve bu sanatın nasıl uygulanacağı
görsel
francesca gino birşeyi merak etti?
insanlar en çok ne zaman? "sohbet etmekten sahiden çok keyif aldım" cümlesini kuruyor.
a-) sohbet sırasında kendilerine bolca övgü yapıldığında
b-) sohbet sırasında karşı taraf komik şeyler anlattığında
c-) sohbet sırasında karşı taraf çok ilginç bilgiler verdiğinde
d-) sohbet sırasında karşı taraf çok dikkatli ve gözünün içine bakarak seni dinlediğinde
e-) sohbet sırasında karşı taraf sana yönelttiği soruları sayesinde daha önce düşünmediğin şeyleri düşündürdüğünde.
doğru cevap: e
görsel
çevrim içi sohbetlerde soru sormanın gücü test edilmiş. sonuç ilhamverici
15 dk içinde 9 dan fazla soru soran kişiler flört uygulamalarında ikinci bir görüşme elde etme ihtimali
15 dk içinde 6 dan az soru soran kişilerden %36 daha fazlaymış.
çalışma burada bitmemiş. devamı yapılmış.
çok soru soranların ikinci görüşme sırasındaki başarıları da test edilmiş.
ilk aşamayı çok soru sorarak geçen kişiler ikiye ayrılmış.
ikinci görüşme de 15 dk da 9 dan fazla soru sormaya devam ettiğinde
ikinci görüşmede 15 dk da 6 dan az soru soran insanlara göre 3. görüşme ve dışarıda randevu elde şansları %20 daha fazla olduğu görülmüş.
yani
çok soru sormak bir kızı / erkeği etkilemenin en kesin yoldur.
araştırmacılar soru sormak ve ürün pazarlama ilişkisini de test etmişler.
a-) bir ürünü çok güzel biçimde tanıtan satıcı
b-) müşterisine 15 dk içinde 9 dan fazla soru soran satıcı
kazanan yine soru soran olmuş.
görsel
soru sormak neden kazandırıyor?
soru sorduğunda, hangi yemeği sevdiği, hangi mevsimde daha rahat hissettiği, hangi renkleri sevdiği, hangi ülkeyi gezmek istediği ....
ortak yönlerinin neler olduğunu bulma şansın oluyor.
oysa sen kremalı ve dana jambonlu enfes makarna yaptığını anlattığında karşındaki etkilemen bir çok faktöre bağlıdır.
belki kız et yemiyordur.
belki kız gluten yemiyordur.
belki kız makarna sevmiyordur.
belki kız kremalı makarna sevmiyordur.
belki kız diyet yapıyordur.
senin anlatacağın şeyin ne kadar ilginç olduğu karşı tarafın bunu ne kadar ilginç bulduğuna göre değişir.
sor ve öğren. öğrendiklerinde göre konuş. basit mantıklı. ama ilginçtir çok az insan bu basıt şeyi kullanıyor.
çünkü çoğu insan, çok soru sormanın öğrenmenin kilidini açtığını ve kişilerarası bağları geliştirdiğini bilmiyor.
çalışmaya bilim adamları devam etmiş. bu sefer 2 on eleme turunu çok soru sorarak geçen kişilerin dışarıdaki randevularına konuk olarak katılmışlar. ve demişler ki,
bu kişi ile dışarı çıkmayı neden kabul ettin?
çok tuhaf
çok azı insan , çok soru sorduğu için demiş.
bunun anlamı şu: insanlara çok soru sorduğunda onlar senin çok soru sorduğunu hatırlamıyorlar.
seninle iletişim kurarken iyi hissettiklerini, seni kendilerine yakın hissettiklerini, çok fazla ortak özelliğinizin olduğunu düşünüyorlar.
yani soru sormak kazandırır. fakat kazanmak yetmiyor daha çok kazanayım derseniz
doğru sorular sormayı öğrenebilirsiniz.
bu konuda ustalasabilirsiniz
size kanıtlanmış bir yöntem öğreteceğim.
sohbet sırasında karşıdaki kişiye soru sormadan önce kendine mutlaka şu soruyu sormalısın
1- bu soru rekabetçi bir soru mu? (kendinle ya da başka birileri ile kıyas mı içeriyor?)
2- iş birlikçi bir soru mu? (onu anlamak ve birlikte birşeyler yapmak ya da onunla aynı şeyi düşünmek, ondan birşey öğrenmek için mi soruyorsun?)
birinci gruptaki sorular dilinin ucuna geldiği anda hemen dudaklarını kapa ve bu soruları yut. midene gitsin.
sorularınız 2. grup sorular olmalıdır.
bu çok önemli. bunu asla unutma.
görsel
zafer getiren soru sorma sanatı ile ilgili 5 ilave işe yarayan ipucu daha var. ilk kuralı uyguladıktan sonra bu 5 yardımcı teknik seni master yapar.
ipucu 1: takip soruları yıldızdır. onları takımına transfer et. (zidane, messi, michael jordan, rihanna, )
dostum. sorular üçe ayrılır
1- )ayna sorular: nasılsın/ iyiyim sen nasılsın neredelisin? sivas ya sen karaman (bu sorunlar mehmet topal, beşiktaşlı necip)
2-)değiştir soruları: bir konu hakkında birşey konuşulduktan sonra yeni bir konu açmak için sorular. üniversite bittikten sonra kamu da mı çalışmak istersin özel sektör de mi?
(eh i?te. arada sırada işe yarar.)
3-) takip soruları: mevcut konuşmada anlatılan şeyler hakkında daha detaylı bilgi edinmek için sorulan sorular. (işte bu messi.)
babanla annen boşandığında kaç yaşındaydın. 14 yaşındaydım.
çok üzülmüş olmalısın
evet
baban tekrar evlendi mi?
evet evlendi.
babanla yeni annenin evine ilk gittiğinde nasıl hissettin. o günü hatırlyor musun? bana anlatsana
ipucu 2: kötümser hissiyatı açık uçlu sorular sohbeti derinleştirir.
çünkü:
tüm canlılar, kendinin karşı taraf tarafından nasıl algılandığını fazlaysıyla önemser. beğeni kazanmak için sohbet sırasında olumlu şeyleri anlatma, kendini ve yaşamını idealize etme eğlimi gösterirler.
bu durum yalanlarla dolu sığ içerikli sıkıcı sohbetlere sebep verir.
çözüm: kötümser açık uçlu sorular
demek reklamcısın? yaratıcılığını besleyen harika bir meslek olmalı.
evet öyle, işimi çok seviyorum. zorlandığımda oluyor ama yine de işimi çok seviyorum.
(kötü soru, sığ cevap)
şimdi işimizi doğru yapalım.
reklamcılık keşke dışarıdan göründüğü kadar büyülü olsaydı. bence hiçbir meslek dışarıdan göründüğü kadar büyüleyici değil. kim bilir insanların hayran olduğu sizin işinizin ne tür zorlukları vardır?
tabi ki! müşterilerimizin profili dizilerde filmlerde gördüğümüz profil olsa belki reklamcılık zevkli olabilirdi. ama kıroyum ama para bende zihniyetindeki insanlara reklam hazırlamaya çalışınca klişe işler yapmak dışında bir seçeneğimiz olmuyor. bla bla bla
bu anlattıklarınız aklıma ne getirdi. ferhat dağı delmiş şirine ulaşmış. padişah tamam kızımı veriyorum demiş. ama ferhat onca yorgunluktan sonra şirine bir daha alıcı gözüyle bakmış. bunun için mi deldim bu dağı diye düşünmüş.
kim bilir iyi bir reklam ajansında işe başlamak için ne çok mücadele etmişsindir. şimdi şirin'in hiçte güzel olmadığını düşünen ferhat'ın hayal kırıklığını yaşıyor olmalısın. vazgeçip başka mesleğe geçsen bunca emek ne olacak? kocaman dağı delmişsin. işine devam etsen, şirinle evlensen. hep aklında acaba başka bir yerde başka bir iş yapsam daha mı mutlu olurdum diye düşüneceksin? ne zor bir durum öyle değil mi?
evet. tam olarak böyle düşünüyorum. keşke sırt çantamı alıp....
ipucu 3: indüksiyon soruları sorun
sohbet sırasında insanlar genellikle basit sorulardan başlayıp adım adım yanıtlanması zor sorulara gittikleri klasik bir yolu takip eder. ama bu yöntem işe yaramaz.
çünkü insanlar konuşurken tutarlı olma eğlimi gösterirler.
kaç yaşındasınız
36
evlimisiniz
evet.
çocuğunuz var mı?
2 tane, bir kız bir erkek
demek 2 çocuğunuz var. çok zor olmalı. ama aynı zamanda keyifli
evet, annelik dünyadaki en güzel duygu. tabi ki zorlukları da var ama çok büyüleyici bir deneyim.
annelik sanırım aşktan kuvvetli olan tek duygu?
kesinlikle. çocuklarım bir damla göz yaşı dünyadaki heşeyden daha değerli
işte bu klasik yöntemin sonucu. sohbeti çıkmaz bir sokağa soktun.
ne saçma bir şey yaptın.
farkında mısın? sorduğun tüm sorular ve verilen tüm yanıtlar toplumun bu sorulara verilmesini uygun bulduğu karşı tarafın aksini söylesem benim hakkımda ne düşünür kaygısıyla verdiği yanıtlar.
bu soruları sormak yerine sürekli nasılsın iyiyim sen nasılsın sorusunu tekrar tekrar etsen birşey değişmeyecekti.
basitten zora doğru giden bu soru izleği kullanarak elde edeceğin şey, nasılsın sorusunun yavanlığından daha fazlası değil. bana inan.
oysa indüksiyon yöntemini kullanmış olsaydın?
hadi yapalım
evli misin?
evet
çocuğun var mı?
iki tane
allah bağışlasın. eminim çok sevimlilerdir. ben hiç evlenmedim. bu yüzden cevabını bilmediğim bir soru var. sana sorabilir miyim?
tabi ki! sor.
biraz saçma ama
olsun sor.
tamam soruyorum. şimdi hayal et.
eşin ve çocukların uçakla bir yere gidiyorlar. sen bir sebeple onlara katılmamışsın. ve korkunç bir kaza oluyor. allah korusun. korunç bir olay. yıllarca etkisinden çıkmayacağın acı bir deneyim olur. ama böyle birşeyin yaşandığını düşün! böyle bir acı geride kalmaz ama insan bir noktada acısını yanına alır ve tekrar yürümeye hayata karışmaya başlar. çok zor ama hayatta bir şekilde tutunmaya çalışır. böyle bir durum olsaydı. bu yeni hayatında neyi farklı yapardın.
eş seçiminde daha önce dikkat etmediğin neye dikkat ederdin?
yeniden çocuk sahibi olma konusundaki düşüncen nasıl olurdu ?
ne bileyim? düğünün, balayın koltuk takımın : ) neler farklı olurdu?
işte bu bir indüksiyon sorusudur. sohbetin geri kalanı belki bu aniden karşındakinin derinliklerine indiğin ve en özel düşüncelerini öğreneceğin bu konuda devam edersin.
saatlerce konuşulur bu konu
ipucu 4: doğru tavır ve ses tonu
soruları sorarken kullandığın ses tonu, çatılmış kaşlar, çok önemli birşey soruyorum hissini mümkün olduğunca vermemeye çalış.
bu tür tavırlar karşıdaki kişiyi ürkütür. soruyu yanıtlamak yerine kaçamak cevap vermeye iter.
sakin güler yüzlü,, kahveyi nasıl istersin. sütlü mü sütsüz mü? der gibi sor.
soru önemli ama cevabın ne olduğu hiçbirşeyi değiştirmeyecek. sana olan düşüncelerim değişmeyecek. seni yargılamıyorum. seni merak ediyorum düşüncesi ve hissi ile sor.
ipucu 5- şeffaflık dengesini iyi belirle
karşındaki kişiye soru sormak ve ondan içten yanıtlar alabilmek için seninde ona şefaf olman gereklidir. ona kendine dair özel bilgiler verdiğinde o da kendisine dair mahrem bilgileri vermeye daha istekli olacaktır.
fakat burada iyi bir denge kurmalısın.
gizem çekicidir. özellikle de karşı taraf çıplak kalmış ama sen sadece ceketini çıkarmışsan kazanan sen olmuşsundur.
onu kendini açması için motive etmek için ceketini çıkar. kıravatını çöz. ama ondan daha çok soyunma. o bir sürü şey anlatmış olsun. ama senden pek birşey öğrenmemiş olsun.
bu bir eşitsizlik yaratır. o açıldığı için mutludur. ama içten içe bir yanıda utanıyor. senin hakkında doğru düzgün birşey bilmezken kendinin tüm sırlarını öğrendiğin için kendini tuhaf hissediyordur.
bu his bir sonraki randevunun anahtarıdır. bu hissin kalmasını sağla. ve ipleri böylece eline al. bir sonraki görüşmede bu sefer o senin de açılman için agresif olacaktır. onun sorularına yanıt ver. ama o yanıtları senden alabilmek için o senden çok daha fazla öznel bilgiler vermek zorunda kalsın. sen hep bir kaç adım geride kal.
bu aranızda kuvvetli bir bağ oluşturacaktır.
özet
sorular önemlidir. bir sohbettin başarılı olmasını sağlayacak kanıtlanmış en değerli sohbet birleşeni soru sormaktır.
sohbette soracağın soruların ne olacağını karar vermen için yapman gereken ilk şey
bu soru bir rekabeti mi tetikler
bu soru işbirliğini mi tetikler
işbirliğini tetikleyen sorular sor.
işbirliğini tetikleyen soruları sorarken başarını mutlak hale getirmeye yardımcı oacak 5 ipucu
.....
https://www.instagram.com/devlettekicocukuzmanim/
babam yaşıyor enkazdan çıkarın hatay iskenderun
-
son edit : destek ve rahmet mesajlarınız için teşekkürler. babamı bugün yıkadım. hep o beni gezdirirdi omzunda oğlum, oğlum diye. ben babamı ilk ve son defa omzumda taşıdım bugün. kara toprağa verdim.
ne diyeyim. kelimeler kifayetsiz. metanetli ol evin babası sensin diyorlar. yıkıla yıkıla direniyorum bu acıya.
rte'nin hizbullahçı'nın hapis cezasını kaldırması
-
terör örgütü yöneticisi adam 71 yaşında kocamaktan ceza evinden çıkıyor, biz 65 yaşında emekli oluyoruz ama.
yemek yok diye sandığı terk eden partiden atılacak
-
doğru açıklama.
o göreve soyunan işini layığıyla yapacak.
yok yapmayacaksa o göreve hiç talip olmayacak.