hesabın var mı? giriş yap

  • pederi kaybedeli 2 gün olmuş, yan apartmandan gelin alacakları için gelmiş ahali. zurna davul hepsi hazır. bizim apartmana giren çıkan kalabalığı görünce düğün sahiplerinden birisi kapıyı çaldı. hiç tanımıyorum ben adamı. (orda yaşamıyorum) rahmetli de sadece selam sabah o kadarmış. (sonradan öğrendik).

    komşu: oğlum selam, hayırdır bişey mi var? ayakkabılar, giren çıkanlar dikkatimi çekti de.

    ben: abi 2 gün önce babamı kaybettik, o yüzden birazdan kuran okunacak, * eş dost geliyor.

    k: ya başın sağolsun, bilmiyordum. kim ölen, adı ne?
    b:........
    k: hadi ya, köydeydik 2 haftadır, haberimiz yoktu. neyse, rahatsız ettim kusura bakmayın. bizim de kızı alacaklar, davul zurna vs gelmişti. söyliyim de çalmasınlar.
    o sırada annem gelir.
    a: aa hiç olur mu öyle şey, kız bi kere evleniyor. adet buysa iptal etmeyin. olmaz. biri ölecek, biri evlenecek, biri doğacak. biz camı kapıyı kapatırız.

    komşu teşekkür etti, ayrıldı.
    normalde yarım saatten fazla süren olay 5 dk da, kız babası tarafından bitirildi, tekrar kapıya gelip özür diledi ve gittiler.

    bazen böyle duyarlı komşuların, insanların olması güzel geliyor insana.

    aslında hep olması gereken bu ama birbirimizi o kadar umursamaz olmuşuz ki, bu güzel şeyler yaşanınca güzel geliyor insana.

    insanın cenazesi mi var, hastası mı var vs soran insanlar varsa sorun olacağını sanmıyorum. benim açımdan olmadı, üstelik acı bir günde.

    ama sormadan hurra diye başlayana ben de söverim.

    debe edit: ankarada maddi imkanı olmayan bir kardeşimiz için akülü tekerlekli sandalye ihtiyacı vardır.
    detaylar için

  • askerden dönüp işsiz kaldığım zamanlarda çok kez yaşadık biz bunu. defalarca masa altından para uzattı bana.

    sonrasında ne mi oldu? evlendik.
    şimdi tüm hesapları ben ödüyorum.

  • son birkaç senelik başarısının ve bu sezon ufukta görülen başarısızlık durumunun yer aldığı entryi görünce, aklıma 2012-2013 sezonunun durumu geldi. biraz da başarısızlık hikayelerini anlatayım ben de.

    efes izleyenler iyi bilirler, efes 2000'lerin başında final four oynayınca, koraç kupası'nın da etkisi ile euroleague için sürekli yatırım yapmaya başladı. zaten iyi yerliler yetişiyordu. iyi yabancılara yüksek bütçeler veriliyor ama final four gelmiyordu. ligde ise rakipleri dümdüz edip sezonu teknede ya da barbekü partisinde efes pilsen içerek bitiriyorlardı. çünkü, efes her zaman müthiş bir savunma takımı idi. rakibe çeyrekte 4, maçta toplam 42 sayı attırır ama daha iyisi olabilir diye zorlamaya devam ederdi. 2005-2006 sezonu yine bu hikaye ile bitecek diye beklenirken, enteresan bir şey oldu. murat özyer ve ülkerspor, final serisinde 2-0 öne geçti. o zamanlar normal sezondaki 2 maçı da kazanan takım 1-0 önde başlıyordu seriye. sonraki maçta "efes geri dönüşe başlar" denirken, uzatmada ülker 3-0 yapmıştı seriyi. "3-0'dan dönebilecek tek takım efes" deniyordu ama efes süpürüldü. her şey burada başladı zaten.

    fenerbahçe'nin 100. yılı yüzünden efes'i süpüren ülker ile birleşmesi sayesinde efes bir anda fersah fersah önde bir takım olmaktan çıkmış, ikinci sıraya düşmüştü. 2-0'dan 4-2'ye gelen sezonda kazanılan şampiyonluk dışında efes, hiçbir şey kazanamaz olmuştu. zaten işin kötüsü de buydu. başarısızlık kabul edilecekken, arada bir başarı geliyordu ve aynı yanlış yolda devam ediliyordu. bu süre zarfında fenerbahçe sürekli büyüyor, beşiktaş dar rotasyon ile şampiyonluk kazanıyor, galatasaray kısıtlı bütçesi ile final four kapısından dönüyordu. banvit bile, ufak salonu ve genç yerlileri ile ligde final oynuyordu.

    en sonunda tuncay özilhan gemileri yakmış, lokavt sayesinde dengeleri bozulmuş nba'dan jordan farmar ve sasha vujacic'i getirmişti. galatasaray'ın eski koçu oktay mahmuti geri dönmüş, yanında galatasaray'ın kaliteli isimleri josh shipp ve jamon gordon da gelmişti. kerem gönlüm, kerem tunçeri, semih erden, dusko savanovic, yüksek meblağlar verilen stanko barac, doğuş balbay, birkan batuk, ermal kuqo da rotasyonun diğer isimleri idi. resmen patron çıldırdı modunu açmışlar, final four için her şeyi dökmüşlerdi. 2012-2013 sezonu avrupa'da efes'in yılı olmalıydı. lakin, bu büyük hazırlık, büyük yıkım getirdi. olympiakos serisi 5 maçta 3-2 kaybedilmişti. normalde, efes cephesinde böyle bir kayıp ardından ligde toparlanma beklenirdi ama çeyrek finalde ted kolejlilere elenme tehlikesi bile yaşadılar o sene. yarı finalde de ligi kaybettiler. galatasaray o sezon ergin ataman ile müthiş bir performans ile şampiyon olmuştu. süpürüldükleri 2006'dan sonra bu büyük yıkım, onları en büyüklerden birine yöneltti. dusan ivkovic.

    duda, efes'e ağır ağır geldi. önce yardımcısı efes'e 1 sene koç oldu. geçiş sezonu gibi geçen sezonun ardından yine büyük bütçeli bir takım kuruldu. ilk meyve de türkiye kupası ile alındı. sezon sonu için herkes çok umutlu idi. krstic, lasme, jenning, heurtel, saric, cedi, perperoglou ve diğer gençler ile iyi bir kadro vardı. lakin, real madrid serisi bir efes klasiği olmuştu. 4 maçta biten serinin 4 maçını da efes kazanacak şekilde oynadı. 4 maçı da son anlarda rakibe verdi, sadece 1 tanesini son saniyede matt jenning ile kazandı. seri 3-1 kaybedildi ama rakibi süpürme fırsatı efes'in elinde idi. bunun üstüne, pınar karşıyaka da ligi döve döve kazanınca, efes yıkımı devam etti.

    efes, bu kez daha önce yaptığı gibi davranmadı. şampiyonluk getirmeyen hoca ile ertesi sezonu sürdürdü. dunston, tyus, granger ve diebler geldi. parmağı kırık krstic'e koç yüzünden dünya kadar para vermeye de devam etti. lakin, euroleague başarısızlığı üstüne fenerbahçe'nin dominasyonu geldi. ligde de kötüye gidiş sürünce, iplerin kopması fenerbahçe maçına denk geldi. obradovic, rutin oyunu ile ilk iki çeyrekte fark yapmıştı ama kızının vaftiz babasına karşı daha fazlasını yapamadı. o maçı izleyenler iyi hatırlar, fener o maçı resmen bıraktı ama 4 sayılık mağlubiyetin duda'ya faydası olmadı. kovuldu.

    gerisi zaten bilinen hikaye. efes dışında her yerde iyi koç olan ama efes ile rezilleri oynayan perosovic'in verdiği eldeki olympiakos serisi, ertesi sezona ligde -1 galibiyet ile başlama saçmalığı ve kötü kadro ile birleşen kötü oyun. ta ki, takımı ilk yarının sonunda zorla 8. sıraya sokup, türkiye kupası oynama hakkı kazandıran ve 40 dakika dunston oynatıp, fenerbahçe'yi yenerek başlanan türkiye kupası serisini kupa ile taçlandıran ergin ataman gelene kadar. ondan sonrası hep başarı, başarı, başarı... bu sezona kadar. belki yüreğini hafife almamamız gereken bir şampiyon vardır ama ortada görünmüyor o...

  • olmaz diyenler için çorlu belediyesini örnek gösterebilirim. minibüslerden çok şikayet gelince belediye yüz tane otobüs satın aldı. minibüsleri de trafikten men edip daha çağdaş bir ulaşım aracına çok değil 3-5 ayda halk sahip oldu. bu olaydan sonra minibüsçüler çirkefleşti ve yol kestiler, belediye bastılar hatta kendilerini yakmaya kalktılar ama belediye soğukkanlılığını korudu ve taviz vermedi. diğer yerlerde neden olmasın ?

    edit: alın size belediye meclisi üyesi kadını tartaklayan, başkanı dövmeye çalışan minibüsçüler.

    https://www.hurriyet.com.tr/…isinde-arbede-36084820

    edit 2018 : entry tarihinden bu yana değişen bir şey yok. eski minibüsçüler yüz tane dava açtı kazanamadı. belediye de geri adım atmadı. sadece belediye otobüsleri ile mutlu mesut yaşıyoruz.

    edit 2020: belediye otobüsleri tam gaz devam. bir ara minibüsçüler bir idare mahkemesinden yürütmeyi durdurma aldılar, 2 ay çalıştılar, ardından kara iptal oldu. yargıtay da son sözü söyledi. minibüs işi iyice tarih oldu. darısı tüm minibüs terörünün yaşandığı yerlere inşallah.

  • periyodik tabloyla alakalı ufak bir bilgi tazelemeye ihtiyaç duydum.
    lise kimya konusu olduğundan tyt hazırlık siteleriyle karşılaşmayı bekliyordum.

    periyodik tablonun özellikleriyle alakalı bir google aramasında bulundum.
    işte sonuç:

    --- spoiler ---

    periyodik tablo nedir? periyodik tablo özellikleri nelerdir? işte detaylar...

    periyodik tablo nedir? sorusunun yanıtı öğrenciler tarafından araştırılıyor. koronavirüs önlemleri çerçevesinde okullar uzaktan eğitim sistemiyle ders anlatımlarına devam ediyor. öğrenciler ise gün içinde işlenen konularla ilgili araştırma yapıyorlar. periyodik tablo 8. sınıflar için özellikle merak konusu oldu. periyodik tablo özellikleri ile ilgili bilgilere haberimiz içerisinden ulaşabilirsiniz.

    periyodik tablo özellikleri merak edilmeye başladı. uzaktan eğitim sisteminde işlenen ders konuları öğrenciler tarafından internet arama motorlarında araştırılıyor. periyodik tablo; dilimizde periyodik cetvel, periyodik çizelge, elementler tablosu gibi birçok şekilde isimlendiriliyor. periyodik tablo nedir? sorusunun yanıtı ile ilgili detaylar haberimizde…
    --- spoiler ---
    sizin ta amk ya. sabahtan beri gülüyor ve sövüyorum.
    alt tarafta içişleri bakanının yediği yemeğin haberi var. yan tarafta ünlü şarkıcının frikik fotoğrafları falan.
    lan ne karaktersiz adamlarsınız ya.

  • adamlar gote got demisler, ailenizi yaniniza alip hakkariyi gezmeye gider misiniz buna cevap vermek cok zor olmasa gerek. birde uzerine dagcilikla alakali bir spor icin ne desin adam kevlar yelek giy yanina da keleş mi al desin.

  • herifin bir forumda "benim bmw'um var ve hiç bir kız yüzüme bakmıyor, herif honda civic ile hatun içinde yüzüyor" dediği söyleniyor.

    benim de honda civic'im var. elliot'cım sen olayı tam anlamamışsın diyorum. *