hesabın var mı? giriş yap

  • ped, çocuk bezi, diş macunu gibi ürünler temel, kullanılması zorunlu ürünlerdir ya kullanmayalım ne olacak denilmeyecek türden. bu gibi malzemelere halkın ulaşımının kolay olmasının sağlanması sadece bireylerin faydası için değil sağlıklı ve medeni toplum yaratmak için mecburidir. bu bir lüks değildir bu yüzden evet 20 tl çok fazla.
    ped dediğiniz şey normalde beş lira etmeyecek ürün ama son bir senede fiyat ürünün ötesine geçmiş durumda.

  • geleneksel bir adamım sanıyorum. çocukken evde pide veya lahmacun içi hazırlanırdı. babamla pideciye giderdik. babam sosyal becerisi yüksek biriydi ve pideci ustaların onu hemen tanımaları, sohbet etmeleri ve bana ilgi göstermeleri hoşuma giderdi. pidelerimizi alır, eve dönerdik ve evde ayranı, turşusu, salatası ile muhteşem bir sofra bizi beklerdi. dumanı tüten pideleri yerdik. o günler zihnimde baya yer etmiş. seneler sonra ben de bu geleneği devam ettiriyorum baba olarak. hemen hemen her pazar içimizi hazırlar, oğlumla pide yaptırmaya gideriz. ustalarla sohbet eder, hamurun açılışından pişmesine kadar tüm aşamaları oğluma yakından gösteririm. ikimiz için de anlamlı bir rutine dönüştü artık. evde de o yıllardaki gibi ayran, turşu ve salata bizi bekler. dediğim gibi geleneksel bir babayım ve çocukken iyi hissettiğim anlara dair aklımda ne kalmışsa oğluma da yaşatmaya çalışıyorum. çünkü bir çocuğa gelecekte iyi hatırlayacağı hoş anılar bırakmanın kıymetini en çok kendimden biliyorum.

  • türkiye gibi iş gücünün ucuz olduğu ülkelerde yapay zeka kimsenin mesleğini çalamaz, merak etmeyin siz böyle neredeyse bedavaya çalıştırılmaya devam ettiğiniz sürece hiç bir işveren sizin yerinize pahalı bir makineyi düşünmeyecektir. hadi yine iyisiniz!

  • kılıçdaroğlu hakkında fikirlerimi değiştiren yazı.

    şimdiye kadar başbakan gitse yerine kim gelecek diye düşünmüşlüğüm çoktur, sizlerin de düşündüğünüz gibi. ne de olsa birçoğumuzun hayatını kararttı, kimimizin geleceğini bitiriyor, kimilerinin de akli dengesini yitirmesine sebep oluyor. ve bunları yaparken hiç de suçluluk, pişmanlık, vicdan azabı duyuyor gibi değil. bu yüzden gitmeli, ülkesini bölen, ayrımcılık, sömürgecilik, yalancılık, hırsızlık, katillik yapan bir insana ne diyeceğiz helal olsun aldığın canlar, helal olsun çaldığın paralar mı diyeceğiz? kendisini allah sanan biri o, insanların ölüm fermanını yazıyor, kaderlerini değiştiriyor. bu insanı yargılamak bize düşmez, onun işi bizimle değil yukarıda, ama ego ve güç gözünü öyle bir kör etmiş ki acaba öleceğinin farkında mı bir gün?

    her neyse, ben bu yazıda, kendine oy isteyen biri görmedim. seçim arifesinde, halkı için endişelenen, halkını tek çatı altında toplamak isteyen bir başbakan gördüm. bu yazıyla güvenim, samimiyetine inancım oluştu. o da bizler için korkuyor, o aptal sandıkta binbir dolabın döndüğü o sandıkta seçilmediği takdirde olacaktan korkuyor. bizleri uyarıyor. şimdi bütün kendini müslüman sananlar, muhalefete, muhalefet yanlılarına düşman. size soruyorum hangi müslüman aynı soydan geldiği, aynı dini paylaştığı insanlara düşman olur ki? bazı insanlar sizi bize düşman etti de.

  • izlerken kanım dondu. içeri giremesin diye camı kapatmak ne demek, resmen öldürmeye teşebbüs. bunu yapanları yaşına bakmadan hapse atmak lazım. bu işin gençtir, çocukturu yok.

  • haklarında derli toplu bilgiye ulaşmanın o kadar da kolay olmadığı mekanlar bütünü. elbette foursquare, son dönemde meyhanedeyiz.biz gibi mecralarda çokça bilgiye erişilebiliyor ama sözlükte de izmir'deki meyhanelere ilişkin bir takım paylaşımların derli toplu durmasını hedefleyerek sınırlı tecrübelerimi paylaşmak istedim. peşinen söylenmeli ki meyhane değerlendirme konusunda pek doğru bir kişi sayılmam. şöyle ki kalender meşrebim, sohbet iyi oldu mu pek detaylara takılmam, genelde her mekanı az çok beğenirim öte yandan en azından mekanların genel havası, tarzı, karşılaşacağınız tahmini fiyatlar hakkında fikir verebilirim umudundayım. buyrunuz ;

    orhan

    menderes caddesinde şirinyer'den gürçeşme'ye giderken solda kalan bir mekan. o bölgeyi bilenler muhtemelen orada meyhane yok diyorlardır, zaten yıllarca oradan geçmiş olmama rağmen ben de tarif edene ısrarla o bölgede meyhane olmadığını birahane/müzikhol tarzı mekanlar olduğunu söyledim ama bu arkadaşlar hem de 1989'dan beri reklamsız, sessiz, sakin işlerini yürütüyorlarmış. mekanın mezeleri gerçekten iyi. zeytinyağlılar lezzetli, et de yapıyor olmalarına rağmen balığa ağırlık veriliyor, daha çok balık konusunda iddialı olduklarını söylüyorlar. beyanlarını bir yana bırakırsak ben balığı da çok sevmeme rağmen bu arkadaşlara dair bir şey söylemem gerekirse tereyağlı işkembe derim. kalamarı çok tavsiye ettiler ama belki de bizim şansımıza sıradandı. balık konusunda da ustanın hafif ölgün olanını vermeye çalışması biraz soru işareti bıraksa da tekrar belirtmem gerekir ki mezeleri (şakşuka, kızartma vb. ) gerçekten çok iyiydi. mekanın havası ortalama, fiyatları iyi diyerek ortalamanın oldukça üzerinde bir not vermek gerekir. şirinyer izban durağına çok uzak olmaması (500 metre gibi) avantaj. 4 kişilik daimi kadroda içmeyen olmadığından ve içkili araç kullanmak istemediğimizden bu da önemli bir parametre. meyhanenin çevresi çok sorun yaratacak bir muhit değil. 5 meze, kalamar, tereyağlı işkembe, söyledik. fazla rakı kalmadığı için biraz iri bir levreği (2 porsiyonluk) 4'e böldürdük. 100 lük rakı, meyve, tatlı, 230 tuttu.

    tulumbalı meyhane (nihat baba'nın yeri)

    elbette bahsettiğim tepecik'deki asıl yeri. mithatpaşa'da ve bostanlı'da da yerleri olduğunu duydum ama bunlara gitmedim. sakatat konusunda ün yapmış ve ününün hakkını veren bir mekan. mezeleri güzel ama buranın esas olayı artık ara sıcak mı dersiniz ana yemek mi sayarsınız bilmem ama sakatatları. kokoreç, uykuluk özellikle ciğer gerçekten güzel. hepsinden olsun dediğinizde artan popülerliğin de getirdiği fiyat devreye girip izmir ortalamasının üzerinde bir fiyat çıkarabilir. biz 3 kişi 70 lik söyleyip mezelerin üzerine etleri biraz uzatınca 270 lira hesap verdik. muhit pek tekin değil ama biz çıktığımızda saat daha 11.00 olmamıştı biraz yürüyelim açılalım diye kemer izban'a yürüdük, rahattı. öte yandan tavsiye verirken herkesi düşünüp dikkatli olmak gerekir buradan çıkınca etrafta dolaşmayı tavsiye etmem biraz mimli bir muhittir.

    gandi'nin yeri

    bornova'da yüzbaşı ibrahim hakkı bey caddesinde, kapalı spor salonunun arkasına düşen etiyle ünlü bir mekan. eskiden 2-3 kez gittiğimiz bir yerdi. şu sıralar eskisinden daha dolu olan ve fiyatları da arttırmış meyhanelerden biri. etin ve tabi ki rakının fiyatının son yıllarda iyice arttığının elbette farkındayım ama tulumbalı, gandi gibi mekanlardaki fiyat artışı bunun biraz üzerinde artan ün ile de desteklenmiş halde. malzemeye gelirsek et işini (et, köfte, sucuk) biliyorlar, mezelerden ziyade etlere yoğunlaşın derim ama etlerin hakkını verirseniz sağlam yersiniz bu arada burasının da 4 kişi 100'lük ile 250-300 den aşağı sizi bırakmayacağını ileteyim.

    karadeniz lokantası

    ferit baba da denilen mekan. kemeraltı'nda eskiden meyhaneleri ile ünlü veysel çıkmaz'ında ağırbaşlı bir mekan. mezeleri ortalamanın üzerinde artık neredeyse herkesin yaptığı atomu(eroin de diyorlar) burası ekstra güzel yapıyor. daha doğrusu biberi, yağı yoğurdu çok güzel iş de orada bitiyor zaten. etleri güzel, ortamı rahat. arkasındaki tarihi ile beraber değerlendirdiğinizde kıymeti daha da artan bir mekan. fiyatını net hatırlamıyorum ama tulumbalı ile gandi'nin altı, orhan, çınar meyhanesinin üstü mertebelerinde aklımda kalmış.

    çınar meyhanesi

    eşrefpaşa'da caminin karşısındaki sokakta. anahtar kelimeler sakatat ve fasıl. pek fasıllı mekan tercih etmiyor olsak da kelle, beyin, kokoreç, badem düşünüldüğünde kendini en iyiler arasına ekletiyor. kokoreci onca şeyden sonra bir de tereyağında güveçte getiriyorlar ki hem aklınız başından gitsin hem kolestrol tavan yapsın. sakatatı tulumbalıyla yarışır yer yer geçer, fiyatı da daha uygun olunca favoriler arasında bir mekan.

    çağdaş meyhane

    anafartalar caddesinde (ikiçeşmelik caddesinin çankaya tarafından mezarlık başındaki katlı otoparkın yanından basmaneye çıkan cadde üzerinde. tilkilik tarafında (döner taşın çankaya tarafında kalan kısmında, otoparkın girişine yakın). burası da diğer yerlerin üstüne salaşlık konusunda çıtayı bir adım öteye taşıyor. pisuarda kafayı eğmeden ayakta durabilmek için boy sınırı 1.65 gibi olsa gerek. mekanın ve elemanların acemiliğini görünce beklentiyi azalttığımızdan mıdır nedir çok çeşit olmasa da olan mezeler gerçekten şaşırttı. her ne kadar aslında şu son 3-5 yılın popüler mezesi olsa da hala atomu bilmeyen mekanın kalmış olduğunu görmek ilginçti. gerçi ustaya tarif edince elinde kurutulmuş acı biber olmasının da marifetiyle fıstık gibi yaptı getirdi ama daha önce hiç duymamış olması garipti bir de kese yoğurdu yerine normal yoğurtla yapınca biraz hafif kalmış ama hem ilgileri hem de diğer mezeleri düşünüldüğünde kesinlikle ortalama üstü şaşırtıcı bir performans vardı, misal arnavut ciğerinin ikincisini sipariş ettik. bir başka sürpriz de kellenin çok güzel pişmiş ve lezzetli olması idi. 4 kişi 100 lük rakı, 2 arnavut ciğer, 4 meze daha, kuzu kelle, meyve, hatta ilave çerez (sohbet uzadı rakının sonu muallakta kalmıştı arkadaşlar ilave çerez gönderdi) 4 kişi 156 lira hesap ödedik ki efsane bir fiyat performans örneği oldu. başta dediğim gibi salaş olsun ama mekanın bir ağırlığı olsun diyenler için basit kalabilir ama çabalayan ve pek çok noktada da beceren bir mekan. çıkışta anafartalar caddesinden basmaneye yürüdüğünüzde fatih kebap gibi hayyam gibi değerlerin önünden geçiyorsunuz ama son dönemde bu bölgeye yerleşen suriyeli sayısının artması zaten 30-40 yıl öncesine göre değişmiş olan bölgeyi biraz daha tekinsiz havaya büründürmüş. yine de biz bir sorun yaşamadık.

    hayyam

    anafartalar caddesinin altınpark tarafında (basmaneye yakın) görece bilinen mekanlarından. aslında tek tekçi küçük bir mekan ama hem mezeleri hem etleri güzel. fiyatlar çağdaş kadar olmasa da makul daha derli toplu görece az daha pahalı oldukça güzel bir mekan. gideli çok olduğu için detay vermem doğru olmaz ama aklımda kaldığı hali bunlar.

    sanki leylek hariç her kuşu tatmış gibi ahkam kesmiş olmak istemem. elbette gidilip de yazılmadık çok çok daha fazla duyulup da gidilmedik belki daha da fazla duyulmadık mekan var. bunlar son 1-2 senedir oluşturduğumuz 4 kişilik grubumuzla gittiğimiz et, sakatat ağırlıklı, hanımlardan ayrı olarak gitmemiz hasebiyle de muhit, ortam konusunda rahat olduğumuz mekanlar.

    bireysel de rakı balığı tercih etmem sebebiyle bir dönem müdavimi olduğumuz güzelbahçe ümit, misafir ağırlamak söz konusu olduğunda hisarönü ve sonrasında kordon'daki veli usta, (ayrılan ustanın açtığı gaziemir'deki mekan). sonrasında bir kaç kez denediğim kordon boyu balık pişiricisi, daha ağır misafirler için deniz restoran, bostanlı'dan mekanlar elbette daha vakitli bir zamanda yazılabilir. bunları bile hafta sonu ara ara not aldığım dosyadan kopyalayarak ekliyorum. eksiği bol olmasına rağmen ana hatlarıyla gözlemlerimi bu mecrada paylaşmak ve olası tavsiyeleri, mekan değerlendirmelerini görebilmek için bir yol açmak istedim.

    mecrayı açtığımızla kaldık kimsenin tek kelime ettiği yok editi : ferit baba - karadeniz lokantası kapatılmış böylelikle meşhur veysel çıkmazı son meyhanesini de kaybetmiş.

  • koalisyon döneminde olduğunu bilmeyen serenay din istismarıyla oy toplamaya çalışıyor yine :) artık işler değişti sero...