ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
müge anlı ile tatlı sert
-
çocukları fuhuşa sürükleyen bir çete var; bu çeteye, devlet kurumunda yer aldığı pozisyonu kullanarak öksüz, yetim ya da sahipsiz kalmış kız çocuklarını yem eden anne "the kevaşe" var; kızlarını öldürdükleri aileye iğrenç iftiralar atan, olay yeri incelemeden tutun da otopsi raporuna kadar onlarca yere müdahale edip delil kararttırmış, tez elden kuduz aşısı vurulması gereken balici kılıklı baba "pezevenk i" var; kızların ağızlarına silah sokup, darp edip, şantaj yapıp, kızların ellerine geçen parayı gasp eden, the kevaşenin ve pezevenk i'ün türetip ülkenin başına bela ettiği "pezevenk jr." var; program esnasında bile aleyna'nın abisinin evini ve atv stüdyolarını silahla basmaya çalışan, bu çetenin yancılığını yapan, harem ağası kılıklı onlarca kımıl zararlısı var; öte tarafta bu çeteye gücü yetmeyen, adalete ulaşamayan, arkalarında kimsenin durmadığı, devlette çaldıkları her kapı yüzlerine kapanmış, öldürülen kızları için adalet arayışlarıyla iki haftadır aynı kıyafetlerle stüdyoda perişan olan fakir fukara bir aile var. bizim 500 iq sözlükçü gelmiş buraya çarpık ahlaklı diyerek programa sallıyor, pezevenk i'e ve pezevenk jr'a da "sarhoşlar ama bence acıdandır" diyor.
sizin ben tıynetinize, cibilliyetinize tüküreyim. en kibar bu kadar söyleyebiliyorum. fakir fukaranın savcı kapılarında sürünüp de bulamadıkları adaleti çaresizlikten ötürü televizyon programlarında arayışlarına dil uzatıp da katil pezevenklere sempati duyan, üzülen, savunmaya geçen tıynetinize, varlığınıza, vahdet-i mevcudunuza tüküreyim.
idam cezası için halkoylaması yapılsın
-
ne diyorsun olm sen?
idam ile kimler asıldı bu ülkede biliyor musun?
gencecik insanlar. zamanın diktasına karşı geliyorlar diye. hiç pahasına.
bu ülkede adalet kanunlara göre uygulanıyor mu?
nasıl bir arzu bu?
böyle bir gücü birilerine vermek embesillikten başka birşey değildir.
her hükümet yargıyı ele geçirmeyi başarmış bu coğrafyada. sen ne olsun istiyorsun?
14 ekim 2019 fransa türkiye maçı
-
puan tablosunu 7 kere açtım baktım. dur gene bakayım, valla lideriz... bi daha bakim, lideriz ya lan.
alışık diilim pek. normalde şu an izlandaya 6 atsak, andora ona 5 atsa, fransa türev alsa, moldova teğet geçse hesabı yapıyor olmalıydık.
vay anasını ne güzelmiş böyle be. dur bi daha bakim... valla halen lideriz. ne güzel lan.
fikret kızılok
-
fikret kızılok’un hayatında kendisi açısından bir çok kilometre taşı vardır. galatasaray lisesi’nde okurken barış manço ve timur selçuk’un müziği keşfetme aşamasında kendisinin en büyük destekçileri olması gibi... ama herhalde en önemli olay aşık veysel ile karşılaşıp onunla tanışmadır. fikret kızılok henüz genç... bir plak çıkarmak ister. çıkaracağı plağa, büyük usta aşık veysel’den de eserler seçer.
gazeteci arkadaşı arda uskan’ın aşık veysel ile röportaj yapacağını duyan fikret kızılok çok sevinir. albümüne koymak istediği şarkılar için aşık veysel’den izin almak ister. bunun için de ne yapar ne eder ekibe katılır. arda uskan ile birlikte atlar otobüse, veysel'in evine gider.
veysel’in evi tam bir doğal köy evidir. odaya resmen inek girer, öyle bir yerde yaşar. çok etkileyici bir adamdır ve fikret kızılok daha ilk görüşte kendisinin sihrine kapılır. arda uskan aslında biraz önyargıyla gitmiştir. türk petrolleri ona para veriyormuş gibi laflar dolaşır bir de, ona da bozulur. iki-üç gece kalırlar evinde. fikret kızılok’un kendisine telif ücretini ödemek gibi bir niyeti vardır. şirketinden 250 lira almıştır, bu parayı teklif edecektir. ama utanır tabii. orada veysel'e çalar şarkılarını. sonra da "ben plakçımdan bu kadar alabildim, izin verirseniz bu parayı size vermek istiyorum” der. aşık veysel almaz parayı, "git, bununla gazoz iç" der. arda uskan’ın anlattığına göre fikret kızılok masum bir "müzikal bir hırsızlık” da yapmıştır. şöyle ki; veysel'in sazının perde sistemi, perde aralıkları çok önemlidir. veysel odadan çıktığında sazın telleriyle sapı arasına büyük bir kağıt koyup kurşun kalemle baştan aşağı çizip, o perde aralıklarını tek tek çıkarır. kızılok istanbul'a dönünce bunu kendi sazına uyarlar.
fikret kızılok, asık veysel’in evinde birkaç gün misafir olduktan sonra geri döner. hemen albüm çalışmalarına başlar. albüm çıkar, büyük ilgi görür ve ‘altın plak’ ödülünü kazanır. kızılok, ödülü aldığı gibi hemen aşık veysel’in köyüne gider ve ödülü ona armağan eder. iki sanatçının anlamlı dostluğu daha da pekişir. kızılok belli zamanlarda fırsat buldukça ziyaret eder aşık veysel’i. hatta bir ziyaretinde kış çok ağır geçtiği için yollar kapanır ve 3 ay veysel’in evinde kalır.
aşık veysel’in ölüm haberi geldiğinde fikret kızılok haliyle yıkılır. aşık veysel’in cenazesinde; “ustam öldü, toprak oldu. ustamın parmaklarına değen bu sazın da toprak olması gerekir. artık ona can veren parmaklar yok” der ve veysel'in mezarı başında sazını kırar. fikret kızılok, aşık veysel’siz geçen 28 yılda ondan öğrendiklerini müziği ile yaşatmaya ve anadolu’nun hazinelerini şehirli insanla buluşturmaya devam eder.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"adam diyo ki ben kulhuvallahu ehad suresini bilmiyorum. olum zaten surenin yarısını okudun saf mısın sen?"
mühendis fıkraları
-
adamın biri bir gün yolda giderken bir kurbağa görür ve kurbağa dile gelir: 'ben aslında bir insanım, eğer beni bir kere öpersen çok güzel bir prenses haline gelirim.' adam kurbağayı eline alır ve cebine koyar. kurbağa tekrar dile gelir. -' eğer beni öpersen çok güzel bir prenses olacağım' yeniden cebine koyar. kurbağa yalvarmaya başlar: -'eğer beni öper ve güzel bir prenses haline çevirirsen seninle bir hafta kalırım ve istediğin her şeyi yaparım' adam tekrar kurbağayı çıkarır, şöyle bir bakar ve gülümseyerek cebine koyar. sonunda kurbağa dayanamaz--
'senin neyin var? sana çok güzel bir prenses olduğumu ve beni öpersen 1 hafta seninle kalıp istediğin her şeyi yapacağımı soyledim. neden beni öpmüyorsun?'
sonunda adam konuşur- 'bak, ben bir mühendisim. kızlarla uğraşacak vaktim yok, fakat konuşan bir kurbağa çok ilginç geliyor.'
insan neden sanat yapar
-
varolmanın ağırlığını üstünden atabilmek için.
"yazmasaydım delirecektim."
- sait faik abasıyanık
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"yalnızlığıma o kadar güveniyorum ki zil sesini kilise müziği yapıp telefonumu sessize almadan cumaya gidebilirim."
fav editi: olm ya bir ingiliz daha gelip entry'i favlasın ya da favlayanlardan biri favını kaldırsın. insanın yalnızlığı bu kadar da yüzüne vurulmaz lan allahsızlar.
arda turan'ın ebru şallı'ya yürümesi
-
hayır ispanya'dasın ve internet üzerinden türkiye'deki 40 yaşında kadına asılıyorsun.
arda nasıl bir yokluk olm bu böyle?
(bkz: arda'nın barselona kız meslek lisesi önünde top sektirmesi)
şeyma subaşı'nın bebeğini kaybetmesi
-
acımasız falan değiliz . sadece salak değiliz.
sizce de tesadüf mü bunca şey ? düğün ertlendi üstüne bebek düştü.
kadın bizi donunda sallar bir kendinize gelin.
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
-boş zamanlarınızı nasıl değerlendirirsiniz?
+ değerlendiren zaman boş zaman değildir. (yaşanmıştır, işi alamadım o ayrı)
survivor all-star
-
hakan'ın kafasını vurduğunda duyduk di mi turabi'yi ve gördük di mi kancık nadya'nın gülüşünü.
iki adet net orostopol olan show programı. görüntü çok net.
ücreti 1.5 tl olan umumi tuvalet
-
simitin bize girişiyle çıkışını denkleyerek bilançoda eşitliği sağlar.