hesabın var mı? giriş yap

  • tarihte hiç bir komutanın ve hükümdarın alamadığı kadar büyük toprak parçaları ele geçirmiş bir demircinin oğlu olarak dünyaya gelmiş cengiz han'ın en büyük mareşali ve imparatorluğun stratejisti olan tuva türküdür. cengiz hanla nasıl tanıştığı ile ilgili çeşitli rivayetlerden biri bir savaş esnasında cengiz'in atını tek okla vurarak cengiz'i atından düşürmesi sonucu olduğudur ancak aşikar olan geçmişte müslüman olan türklerin göktanrıcı türkleri maveraün nehir ve bugünkü kazakistandan sürmesine karşı gelişmiş olan bir öfke ile göktanrıcı türklerin cengiz ordusuna gönüllü olarak katılmasıdır. öyle ki cengiz'in harzemşahlar karşısına çıkardığı ordu 40-50 binlik bir ordu iken hazar denizine ulaştığında bu ordunun toplamı 200 bine ulaşmıştır.
    sübedey bagatur'un batı tarihçileri tarafından bilinen en büyük başarısı yüzlerce km uzaklıktaki orduları eşgüdümlü olarak hareket ettirerek ard arda avrupanın en güçlü ordularından olan macar ve polonya ordularını kısa sürede yok etmesidir. sübedey'in taktikleri yıldırım savaşının ilk ve en iyi örnekleri olarak kabul edilir ve bugün bir çok ülkede askeri harekat stratejisi kitaplarında okutulmaktadır. moğol devleti her ne kadar sadece barbar bir imparatorluk olarak görülse de imparatorluğun stratejisi fethedilen bölgelerde mutlak iktidarı ve düzeni sağlamak üzerine kurulmuş idi. esasında sübedey'in stratejik zekasını anlamak için sadece eş güdümlü zaferlerini ele almak oldukça hafif kalır ki sübedey avrupa'da irlandaya kadar mutlak iktidarın 20 yıl içerisinde sağlanacağı raporunu cengiz hana iletmiştir.
    bu raporda avrupanın tüm krallarının derebeylerinin kontrol gücü birbirleriyle olan ilişkilerini varlıklı tüccarların siyasetle olan ilişkileri nerede ne zamanda hangi ürünlerin yetiştiği hangi nehrin ne zaman donduğu etnik yapının dinin etkisinin nerede ne kadar olduğu v.s. her şey hesaplanmış ve sonuçları ortaya dökülmüştür. ancak hanın ölümü sonrası kurultay için geri dönülmek zorun da kalınmış daha sonrasında ise sübedey resmen emekliliğini isteyerek tula'ya yerleşerek ölümüne dek savaşlardan ve siyasetten uzak kalmıştır.
    edit: subutay veya subutai batılıların kendi dillerine uyarladıkları isimdir.

  • siz de yapın o zaman madem onlar sevdirmeye çalışıyor sen de aç bi tane sevdirmeye çalış kendini. gerçi o şeytan suratını gören korkup kaçar zaten

  • beklemede olandır. okuyun. online olarak okuyun, sözlüğü her gün ziyaret edin ve hesabınıza giriş yapın. entry'lere şukela verin. bunların çaylak olarak bekleme süresini azalttığını ve sıranızı hızla düşürdüğünü düşünüyorum.

  • başlık: ateistler cuma namazı kılar mı

    1. hıııı???

    3. bunu da budistler açıklasın boş durmasın ibneler

  • doğuştan sahip olduğu bütün değerler; ırkı, dini, mezhebi, memleketi, cinsiyeti, ten rengi, dış görünüşü, burcu... bunlarla övünmek, gocunmak, insanları yargılamak insanı kalitesiz yapar mı bilmem ama çok saçma.

    geç gelen edit; birkaç imla hatası.

  • ''sahalarında şampiyon olduk. stadyuma zarar verdiler, ağladılar çok acı çektiler ben de üzüldüm.''

    ''federasyon başkanı'nın elini sıkmadım çünkü o karanlığa hizmet ediyor.''

    ''bana emre'yi sormayın o düşük profilli, küçük zavallı bir ırkçı.''

  • bizim ailenin dinde tavan yaptığı zamanlar bi muhabbet kuşu almışlardı. kuşa allah bir elçisi muhammed demeyi öğretmişlerdi. garibim kuş da allah biri diyor elçisi muhammed de elçsimoam deyip kalıyodu öyle.. ben bu kuş yüzünden osbir çekemedim kaç zaman. beni de çok severdi ibne. ne zaman hallensem kuş dibimde allah bir allah bir demeye başlardı. ergen aklıyla hep yarım bırakırdım osbiri korkudan.. aileye bak lan..

  • kahkaha attım iyi mi?
    yahu sen seçimini öyle yaptın. dolar konuşacağın birini seçmedin diye ekonomiden siyasetten anlayan kadına ne laf atıyorsun? akıllı olmasına gerek yok güzel olsun diyen, ne mühendisler doktorlar gördü bu gözler. o zaman siyaseti ekonomiyi konuşacak başkasını bulacaksın. evdekinden de kek iste bence. üzümlü olsun.
    insanlar tercihleriyle yaşar

  • bazılarına göre bir komplo teorisi olan inanış. şimdi, epey eskiden alınmış bazı ürünlerin hayvan gibi dayandığına pek çoğunuz şahit olmuşsunuzdur. şimdiki tasarımlar, ürünleri ufaltmaya çalıştığı ya da donanım özelliklerinin artmasından ötürü veya firmaların kasti ibneliğinden kaynaklı mı bilemiyorum ama kesinlikle daha kısa ömürlüler. en azından bir şekilde ya hızlıca zamana yenik düşmesi isteniyor, ya yan ürünlerine para bayılıp müptelası oldurulmaya çalışılıyoruz veya gerçekten garanti süresinden kısa bir süre sonra çöp olması isteniyor.

    özellikle ev eşyası, tekstil ve teknoloji ürünlerinde bu anlayış çok göze çarpıyor. şimdi asıl mesele bunu ben böyle inanıyorum diye açıklamak değil; bunun gerçek olma olasılığının irdelenmesi. mesela kulaklıklar üzerinden bu konu irdelenmiş biraz.

    demem o ki parasını versen de yüzde 99 güven aralığında, kalitesiz kumaştan, bir yerinden pörtleyen kazaktan, yırtılan pantolon ve ayakkabılardan, bozulan aygutlardan; kırılan eşyalardan kurtulamıyorsun. lan bizim 20 senelik emektar eşyalar bile sizin gibi değil. 20 senelik buzdolabını değiştirmek için, "yeter artık bozul" diyerek annemin buzdolabını tekmelediğini hatırlarım. yine de bozulmamıştı o buzdolabı. şimdikilere kötü söz söylesen bile 2 güne pert olur.

  • şu fani hayattaki en büyük lüksüm. bi de nutella var işte.

    bi de bir tespitim var bununla ilgili. bir insan aldığı pringles ın yarısını kendisi yiyebiliyorsa düzenli bir hayatı vardır. az bi kısmını paylaşarak kurtuluyorsa çok saygılı arkadaşları vardır. ama eğer tamamını kendisi yiyebiliyorsa, o insan yalnızdır dostlarım. çok yalnızdır.